Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Dünya Gündemi: Dört Soruda İsrail-İran Çatışması
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Dört Soruda İsrail-İran Çatışması

    Bahadır Çelebi24 Haziran 20256 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (17-23 Haziran 2025)

    Bu yazının yazıldığı saatlerde İsrail’in İran’a son derece etkili saldırısıyla başlayan ve on iki gün süren İsrail-İran çatışmasında ateşkese ulaşıldığı haberleri ajanslara düşüyor, ancak iki tarafın da ateşkesi ihlal ettiği haberleri de yayılıyordu.

    Öte yandan, ABD Başkanı Trump’ın ateşkes kararını açıklamasıyla bu çatışmanın en azından şimdilik sönümleneceğini de tahmin etmek mümkün. Bu yazıda merak edilen dört soruda bu çatışmayı değerlendirmeye çalışacağım.

    İsrail İran’a Neden Saldırdı?

    7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail topraklarına saldırması ve devamında geçen 1.5 yılı aşkın sürede İsrail’in İran’ın Orta Doğu’daki vekil güçlerinin belini kırdığı bir dönemde İsrail, bölgedeki baş düşmanı İran’a son bir darbe vurmak amacıyla bir askeri harekat başlattı.

    İran içinde, devşirilmiş Mossad ajanlarının faaliyetlerinin yardım ettiği saldırıda İsrail, birçok üst düzey İranlı komutan ve yetkiliyi öldürdü, İran’ın hava sahasını kontrol altına alarak birçok hedefi vurdu ve ABD’yi ikna ederek İran’ın uranyum zenginleştirme yaptığı nükleer tesisleri de vurdurdu.

    İsrail’in hedefinin İran’ın nükleer silah elde etme kabiliyetini yok etmek ve rejim değişikliğini tetiklemek olduğu anlaşılsa da diğer bir sebebin İran’a ciddi bir zarar vermek ve 7 Ekim’de başlayan savaşta bölgenin en önemli gücü olarak kendini kabul ettirmek olduğunu da söyleyebiliriz ki bu amacına belli oranda ulaştığını da söyleyebiliriz.

    İsrail, vekil güçleri ile İran’ın kendi topraklarına saldırmasını büyük oranda engelledi. Ancak İran’ın uzun yıllara dayanan balistik füzelerinin hedefi olarak da zarar gördü. Yine de İsrail’in hava sahasını kontrol altına alabilecek bir askeri kabiliyette olduğunu göstererek gelecekte İran’ı yine vurabileceğini de ortaya koymuş oldu.

    İran İsrail’e Nasıl Cevap Verdi?

    İran, hava sahasını kontrol edemeyerek ve ülke içinde birçok devşirilmiş Mossad ajanının yol açtığı tehlikeye karşı koyamayarak rejiminin zayıfladığını kabul etmek durumunda kaldığı yeni bir döneme giriyor.

    Ancak İran, balistik füzeler ile İsrail’e zarar verebileceğini ve İsrail’in dünyada eşi benzeri bulunmayan üç katmanlı hava savunma sistemini aşabileceğini de göstermiş oldu.

    Nitekim İsrail F-35’lerinin birçok hedefi vurduğu ve İran semalarında cirit attığı bir ortamda balistik füzeleri ateşleyebilecek bir kapasiteye sahip olması da İran’ın azımsanmayacak bir askeri kapasiteyi barındırdığını gösteriyor.  

    İran’ın dini rejimi zaten son yıllarda ciddi bir ekonomik buhranla ve meşruiyetini her geçen gün daha da çok yitirdiği bir toplumsal tepkiyle karşı karşıyaydı. Bu saldırılardan sonra İran toplumunun rejimi sorgulama isteğinin artacağını söyleyebiliriz.

    Zaten Hamaney sonrası dönem için İran’da belli iktidar gruplarının hazırlıkları olduğu konuşuluyordu. Bu durumda İran’da Hamaney sonrası kurulacak yeni düzende rejimin esneklik göstererek meşruiyetini arttırıp arttıramayacağı bu ülkenin geleceğinde önemli bir sorun olarak öne çıkacak.

    Rejimin devrilmesi ihtimali ise, her ne kadar bana şu aşamada düşük görünse de, tetiklenecek sosyolojik fay hatlarıyla uzun vadede mümkün olabilir.

    İsrail-İran Çatışması ABD için Ne Anlama Geliyor?

    ABD’nin barışçıl bir politika izlemesi gerektiği, dünya jandarmalığı rolünden yavaş yavaş çekilerek ABD vergi verenlerinin paralarının ABD toplumuna harcanması gerektiği iddiası ve vaatleri üzerine iktidara gelen Trump’ın, İsrail ile bir olup İran’ı bombalaması, Trump destekçileri arasında ciddi bir tartışmayı başlattı.

    İsrail ve İran arasında gerginliğin sürmesi, savaşın genişlemesi ve tüm Orta Doğu’yu ateşe verecek bir potansiyele dönüşmesi, Trump’ın dış politikada bugüne kadar savunduğu birçok argümanla çelişen bir durum.

    Bu nedenle, İran’a önceden haber verildiği anlaşılan ve İran’ın nükleer kapasitesini tamamen yok etmeye yetmeyecek seviyede bir operasyonla ABD’nin İran’ı vurması, Trump’ın İranla savaşma isteksizliğinin bir yansıması ve İsrail ile lobisinden gelen baskılara karşı duramasa da en az hasarla bu işin içinden çıkmak istemesinin bir göstergesi olarak okunabilir.

    Nitekim bu sabah Trump ateşkese ulaşıldığını açıkladı ve ateşkesin bozulduğuna dair haberler karşısında ciddi şekilde sinirlendi. Trump yönetiminin gücünü ortaya koyarak İsrail ve İran’ı bu savaştan men etmesi şu an oldukça olası görünüyor.

    Bu durumda Trump da eski ajandasına dönerek Körfez Ülkeleri ile ticaretin geliştirilmesi ve ABD’ye ticaret anlaşmalarıyla para kazandırılması stratejisine dönebilir.

    Ancak şunu da belirtmek gerekir ki İsrail’in İran’a saldırması ve Trump’ın da bu saldırıya destek vermek zorunda kalması, Trump’ın bölge ülkeleri nezdinde prestijine zarar verdi ve güvenilirliğini azalttı. Yine de bu aşamada İran ve İsrail’in ateşkesi kabul etmesi, Trump’ın işini kolaylaştırabilir.

    İsrail-İran Çatışması Bölge Ülkeleri için Ne Anlama Geliyor?

    İran’ın İsrail ve Amerikan saldırıları nedeniyle bölgedeki ABD üslerinin de hedef olacağını açıklaması ve dün Katar’daki ABD üssüne, dostlar alışverişte görsün tarzında da olsa, bir saldırı gerçekleştirmesi, başta ABD üslerine ev sahipliği yapan bölge ülkeleri olmak üzere tüm coğrafyada tedirginlikleri arttırdı.

    Trump ile çok iyi ilişkiler geliştiren ve birçok silah ve ticaret anlaşması imzalayan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın, İsrail’in saldırganlığından emin olamayarak bu olayları not ettiklerini söyleyebiliriz.

    Bu durum, gelecekte Körfez Ülkelerini ABD ile ilişkilerini iyi tutarken bir yandan da Çin gibi alternatiflerle yeni işbirliklerine yöneltebilir ki bu ABD’nin çok istemeyeceği bir gelişme olacaktır. Halihazırda Körfez Ülkeleri’nin özellikle petrol ve sıvı doğal gaz ihraç etmeleri nedeniyle Çin ile ilerleyen ilişkileri var ki bu ilişkiler savunma alanında da ilerleyebilir.

    Türkiye açısından olanları değerlendirirsek zayıflamış bir İran’ın Türkiye’nin özellikle Suriye’deki rejim değişikliği nedeniyle bölgede artan gücünü pekiştirecek bir gelişme olduğunu not etmeliyiz.

    Ancak maksimalist ve neo-Osmanlıcı bir anlayışla Türkiye’nin Orta Doğu’da İran’ın boşluğunu doldurma çabasına girişmesi, zaten ekonomisi çok kırılgan olan Türkiye’yi fazlasıyla zorlayacak ve yeni tehditleri beraberinde getirecektir.

    Her ne kadar İsrail’in bu denli güçlenmesi ve rakipsiz ateş gücünü göstermiş olması İsrail ile Türkiye’nin bölgenin en önemli güçleri olarak gelecekte karşı karşıya gelme ihtimalini arttırsa da Türkiye’nin bir NATO üyesi olması ve zayıflayan ilişkilere rağmen halen bir ABD müttefiki olması, İsrail ile Türkiye’nin çok tehlikeli gerginliklere girmesini önleyecektir.

    Öte yandan, İsrail’in bu derece karşı konulamaz bir ülke olarak bölgede güçlenmesi Mısır ve Suudi Arabistan gibi Orta Doğu ülkelerini fazlasıyla tedirgin eder. İran’ın da dengeleyici bir unsur olarak sahadan tamamen çekilmesi, bu ülkelerin güvenlik algılaması açısından İsrail’i daha çok önlem alınması gereken bir güç olarak konumlandırma isteğini arttırabilir ki İran’ın bölgeden çekildiği bir vasatta ABD’nin Arap ülkeleri ile İsrail’i yakınlaştırma çabaları da bu durumdan zarar görebilir.

    Sonuç

    Sonuç olarak 7 Ekim 2023 tarihi Orta Doğu açısından birçok açıdan bir milat olarak gözüküyor. Artık İsrail güneyinden Hamas ve Husiler, kuzeyinden Suriye ve Hizbullah tehditlerini en azından şimdilik büyük oranda elimine etmiş görünüyor. Ancak bu konuda aceleci yorumlardan kaçınmak lazım. Zira İsrail, Filistin üzerindeki saldırgan politikalarını sürdürdükçe Orta Doğu ülkelerinde var olan sosyoloji İsrail için yeni tehditler üretmeye devam edecektir.

    İran’ın ise artık kendini yenileme, güvenlik ve dış politikalarını gözden geçirme aşamasına girmesi gerekiyor. İran rejiminin içte baskı politikalarını arttırmasının, İran’ı iç ve dış tehditlere daha da açık hale getireceğini görmek gerekiyor.

    Ancak rejimin bu yaşananlardan sonra içte yeni bir otoriterleşme hamlesiyle toplumu birçok açıdan bastırmaya çalışması da mevcut Hamaney yönetimi düşünüldüğünde olası görünüyor. Bu yol ise İran’ın istikrarsızlığını arttıracaktır.

    Dünya Hariçten Gazel M
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikToplumsal Destek ile Devlet Baskısı Arasında Türkiye’de İfade Özgürlüğü

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Toplumsal Destek ile Devlet Baskısı Arasında Türkiye’de İfade Özgürlüğü

    23 Haziran 2025 Gürkan Özturan
    Yazılar

    Haklı Savaş ve Simülasyon

    20 Haziran 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    İran’da Rejim Düşer mi? | Dr. Reza Talebi | Özel Yayın

    19 Haziran 2025 Bahadır Çelebi ve Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Dört Soruda İsrail-İran Çatışması

    24 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Toplumsal Destek ile Devlet Baskısı Arasında Türkiye’de İfade Özgürlüğü

    23 Haziran 2025 Yazılar Gürkan Özturan

    Sivil Toplum ve Dijitalleşme | Itır Akdoğan: Dijitalleşme her zaman çoğulculuk ya da kapsayıcılık gibi hedeflere hizmet etmiyor olabilir

    22 Haziran 2025 Röportajlar Ersin Kopuz

    Haklı Savaş ve Simülasyon

    20 Haziran 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}