Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Yapay Zekâ İçin 3 Trilyon Dolarlık Veri Merkezleri İnşası Yarışı
    Çeviriler

    Yapay Zekâ İçin 3 Trilyon Dolarlık Veri Merkezleri İnşası Yarışı

    Daktilo198417 Ekim 202510 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Yazar: Tabby Kinder
    Çeviri: Mert Söyler

    Yazının orijinaline bu linkten ulaşabilirsiniz.

    Yapay zekâ çağını ayakta tutacak veri merkezleri, küresel sermayenin yeni gözdesi oldu. 2030’a kadar bu alana 3 trilyon doların üzerinde yatırım yapılması bekleniyor. Fakat bu büyüme dalgası; borç riskini, enerji krizini ve aşırı kapasite korkusunu da beraberinde getiriyor.

    Meta, “Prometheus” ve “Hyperion” adlarını verdiği veri merkezleri inşa ediyor, Elon Musk’ın xAI şirketi “Colossus” üzerinde çalışıyor, OpenAI ise “Stargate” projesini geliştiriyor. Her biri 100 milyar doları aşan bu projeler, dünyanın en güçlü süper bilgisayarlarını kurmayı ve yeni bir yapay zekâ dönemini başlatmayı hedefliyor. Fakat bu dev yatırımlar, yapay zekâ çağını besleyecek veri merkezlerinin oluşturulması için gereken toplam harcamanın yalnızca küçük bir bölümü. Bu süreç, modern tarihteki en büyük sermaye hareketlerinden biri olarak görülüyor.

    “Gerekli sermaye miktarı gerçekten muazzam. Fırsatın ölçeği tek bir finans piyasasının kapasitesini zorluyor. Bu yüzden özel sermayenin de ağırlıklı rol oynadığı, çok yönlü bir finansman yaklaşımı gerekiyor” diyor özel sermaye grubu Blackstone’un küresel altyapı ve varlık temelli krediler başkanı Rob Horn. Şirket, 85 milyar dolarlık bir veri merkezi platformunu yönetiyor. Google, Amazon, Microsoft ve Meta’nın 2026’da veri merkezlerine 400 milyar dolardan fazla yatırım yapması bekleniyor. Bu, bu yıl halihazırda yapılan 350 milyar dolarlık harcamanın üzerine eklenecek.

    Veri Merkezleri Küresel Ekonomiyi Yeniden Şekillendiriyor

    Ancak bu kadar büyük bir para akışı, aşırı kapasite, uzun vadeli kârlılık ve enerji tüketimi konularında endişeleri de beraberinde getiriyor. Yapay zekâ altyapısı için finansman sağlayan bir bankacı durumu şöyle özetliyor: “Veri merkezi kurmaya çalışan birçok girişim başarısız olacak. Sermaye piyasaları şu anda neredeyse her şeye para saçacak kadar çılgın bir dönemde. Bundan sonraki aşamada mantığın galip gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.”

    Bir zamanlar gayrimenkul piyasasının niş bir alanı olarak görülen veri merkezleri, son dönemdeki hızlı inşaat temposuyla en gözde yatırım araçlarından birine dönüştü. Bu yılın sektörde rekor kırması bekleniyor. ABD’de şu anda yaklaşık 20 gigawatt’lık faal veri merkezi kapasitesi bulunuyor. Yıl sonuna kadar küresel ölçekte 10GW’lık yeni tesisin temelinin atılması, 7GW’lık kısmın da tamamlanması öngörülüyor. Bu tahminler, gayrimenkul danışmanlık şirketi JLL’ye ait.

    Geçmişte, Amazon Web Services, Microsoft Azure ve Google Cloud gibi “hiper ölçekli” şirketlerin veri merkezlerine yaptığı yatırımlar çoğunlukla kendi kaynaklarıyla finanse edilirdi. Ancak üretken yapay zekâ için gereken işlem gücü bu tabloyu değiştiriyor. Geçen yıl maliyetler 200 milyar dolara kadar çıkmış ve büyük ölçüde şirketlerin iç nakit akışlarıyla karşılanmıştı. Bu yıl maliyetlerin iki katına çıkması, önümüzdeki yıl ise daha da artması bekleniyor.

    Bazı ekonomistler, bu dev teknoloji şirketlerinin nakit rezervlerinin ne kadar daha dayanabileceğini sorgulamaya başladı. Yatırımcılar da bu harcamaların ne zaman gerçek yapay zekâ gelirlerine dönüşeceğini merak ediyor. Morgan Stanley analistlerine göre bu şirketlerin üretken yapay zekâ gelirleri geçen yıl yalnızca 45 milyar dolardı. Ancak 2028’e kadar bu rakamın 1 trilyon doları aşması bekleniyor. Bu tablo, finans çevrelerinin hızla doldurmaya çalıştığı dev bir finansman boşluğu yaratmış durumda.

    Gayrimenkul danışmanlık şirketi JLL, bu yıl 170 milyar dolar değerindeki varlığın inşaat kredisi ya da kalıcı finansman gerektireceğini tahmin ediyor. Fakat Morgan Stanley analistlerine göre 2029’a kadar veri merkezlerine yapılacak küresel harcamalar 3 trilyon dolara yaklaşacak. Bunun yalnızca 1,4 trilyon dolarlık kısmının büyük teknoloji şirketlerinin sermaye harcamalarından gelmesi bekleniyor. Geriye kalan 1,5 trilyon dolarlık dev finansman açığı, yatırımcılar ve geliştiriciler tarafından karşılanmak zorunda.

    Bu açığı kapatmak için özel sermaye fonlarından girişim sermayesine, devlet varlık fonlarından banka kredilerine, tahvillere ve özel kredilere kadar her türlü kaynak devreye giriyor. Ancak giderek artan biçimde, bu fonların önemli bir bölümü borçlanma yoluyla sağlanıyor. Hukuk şirketi Norton Rose Fulbright’ın hazırladığı bir rapora göre, bu yıl yaklaşık 440 milyar dolarlık veri merkezi projesine 60 milyar dolar kredi aktarılıyor. Bu rakam, 2024’te kullanılan borç miktarının iki katı. Newmark’ın verilerine göre yalnızca bu yılın ilk çeyreğinde 25 milyar dolardan fazla kredi verildi.

    Milyarlarca Dolarlık Tesisler Birkaç Yılda Çöp Olabilir

    Veri merkezlerini finanse etmek, yalnızca maliyetlerin artma riskiyle değil, aynı zamanda teknolojinin beklenenden çok daha hızlı eskimesiyle de büyük bir risk taşıyor. Bu durumda yatırımcı, tesisin değerinin düşmesi ya da erken satışa zorlanması gibi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenle, kasasında bol nakit bulunan teknoloji devleri bile, borcun ucuz ve erişilebilir olduğu bu dönemde riski paylaşma yoluna gidiyor. Anlaşmalar, proje finansmanından yapılandırılmış borç çözümlerine, inşaat kredilerinden varlık temelli menkul kıymetleştirmelere ve yeşil tahvillere kadar birçok farklı modelle yapılandırılıyor.

    Meta, bu ay özel sermaye yatırımcılarından oluşan bir konsorsiyumdan, Pimco’nun öncülüğünde 29 milyar dolar topladı. Bunun 26 milyar doları borç finansmanından geldi. Şirket bu fonla Ohio ve Louisiana’daki veri merkezlerinin inşaatını finanse ediyor. Böylece yüksek başlangıç maliyetlerini dengeleyip, elindeki nakdi daha hızlı geri dönüş sağlayan diğer projelere yönlendirebiliyor. Apollo, Carlyle, Brookfield ve KKR gibi büyük yatırım şirketleri, Meta’ya kredi sağlamak için aylarca süren bir yarışa girmişti.

    Oracle ise farklı bir model izliyor. Şirket, Teksas’ın Abilene kentinde kiralayacağı 2 gigawatt’lık veri merkezinin yapımını dış kaynakla finanse ediyor. Proje, girişim şirketi Crusoe ve yatırım grubu Blue Owl Capital tarafından yürütülüyor. İki şirket, yatırımcılardan 5 milyar dolar öz sermaye, ayrıca JPMorgan’dan yaklaşık 10 milyar dolar kredi sağladı. Bu kredi, Oracle’ın 15 yıllık kira sözleşmesi ile güvence altına alındı.

    Oracle, aralarında Abilene’in de bulunduğu tesislerden elde edeceği 4,5 gigawatt’lık işlem gücünü OpenAI’ye sağlamak üzere yıllık yaklaşık 30 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Bu sözleşme, OpenAI’nin ABD’deki Stargate veri merkezi projesinin ilk adımını oluşturuyor. Ne Oracle ne de OpenAI, Abilene’deki tesisin inşası için kullanılan borcu bilançolarına yansıtacak. Bu yaklaşım, yani “ihtiyaca özel inşa” (build-to-suit) modeli, ABD’de teknoloji şirketleri arasında hızla yayılıyor.

    “Bütün büyük hiper ölçekli şirketlerin kendi inşaat programları var. Üçüncü taraf geliştiriciler, genellikle hazır arsalar ve hızla tamamlanabilecek projeler sunarak fark yaratabiliyor” diyor hiper ölçekli veri merkezi geliştiricisi Rowan Digital’ın sermaye piyasaları uzmanı Tim McGuire. Ayrıca uygun bir arsa bulmanın, yeterli enerji altyapısını sağlamanın ve tesisin inşasını tamamlamanın genellikle üç yıldan uzun süren bir süreç olduğunu ekliyor.

    Bu kadar büyük ölçekli “ihtiyaca özel inşa” (build-to-suit) projelerde risk yüksek olduğu için, finansman sağlayan bankalar, yatırımcılar ve geliştiriciler, projeye para koymadan önce Microsoft ya da Oracle gibi dev müşterilerden uzun vadeli kira veya kapasite garantisi talep ediyor. Yani aslında yatırımlar, bu büyük şirketlerin mali güvenilirliği üzerine kuruluyor. Bu durum, özel sermaye fonlarını daha fazla ve daha büyük kredi vermek için birbirleriyle yarışa sokmuş durumda.

    Bazı yatırımcılar ise bir adım öteye gidip, veri merkezi geliştiricilerini doğrudan satın alıyor. Geçen yıl Blackstone, Avustralya merkezli AirTrunk adlı veri merkezi şirketini 14,9 milyar dolara satın aldı. Bu, 2021’de KKR ve Global Infrastructure Partners’ın, ABD’li CyrusOne’ı 15,5 milyar dolara almasının ardından tarihin en büyük ikinci veri merkezi satışı oldu. Geçtiğimiz hafta Apollo da benzer bir hamleyle, veri merkezi geliştiricisi Stream’in çoğunluk hissesini satın aldı.

    Apollo, önümüzdeki on yılda veri merkezleri için dünya genelinde birkaç trilyon dolarlık yatırım gerektiğini öngörüyor. Şirket, bu alanda halihazırda 38 milyar dolar yatırım yapmış durumda. Bu ölçekte bir sermaye akışı, arsa, enerji veya yapay zekâ veri merkezlerinde kullanılan özel çiplere erişimi olan şirketleri bir anda çok değerli oyunculara dönüştürüyor; elbette, büyük müşterilere zamanında teslimat yapabileceklerini kanıtlayabilirlerse.

    Macquarie Capital’dan Sam Southall, sektördeki tabloyu şöyle özetliyor: “Her hafta, elinde boş bir arazi olan ama yarın hiper ölçekli müşterilerle kira anlaşması imzalayacağını düşünen müteahhitlerle karşılaşıyoruz. Arsa ve enerji bağlantısı olan herkes yatırım toplamaya çalışıyor, ancak bu tür müşterilerin güvenini kazanmak ve ciddiye alınmak kolay değil.”

    Bu alanda öne çıkan dikkat çekici örneklerden biri CoreWeave. 2017’de kripto para madenciliği yapmak için kurulan şirket, o dönemde bugünkü yapay zekâ modellerinin eğitiminde kritik rol oynayan Nvidia’nın yüksek performanslı GPU’larını kullanıyordu. Yıllar içinde rotasını değiştirip yapay zekâ veri merkezlerini işletmeye yöneldi ve bu yıl Mart ayında Nasdaq borsasında halka açıldı. Şirketin bugünkü değeri 65 milyar dolar.

    New Jersey merkezli CoreWeave, yapay zekâ alanına geçişini büyük kredilerle finanse etti; bunların içinde Blackstone’dan alınan yaklaşık 10 milyar dolar da var. Blackstone, bu krediyi güvence altına almak için CoreWeave’in GPU donanımlarını (ki bu GPU’lar artık yapay zekâ veri merkezlerinde varlık temelli finansmanın popüler bir biçimi haline geldi) ve Microsoft’a işlem gücü kiralama sözleşmelerini teminat olarak aldı. Benzer şekilde, Oracle’ın Abilene veri merkezini inşa eden Crusoe da başlangıçta enerji sözleşmelerine erişimi olan bir kripto madenciliği şirketiydi.

    Blackstone’dan Rob Horn tabloyu şöyle özetliyor: “Veri merkezleri, ihtiyaç duyulan sermayenin sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. 1 gigawatt’lık bir merkezin inşaatı 10 milyar dolardan fazla tutar, fakat gerekli donanımın maliyeti bunun üç katı. Bu yüzden sadece veri merkezi yatırımı değil, donanım, envanter ve tedarik zinciri finansmanı da dev bir fırsat alanı haline geldi.”

    Balon Endişesi: Yapay Zekâ Yatırımları Nereye Kadar Sürebilir?

    Şu anda yapay zekâ, veri merkezlerine olan toplam talebin yarısından azını oluşturuyor. Yine de sektördeki büyümenin neredeyse tamamı yapay zekâdan geliyor. Bu hızlı gelişme, 1990’ların sonundaki telekom balonuna benzetiliyor. O dönemde şirketler, ABD genelinde 80 milyon milden fazla fiber optik kablo döşemişti; talep olduğundan çok daha yüksek tahmin edilince, büyük bir arz fazlası oluşmuş, maliyetler düşmüş ve birçok şirket iflas etmişti.

    Veri merkezi yatırımlarında çalışan bir bankacı durumu şöyle özetliyor: “Şu anda herkes, tüm şirketlerin yapay zekâyı benimseyip bunun için para ödeyeceğini varsayıyor. Hem de bu ödemelerin, yapılan devasa yatırımları karşılayacak kadar yüksek olacağına inanıyorlar. Bu, neredeyse herkesin her an yapay zekâ kullandığı bir dünya demek. Gerçekçi değil, ama buna inanmazsan bu işin sonunda neden zarar yazılacağını görüyorsun.”

    Eğer yapay zekânın potansiyeli fazla abartıldıysa, en büyük darbeyi teknoloji devleri alacak. Çünkü veri merkezlerinin önemli bir kısmını kendi kaynaklarıyla finanse ediyorlar ve kendileri işletiyorlar. Bu da hem sermaye yükünü hem de operasyonel ve yasal riskleri doğrudan üstlenmeleri anlamına geliyor. Yapay zekâya olan talep bir noktada duraklarsa veya Çinli girişim DeepSeek gibi şirketlerin modelleri çok daha ucuza eğitilebilirse, bu devler elde tutulması zor, devasa yatırımlarla baş başa kalabilir.

    Bugünkü harcamaların çoğu, güçlü yapay zekâ modellerini eğitebilen veri merkezlerine yöneliyor. Fakat teknoloji, eğitimden çok çalıştırma aşamasına geçtikçe, işlem gücü ihtiyacı azalabilir ve bu merkezlerin değeri düşebilir. Aynı şekilde, enerji arzında sıkıntı yaşanırsa ya da çip tedarik zinciri aksarsa, yatırımların geri dönüşü de zayıflayabilir. Bir yapay zekâ şirketinin yöneticisi bu konuda şunları söylüyor: “Bulut hizmetlerine yönelik veri merkezleri sağlam ilerliyor. Ama yalnızca yapay zekâ eğitimi için kurulan merkezlerin uzun vadede aynı performansı gösterip göstermeyeceğinden emin değiliz.”

    Sektörde çalışan bir başka bankacı da benzer bir uyarı yapıyor: “Beş yıl sonra bugünkü kira oranlarını bulmak zor olacak. Varlık değerleri konusunda büyük bir iyimserlik var.” Sektöre akan bu kadar büyük sermaye, daha riskli ve spekülatif projelerin bile finansman bulmasına yol açıyor. Artık büyük kiracısı olmayan tesisler için bile para toplanıyor.

    Blackstone ve altyapı yatırımcısı DigitalBridge gibi bazı mülk sahipleri inşaatı tamamlanıp kira sözleşmeleri yapılan veri merkezlerinden nakit elde etmek için menkul kıymetleştirme yöntemine yöneliyor. Fakat bazı yatırımcılar bu tür borçları fazlasıyla riskli görüyor. Fakat borcun vadesi geldiğinde bu tesislerin eskimiş ve değeri tartışmalı hale gelme riski yüksek.

    Yatırımcılardan biri durumu şöyle anlatıyor: “Şirketler, yüksek kredi-değer oranlarıyla borç veriyor ama teknoloji çok hızlı değişiyor. Eskime riski ciddi bir sorun.” GPU’lar üzerinden verilen krediler de bu riskli tablonun bir parçası. CoreWeave’in başarısından sonra bu tür finansmanlar arttı; artık birçok banka, elinde bu çiplerden bulunduran eski kripto madenciliği şirketlerine kredi sağlıyor. Fakat Nvidia, sürekli olarak daha güçlü ve hızlı yeni çipler üretiyor. Bu da önceki nesil çipleri hızla değersizleştiriyor ve kredi verenlerin teminatını zayıflatıyor.

    Eskime riski yalnızca çiplerde değil, veri merkezlerinde de geçerli. Birçok yeni tesis, Nvidia’nın son modeli Blackwell çipleri için tasarlanıyor. Bu çipler, karmaşık sıvı soğutma sistemleri gerektiriyor. Ama teknoloji öyle hızlı ilerliyor ki, birkaç yıl içinde çıkacak yeni nesil çipler farklı soğutma yöntemleri talep edebilir. On yıl sonra elinizde, işe yaramayan GPU’larla dolu, eskimiş soğutma sistemlerine sahip bir bina kalabilir. O noktada yeniden başlamak gerekebilir.

    Yine de Microsoft ve Amazon gibi devler bu riski göze alabiliyor. Küresel ölçekleri sayesinde olası kayıpları daha kolay absorbe edebiliyorlar. Ama veri merkezi inşaatlarını finanse etmek için yüklü miktarda borçlanan küçük ve orta ölçekli şirketler aynı şansa sahip değil. Bir veri merkezi kiralama şirketinde yönetici olarak çalışan bir isim şöyle diyor: “Microsoft da Amazon da tam olarak neye ihtiyaç duyduklarını bilmiyor. Sektörde ‘kazanan her şeyi alır’ anlayışı hâkim olduğu için ne bulsalar kapıyorlar. Ama işlerin yavaşlaması halinde bedeli en çok, aşırı borçlanan veri merkezi şirketleri ödeyecek.”

    Ekonomi M Yapay Zeka
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikABD Gündemi: Ulusal Muhafızlara Tepki Büyüyor, Trump İsrail’de ve Şarm el-Şeyh Zirvesi

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Ulusal Muhafızlara Tepki Büyüyor, Trump İsrail’de ve Şarm el-Şeyh Zirvesi

    16 Ekim 2025 Emrullah Özdemir
    Yazılar

    Gençlik Politikalarını Hak ve Eşitlik Temelinde Düşünmek

    14 Ekim 2025 Sevgi Kılıç
    D84 INTELLIGENCE Röportajlar

    Ena Bavčić: Sırp Cumhuriyeti’ndeki sivil toplum ve bağımsız medya, karalama kampanyalarının hedefi haline gelmiştir

    10 Ekim 2025 Daktilo1984

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yapay Zekâ İçin 3 Trilyon Dolarlık Veri Merkezleri İnşası Yarışı

    17 Ekim 2025 Çeviriler Daktilo1984

    ABD Gündemi: Ulusal Muhafızlara Tepki Büyüyor, Trump İsrail’de ve Şarm el-Şeyh Zirvesi

    16 Ekim 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Dünya Gündemi: Trump’ın Şovu, İsrail ve Gazze’nin Geleceği

    14 Ekim 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Gençlik Politikalarını Hak ve Eşitlik Temelinde Düşünmek

    14 Ekim 2025 Yazılar Sevgi Kılıç

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Ekim 2025
    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}