Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Komşuluktan Bekçiliğe: AB-Türkiye Göçmen Anlaşması
    Bültenler

    Komşuluktan Bekçiliğe: AB-Türkiye Göçmen Anlaşması

    Dilem İğde Yuyucu27 Kasım 20234 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Avrupa Gündemi Bülteni

    18 Mart 2016 tarihinde AB ile Türkiye arasında imzalanan Göç Mutabakatı hem siyasiler hem de medya, ama özellikle de hukuk camiası tarafından yoğun bir şekilde eleştirildi. Kimilerinin anlaşma, kimilerinin ise antlaşma olarak adlandırdığı bu önemli kararın tarihçesine baktığımızda, AB içindeki bir düşünce kuruluşu tarafından ortaya atıldığını ve Hollandalı bürokratlar tarafından geliştirildiğini göç alanında çalışan akademisyen ve uzmanlardan biliyoruz. Ancak bu tarihi bu kadar önemli kılan bir başka husus daha var ki o da 15 Mart 2011’de başlayan Suriye Savaşı’dır.

    Suriye savaşının başlamasının üzerinden 12 yılı aşkın bir süre geçti. Bu savaşın henüz net bir sonucu olmasa da bizim için en önemli ve uzun soluklu sonucu Türkiye’ye gelen göçmenler oldu. İçişleri Bakanı 9 Kasım 2023 tarihinde Türkiye’deki düzenli göçmen sayısının Suriyeli göçmenler de dahil olmak üzere 4 milyon 643 bin 986 olduğunu açıkladı. Yakalanan düzensiz göçmen sayısı 2015-2021 yılları arasında 1,5 milyon rakamına ulaştı.

    2015 yılı, Türkiye’den Avrupa ülkelerine geçmeye çalışan insan sayısının en yüksek olduğu yıldı ve bu nedenle 2016 yılında yeni göçmen dalgasının Avrupa ülkelerine girmesini önlemek amacıyla AB-Türkiye Mutabakatı oluşturuldu. Avrupa Birliği ülkelerinin göç literatüründe dışsallaştırma politikası olarak adlandırılan bu yaklaşım, göçün bir güvenlik meselesi olarak ele alınmasının “normalleşmesine” yol açmıştır. Bu anlaşmanın imzalanmasının ertesi gününden itibaren Kuzey Afrika ve Doğu ülkeleri de AB bürokratlarına ulaşarak Türkiye ile yapılana benzer bir anlaşma yapmaya hazır olduklarını ifade etmişlerdir.

    Uluslararası hukuk ve insan haklarına en saygılı olarak bilinen ülkeler tarafından bile göçmenlerin haklarına ilişkin müzakerelerin alenen yapılmaya başlanmasıyla göç ve insan hakları bağlamında yeni bir boyut açılmıştır. Anlaşmanın uluslararası hukuku dolanacak şekilde tasarlandığını, tarafların bu anlaşmanın varlığını inkâr ettiğinde hiçbir anlaşmadan bahsedilemeyeceğini ve kimseden hesap sorulamayacağını belirten hukuk camiası, bu anlaşmanın bu özelliği ile kayıt dışılığın önünü açtığını ve gerçek etkilerinin uzun vadede daha net görüleceğini belirtiyor.

    Aslında bu anlaşmanın temelde üç boyutu var: Türkiye, AB ve tabii ki mülteciler. Türkiye bu anlaşmayı neden bu kadar olumsuz eleştirilere rağmen imzaladı? En belirgin nedenler, AB’den vize serbestliği imtiyazı ve mali yardım almak. Anlaşmada özellikle bilinen ve tasarlanan diğer konu ise Türkiye’nin engellediği ve geri kabul ettiği her mülteci için sınırı düzensiz yollarla geçmeye çalışan bir Suriyeli mültecinin düzenli olarak Avrupa ülkelerine mülteci olarak gönderilecek olması. Zaman bize bu beklentilerin nasıl karşılanamadığını gösterdi. Türkiye’deki bir tabirle “göstermelik” bir siyasi duruşla imzalanmış bu anlaşma, imzalandıktan sonra imzacıların, verilen sözlerin takipçisi olmadığı bir anlaşma hâline gelmiştir.

    Bu anlaşmanın yürürlükte olduğu 7 yıl boyunca neler olduğuna bir göz atalım: Bir göçmenin üçüncü ülke başvurusu yoluyla Avrupa’ya iltica başvurusunda bulunabilmesi için en temel ve vazgeçilmez kural, transit geçilecek ülkenin güvenli olmadığının bilinmesidir. Ama tabii ki bu anlaşmanın imzalanmasından bu yana Türkiye, AB tarafından göçmenler için güvenli bir ülke olarak tanınıyor. Ancak Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi olmayan ülkelerden gelenlere mülteci statüsü verilmemesine ilişkin coğrafi kısıtlama ile Cenevre Sözleşmesi’ni imzalayan tek ülkedir. Geçici koruma statüsü ise başlı başına bir güvensizlik unsurudur. Çünkü, uluslararası koruma statüsü sağlamaz ve hükümet tarafından her an iptal edilebilecek geçici ve değişken hak ve sorumluluklara sahip yasal bir kayıt belgesidir. Türkiye’nin AB ülkeleri tarafından güvenli 3. ülke olarak kabul edilmesi, göçmenlerin uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanmalarını engellemekte ve onları siyasi özne olmaktan ziyade insani yardım nesnesi hâline getirmektedir.

    Vaatlerinden ziyade nedenleriyle konuşmaya çalıştığımız bu anlaşmanın yol açtığı bir başka mesele daha var: Şubat 2020’de Türkiye hükümeti, Edirne’deki sınır kapılarının Yunanistan’a doğru açılacağı ve insanların oraya geleceği, hatta sınırı geçmek isteyenlere kolaylıklar ve otobüsler sağlanacağını duyurdu. Yunanistan sınırına doğru giden göçmenler, Yunanistan’ın sınır güvenliğini artırması nedeniyle Yunanistan’a geçemedi ve iki ülke arasındaki tampon bölgede mahsur kaldı. Sınırda yaklaşık 2-3 hafta süren bir bekleyiş başladı. Sınırı geçmek isteyenler Yunan güvenlik güçlerinin yoğun şiddetiyle karşılaştı. Bazı insanlar Meriç Nehri’ni geçmeye çalışırken hayatını kaybetti. İnsan hakları örgütleri giysi, ısınma ve gıda gibi temel yaşam malzemeleri sağlamak için sınır bölgesine gitti. Pandeminin başlamasıyla birlikte binlerce insan toplanarak bir kampa ya da başka illere götürüldü. İnsan hakları örgütlerinin tanık olduğu ve ne yazık ki medyanın ve dolayısıyla kamuoyunun yeterince görmediği bir insan hakları dramı yaşandı.

    Gelinen noktada Suriyeli mültecilerin bu anlaşma nedeniyle uluslararası haklarını aramaması ve AB ülkelerinin yasal yollardan mülteci alımını durdurması nedeniyle insan kaçakçılığı ve yasadışı sınır geçişleri artmıştır. AB, sınır geçişlerinde %94’lük bir azalma olduğunu iddia ederek anlaşmanın başarılı sonucunu vurgulasa da güvensiz koşullara daha fazla maruz kaldıkları için sınırdaki göçmen ölümleri artıyor.

    “Kimse evini terk etmez
    ev bir köpekbalığının ağzı olmasaydı.
    Anlamak zorundasınız,
    kimse çocuklarını tekneye bindirmez.
    Su karadan daha güvenli değilse.”

    Kenya doğumlu Somalili yazar ve şair Warsan Shire “Ev” adlı şiirinde böyle diyor. 2020’de sınırları açma tehdidi AB’nin de tepkisini çekmiş, bu da bize yukarıdaki göç şiirinden tamamen farklı bir “ev” anlayışını hatırlatmıştır. AB, 23 Eylül 2020 tarihinde Göç ve İltica Paktı’nı açıkladı. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, Paktın içeriğini 3 katlı bir “eve” benzetti. Birinci katta transit ve menşe ülkeler, ikinci katta sınırların güçlendirilmesi, üçüncü ve en üst katta ise AB ülkeleri yer alıyor.

    Dünya Göç Sorunu L2 Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAvrupa Birliği Ne Durumda? | Özel Yayın
    Sonraki İçerik Fotoğrafın Tarihi

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}