Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (18-24 Kasım 2025)
Geçtiğimiz hafta ABD’nin Ukrayna’da barışı sağlamak üzere Rusya ile üzerinde anlaşmaya vardığı düşünülen 28 maddelik bir plan Associated Press tarafından basına sızdırılmıştı.
Planın sızdırılmasından sonra Ukrayna barışı için taraflar görüşlerini netleştirmeye ve bu 28 maddede ne tür değişiklikler yapılabileceğini düşünüp değerlendirmeye başladı.
Ukrayna ve Avrupalılar bazı maddeler üzerinde revize istediler. Rusya tarafı ise plana ihtiyatlı yaklaştı. Trump yönetimi planın nihai olmadığı, üzerinde kimi değişiklikler yapılabileceği sinyalini vermişti.
Hafta sonu ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna barış planını müzakere etmek üzere Cenevre’ye geldi. ABD ve Ukrayna müzakerecileri “güncellenmiş ve iyileştirilmiş bir barış çerçevesi” hazırladılar. Ancak ortaya çıkan yeni plan da nihai değil, üzerinde çalışmaya devam edecekler.
Ortak açıklamada, Cenevre’de ABD destekli planla ilgili görüşmelerin son derece verimli geçtiği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, planın geliştirilmesinde “büyük ilerleme” kaydedildiğini, ancak Rusya’ya nihai anlaşma sunulmadan önce yapılması gereken bazı işler olduğunu söyledi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov Pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, Moskova’nın Cenevre’de yapılan ABD-Ukrayna görüşmelerinin sonucu hakkında henüz herhangi bir bilgi almadığını söyledi.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelensky, “Başkan Trump’ın ekibinin bizi dinlediğine dair sinyaller var” dedi. Pazartesi sabahı İsveç parlamentosunda konuşan Zelensky, bunun Ukrayna için “kritik bir an” olduğunu söyledi. “Putin, çaldığı şeylerin yasal olarak tanınmasını, toprak bütünlüğü ve egemenlik ilkesini çiğnemek istiyor. Asıl sorun bu.” diyen Zelensky, Rusya liderinin bunu sadece Ukrayna’dan değil, “tüm dünyadan” istediğini de sözlerine ekledi.
Ukrayna’nın, tüm Ukraynalı savaş esirlerinin serbest bırakılması gibi “hassas noktaları” görüşmelerde masada tutmayı başardığını açıklayan Zelensky, “gerçek barış”a ulaşmak için daha yapılacak çok şey olduğunu söyledi. Ana hedefin, 28 maddelik ABD planındaki “açık maddeleri” daraltmak olduğunu ve ilgili tarafların bunu “önemli ölçüde” başardığını da belirtti.
Taslak Anlaşma Metninde Neler Var?
Anlaşmanın Rusya’nın taleplerini ön plana aldığı ve Trump’ın Rusya ile iyi geçinmek siyasetinin bir parçası olduğu anlaşılıyor. Zira plan revize edilmemiş haliyle Ukrayna’nın toprak vermesini, NATO’ya girmeme taahhüdünü ve barış sonrasında ordusunu sınırlamasını istiyor ki bu Ukrayna için teslimiyet demek. Mevcut durumda Ukrayna’nın Rusya işgalinden koruyabildiği kimi Donbas toprakları da bu plana göre silahsız bir tampon bölgeye dönüştürülecek ama bu bölgenin zaman içerisinde Rusya’dan nasıl korunacağı da şüpheli.
Ukrayna ise karşılığında Rusya’nın tekrar ülkesini işgal etmemesi için güvenlik garantileri alacak; NATO olmasa da Avrupa Birliği’ne girebilecek; Rusya’nın dondurulmuş varlıkları Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılacak. Ayrıca Avrupa ülkeleri de 100 milyar dolar Ukrayna’nın inşasına finansman sağlayacak. Böylece Trump, Ukrayna için para harcamamış olacak ve Çin ile mücadelede Rusya’yı yanına çekme konusunda (Ukrayna’yı feda ederek) ilerleme kaydetmiş olacak.
Trump bu arada Rusya’dan petrol ithal edilmesi konusundaki tutumundan da ödün vermiyor. ABD Başkanı, Kiev’in en sadık müttefiklerinden bazılarının da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinin Rusya’dan petrol almaya devam ettiğini tekrar vurguladı ki bu durum Trump’ın Rusya-Ukrayna Savaşı’na büyük oranda finansman meselesi açısından yaklaştığını gösteriyor. Ayrıca Rusya’dan alınmayan petrol ve doğal gazın kendisinden ve müttefiklerinden satın alınmasını da istiyor.
Öte yandan Trump, Kasım ayındaki seçimlerde Demokratlar’dan (özellikle de Mamdani’den) bir darbe aldı ve 2026’daki ara seçimlere giderken Rusya-Ukrayna Savaşı’nı bitiren lider olarak puan toplamak istiyor. Bu nedenle bu barış planını oldukça önemsiyor.
Putin yönetimi barış planı müzakerelerini izlerken Ukrayna’ya saldırmayı da sürdürüyor. Salı günü erken saatlerde Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko, Rus füzeleri ve insansız hava araçlarının başkentteki bir apartmana saldırı düzenlediğini ve elektrik ve su tedarikini kesintiye uğrattığını söyledi. Ukrayna Enerji Bakanlığı da ülkenin enerji altyapı tesislerine yönelik büyük çaplı bir düşman saldırısı olduğunu doğruladı.
Rusya, savaşın dördüncü kışına girilirken yine soğuk havalardan yararlanmak ve Kiev’i teslime zorlamak için Ukrayna içlerini vurmayı sürdürüyor. Ancak Putin yönetimi de içerde oldukça sıkışmış durumda. Rusya’nın borçları artıyor, ülkenin birçok sektöründe grevler ve protestolar ortaya çıkmaya başladı. Hayat pahalılığı da Rus halkını fakirleştirmeye devam ediyor.
Bu nedenle Rusya, Kırım’ın ilhakının tanınması, Donbas, Herson ve Zaporijya’da işgal edilen toprakların da Rusya’ya verilmesi (ayrıca G8’e tekrar davet edilmek gibi diplomatik jestler) karşılığında içerde zafer ilan edip barışa evet diyebilir.
Avrupa ülkeleri Ukrayna Savaşı’nın verdiği yorgunlukla Rusya’ya toprak verilmesini kabul edecek gibi görünüyor. Anlaşma maddelerinde bazı değişiklikler yapılırsa hem Ukrayna hem de Avrupalı müttefikleri ABD’nin de baskısıyla planın son haline evet diyebilir.
Zelensky hükümeti yolsuzluk iddiaları nedeniyle içerde de oldukça bunalmış durumda. Ayrıca Ukrayna artık cepheye asker gönderebilme enerjisini tüketmek üzere. Dört yıla yaklaşan savaş hem Rusya hem de Ukrayna’yı oldukça tüketti. Bu yorgunluk artık “nasıl olursa olsun ama barış olsun” duygusunu yükseltiyor.
Dolayısıyla Ukrayna Savaşı ile yakından ilgilenen ve etkilenen tüm aktörlerin barışa olan ihtiyacı her zamankinden daha acil görünüyor. Trump hükümeti iş başında olmasa bu tür bir barış yoluna girilir miydi bilinmez. Ama Trump’ın barış meselesini Rusya’nın beklentilerine çok uygun şekilde halletmek istediği de bir gerçek. Tarafların hepsi makul olursa bu sefer Rusya-Ukrayna Savaşı’nda barış tünelinin ucunda ışık görünüyor. Ancak bu ışık Putin’e, Zelensky’e göründüğünden daha parlak görünüyor.

