Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Enflasyon ile İklim: ABD’nin Yeni Enflasyon Yasası
    Asterisk2050

    Enflasyon ile İklim: ABD’nin Yeni Enflasyon Yasası

    Asterisk2050 Proje Ekibi31 Ağustos 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    İklim politikaları ilk kez 1972’de Stockholm’de tartışılmaya başlandığında odak noktası büyük ölçüde yerkürenin korunması ve çevresel felaketleri önlemekti. Birleşmiş Milletler öncülüğünde yürütülen bu süreçte ve ilk kez uzun dönemli atmosfer ve meteorolojik izleme faaliyetlerinin ele alındığı zirvede, BM Çevre Programı da kuruldu. Bu süreç, bizi artık oldukça bilinen Viyana Sözleşmesi ve ardından Kyoto Protokolü’ne kadar götürdü.

    Bu durum önce, ozon tabakasının zarar görmesi, hava kirliliğinin artması ve sülfür emisyonlarının ciddi sayılabilecek oranlara ulaşması önlemlerinin artması yönünde görüşlerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Daha sonra ise bugün uluslararası bir başarı olarak görebileceğimiz daha bütüncül ve radikal kararların alınmasını benimseyen Paris Anlaşması ortaya çıktı. Yani artık iklim politikaları yalnızca hava kirliliği ve ozon tabakasının sıhhatinden öte; ekonomik, sosyal ve siyasi dünyanın dinamiklerini belirleyen bir olguya dönüştü. Öyle görünüyor ki önümüzdeki on yıllarda dünya ile ilişkili hiçbir ülke için içinde iklim kavramının geçmediği bir iktisat ve kalkınma politikası mümkün değil.

    İklim ve ekonomi konularının bu denli bir girift yapıya büründüğünü, bu sefer Amerika Birleşik Devletleri’nde son olarak duyurulan Enflasyon ile Mücadele Yasası’nda gördük. Her ne kadar yakın tarihte Çin’in yükselişi ve Rusya’nın Sovyetler’den sonra eski gücünü inşa etmedeki ısrarı rekabet sahasını genişletse de ABD hala küresel siyasetin yönünü belirlemede baskın bir ağırlığa sahip. Ekonomik, kültürel ve politik üstünlük ideali, ABD’nin birçok konuda olduğu gibi iklimin iktisadi politikalarla uyumlandırılması konusunda da bir tür siyasi pusula görevi görmek arzusuna sahip olabileceğine işaret ediyor.

    Bu bağlamda 16 Ağustos 2022 tarihinde Başkan Joe Biden’ın ilan ettiği Enflasyon ile Mücadele Yasası (Inflation Reduction Act[1]) iklim politikaları için yeni bir dönemin kapılarını açtı. Oldukça kapsamlı bir plan olan Enflasyon ile Mücadele Yasası’nın merkezinde sürdürülebilir kalkınma ile dirençli bir ekonomi yaratma amacı yatıyor. ABD Başkanı Joe Biden, bu yasayı “iklim konusunda şimdiye kadar atılmış en büyük adım” sözleriyle açıkladı. Peki Enflasyon ile Mücadele Yasası Nedir ve iklim ile ne şekilde ilişkili?

    Biden yeni Enflasyon ve İklim Yasası’nı imzalarken. Kaynak: ABC News

    Enflasyon ile Mücadele Yasası, Beyaz Saray tarafından Başkan Biden’ın çalışan aileler için çalışan bir ekonomi inşa etme sözünü yerine getiriyor oluşu iddiasıyla deklare edildi. Yayınlanan metinde Başkan Biden’ın tarihteki en işçi ve sendika yanlısı Amerikan başkanı olduğuna ve Enflasyon ile Mücadele Yasası’nın da bu mirasın üzerine inşa edildiğine vurgu yapılıyor. Yasa, vergi düzenlemelerine önemli ölçüde değişiklikler getirerek, reçeteli ilaç maliyetlerini, sağlık bakım maliyetlerini ve enerji maliyetlerini düşürmeyi temel hedef olarak belirliyor. Amerikan işçilerini ayağa kaldırmak ve ülke genelinde iyi ücretli sendika işleri yaratmak gibi ideallerin merkeze alındığı yasada, vergi düzenlemeleriyle elde edilecek kaynağın yaklaşık 370 milyar dolarlık kısmının iklim değişikliği ile mücadeleye ayrılacağı belirtiliyor. Yani ABD, bu yasa ile iklim krizi ile mücadeleyi diğer iktisadi konular için bir norm olarak ortaya koymuş oldu.

    Bu yasa vasıtası ile Amerikan ekonomisinin her sektöründe emisyonların azaltılmasına yardımcı olacak iyi ücretli sendika işleri yaratılacağı iddiasını görüyoruz. Yasa, başkanlık adaylığından beri Biden’ın söz verdiği temiz enerji vergi kredisi programlarına şimdiye kadar eklenen en güçlü işçi korumalarından ve teşviklerinden bazılarını içeriyor. Yasa kapsamında temel hatlarıyla dört konuya işaret ediliyor. Bunlar sırasıyla, (i) temiz enerji istihdamının genişletilmesi, (ii) vergi mevzuatının daha adaletli hale getirilmesi, (iii) Amerikan imalat sanayiinin yeniden canlandırılması ve son olarak (iv) sağlık hizmeti maliyetlerinin düşürülmesi.

    Listeye ilk sıradan giren temiz enerji istihdamı kapsamında alınacak aksiyonlar ise şu şekilde sıralanıyor:

    1. Enerji verimli ticari binalar, yeni enerji verimli evler ve elektrikli araç şarj altyapısı için genişletilmiş vergi kredileri, makul ücretleri ödeyen ve kayıtlı çırakları işe alan işletmeler için ekstra kredileri içerecek ve yerel ücretlerin düşük yol müteahhitleri tarafından kesintiye uğramamasını sağlayacak.
    2. Makul ücretleri ödemeyi vaat eden ancak bunu takip etmeyen şirketler cezalandırılacak ve borçlu oldukları işçilere ödenen ile geçerli ücret arasındaki farkı faizi ile ödemekle sorumlu tutulacak.
    3. Enflasyon ile Mücadele Yasası, temiz enerji üretimi için Amerikan yapımı ekipmanın kullanımına ilişkin “Amerika’da Üret” hükmünü ortaya koyuyor. Kanun; rüzgâr, güneş, nükleer, temiz hidrojen, temiz yakıtlar ve karbon yakalama için genişletilmiş temiz enerji vergi kredileri sağlayacak. İşçilere geçerli bir ücret ödeyen ve kayıtlı çıraklık programları kullanan işletmeler daha yüksek rayiçten kredi kullanabilecek.

    Bu yasa neden önemli? Yasa, ortaya çıktığı söylem içerisinde oldukça önemli bir gerçeklik taşıyor. Şöyle ki, iklim krizi uzun yıllardan beri ilgili uluslararası örgütlerin çeperinde tartışılan, sivil toplum kuruluşlarının ilgilendiği ve hatta bunun üzerinde radikalize edildiği bir olguyken; artık ekonomi ve kalkınma modellerinin merkezine yerleşmiş durumda. Döngüsel ekonomi, sürdürülebilirlik ve emek yoğun karbon nötr sektörler yeni çağın kodları olarak öne çıkıyor. Bu eylemlerden beri durularak planlanan kalkınma modellerinin, artık hem kabul görmeyecek hem de optimal çözümler olarak benimsenmeyecek olmaları, karar alıcıları ikna etmeye başladı, başlamalı.

    Bu noktada aksiyoner konumda olan gelişmiş ülkeler ve onları takip eden re-aksiyoner ülkeler sistemi oluşturuyor. Tıpkı endüstri devriminde olduğu gibi, bu süreci takip edebilen, gerekli teknolojiyi, yeni nesil sistemleri ve buna bağlı olan ekonomik düzeni uygulayabilenler, yeni dönemin başat aktörleri olmaya adaylar. Zira, “medeni dünya” gündemini bu noktaya sabitlemiş, uluslararası sistemde söz sahibi olmanın anahtarı olarak karbon-nötr ve iklime duyarlı bir aktör olmayı zaruri görmüştür. Tabi ki her aktörün kendi çıkarları nezdinde politikalarını belirlemesi uluslararası ilişkilerin özünde vardır. Fakat artık ekonomi iklim içindir. Bunu ABD Enflasyon Yasası ile tekrar görmüş olduk.

    Türkiye gibi rekor enflasyon oranlarıyla sınanan bir ülke için ABD’nin eylem planı önem taşıyor. Hem Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat’taki kalkınma vurgusunda, hem de ABD’nin enflasyon ile mücadele yasasında iklim ve temiz enerjiyi merkeze almasında şunu görüyoruz ki, küresel sistemin en önemli aktörleri için iktisadi beka ve iklim politikaları birbirlerini dışlar nitelikte değil. Türkiye gibi çok katmanlı iktisadi problemleri olan ülkelerde iklim politikalarının finansmanında yaşanabilecek güçlükler, ekseriyetle bu politikaların neden önceliklendirilemeyeceğine dair bir meşruiyet sebebi olarak servis ediliyor. Halbuki iklim öncelikleyken de politikaların öngördüğü yerli üretimin niteliğinde değişim ve enerji sektöründe dönüşüm gibi konular, incelikle tasarlanmış regülasyonlarla desteklendiğinde hem istihdamda artışı hem de caydırıcı etki yaratmadan vergi gelirlerindeki artışı beraberinde getirebilir. Ancak bu tip kapsamlı iktisadi dönüşümler yapısal birçok değişikliği de gerektirdiğinden, siyasi belirsizlikler içinde gerçekleşmesi beklenemez.


    [1] Kaynak: https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases/2022/08/19/fact-sheet-the-inflation-reduction-act-supports-workers-and-families/

    Fotoğraf: Karsten Würth

    Asterisk2050 Çevre Ekonomi
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikNükleer Tartışmaları ve Tayvan Boğazı Gerilimi
    Sonraki İçerik Kitap Yorum: Korkut Boratav, 1980’li Yıllarda Türkiye’de Sosyal Sınıflar ve Bölüşüm

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    1 Mayis’ta, 10 Maddede Türkiye’de Emek

    1 Mayıs 2025 Burak Dalgın
    Yazılar

    Türkiye’de Medyanın Kurtuluşu: Geniş Bir İstişare Süreci ve Teknolojik Dönüşüm

    24 Nisan 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}