Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Cumhuriyet’in Edebiyatı
      • Varsayılan Ekonomi
      • Yakın Tarih
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • D84 INTELLIGENCE
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    • Project Syndıcate
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » ABD Gündemi: Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi, Maduro Finale Doğru, ABD Suriye’de Kalacak mı?
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi, Maduro Finale Doğru, ABD Suriye’de Kalacak mı?

    Emrullah Özdemir17 Aralık 20256 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Aralık ayının ilk iki haftası itibarıyla ABD’de çok fazla yeni gelişme olmadı. Genel itibarıyla önceki haftalardaki olayların devamı niteliğinde sayılabilecek dış politikada yaşanan birtakım gelişmeler mevcut.

    Örneğin 4 Aralık’ta Beyaz Saray’ın internet sitesinden yayınlanan yeni ulusal güvenlik stratejisi belgesi, Trump’ın küresel politikaya dair yaklaşımının çerçevesini net bir şekilde çiziyor. Bu bağlamda hem Rusya ile baş başa kalan Avrupa’yı, hem de Maduro sonrası Venezuela’yı ele alacağız. Ayrıca bölgede artan hareketliliğin de etkisiyle Esad’sız geçen bir yılda Suriye’nin ABD ile olan ilişkilerini değerlendireceğiz.

    Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi

    Aralık ayının başında Beyaz Saray’ın internet sitesinde bir ulusal güvenlik stratejisi belgesi yayınlandı. Belge esas itibariyle Başkan Yardımcısı JD Vance’in Şubat ayında Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı ve Avrupalıların kahir ekseriyetini endişeye sürükleyen o açıklama ile paralel bir şekilde hazırlanmışa benziyor.

    Trump’ın “America First” doktrinini net bir şekilde özetleyen bu belgede hem Avrupa ile olan tarihi müttefikliğe şüpheci bir yaklaşım sergileniyor, hem de Batı Yarımküre’de faaliyetlerini artırarak bu bölgede daha etkin bir aktör olmanın önemi vurgulanıyor. 9. sayfasında bu belgenin Monroe Doktrini’ne bir “Trump Eki” olduğundan söz ediliyor.

    Trump’ın bu yıl göreve geldiği zaman yaptığı Grönland ve Panama çıkışları, Ukrayna’ya sağlanan istihbarat desteğinin kesilmesi ve yine dış yardım kuruluşu USAID’nin imkanlarının kısıtlanması; çeşitli yönlerden Monroe Doktrini ile benzerlikler taşıdığı şeklinde değerlendirilmişti. Trump’ın kabinede Dışişleri Bakanlığı için Marco Rubio gibi neo-con kökenli bir ismi düşünmesi ve yine 11 aylık bu başkanlık süresi içinde Putin ile Ukrayna’daki barış planında uzlaşamamaktan kaynaklı olarak gerginlik yaşaması, bu değerlendirmeye muhalif argümanlar olarak öne sürülmüştü.

    Üstüne bu yılki NATO Zirvesi’nde Avrupalı liderlerin Trump’ın hoşuna gidecek bir karşılama sergilemesi ve Trump’ın Alaska’da Putin’le görüştükten hemen sonra Avrupalı liderlerin Beyaz Saray’a gelip Trump’ın karşısında dizilmesi, AB ile ABD arasında en azından Ocak 2029’da ABD’ye yeni bir başkan gelene kadar AB’nin Trump yönetimine tahammül edeceği sinyali olarak algılanmıştı. (Foreign Affairs’ta 12 Aralık’ta yayınlanan bir makalede Avrupa’nın Trump’a karşı bu yumuşak başlılık politikasının çok yanlış olduğu söylenerek eleştirildi.)

    Ancak gelin görün ki Trump’ın Avrupa ile yıldızı hiç barışmadı. İster Çin’e karşı Rusya’yı ABD’ye yakınlaştırma politikası diyelim, ister kimi Avrupa ülkelerinin NATO’ya yeterli bütçeyi ayırmamasından bahsedelim, istersek de sadece ideolojik sebepleri göz önünde bulunduralım; Beyaz Saray’ın yayınladığı bu belgede Atlantik’te esen soğuk rüzgarlar resmen tescillenmiş oldu. Belge açıkça Avrupa Birliği ve faaliyetlerinin, Avrupa’nın temel sorunu olduğundan bahsediyor. AB düzenlemelerinin kıta genelinde hem çalışkanlık ve verimliliği düşürerek ekonomik kayba yol açtığı hem de Avrupa medeniyetini yok oluşun eşiğine getirdiği iddia ediliyor.

    Başkan Yardımcısı JD Vance’in 14 Şubat’ta Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmasında değindiği “Avrupa’da ifade özgürlüğünün yok olması” mevzusuna bu belgede de yer veriliyor. Trump ve dostlarının Avrupa’daki siyasi düzleme müdahale ederek popülist sağ figürleri yükseltmek istemesi bir sır değil. Ancak hem bu ülkelerin NATO’ya ayırdıkları bütçeyi yetersiz bularak oranı artırmalarını talep edip hem de aynı zamanda Rusya tarafından da destek gördüğü bilinen aşırı sağ oluşumlara göz kırpmak büyük bir çelişki. Birleşik Krallık’ta Reform Partisi’nin, Almanya’da AfD’nin, Fransa’da Ulusal Birlik Partisi’nin iktidar olduğu senaryoda NATO’nun alacağı tahribat; herhalde şu anda NATO’ya ayırdıkları bütçeyi %2 oranında artırmaktan çekinen mevcut hükümetlerin yaratacağı olası tahribattan daha fazla olacaktır.

    Belgedeki diğer önemli konu ise ABD’nin Batı Yarımküre’de -yani Kuzey ve Güney Amerika’da- yeni müttefikler arayışına çıktığını açıklıyor. ABD’nin tam teçhizatlı gemilerinin Karayipler’de devriye atması, önce Arjantin ve geçtiğimiz günlerde de Şili’de Trump yanlısı aşırı sağcı siyasetçilerin seçim kazanması bu durumun işaretlerinden. Karayipler’e yönelik bakışıyla bu belgeden “neo neo-con” bir manifesto olarak söz edebiliriz. Özellikle Venezuela’ya yönelik narko-terör kuşatmasını, halkın diktatörden kurtularak özgürleştirilmesi fikrini ve Karayipler’de müttefik arayışına girildiğinin resmi ilanını göz önüne alırsak; halihazırda Bush idealinin biraz revize edilmiş haliyle hareket edildiğini anlayabiliriz. Dolayısıyla bu hareketin pek de izolasyoncu olduğu söylenemez. Trump, söylemleri zamanı geldiğinde gerektiği şekliyle kullanır ve daha sonra kârına bakarak hareket eder. Kendisine bahşedilen “öngörülemez” sıfatı da aslında bu durumun izahından farklı bir şeyi kastetmez.

    Maduro Finale Doğru

    Venezuela’daki son gelişmeler Maduro için iç açıcı görünmüyor. Kamuoyunun gündemine son iki haftada pek çok iddia düştü. Maduro’nun ülkeyi terk edip etmeyeceği, terk edecekse hangi şartlarda terk edeceğine dair Trump ile yaptığı çeşitli telefon görüşmeleri medyada konuşuldu. Trump bir bir kıyıdaki petrol tankerlerine el koyarken askeri müdahale seçeneğine de hâlâ sıcak bakıyor.

    Bu hengame içinde Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Venezuelalı muhalif Maria Corina Machado, ödülünü almak üzere ABD desteğiyle Norveç’e gitti. Venezuela hükümetinin “firari terörist” olarak nitelediği Machado, Norveç’te BBC’ye bir röportaj da verdi. Venezuela hükümetinin devrilmesi noktasında ABD hükümeti ile ortak çalıştığını ifade etti. Aynı şekilde Maduro yönetimine, geleneksel bir diktatörlük olarak değil, bir suç örgütü olarak muamele edilmesi gerektiğini söyledi. Uluslararası koalisyonu Venezuela’ya müdahale etmeye davet eden muhalif lider, kuvvetle muhtemel olası bir iktidar değişikliğinde Maduro’nun yerine geçen kişi olacak. Trump ile arasının çok iyi olduğunu da hesaba katarsak, ulusal güvenlik stratejisi belgesinde belirtilen Batı Yarımküre’deki yeni müttefik arayışında Machado stratejik ve sadık bir müttefik olabilir.

    ABD Suriye’de Kalacak mı?

    Şara Hükümeti ile SDG arasında imzalanan 10 Mart Mutabakatı’nın iki taraf arasında sallantıda olduğu ve IŞİD’in yeniden güç kazandığı iddialarının çalkalandığı bu dönemde Suriye’de çok kritik bir gelişme yaşandı. Bir IŞİD militanının gerçekleştirdiği düşünülen saldırıda 2 ABD askeri ve 1 görevli tercüman hayatını kaybetti. Saldırıyı gerçekleştiren teröristin halihazırda Şara’nın ekibinde görev yapan ancak ihraç edilmesi beklenen biri olduğu bilgisi de medyada konuşuluyor. Şam yetkililerinden gelen açıklamada ise “ABD’nin önceden bu saldırı ihtimaline yönelik uyarıldığı ancak dikkate alınmadığı” belirtiliyor.

    Foreign Affairs’te 3 ay önce yayınlanan bir makalede IŞİD’in son 1 yılda Suriye’de oluşan güç boşluğunu fırsat bilerek nasıl toparlandığının ve bu nedenle ABD askerlerinin Suriye’den ayrılmaması gerektiğinin altı çizilmişti. Suriye’nin orta ve güney kesimlerinde radikal İslamcı hareketlerin güç kazandığı gerçeği bir yana, SDG de, ABD’nin bölgedeki varlığına ihtiyacı olduğu için ABD askerlerinin Suriye’de kalmasından yana görünüyor. Şam ile entegrasyonun nasıl olacağı hâlâ daha net değilken SDG’nin farklı kanatlarından farklı sesler çıkıyor. Ortada henüz bir entegrasyon olup olmayacağı bile belli değil.

    Şara ile Trump’ın pozitif bir ilişkiye sahip olduğu aşikar. Suriye’ye yönelik pek çok yaptırım son bir yıl içinde bu sayede kaldırıldı ve İsrail’in Suriye ile savaşa girme ihtimali de bu şekilde engellendi. Ancak bölgedeki istikrarı korumak adına Şam hükümeti yeteri kadar hızlı ve akılcı davranamazsa bu desteği yitirme riskiyle karşı karşıya. Sonuçta Trump kimseye sonsuz kredi vermez. Özellikle partisinin ara seçimlerde Kongredeki çoğunluğunu kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu bu dönemde, radikal İslamcı gruplara karşı çok daha temkinli yaklaşacağını düşünüyorum.

    ABD Gündemi Dünya M
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDEM Raporu ve Basına Operasyon | Nevşin Mengü | Çavuşesku’nun Termometresi #285

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Transatlantik Merkezli Uluslararası Sistemin Sonuna mı Geldik?

    16 Aralık 2025 Bahadır Çelebi
    daktilo2 Röportajlar

    Türkiye’ye Getirilen Ukraynalı Yetimlerle İlgili Ciddi İddialar Gündemde: Burcu Karakaş Dosyayı Anlatıyor

    14 Aralık 2025 Gökhan Korkmaz
    daktilo2 Yazılar

    Devler Birleşirken: Netflix-Warner Bros Birleşmesi Başarı mı Olacak, Yoksa Bir Kültür Sınavına mı Dönüşecek?

    14 Aralık 2025 Elif Avcı

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi, Maduro Finale Doğru, ABD Suriye’de Kalacak mı?

    17 Aralık 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Dünya Gündemi: Transatlantik Merkezli Uluslararası Sistemin Sonuna mı Geldik?

    16 Aralık 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’ye Getirilen Ukraynalı Yetimlerle İlgili Ciddi İddialar Gündemde: Burcu Karakaş Dosyayı Anlatıyor

    14 Aralık 2025 daktilo2 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Çözüm Süreci

    14 Aralık 2025 daktilo2 Yazılar Murat Özçelik

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Aralık 2025
    • Kasım 2025
    • Ekim 2025
    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • PROJECT SYNDICATE
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    • Seçenekleri yönet
    • Hizmetleri yönetin
    • {vendor_count} satıcılarını yönetin
    • Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    • {title}
    • {title}
    • {title}