Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (29 Nisan – 5 Mayıs 2025)
7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail topraklarına saldırıları sonucu 1.200 kişinin öldürüldüğü ve 251 kişinin rehin alındığı günden bu yana Gazze halkı umutsuz ve çaresiz günler yaşıyor.
İsrail’in tüm dünyanın gözü önünde 2 milyondan fazla insanın yaşadığı Gazze’de 50 binin üzerinde sivili öldürdüğü 1.5 yıllık operasyonlar boyunca Hamas’ın halen rehinelerin bir kısmını teslim etmemiş olması, Mart ayında ateşkesin bitmesinden sonra Netanyahu hükümetini tekrar operasyonlara başlamaya itti. Hamas’ın elinde halen 24’ünün hayatta olduğu düşünülen 59 rehine bulunuyor.
Son olarak 5 Mayıs 2025 günü İsrail güvenlik kabinesi bir karar alarak Gazze’ye yönelik işgal planlarını genişleteceklerini açıkladı. Bu son plan Gazze’nin topyekün işgalini ve Gazzelilerin yerle bir olmuş şehirlerinden zorla sürülmelerini de beraberinde getirebilir.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Gazze’ye zorla girmenin arifesinde olduğunu ve Gazze nüfusunun korunması için insanların güneye taşınacağını söyledi. İsrail Başbakanı, Gazze’ye girdikten sonra bölgeden tekrar çıkmayacaklarını da sözlerine ekledi.
İsrail ordusu ise güvenlik kabinesinin aldığı karardan sonra on binlerce yedek askeri göreve çağırdı. Netanyahu yeni askeri harekatın kalan rehineleri eve getireceğini söylerken, planı eleştirenler ise bu planın, 18 aylık savaşın yarattığı dinamiği temelden değiştirmeyeceği ve rehinelerin hayatını tehlikeye atacağı uyarısında bulundu. Rehinelerin ailelerini temsil eden dernek, İsrail hükümetini savaşı genişletmemeye çağıran bir açıklama yayınladı.
İsrail, Başkan Trump’ın önümüzdeki hafta Körfez bölgesine yapacağı ziyaret sonrasında operasyonların başlayacağını açıkladı. Bu açıklama, İsrail’in Hamas’a, Trump’ın Körfez ülkelerine yapacağı ziyarete kadar rehineleri serbest bırakmak için süre vermesi anlamına da geliyor.
İsrail hükümeti, Hamas’ın yeniden Gazze’yi kontrol etmesini engellemek için işgal edilen toprakların belirsiz bir süreliğine elde tutulması gerektiğini düşünüyor. Bu nedenle Netanyahu hükümetinin planladığı bu işgal girişimi bu sefer gerçekten da kalıcı olabilir.
Hamas ise bu durumda halihazırda devam eden ateşkes görüşmelerinin bir anlamı kalmadığını söylüyor. İsrail iki aydır Gazze’ye yardım girmesini engelleyerek Gazze halkını açlıkla imtihan ediyor ve bu baskı ile Hamas’ın rehinelerini bırakmasını sağlamaya çalışıyor.
Ancak bu yöntem de sonuç vermedi ve Gazze’deki insani durum Birleşmiş Milletler’in açıklamalarına göre kıtlık noktasına geldi. İsrail kabinesi bu nedenle son toplantısında insani yardım dağıtımına izin veren yeni bir mekanizmayı da onayladı.
Anlaşılan o ki Netanyahu yönetimi, Trump’ın sağladığı destekten ve Batı dünyasının tepkisizliğinden de güç olarak Gazze’yi tamamen işgal altına almak, Gazze halkını yerinden etmek ve Hamas’ı yok etmek için daha pervasız askeri yöntemlere başvuracak. Sivil kayıplar için sözün bittiği yerdeyiz. Daha kötüsünü göreceğimiz günler de yaklaşıyor maalesef.
İsrail, Yemen’in Başkenti Sana’da Havalimanını Vurdu
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Yemen’in başkentindeki Sana Uluslararası Havaalanı’nı vurduklarını açıkladı. IDF kaynakları, saldırının kentin çeşitli noktalarındaki Yemenli Husi altyapısını tahrip ederek havayolunun tamamen kapanmasına yol açtığını iddia etti.
6 Mayıs sabahı erken saatlerde gerçekleşen saldırı öncesinde IDF, bölgede yaşayan insanların havaalanını tahliye etmelerini istedi ve ardından saldırıyı gerçekleştirdi. İsrail daha önce de geçtiğimiz Aralık ayında Sana’daki havalimanına bir saldırı düzenlemişti.
Sana saldırısı İsrail’in, Hudeyde kentindeki hedefleri vurmasından bir gün sonra gerçekleşti. İsrail, İran destekli Husilere ait bir füzenin Pazar günü İsrail’in ana havalimanına isabet etmesinin ardından bu saldırıya karşılık verme sözü vermişti.
IDF’den yapılan açıklamaya göre Yemen’deki havaalanı Husiler tarafından “silah ve eleman transferi” için kullanılıyordu. Reuters haber ajansına konuşan çok sayıda havaalanı kaynağı, Salı günkü saldırılarda üç sivil uçağın, kalkış salonunun, pistin ve bir askeri hava üssünün hedef alındığını söyledi.
İsrail ordusu, Sana’daki birkaç merkezi elektrik santralinin de vurulduğunu açıkladı. IDF bu santrallerin İran destekli grup tarafından “önemli bir elektrik tedarik altyapısı” olarak kullanıldığını öne sürdü.
İsrail ordusu, Ocak ayında da bir elektrik santrali ve limanların hedef alınması da dâhil olmak üzere Yemen’deki Husilere karşı birçok saldırı düzenlemişti.
İran’ın desteklediği gruplar arasında halen İsrail ile sert şekilde mücadele içinde olan ve İsrail topraklarına füze atma kapasitesine sahip Yemenli Husiler, Trump’ın göreve gelmesinden bu yana ABD ve İsrail’in sık sık hedefi oluyor. Ancak direnmeye de devam ediyorlar.
Husiler, Gazze’de barışa ulaşılmadan Kızıldeniz’den geçen ve İsrail’e giden gemilere ateş açmaya ve İsrail’e doğrudan roketler ile saldırmaya devam etme kararlılığından vazgeçmiyor. Bu nedenle Netanyahu ve Trump’ın en öncelikli hedefleri arasında yer alıyorlar. Husi meselesi ABD ve İsrail’in Orta Doğu’da daha uzun süre başını ağrıtacak gibi duruyor. Ancak son birkaç ayda Husilere düzenlenen operasyonların, son havalimanı saldırısında da görüldüğü üzere, altyapılarına ciddi zarar verdiği de anlaşılıyor.