Gaziantep, kadınların kent yaşamında eşitlik ve katılımını artırmak için önemli bir potansiyele sahip olsa da toplumsal cinsiyet eşitliği alanında kazanılmış haklarda zaman zaman gerilemeler yaşanıyor. Bu zorluklara rağmen, kadınlar dayanışma içinde yerel demokrasiyi dönüştürmek için umut ve kararlılıkla mücadele etmeye devam ediyor.
8-9 Temmuz 2025 tarihlerinde düzenlenen “Gaziantep’te Yerel Düzeyde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Güçlü İşbirlikleri” programı, bu umudun somut bir göstergesi oldu. Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı Derneği (KAPI), Mor Merdiven, 1984 Derneği (D84) ve Gerçek Eşitlik, Çoğulculuk ve Kapsayıcılık Derneği’nin ortaklığı ve Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle gerçekleşen programda, Gaziantep’in farklı siyasi partilerinden kadın siyasetçiler, muhtarlar ve belediye meclis üyeleri bir araya geldi.
Kadın Dostu Kentler ve CEMR Şartı
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi’nin (CEMR) hazırladığı “Avrupa’da Kadın-Erkek Eşitliği Şartı”nı imzalamış durumda. Ancak Gaziantep’in 9 ilçesinin hiçbir belediyesi bu şartı henüz imzalamadı. Bu durum, yerel düzeyde kurumsal eşitlik taahhüdünün ne denli sınırlı kaldığını gösteriyor.
Kadın Dostu Kentler Projesi kapsamında Gaziantep’te bir dönem önemli adımlar atılmış olsa da bu çabaların sürdürülebilirliği konusunda ciddi zayıflıklar mevcut. Cinsiyet eşitliği perspektifinin belediyelerin planlama ve bütçeleme süreçlerine entegre edilmesi, sadece imza ile değil, uygulanabilir politika ve somut göstergelerle mümkün olabilir.
Kadın Temsilinde Dengesizlik Sürüyor
Gaziantep il genelinde belediye meclislerinde cinsiyet temsili hâlâ ciddi bir eşitsizliğin varlığını gösteriyor. Tüm partilerden toplam 217 meclis üyesi içinde sadece 20’si kadın. En yüksek kadın temsiline sahip parti CHP olurken, AK Parti 9, Yeniden Refah Partisi 1 kadın meclis üyesine sahip. İYİ Parti ve MHP’den ise hiçbir kadın temsilci yok. Bu tablo, karar alma organlarında toplumsal cinsiyet eşitliği hedefinden oldukça uzak olunduğunu gözler önüne seriyor.
Kadınların Yerel Politikadaki Yeri ve Deneyimleri
Gaziantep’te kadınlar, yerel politika yapım süreçlerinde giderek daha görünür hale geliyor. Belediye meclislerinde, muhtarlıklarda ve yerel parti örgütlerinde görev alan kadınlar; özellikle sosyal hizmetler, eğitim, çocuk hakları, kentsel dönüşümde toplumsal cinsiyet perspektifi, yaşlı ve engelli bireylerin desteklenmesi gibi alanlarda önemli katkılar sunduklarını dile getiriyor. Kadın siyasetçiler bu katkıların toplumun ihtiyaçlarına daha duyarlı ve kapsayıcı çözümler getirdiğini vurguluyor.
Ancak kadınların bu katkıları çoğu zaman karar alma süreçlerine eşit şekilde yansımıyor. Komisyonlarda yer alma oranları düşük, stratejik kararlarda söz hakları sınırlı. Kadın meclis üyeleri, görüşlerinin sıklıkla dikkate alınmadığını, önerilerinin “duyulmaz” kılındığını ifade ediyor. Meclis çalışmalarında kullanılan dilin eril olması, kadınların bu süreçlerde kendilerini dışlanmış hissetmesine neden olabiliyor.
Cinsiyet temelli ayrımcılık; yalnızca görünür değil, aynı zamanda yapısal ve süreklilik arz eden biçimlerde yaşanıyor. Örneğin, kadınlar çoğunlukla “kadın, aile, çocuk” gibi konulara yönlendirilirken, imar, bütçe, ulaşım gibi stratejik alanlarda görev almaları engelleniyor. Bu durum, kadınların siyasette yalnızca belli bir alana hapsedilmesine ve karar mekanizmalarının dışında bırakılmasına yol açıyor.
Parti içi yapıların çoğu hâlâ erkek egemen ilişkilerle şekilleniyor. Aday belirleme süreçlerinde kadınların geri planda bırakılması, kota uygulamalarının etkisizliği ve karar alma pozisyonlarında erkeklerin ağırlıkta olması, kadınların politik etkinliğini sınırlıyor. Bazı kadın siyasetçiler, cinsiyetlerinden dolayı “görünür olmalarının” teşvik edildiğini ancak bu görünürlüğün gerçek bir yetkiyle desteklenmediğini belirtiyor.
Kadınların kolektif güçlenmesini engelleyen bir diğer unsur ise dayanışma ve ağ eksikliği. Yerel düzeyde kadın siyasetçilerin birbirini destekleyeceği kurumsal ya da gayri resmî mekanizmaların eksikliği, bu aktörleri izole hale getiriyor. Oysa kadınlar arası deneyim ve bilgi paylaşımı, yerel siyasette dönüşümün anahtarı olabilir.
Bu tablo, kadınların yerel politikada varlık göstermesi ile gerçek anlamda eşit yurttaş ve karar verici olmaları arasında hâlâ büyük bir uçurum olduğunu gösteriyor. Bu uçurumun kapatılması için hem siyasi partilere hem de yerel yönetim yapılarına ciddi görevler düşüyor.
Dayanışma ve Gelecek Vizyonu
Gaziantep’te bugün yalnızca 9 kadın muhtar ve 20 kadın belediye meclis üyesi bulunuyor. Bu sayı hem temsil açısından yetersiz hem de kadınların yerel siyasetteki potansiyelinin çok gerisindedir. Buna rağmen, kadınların değişim yaratma kapasitesi ve dirençli duruşları, umut verici bir gelecek vizyonunu mümkün kılıyor. Kadın dostu kent politikalarının geliştirilmesi, yalnızca kadınların yaşam kalitesini değil, tüm toplumun refahını artıracak bir yaklaşımdır.
Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde yerel yönetimlerin üstleneceği rol hayati önem taşır. Belediyelerin CEMR Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şartı’nı imzalaması, bu alandaki kurumsal kararlılığın en somut göstergesidir. Ne var ki Gaziantep’in 9 ilçesinin hiçbiri hâlen bu şartı imzalamamıştır. Bu durum, yerel yönetimlerin eşitlik perspektifiyle politika üretme konusundaki eksikliğine işaret etmektedir. Oysaki bu tür taahhütler, kadınların karar alma mekanizmalarındaki görünürlüğünü artırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini yerel düzeyde kurumsallaştırmak adına kritik önemdedir.
Kadınların yerel siyasete eşit katılımı; sadece kadınlar için değil, daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir toplum inşa etmek isteyen herkes için temel bir gerekliliktir. Bu bilinçle, kadınların siyasal ve kamusal alandaki kazanımlarını güçlendirmek ve geriye gidişi engellemek amacıyla atılan her adımın takipçisi olunmalıdır.
Gaziantep’te toplumsal cinsiyet eşitliğini tartışmak, yalnızca mevcut tabloyu analiz etmek değil, aynı zamanda ilerlemek için ortak bir sorumluluk üstlenmektir. Bu yolculuk, yalnızlıkla değil, dayanışma ve kararlılıkla sürdürülecek bir dönüşüm mücadelesidir. Kadınların deneyimleri, emeği ve sesi yerel siyasetin dönüştürücü gücü olmaya devam edecektir.
Sonuç: Kadınların Yerelde Güçlenmesi, Toplumsal Dönüşümün Anahtarıdır
Gaziantep’te kadınların yerel siyasette güçlenmesi; bireysel başarıların ötesinde, kurumsal eşitlik ve toplumsal adaletin inşasına doğrudan katkı sunar. Kadınların karar mekanizmalarında yer alması hem hizmetlerin niteliğini artırır hem de yerel demokrasinin kapsayıcılığını güçlendirir. Bu nedenle CEMR Şartı gibi uluslararası eşitlik taahhütlerinin benimsenmesi ve uygulamaya geçirilmesi, sadece sembolik değil, yapısal bir dönüşüm anlamına gelir.
Bugün Gaziantep’te kadınlar, ayrımcılık, temsil engelleri ve siyasi dışlanma gibi çok katmanlı sorunlarla mücadele ediyor. Ancak bu sorunlar, kadınlar arası dayanışmanın güçlendirilmesi, partiler üstü işbirliklerinin yaygınlaştırılması ve sivil toplumla kurulan ilişkilerin derinleştirilmesiyle aşılabilir. Bu sürece belediyelerden siyasi partilere, meslek örgütlerinden kadın platformlarına kadar tüm yerel aktörlerin aktif ve sorumlu katılımı gerekmektedir.
Kadınların yerel siyasette güçlenme hikâyesi, sadece Gaziantep’in değil, Türkiye’nin de demokratikleşme ve eşitlik yolculuğunun temel taşıdır. Bu hikâyeyi sürdürülebilir kılmak için kadınların sesi daha görünür, emeği daha kıymetli, varlığı daha etkili hale getirilmelidir. Kentlerin gerçek damarlarını oluşturan kadınların mücadelesiyle, daha eşitlikçi ve yaşanabilir bir geleceğe hep birlikte yürümek mümkündür.