Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » İktidarlar Doğal Afetleri Neden Abartırlar?
    D84 INTELLIGENCE

    İktidarlar Doğal Afetleri Neden Abartırlar?

    Caner Gerek27 Temmuz 20236 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Doğal felaketler, Oxford sözlüğe göre “doğada deprem, kasırga veya sel gibi birdenbire ortaya çıkan ve birçok insanın ölümüne veya yaralanmasına yol açan veya büyük hasarlara neden olan şiddetli olaylar” olarak tanımlanmakta(1) ve bu tanımdaki felaketler gün geçtikçe daha sık karşılaştığımız olaylar haline gelmekte. Doğal afetlerin sıklığı, coğrafi konum ve iklim koşulları gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak önemli ölçüde değişebilmekte. Bu değişim de öncesi ve sonrası için yapılacaklar konusunda iktidarların daha fazla sorumluluk taşımasını gerektirmekte.

    Bu tür öngörülemeyen felaketlere karşı hazırlık ve planlama yapmak, kamu sağlığını ve güvenliğini sağlamak ve felaket bölgelerini yeniden yapılandırılmak iktidar sorumluluklarından bazılarıdır. Bu sorumlulukların varlığında dikkat çekici noktalardan birisi ise iktidarların genel itibariyle doğal felaketleri abartma yoluna gitmeleridir. Bu yazı da iktidarlarca uygulanan doğal felaket abartılarının nedenlerini incelemeye çalışan bir yazı olacaktır.

    İktidarların doğal afetleri neden abarttığına bakarken doğal olarak politik ajandalarına bakmak gerekmekte. Bu politik ajanda içinse akla ilk gelen, olası başarısızlığı örtmek için doğal felaketin abartılmasıdır. Bu sayede iktidarları için güven ve kamuoyu desteği almaya çalışırlar. Diğer yandan liderlik özelliği en çok bu zamanlarda ortaya çıktığı için liderler, liderlik özelliklerinin zarar görmemesi adına felaketin şiddetini olabildiğince yüksek göstermeye çalışırlar.

    Zira, liderlerin halkı ikna etmek istedikleri bir hikayeleri olur ve doğal felaketler bu hikayelerin inandırıcılığına büyük darbeler vurabilmektedir. Halbuki doğal felaket ne kadar büyük, etkileyici ya da yıkıcı gösterilirse felaketi yönetenlerin sorumluluğu o kadar azalacak ve kendileri o kadar masum, o kadar suçsuz olacaktır. İktidarlar, zor bir durumu abartarak halkın desteğini kazanmaya ve yanıt verebilirliklerini göstermeye çalışırlar.

    Bazı iktidarlar hatalardan kendini sıyırabilmek için bir anlamda Tanrı’yı suçlayarak felaketin boyutunu abartmaya çalışırlar. Başa gelen felaket Tanrı’nın işidir. Tanrı’nın işine atıfta bulunarak felaketin kaçınılmaz olduğunu ve felaketten iktidarın sorumlu tutulamayacağı fikirlerini aşılarlar. Âdeta bunlar, kader planında yazılıdır ve o kaderi yazan da Tanrı’nın kendisidir. Felaketle karşı karşıya olanlara da bu kaderi yaşamak düşer. Burada iktidarların sorumluluğunu sorgulamak ise bir anlamda kadere karşı çıkmaktır ki bu, sizin Tanrıyı sorguladığınıza ve duruma göre ona karşı gelmeye başladığınıza işarettir.

    İktidar olarak felaketin boyutunu ve şiddetini ne kadar büyütürseniz o kadar Tanrıyı suçlarsınız ve siz o kadar masum olursunuz. Asch (1946) tarafından geliştirilen kişilik teorisine göre insanlar, başkalarının suçluluğunu veya kötü niyetlerini vurgularken kendi masumiyetlerini ve iyilikseverliklerini abartırlar.(2) Tıpkı Asch’ın kişilik teorisindeki gibi iktidarlar, masumiyetlerini olanı abartarak Tanrı üzerinden açıklamaya çalışabilirler. Ancak, başka iktidarlar döneminde gerçekleşse o iktidarların suçluluğunu ve yetersizliğini vurgularlar.

    İktidarlar sadece başarısız görünmemek için değil, bilakis sunmak istedikleri bir başarıyı büyütmek için de doğal afetleri abartabilirler. Başarısız görünmenin ötesinde tüm o abartılan zorluğa rağmen doğru kararlarla başarı elde ettiklerini göstermek isteyebilirler. Dolayısıyla, bu yönüyle bakıldığında doğal afetleri abartmak, iktidarın afetle mücadele kabiliyetinden bağımsız bir yaklaşıma işaret etmektedir.

    İktidarlar, kendini başarılı göstermek ve tekrardan seçilebilmek için doğal felaketin özellikle boyutunu abartırken duruma göre sonuçlarını da tam tersi şekilde küçük gösterebilmektedirler. Böylelikle, abartılmış durumdan olabilecek en düşük zararla çıkıldığı iddiasını önümüze sunarlar. Sonuç olarak iktidarlar, doğal felakete siyasi sonuçlara dönüşümü üzerinden yaklaşırlar. Ancak, abartının nedeni bu siyasi dönüşümde sadece iktidarlarını korumak değildir.

    Mark Pelling ve Kathleen Dill (2010), doğal afetlerin siyasi sonuçlara nasıl dönüştüğünü incelerken, bu doğal felaketlerin iç siyaseti iki farklı şekilde etkilediğini savunmakta.(3) Doğal afetler siyasi dönüşümün tetikleyicisi olarak yeni mağduriyetlerin ve yeni aktörlerin ortaya çıkmasına neden olabilirler. İkinci durumda ise doğal afetler ve bu afetler sonucu gerekli olan afet yardımları sayesinde, hızlandırılmış statüko denilen bir süreçle, yönetenlerin siyasi sistemi daha da sağlamlaştırmasına ve böylece ilkinin tam tersi sonuçlar üretmesine yol açabilir.

    Böylelikle doğal afetler, değişim ya da statükonun devamı şeklinde iki farklı sonuç üretebilir ve ortaya çıkacak sonuç, rejimin otoriterlik seviyesinden elde ettiği güce bağlıdır. Bu güç ise Pelling ve Dill’e göre halkı seferberliğe kanalize etme ve depolitize etme becerisiyle doğrudan ilişkilidir. Landry ve Stockmann (2009)’a göre bu tarz şoklar, genellikle demokratik olmayan toplumlarda rejim değişiklikleri için güçlü tetikleyiciler olarak hareket etmekte ve otokratların meşruiyetini engelleyebilmektedir.(4)

    İktidarlar doğal afetlerin boyutunu abartırken iktidarlarını korumaya almanın ötesinde, bazen de geleceğe dair radikal sayılabilecek bir değişim için bu anları fırsat olarak görürler. Geleceğe dair bu değişimlerde belirli eylemleri haklı çıkaracak bir aciliyet duygusu yaratmada doğal afeti kullanırlar. Önceden planladıkları ve duruma göre bir türlü devreye sokamadıkları ya da mevcut şartlarla ortaya çıkan yeni eylemler için aslında böylesi olaylar bir fırsattır.

    Friedman buradaki fırsatı ve yapılması gerekeni, “Yalnızca bir kriz -gerçek veya algılanan- gerçek bir değişim üretir. Bu kriz meydana geldiğinde alınan önlemler ortalıkta dolaşan fikirlere bağlıdır. Temel işlevimizin bu olduğuna inanıyorum: mevcut politikalara alternatifler geliştirmek, politik olarak imkansız olan politik olarak kaçınılmaz hale gelene kadar onları canlı ve erişilebilir tutmak.” sözleriyle ifade eder.(5)

    Naomi Klein’a göre Friedmancı bu yaklaşım, felaketin getirdiği bir krizle karşı karşıya kalan topluma, statükonun tiranlığına geri dönmeden önce hızla hareket etmeyi ve geri dönüşü olmayan değişimi empoze etmeye çalışır.(6) Böylesi felaketler sonrası değişim için çok az süre vardır ve o kısa sürede kararlı bir şekilde hareket edilmelidir. İşte böylesi bir değişim fırsatı yakalayan iktidarlar, doğal felaketi ne kadar abartırsa toplumu değişime hazırlamada o kadar eli güçlü olacak ve istediklerini daha rahat uygulayacaktır.

    İktidarlar doğal afetleri abartarak aynı zamanda kaynakları seferber etmeyi kolaylaştırabilir. Bir doğal afeti olduğundan büyük gösterdiğinizde yerel ve uluslararası düzeyde kaynaklardan daha fazla yararlanabilirsiniz. Abartıyla artan ilgi ve yardım, doğal felaketin yaşandığı bölgeye doğru kanalize olur. Böylece, ekonomik yardıma ihtiyaç duyan bölge bu ihtiyaca ulaşır. Ya da bazı felaketlerde ekonomik yardım işe yaramaz. Felaketin boyutuna göre ekonomik yardımın ötesinde ihtiyaçlar ortaya çıkar ve o ihtiyaçların giderilmesi gerekir. Bunun için de kaynakların seferber edilmesi gerekir. Doğal felaket ne kadar abartılırsa ilgi ve seferberlik ihtimali o derece artacaktır.

    Tüm bu nedenleri saydıktan sonra şunu da eklemek gerekir ki iktidarların doğal afetleri abartma seviyesi; ülkenin gelişmişlik düzeyi, rejimin otoriter ya da bir demokrasi olması veya doğal felaketin türüne göre değişebilmektedir. Örneğin, otoriter rejimlerde şeffaflık ve doğru bilgiye ulaşmak daha zor olduğu için olanı abartmak daha kolaydır. Olanı abartmanın inandırıcılığı ise etkin bir iletişim dili, koordinasyon, işbirliğine açık olma ve güven zemini oluşturmaya oldukça bağlıdır.

    Referanslar

    1. https://www.oxfordlearnersdictionaries.com/definition/english/natural-disaster?q=natural+disasters
    2. Pelling, M., & Dill, K. (2010). Disaster politics: Tipping points for change in the adaptation of socio-political regimes. Progress in Human Geography, 34(1), 21–37
    3. Landry, P. F., & Stockmann, D. (2009). Crisis management in authoritarian regimes. Media effects during the Sichuan earthquake [Paper presentation]. Annual Meeting of the American Political Science Association, Toronto, 3–6 September.
    4. Asch, S. E. (1946). Forming Impressions of Personality. The Journal of Abnormal and Social Psychology 41 (3): 258.
    5. Klein, N. (2007). The shock doctrine: The rise of disaster capitalism (p. 17). Picador.
    6. Klein, N. (2007). The shock doctrine: The rise of disaster capitalism. Picador.

    Fotoğraf: Sarah Crego 

    Deprem Deprem ve Medya Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikUtanmazlık Çağında İnsan Hakları Savunuculuğu
    Sonraki İçerik Film Yorum: Oppenheimer

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}