Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (29 Ekim-4 Kasım 2025)
Bildiğiniz gibi Hariçten Gazel Salı akşamları yayınlanıyor. Ancak ABD’de yapılan seçimleri değerlendirebilmek için sabah olmasını bekledim ve bu yazıyı yazdım. Zira bu seçimler Trump yönetimi için önemli bir testti ve Trump yönetimindeki Cumhuriyetçiler net bir mağlubiyet yaşadı.
Zohran Mamdani. 34 yaşında. Müslüman bir sosyalist. Demokrat partinin, demokratik sosyalistler kanadına mensup. Ve bugün itibarıyla New York’un (son 100 yıl için) en genç ve ilk Müslüman belediye başkanı seçildi. New York’un, yani ABD’nin en büyük kentinin, ABD sermayesinin sembolünün, kapitalist sistemin başkentinin…
Oyların yarısından biraz daha fazlasını alan Mamdani, adaylığını ilk koyduğunda yüzde birler ile ifade edilen oy oranlarına sahipti. Demokrat Parti ön seçimlerinde ise eski New York valisi (New York’un ultra zengin kesimlerinin sembolü) Andrew Cuomo’yu farkla yenerek büyük bir sürprize ve demokrat Amerikalı gençler arasında büyük bir heyecana yol açmıştı.
90 bin gönüllü ile desteklenen, Bernie Sanders ve Alexandria Ocasio-Cortez’in desteğini her zaman arkasında hisseden Zohran Mamdani tarih yazdı ve üzerine ölü toprağı serilmiş Demokratlara yeni bir heyecan getirdi. Ancak bu heyecan rüzgarının oldukça soldan estiğini de vurgulayalım.
Mamdani’nin zaferini daha da anlamlı kılan ise Başkan Trump’ın var gücüyle kendisine muhalefet etmesi. Trump, Mamdani’yi komünist olarak görüyor. New York’ta Cumhuriyetçi bir adayın çıkmasına dahi karşı çıkarak ön seçimlerde Mamdani’ye kaybedip bağımsız aday olan Andrew Cuomo’yu açıktan destekledi. Mamdani kazanırsa New York’a federal fonların kesileceğini bile duyurdu. Elon Musk da seçmeni açıktan Mamdani’ye oy vermemeye çağırdı.
Yani Trump, Mamdani seçilmesin diye, New York’ta Cumhuriyetçi aday Curtis Sliwa’yı değil (çünkü oylar bölünmesindi) Demokrat Andrew Cuomo’yu destekledi ki mesele değişim olduğunda Cumhuriyetçi ve Demokrat yöneticilerin nasıl bir araya geldiğini göstermesi bakımından da çarpıcı bir örnek oldu bu.
Ve Mamdani tüm bu rakiplere karşı kazandı; ultra zenginlerin kampanyasına para yağdırdığı Cuomo’yu yendi, ABD müesses nizamına karşı kazandı, yalnızca Cumhuriyetçilerin değil Demokratların da müesses nizamını yendi ve belirtmek gerekir ki New York’un zengin oligarşisine ve ABD’nin ahbap çavuş kapitalizmine karşı da zafer kazanmış oldu.
Mamdani’nin ailesi ve hayat hikayesi de oldukça ilginç. Bir sosyalist olmasına ve kampanyası boyunca her fırsatta işçi sınıfı ve yoksulları vurgulamasına rağmen Mamdani oldukça elit bir aileden geliyor.
Baba Mahmud Mamdani, post-kolonyal ekolün önde gelen siyaset bilimcilerinden ve Columbia Üniversitesi’nde profesör. Annesi Mira Nair ise iki defa Oscar’a aday olmuş, birçok prestijli ödül kazanmış bir yönetmen. İkisi de Hint kökenli. Mahmud Mamdani doğu Afrika’daki Hint diasporasından.
Mahmud Mamdani ve Mira Nair bir film projesinde tanışıp evleniyorlar. Zohran Mamdani Uganda’da doğuyor. (Bu nedenle ABD Başkanı olma şansı da yok, belirtmiş olayım.) Aile Manhattan’da yaşıyor ve Zohran 7 yaşından itibaren New York’un bu elit çevresinde yetişiyor. Babasının solculuğundan ve Müslüman kimliğinden etkilenmiş olsa gerek, Zohran hiçbir zaman demokrat sosyalist ve Müslüman kimliğinden ödün vermedi ve kimliğini saklamaya çalışmadı.
Prensiplerinden şaşmadı. Kimlik politikasını es geçmedi ancak kampanyasını emekçi kesimlere odaklamayı da başardı. Aynı gün bir kilise, bir cami ve bir havrayı ziyaret edebildi. Barlarda dolaştı, gay ve transseksüellerin takıldığı mekanlara gitti. Oldukça pozitif hisler yayan sevimli ve sıcak gülüşü, son derece keskin ve hazır cevap zekasıyla kampanya dönemi boyunca birçok New Yorklunun gönlünü kazandı. Ancak en önemlisi insan onuru ve insana saygı konusuna yaptığı vurguydu sanırım.
Zira Amerikan seçmenleri müesses nizamın değişmesini isterken bir yandan da bu nizamın kendilerini yeterince düşünmediği ve kendilerine saygı duymadığına inanıyor. Nitekim Cuomo’nun New York sakinlerine umut vermek yerine kampanyası boyunca Mamdani’nin şahsıyla uğraşması da bunu kanıtlar nitelikteydi.
New York belediye başkanlığı seçim sonuçları, Mamdani’nin Queens’teki genç seçmenleri ve işçi sınıfı göçmen topluluklarını bir araya getirerek kendi yeni koalisyonunu ne kadar sağlam bir şekilde kurduğunu ortaya koydu. Ancak ön seçimlere kıyasla işçi sınıfı siyahi ve Latin topluluklarında da kazanımlar elde etti.
Değişim isteyen işçi sınıfı, orta sınıflar, Müslümanlar, ortodoks Yahudiler, Asyalı göçmenler ve özellikle de genç seçmen… Mamdani çok farklı kesimlerden seçmenleri değişim ve sosyal haklar mesajlarıyla ikna etti. Yüksek kiralar ve ulaşım giderlerinin yanı sıra daha yaşanabilir bir New York vurgusu seçmende ciddi karşılık buldu. Mamdani’nin seçim kampanyası insanların gerçek problemlerine seslendi. Bu nedenle de Mamdani’ye yöneltilen anti-semitik, komünist, İslamcı tarzı suçlamalar tutmadı. Mamdani’nin, İsrail’in Gazze soykırımını eleştirmesi ve Filistin halkını savunması da son dönemde ABD’de özellikle genç nüfusun İsrail’e tepkisinin artmasına paralel olarak Mamdani’ye desteği arttırmış olabilir.
Mamdani’yi daha çok konuşacağız. Ancak şu aşamada Trump için Mamdani’nin kazanmasının büyük bir yenilgi olduğunun altını çizmeliyiz. Demokrat Parti yeni ve parlak bir lider adayı kazandı. Trump ise 2. döneminin ilk büyük testinden geçemedi. Zira bu seçimlerde Cumhuriyetçiler yalnızca New York’ta değil başka yerlerde de kaybetti.
Eski Demokrat milletvekili Abigail Spanberger, Cumhuriyetçi Vali Yardımcısı Winsome Earle-Sears’ı ezici bir çoğunlukla yenerek Virginia’nın ilk kadın valisi oldu. Aynı eyalette Demokrat Jay Jones, yargıçlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Başsavcı Jason Miyares’i mağlup etti. New Jersey’de Demokrat Mikie Sherrill, Cumhuriyetçi rakibi Jack Ciattarelli karşısında yine ezici bir galibiyet aldı. Kaliforniya’da seçim bölgelerini yeniden düzenleme referandumu Demokratlar lehine sonuçlandı. Pensilvanya’daki yargıçlık seçimlerinde ise üç Demokrat yargıç görevde kaldı ve eyalet Yüksek Mahkemesi’ndeki 5’e 2’lik çoğunluk korundu.
Tüm bu sonuçlar ABD halkının Trump politikalarına karşı güçlü bir eleştirel cevap verdiğini gösteriyor; Demokrat Parti’ye bir silkinme ve yenileme kapısı açıyor. Özellikle Mamdani’nin galibiyeti, Demokratlara, “müesses nizamdan uzaklaşıp emekçi kesimlere yakınlaşın” mesajını iletmiş görünüyor. Bakalım Demokrat Parti bu mesajı ne kadar iyi değerlendirecek ve Trump’ın otoriterleşme politikalarına anlamlı cevaplar üretebilecek mi?

