Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Cumhuriyet’in Edebiyatı
      • Varsayılan Ekonomi
      • Yakın Tarih
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • D84 INTELLIGENCE
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    • Project Syndıcate
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » 2025 Yılı: Küresel Siyasette Savaş, Diplomasi ve Değişen Düzen
    Bültenler

    2025 Yılı: Küresel Siyasette Savaş, Diplomasi ve Değişen Düzen

    Bahadır Çelebi31 Aralık 20257 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (24-31 Aralık 2025)

    Küresel siyasetin nabzını tuttuğumuz Hariçten Gazel’de yılın son günü, 2025 yılını geride bırakırken dünyayı bekleyen ve halihazırda sarsmaya devam eden beş temel meseleyi masaya yatırıyoruz.

    Washington’dan Kiev’e, Gazze’nin yıkılmış sokaklarından Asya’nın ısınan sularına kadar geniş bir perspektifte, müesses nizamın sarsıldığı ve yeni bir dünya düzeninin sancılarının çekildiği bir döneme tanıklık ediyoruz.

    2025 yılı, diplomasi masalarının kurulduğu ama sahada silahların susmadığı bir yıl oldu. Trump’ın “barış!” önerileri ile müttefiklerinin endişeleri arasındaki makas açılırken, küresel sistem adeta bir satranç tahtasına döndü; ancak hamlelerin sadece taşları değil, milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkilediği bir oyun bu.

    Gazze: Bitmeyen Yıkım ve Ateşkes Açmazı

    2025 yılını bitirirken Gazze’deki insani felaket; uluslararası toplum ve ABD yönetiminin görünürdeki tüm baskılarına rağmen sone ermiş değil.

    Trump’ın diplomasi hamlesiyle başlayan ve ikinci aşamaya henüz geçemeyen ateşkesi İsrail’in ihlal ettiği yönündeki raporlar gündemden düşmüyor ve bu süreçte Gazze’de yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.

    Siyasi tarafta ise Donald Trump yönetiminin sunduğu Gazze’nin geleceğine dair planın ikinci aşamasına geçilip geçilemeyeceği tartışılıyor. Birleşmiş Milletler, planın Gazze’ye barış gücü gönderme kısmını onayladı. Ancak bu barış gücünün hangi ülkelerden oluşacağı ve İsrail’in bu güçten ne kadar memnun kalacağı tartışma konusu. Ayrıca Hamas’ın tasfiye edilmesi, İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi gibi konular da ikinci aşamaya geçmeye engel teşkil ediyor. 

    2025 yılı İsrail’in tüm dünyada itibar kaybettiği, birçok ülke, siyasetçi ve uzman akademisyenler tarafından soykırımcı olarak nitelendirildiği ve en önemlisi ABD kamuoyunda büyük bir prestij kaybettiği yıl olarak da hafızalara kazındı.

    Orta Doğu’da saldırganlığıyla, özellikle İran ve Katar’a düzenlediği saldırılarla Körfez ülkeleri için de ciddi bir güvenlik kaygısına dönüşen İsrail bu politikasından vazgeçmezse Orta Doğu’da çok daha fazla çatışmanın yaşanacağı bir döneme girebiliriz.

    Özellikle İran’ın vekil güçlerinin Ota Doğu’da güç kaybetmesinden doğan boşluğun nasıl doldurulacağı konusu, bölgede tedirginlik yaratıyor ve bölge ülkeleri arasında rekabete yol açıyor. 2026’da Orta Doğu’da suların durulmasının kolay olmayacağını belirtmeliyiz.  

    Bitmeyen Rusya-Ukrayna Savaşı, 28 Maddelik Plan ve Barış İhtimali

    Ukrayna cephesinde 2025’in en büyük gelişmesi kuşkusuz Trump yönetiminin sunduğu 28 maddelik barış teklifi oldu. Bu plan, Kiev’in toprak tavizi vermesini ve NATO hedefinden vazgeçmesini öngördüğü için hem Ukrayna’da hem de Avrupa’da büyük alarm zillerinin çalmasına neden oldu.

    Trump’ın bu teklifinin Zelenskyy’yi adeta köşeye sıkıştırdığı ve Ukrayna liderinin anlaşma sağlanamazsa savaşmaya devam etmek zorunda kalabileceği yönünde yorumlar yapılıyor. Yılın son günlerinde Zelensky tekrar ABD’ye planın detaylarını görüşmeye gitti.

    Rusya cephede, Putin’in çok da umursamadığı büyük kayıplar vermek pahasına karınca hızıyla ilerlemeye devam ederken bir yandan da ABD yönetimini oyalıyor. Putin’in bu politikasını yürütmesine en çok yardımcı olan ise Trump. Trump otoriter ve güçlü liderlerden hoşlanıyor. Putin de bu listenin başında geliyor. Trump yönetimi ayrıca Çin’e karşı da Rusya’yı yanında tutmak, Rusya ile ticari ilişkileri geliştirmek istiyor. ABD’nin değişen bu Rusya politikasının kurbanı ise Ukrayna olacağa benziyor.

    2026’da Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sürdüğünü göreceğiz. Ukrayna’nın vermeye artık hazır olduğu tavizlere rağmen Putin’in bir barış anlaşmasına yanaşıp yanaşmayacağı bu konudaki en büyük sorulardan biri olacak.

    Umarız 2026’da bu savaş sona erer. Zira hem Avrupa’yı hem de Türkiye ve çevre ülkeleri çok yakından ilgilendiren bu savaş, uluslararası arenada yeterince soruna ve savaş alanında ise çok fazla sayıda kan ve ölüme neden oldu.

    Trump Dönemi: Önce Amerika Anlayışından Küresel Müdahalelere

    Trump’ın ikinci dönemi, hem içeride hem dışarıda ezber bozan hamlelerle devam ederken 2025 yılı boyunca “Liberal küresel siyasi düzen yıkılıyor mu?” sorusunu sıklıkla sordurdu.

    İç politikada, rahatsız edici seviyede ve ırkçı çıkışlarla göçmenlere yüklenen Trump dış politikada ise adeta tüm dünyada soğuk fırtınalar estirdi.

    19. yüzyıl ABD dış politikası anlayışının temelini oluşturan Monroe Doktrini ruhuyla Güney Amerika, Meksika, Kanada ve dahi Grönland konusunda son derece aktif olan Trump yönetimi, Rusya ve Çin ile rekabet konusunda eski yönetimler kadar sert değil. Bu tutumlarını ise yalnızca Trump yönetiminin söylemlerinden değil, yayınladıkları Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nden de anlayabiliyoruz.

    Son dönemde Trump yönetiminin, Hristiyanları korumak adına Nijerya’ya askeri tehditte bulunması ve Venezuela’ya yönelik baskıları artırması dikkat çekiyor. Ayrıca Güney Afrika’da düzenlenen G20 zirvesini boykot etmesi, ABD’nin küresel liderlikten çekilip kendi içine mi döneceği, yoksa sadece kendi şartlarıyla mı masada olacağı sorusunu da güçlendiren bir başka etken olmuştu.

    Elbette ABD’nin İsrail ile el ele İran’a askeri bir operasyon düzenlemesi 2025’in en korkutucu olayı olmuştu. Trump yönetimi bir yandan Gazze’de ve Ukrayna’da barış planları yaparken bu politika ile taban tabana zıt İran saldırısı ve Venezuela kuşatmasına da imza attı ki bu durum 2026 için Trump hükümetinin dış politikada ne yapacağını belirsiz bırakıyor.

    Anlaşılan o ki Trump yönetimi Güney Amerika’da hegemonyasını iyiden iyiye yaymak, öte yandan ise başta Avrupa olmak üzere dünyada birçok meseleyi çok da umursamamak politikasını sürdürecek. Bu durumun istisnası ise Trump’ın obsesif bir şekilde takıntılı olduğu göç meselesinden kaynaklı dış politika adımları olabilir. 

    Avrupa Siyaseti: Krizler ve Yükselen Sağ

    Avrupa 2025 yılında kendi iç krizleriyle boğuşmayı sürdürürken en yakın müttefiki ABD’nin güvenlik konusunda kendilerini yalnız bırakmasının şokunu yaşadı.

    Bu yaşlı kıta; göç sorunu, nüfus problemi, eskiyen alt yapı ve sanayi, Rusya tehdidi, yükselen enflasyon, zayıflayan refah devleti ve tüm bunların sonucu olarak yükselen aşırı sağ ile imtihan olmayı sürdürüyor.

    2025 yılında başlayan Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlaması konusundaki girişimlerin 2026 yılında artarak devam etmesini bekleyebiliriz. Güvenlik başlığı altında zaten zor durumda olan Avrupa ekonomilerini zorlayan diğer bir mesele de Ukrayna’ya yardım yapılması olmaya devam edecek. 

    Yeni yılda da Avrupa’da aşırı sağın daha fazla zemin kazanacağını beklemek yanlış olmaz. Ancak Rusya-Ukrayna Savaşı’nda bir barış sağlanır ise bu Avrupa açısından oldukça olumlu bir gelişme olacaktır.

    Yine de ben Avrupa’nın enerjisinin tükendiği ve krizleriyle başa çıkamayacağı düşüncesine katılmıyorum. Avrupa, Trump’ın bu ikinci döneminde kendine yönelen salvolardan kurtulup silkinerek 2025 yılında içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için ciddi adımlar atacaktır. Yeter ki kendi iç dinamiklerini doğru politikalar ile yönetebilsin. 

    Asya-Pasifik: Aşılan Kırmızı Çizgiler ve Tayvan Gerilimi

    Asya-Pasifik bölgesi, Çin ve Japonya arasındaki sertleşen diyaloglarla 2025’in en ısınan bölgelerinden biri oldu. Çin Dışişleri Bakanlığı, Japonya’nın Tayvan’a olası bir askeri müdahale iması içeren açıklamaları üzerine, Japonya’nın kırmızı çizgiyi aştığını ve şok edici derecede yanlış bir sinyal verdiğini duyurdu.

    Japonya’nın ilk kadın lideri Sanae Takaichi’nin atak dış politikası ve askeri alanda Japonya’yı tekrar güçlendireceğini söylemesi, Çin ile gerilimleri arttırırken bölge ülkelerini de tedirgin ediyor.

    Trump yönetimi Japonya’nın bu politikasını desteklediği gibi ABD’nin Çin’i çevreleme stratejisi kapsamında bölgedeki diğer müttefikleri Güney Kore, Filipinler, Avustralya ve Hindistan’ı da Çin’e karşı cesaretlendirecek politikalarını sürdürüyor.

    Öte yandan ise Trump, Çin’i demokrasi konusunda eleştirmekten kaçınıyor. Gümrük tarifeleriyle müttefikleri dahil herkesi tedirgin eden ABD Başkanı, başlangıçta sert çıktığı bu konuda zaman içerisinde birçok ülkeyle anlaşmalar yaparak yoluna devam etti.

    Çin ile de bu konuda geçici de olsa bir barışa varıldı. Çin nadir toprak elementlerinin ABD’ye ihracına tekrar başlarken ABD de Çin’e uyguladığı gümrük vergilerinde indirime gitti. 2026 yılında ABD ile Çin arasında kontrol edilebilir gerginlik politikası sürecek, ancak ABD özellikle Güney Amerika ülkelerindeki Çin etkisi kırmak için çabalamaya devam edecek.

    Son Söz

    2025, önceki senelerden gelen Ukrayna ve Gazze Savaşları’nın tüm küresel düzeni sarstığı bunun üzerine de Trump yönetiminin ABD’nin Batı bloğunun güvenliğinden ve dünyada demokrasilerin bekçiliğinden sorumlu olduğu küresel düzeni aşındırdığı bir yıl oldu.

    Değişen küresel düzen birçok belirsizlik yarattı ve birçok konuda öngörülebilirliği azalttı. Ancak Trump’ın biraz da Nobel Barış Ödülü’nü alma motivasyonuyla Gazze’de ve Ukrayna’da barış için çabalaması az da olsa umut yarattı. 2026’da küresel siyasal sisteminin dönüşümünün sancılarını yaşamaya devam edeceğiz.

    Ben tüm bu olumsuz beklentilere rağmen yine de tüm dünyaya barış, sağlık ve huzur dolu bir yıl diliyor, savaşların bittiği bir döneme girmeyi temenni ediyorum.   

    Dünya Hariçten Gazel M
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikOrtadoğu’da Olası Çatışma: Türkiye Bir NATO Üyesi Olarak Nasıl Tutum Almalı?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Ortadoğu’da Olası Çatışma: Türkiye Bir NATO Üyesi Olarak Nasıl Tutum Almalı?

    30 Aralık 2025 Gökhan Korkmaz
    daktilo2 Röportajlar

    Barçın Yinanç: Türkiye’nin önünde fırsat pencereleri yok değil, ama hukuk, demokrasi ve ekonomik adalet olmadan bunları değerlendirmek içi doldurulamayan bir iyimserlik

    28 Aralık 2025 Gökhan Korkmaz
    daktilo2 Yazılar

    İki Bin Yirmi Beş: Geçen Yılın En Önemli Olayı

    28 Aralık 2025 Birol Başkan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    2025 Yılı: Küresel Siyasette Savaş, Diplomasi ve Değişen Düzen

    31 Aralık 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Ortadoğu’da Olası Çatışma: Türkiye Bir NATO Üyesi Olarak Nasıl Tutum Almalı?

    30 Aralık 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    Barçın Yinanç: Türkiye’nin önünde fırsat pencereleri yok değil, ama hukuk, demokrasi ve ekonomik adalet olmadan bunları değerlendirmek içi doldurulamayan bir iyimserlik

    28 Aralık 2025 daktilo2 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Türkiye’de Gündem Neden Bu Kadar Sık Futbol Üzerinden Yürüyor?

    28 Aralık 2025 daktilo2 Yazılar Ali Onur Özçelik

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Aralık 2025
    • Kasım 2025
    • Ekim 2025
    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • PROJECT SYNDICATE
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • D84 Yayınları
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    • Seçenekleri yönet
    • Hizmetleri yönetin
    • {vendor_count} satıcılarını yönetin
    • Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    • {title}
    • {title}
    • {title}