Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Gazze’de Sulh, Ortadoğu’da Sulh
    daktilo2

    Gazze’de Sulh, Ortadoğu’da Sulh

    Birol Başkan19 Ekim 20256 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Aşağıda imzası bulunan bizler bütün tarafların Trump Barış Anlaşması’na tarihi nitelikteki bağlılıklarını ve hayata geçirmelerini coşkuyla karşılıyoruz. Barış Anlaşması abartılı, daha çok ateşkes anlaşmasıydı. Bütün taraflardan kasıt Hamas ve İsrail olsa gerek. Hamas Trump’ın ateşkes planını kısıtlı kabul etmişti. Ancak bu halde bile İsrail saldırılarını durdurdu. Rehine/esirler karşılıklı olarak bırakıldı. İsrail Gazze’ye insani yardıma izin verdi. Bunlar elbette küçümsenemez, küçümsenmemeli. Ve bu hiç kuşkusuz Trump’ın başarısı. Ba’de harab’il Basra da olsa öyle. Ancak bir barış anlaşmasına tarihi nitelikte bir bağlılığın göstergesi olduğunu iddia için henüz çok erken. O anlaşma ki, iki yıldan fazla süren derin acı ve kayıpları sona erdirdi ve bölge için yeni bir dönemi başlattı; umut, güvenlik, barış ve refah ortak vizyonlu bir dönemi. Trump Ateşkes Anlaşması’nın Gazzelilere bir süre de olsa nefes aldıracağına şüphe yok. Ancak Filistinlilerin tamamı için umut, güvenlik, barış ve refah dolu yeni bir dönemi başlattığına inanmak çok zor. Bütün Ortadoğu için ise fazlasıyla iddialı.

    Bizler, Başkan Trump’ın Gazze’deki savaşı bitirmek ve Ortadoğu’ya kalıcı barışı getirmek için gösterdiği samimi çabaları destekliyor ve arkasında duruyoruz. Bu anlaşmayı hep birlikte, Filistinliler ve İsrailliler de dahil, bütün bölge halkları için barış, güvenlik, istikrar ve fırsatlar yaratacak şekilde uygulayacağız. Tam olarak neler yapılacak mesela? Dört ülke arasında nasıl bir iş bölümü yapılacak? Amerika neler yapacak? Türkiye neler? Mısır neler? Katar neler? Saymamak en iyisiydi galiba. 

    Biz kalıcı barışın hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin temel insan haklarının korunması, güvenliklerinin garanti altına alınması ve onurlarının korunmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Herhalde dört ülkenin Orta Doğu’ya yönelik ortak vizyonlarının ilk temel prensibi bu…  Keşke kastedilen temel insan haklarının neler olduğu sayılsa idi. Fikir ve ifade özgürlüğü dahil mi mesela? Barış içinde toplanma ve örgütlenme hakkı? Ve bu temel hakları etkin bir şekilde koruyacak yargı bağımsızlığı? Hukukun üstünlüğü? World Justice Project (WJP)’ın her yıl hazırladığı bir endeks var. Hukukun üstünlüğü endeksi. 142 ülke arasında Amerika 26., Türkiye 117., Mısır 136. sırada. Katar 142 ülke arasında yok. Endeksin bir alt maddesi temel haklar. Bu alt maddede Amerika 38., Türkiye 133., Mısır 140. sırada. Kelin ilacı olsa ilk önce kendi kafasına sürermiş misali.

    Biz anlamlı bir ilerlemenin ancak işbirliği ve sürekli diyalogla mümkün olduğunu; uluslar ve halklar arasındaki bağların güçlendirilmesinin bölgesel ve küresel barış ve istikrara hizmet ettiğini teyit ediyoruz. Sorunun tarifi bu, çözümü değil. İşbirliğini artıralım? Peki artıralım! Sürekli diyalog olsun. Peki olsun! Uluslar ve halklar arasındaki bağlar güçlendirilsin. Peki güçlendirilsin! Ama nasıl?

    Bölgenin, Hristiyanlık, İslam ve Yahudilik gibi inanç toplulukları açısından taşıdığı tarihî ve manevi önemi kabul ediyoruz. Bu kutsal bağlara duyulan saygı ve onların miras alanlarının korunması, barış içinde bir arada yaşama taahhüdümüzün temelinde yer almaya devam edecektir. Kasıt sadece Kudüs mü? Öyle ise sorun sadece İsrail değil mi? Trump neye imza attığının farkında mı? ABD büyükelçiliğini Kudüs’e başkası mı taşıdı?

    Aşırılığın ve radikalleşmenin her biçimiyle mücadele etme kararlılığımızda birlikte hareket ediyoruz. Şiddet ve ırkçılığın normalleştiği veya radikal ideolojilerin toplumsal yaşamın dokusunu tehdit ettiği bir toplum gelişemez. Aşırılığı mümkün kılan koşulları ortadan kaldırmayı, eğitim, fırsat eşitliği ve karşılıklı saygıyı kalıcı barışın temelleri olarak güçlendirmeyi taahhüt ediyoruz. Aşırılık ve radikalleşme ile kastedilen taraf kim veya kimler? Hamas mı? Öyle ise, Hamas’ın aşırılığının ve radikalleşmesinin sebebi, sebepleri neler? O koşulları ortadan kaldırmak? Gazze ablukasının tamamen kaldırılması ile başlanmalı.

    Gelecekteki anlaşmazlıkların güç kullanımı veya uzun süreli çatışmalar yerine diplomatik temas ve müzakereler yoluyla çözülmesini taahhüt ediyoruz. Körfez’in beş yıldızlı otelleri bunun için var. Ortadoğu’nun, uzayan savaşlar, tıkanan müzakereler ve kısmi ya da seçici biçimde uygulanan anlaşmalar döngüsüne daha fazla dayanamayacağını kabul ediyoruz. Son iki yılda tanık olunan trajediler, gelecek nesillerin geçmişin başarısızlıklarından daha iyisini hak ettiğini bize hatırlatmaktadır. Şimdiki nesiller de daha iyisini hak ediyor, hak ediyordu. Daha önceki ülke liderleri bunu göremediler mi acaba.

    Herkes için hoşgörü, onur ve eşit fırsat arayışındayız. Irk, din veya etnik köken fark etmeksizin, herkesin barış, güvenlik ve ekonomik refah içinde kendi hedeflerini gerçekleştirebileceği bir bölge oluşturmayı amaçlıyoruz. Yüklen beyaz adamın yükünü, gönder beslediğin en iyilerini, gönder oğullarını sürgüne, hizmet etmek için mahkumlarına.

    Karşılıklı saygı ve ortak kader ilkelerine dayalı kapsamlı bir barış, güvenlik ve refah vizyonunu benimsiyoruz. Tekrara düşülmüş sanki.

    Bu ruhla, Gazze Şeridi’nde kapsamlı ve kalıcı barış düzenlemelerinin tesis edilmesinde kaydedilen ilerlemeyi, ayrıca İsrail ile bölgesel komşuları arasındaki dostane ve karşılıklı yarara dayalı ilişkileri memnuniyetle karşılıyoruz. Bunu İsrail’in de memnuniyetle karşılaması lazım. Aslında 7 Ekim öncesi gidişat iyiydi. 7 Ekim bir milat. Ortadoğu’yu darmaduman eden gün. Bu mirası sürdürmek ve gelecekteki nesillerin barış içinde birlikte gelişebileceği kurumsal temelleri inşa etmek için birlikte çalışmayı taahhüt ediyoruz. Şu mektepler, şu öğrenciler, şu öğretmenler olmasaydı, maarif ne güzel idare edilirdi.

    Kendimizi kalıcı bir barışın geleceğine adıyoruz. Bu dünya iyi kalpliler için cehennem!

    . . .

    İngilizcede bir kelime var: “performative.” Türkçeye “edimsel” olarak çeviriyorlar. Nişanyan Sözlük’e göre “etmek” fiilinden türetilmiş. Kelimenin üç kullanımı var. Birincisi. Bir cümlenin/ifadenin performative olması demek, o cümlenin/ifadenin sarf edilmesinin aynı zamanda bir eylemin gerçekleştirilmesi demek. Seni seviyorum cümlesi gibi. Salt bir durumun tasviri değil, aynı zamanda sevmek eyleminin gerçekleştirilmesi. İkincisi. Bir eylemin performative olması demek, o eylemin aynı zamanda bir kimliği, bir aidiyeti, inşa edici olması demek. Kadın veya erkek gibi davranmanın kadınlığı ve erkekliği inşa etmesi gibi. Üçüncüsü bir eylemin performative olması demek, o eylemin tiyatral olması demek, gösteri amaçlı, ve eylemi yapanın da, o eyleme şahit ve muhatap olanların da eylemin tiyatrallığının gayet farkında olması demek.

    Mısır’ın tatil beldesi Şarm el-Şeyh’te 13 Ekim 2025 günü otuz küsür ülkenin devlet başkanı (veya temsilcilerinin) katıldığı kritik bir zirve bu üçüncü anlamda performative’di. Zirve, Başkan Trump’ın aracılık ettiği İsrail ve Hamas arasında varılan ateşkesi kalıcı kılmayı ve bölgede istikrarı yeniden tesis etmeyi hedefliyordu. Toplantıda kimler yoktu ki! Amerika, Azerbaycan, Endonezya, Filistin, Fransa, Kıbrıs, Mısır, Paraguay ve Türkiye cumhur/devlet başkanları, Bahreyn ve Ürdün kralları, Katar emiri, Almanya, Ermenistan, Hollanda, İngiltere, Irak, İspanya, İtalya, Kanada, Kuveyt, Macaristan, Norveç, ve Pakistan başbakanları, Birleşik Arap Emirlikleri devlet başkan yardımcısı, Hindistan, Suudi Arabistan ve Umman dış işleri bakanları, Japonya büyükelçisi, Arap Ligi genel sekreteri, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Avrupa Konseyi Başkanı, FIFA Başkanı… Evet FIFA Başkanı?

    Ancak ateşkesin tarafları zirvede yoktu. Ne İsrail? Ne Hamas? Fransa ve İngiltere vardı, ama Çin ve Rusya yoktu. Endonezya vardı, hatta Paraguay. Ama İran yoktu. Endonezya cumhurbaşkanı, Kanada başbakanı vardı. Suudi Arabistan’ın gölge kralı/veliaht prensi, Birleşik Arap Emirliklerinin devlet başkanı yoktu. Zirveden gaye neydi? Ateşkesi kalıcı kılmak, barışı tesis etmek! Samimi olmamaları için bir sebep yok. Realiteye bu satırların yazarından da, okuyucusundan da daha fazla vakıf olmama ihtimalleri de. Öyleyse ne içindi bu oynanan tiyatro? Bir Mısırlı’nın paylaşımı fazlasıyla açıktı. “Entehebnahu yahkum masr fahakame’l-alam.” Yani “biz onu Mısır’a hükmetsin diye seçtik, o gitti dünyaya hükmetti.”

    Cem Karaca’nın o efsane şiir/şarkısını anımsattı:

    “İnsanlar gülüyordu de,
    Trende, vapurda, otobüste,
    Yalan da olsa hoşuma gidiyor, söyle.”

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikBaşkanlık Sisteminde Bürokrasinin Dönüşümü
    Sonraki İçerik İnsanlığın Korkuyla Olan Kadim Oyunu

    Diğer İçerikler

    daktilo2

    Aslı Kotaman: Medya okuryazarlığı artık bir seçenek değil, bir toplumsal ihtiyaç

    19 Ekim 2025 Gökhan Korkmaz
    daktilo2

    Liberal Küreselleşme Bitiyor, Bölüm 4: Altın ve Doların Hikayesi

    19 Ekim 2025 Alper Yağcı
    daktilo2

    Açlık’tan Dünya Nimeti’ne: Knut Hamsun’u Nasıl Okumalı?

    19 Ekim 2025 Mehmet Akif Koç

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Adıyaman’da Kadın Çalıştayı: Ne İçin, Kim İçin Yerel Eşitlik

    18 Ekim 2025 Yazılar Ayşe Kaşıkırık

    Yapay Zekâ İçin 3 Trilyon Dolarlık Veri Merkezleri İnşası Yarışı

    17 Ekim 2025 Çeviriler Daktilo1984

    ABD Gündemi: Ulusal Muhafızlara Tepki Büyüyor, Trump İsrail’de ve Şarm el-Şeyh Zirvesi

    16 Ekim 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Dünya Gündemi: Trump’ın Şovu, İsrail ve Gazze’nin Geleceği

    14 Ekim 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Ekim 2025
    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}