Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Cumhuriyet’in Edebiyatı
      • Varsayılan Ekonomi
      • Yakın Tarih
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • D84 INTELLIGENCE
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    • Project Syndıcate
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Dijital Evlerinden Tahliye Edilen Gençler: “Güvenlik mi, Özgürlük mü?” Tartışmalarına Gençlerin Perspektifinden Bakan Var mı?
    daktilo2

    Dijital Evlerinden Tahliye Edilen Gençler: “Güvenlik mi, Özgürlük mü?” Tartışmalarına Gençlerin Perspektifinden Bakan Var mı?

    Elif Avcı21 Aralık 20255 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, gençlerin sosyal medya kullanımına dair art arda sert kararlar alıyor. En son Avustralya, 16 yaş altındaki tüm kullanıcıların TikTok, Instagram, YouTube, Snapchat, Reddit ve benzeri platformlardan çıkarılmasını zorunlu kıldı. ABD’de bazı eyaletler yıllardır benzer yasakları uyguluyor, Avrupa’da güvenlik temelli düzenlemeler giderek sıkılaşıyor.

    Tartışmanın çerçevesi genelde aynı: “Gençleri korumalı mıyız, yoksa özgür mü bırakmalıyız?”

    Bu soru kulağa makul gelse de, gençlerin deneyimine baktığımızda eksik kalıyor. Çünkü mesele ne yalnızca güvenlik ne de yalnızca özgürlük; mesele gençlerin kendi hayatlarına dair kararların içinde olup olamadıkları.

    Ne Oldu? Bu Dalga Nasıl Başladı?

    Gençlerin sosyal medya kullanımına yönelik ilk büyük kırılma 2023’te ABD’de yaşandı. Utah ve Arkansas “erişim yasası” çıkardı, gençlerin hesap açması ebeveyn onayına bağlandı. Ardından TikTok’un ulusal güvenlik tehdidi olarak sınıflandırılmasıyla konu daha sert bir çerçeveye oturdu.

    Avrupa’da aynı yıl, 13 yaş altı veri toplama pratiklerine getirilen sınırlamalar genişledi; İngiltere’nin Online Safety Act’i platformlara ağır yükümlülükler getirdi.

    Ve 2025’in başında Avustralya tüm sosyal medya platformlarına şu çağrıyı yaptı: “16 yaş altı kullanıcı hesaplarını kapatın.”

    Bu timeline bize şunu gösteriyor: Devletler dijital alan üzerinde yeniden egemenlik kurmaya çalışıyor. Platformlar bu alanı kendi ekosistemleri olarak savunuyor. Gençler ise bu iki taraf arasında sıkışmış durumda ama hiçbir masada temsil edilmiyor.

    Gençler Orada Yalnızca Vakit Geçirmiyor; Orada Kimliklerini Kuruyorlar

    Yasakların en çok gözden kaçan tarafı şu: Gençler için sosyal medya, yetişkinlerin düşündüğü gibi “boş vakit” alanı değil.

    Psikolog Sherry Turkle yıllardır şunu anlatıyor:

    “Gençler çevrimiçi alanları birer prova sahnesi olarak görür; kimlik parçalarını burada dener, reddeder, yeniden kurar.” (Turkle, 2015)

    Günümüz gençliği için sosyal medya; arkadaş bulma alanı, duygu düzenleme mekânı, kendini ifade etme biçimi, kültür üretim zemini, görünürlük kazanma fırsatı…

    Yani, hayatın ikinci bir yüzü değil, hayatın eşit derecede gerçek olan başka bir yüzü.

    Bu yüzden platform yasakları gençlerin zihninde şuna dönüşüyor: “Benim kimlik alanım benim dışımda belirleniyor.” Yasakların yarattığı en derin kırılma da burada.

    Yasaklar Davranışı Düzeltmez, Görünmezleştirir

    Sosyal politika tarihinde çok iyi bilinen bir gerçek vardır: Yasaklanan davranış ortadan kalkmaz, gri bölgeye taşınır.

    Pew Research Center’ın 2023 verileri bunu somutlaştırıyor: Gençlere uygulanan platform kısıtlamalarının ardından VPN kullanımı %78 artıyor. Bu, her 10 gençten 8’inin, korunmak için kendini daha karanlık, haritalandırılmamış sulara atmak zorunda hissetmesi demek. Yasak, bir çözüm değil; problemi sadece denetim alanımızdan uzaklaştıran bir itme kuvveti haline geliyor.

    10 Aralık’ta yürürlüğe giren Avustralya yasasıyla da büyük ihtimal aynı şey olacak: Gençler gölge platformlara, kapalı Telegram odalarına, isimsiz uygulamalara veya henüz regüle edilmemiş alanlara yönelecek. Bu, güvenliği artırmaz. Sadece güvensizliği görünmez hâle getirir.

    Bu çelişkiyi karar alıcılar da görüyor. Yine de yasaklamak, gençlerle, ailelerle ve uzmanlarla birlikte çözüm üretmenin zahmetine girmeden hızlı siyasi kazanım sağlamanın en kestirme yolu. Bedeli ise genellikle gençlerin iyi oluşu oluyor.

    Bir Neslin Ortak Hafızasına Müdahale: Yetişkinlerin Küçümsediği, Gençlerin Merkezinde Duran Kültür

    Gençlerin dijital dünyasında kurdukları ritüeller, şakalar, viral dil, kolektif tepkiler… Tüm bunlar yetişkinlere yüzeysel gelebilir. Oysa kültür sosyolojisi şunu söyler: “Bir toplumun hafızası, en hafif görünen pratiklerde inşa edilir.” (Assmann, 2011)

    TikTok sadece dans videoları değil. Bir kuşağın mizah hafızası, duygusal anlatım biçimi, politik tepkisini düzenlediği alan, küresel bir akran kültürünün ortak dili. Bu nedenle platform yasakları yalnızca erişim kararları değil, bir kuşağın kültürel hafızasına yapılan müdahaledir.

    Bu kuşağın kendini anlatma yolları yetişkinlerin ölçü birimlerine uymuyor diye “gereksiz” sayılamaz. Tam tersine: Bu platformlar gençlerin dünyaya nasıl baktığını, nasıl anlam kurduğunu ve nasıl ilişki kurduğunu şekillendiriyor. Bir hafızayı elinden aldığınızda, bir kuşağın sürekliliğini kesintiye uğratırsınız.

    Devlet–Teknoloji Bilek Güreşinde Bedeli Kim Ödüyor?

    Görünürde tartışma “çocuk güvenliği.” Ancak alt katmanda başka bir gerilim var:

    Devletler: “Dijital egemenliği biz tanımlarız.”
    Platformlar: “Ekosistemi biz kurduk; kullanıcı bizimdir.”

    İki dev gücün çekişmesinin bedeli gençlere çıkıyor. Bu gençler ne müzakere tarafı ne de karar verici. Ama kararlardan en çok etkilenen grup onlar.

    UNESCO’nun 2024 Gençlik Katılım Raporu çok net bir uyarıda bulunuyor: “Gençlerle ilgili alınan kararlar, gençlerle birlikte tasarlanmadığında, koruma politikası kontrol politikasına dönüşür.” Bugün dünyada gözlemlediğimiz tam olarak bu.

    Peki gençler evlerinden çıkarılırsa nereye gider? Dijital Göçmenlik bir metafor değil bir gerçeklik. Fiziksel dünyada bir genci evinden çıkarmanın nasıl travmatik etkileri olacağını biliyoruz. Dijital dünyada ise bunun karşılığını henüz ciddiyetle konuşmuyoruz.

    Gençler yıllardır kendi topluluklarını kurdukları dijital evlerden çıkarıldıklarında:

    • daha radikal içerik üreten kapalı gruplara,
    • denetimsiz ortamlara,
    • kimlik avı ve manipülasyona açık platformlara,
    • algoritmik kör noktalara
      kayma riskini taşıyor.

    Bu, “kendi iyiliği için kapatılan alanların” gençleri nasıl başka risklere ittiğini gösteriyor.

    Yasakların sonucu davranış değişikliği değil, dijital göçmenliktir. Ve her göç, bir kimlik sarsıntısı yaratır.

    Sonuç: Dijital Evlerinden Tahliye Ettiğimiz Bir Kuşaktan Ne Bekliyoruz?

    Gençleri korumak elbette önemli. Ama koruma, onların yaşadığı dünyayı ellerinden almak anlamına gelmiyor.

    Bugünün gençleri dijitalde yalnızca zaman geçirmiyor; orada sosyalleşiyor, büyüyor, öğreniyor, bağ kuruyor, kültür üretiyor.

    Bu nedenle tartışmayı doğru yerinden yakalamalıyız: Gençlerin iyiliğini gerçekten nerede tanımlıyoruz? Biz mi biliyoruz, yoksa artık birlikte öğrenmemiz gereken bir dünyaya mı geldik?

    Ve en temel soru: Evlerinden tahliye edilen bir kuşağın güvenini nasıl yeniden kazanacağız?

    Kaynaklar

    Assmann, J. (2011). Cultural Memory and Early Civilization. Cambridge University Press.
    Pew Research Center. (2023). Teens, Social Media and Technology.
    UNESCO. (2024). Youth Participation and Digital Policy Report.
    Turkle, S. (2015). Reclaiming Conversation: The Power of Talk in a Digital Age. Penguin.
    Australian Government. (2025). Online Safety (Youth Restrictions) Regulation.
    UK Government. (2023). Online Safety Act.
    European Commission. (2024). Children’s Data Protection Report.
    Utah Social Media Regulation Act (2023).
    Arkansas Social Media Safety Act (2023).
    TikTok Congressional Hearing Transcripts (2023–2024).

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSözelci Siyaseti: Ölçülemez Vaatlerin Rahatlığı
    Sonraki İçerik İslamcılığın Komplo Teorisi – III: Anti-Semitizmin Modern Hali-1

    Diğer İçerikler

    daktilo2

    Büyük Dönüşümün Reçetesi: Liberal Milliyetçilik

    21 Aralık 2025 Burak Dalgın
    daktilo2

    Ücretlerde Sovyetlerden Eşitlikçi, Sermaye İçin ABD’den Vahşi: Türkiye’de Gelir Eşitsizliğinin Boyutları

    21 Aralık 2025 Alper Yağcı
    daktilo2

    İslamcılığın Komplo Teorisi – III: Anti-Semitizmin Modern Hali-1

    21 Aralık 2025 Birol Başkan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi, Maduro Finale Doğru, ABD Suriye’de Kalacak mı?

    17 Aralık 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Dünya Gündemi: Transatlantik Merkezli Uluslararası Sistemin Sonuna mı Geldik?

    16 Aralık 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’ye Getirilen Ukraynalı Yetimlerle İlgili Ciddi İddialar Gündemde: Burcu Karakaş Dosyayı Anlatıyor

    14 Aralık 2025 daktilo2 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Çözüm Süreci

    14 Aralık 2025 daktilo2 Yazılar Murat Özçelik

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Aralık 2025
    • Kasım 2025
    • Ekim 2025
    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • PROJECT SYNDICATE
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    • Seçenekleri yönet
    • Hizmetleri yönetin
    • {vendor_count} satıcılarını yönetin
    • Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    • {title}
    • {title}
    • {title}