PDF formatında indirmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Global düzeyde alanında uzman sivil toplum kuruluşları ve akademik birimlerin hazırladığı endeksler, tüm dünyada ülkeleri belirli alanlarda ölçüp değerlendirerek sıralamalar yaparlar. Bu tür endeksler, ilgili alanda ülkelerin dünya çapındaki yerini görmek, ülkeleri birbirleri ile karşılaştırmak ve her bir ülkenin yıllar içinde ne yönde ilerlediği ya da geri kaldığını tespit etmek için son derece yararlı veriler sunarlar.
D84 Araştırma ve Analiz Birimi tarafından her ay hazırlanan endeks raporlarıyla Türkiye’nin farklı alanlarda dünyadaki durumunu ortaya koymayı hedefliyoruz. Bu ayki raporumuzda, Küresel Organize Suç Endeksi, Küresel Barış Endeksi ve İnternette Özgürlükler Endeksi bağlamında Türkiye’nin durumunu mercek altına alacağız.
Türkiye’nin Örgütlü Suç Karnesi
Örgütlü suçlarla küresel çapta mücadele etmek için bu sorunun dünya ölçeğinde fotoğrafını çekmek amacıyla yola çıkan Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Küresel Girişim (GI-Toc) 2013 yılında kurulmuştur. Girişimin vizyonu; organize suçla mücadeleye yönelik siyasi kararlılığı güçlendirmek, organize suçla ilgili analitik veri temelini oluşturmak, suç ekonomilerini bozarak ve etkilenen topluluklarda direnç ağları geliştirerek organize suçla mücadeleye yönelik küresel bir stratejik yaklaşımı harekete geçirmektir.
Bu kapsamda GI-Toc girişimi 2021 yılından bu yana Küresel Organize Suç Endeksi’ni yayınlıyor. Organize suç dinamiklerine ilişkin kapsamlı ve bütüncül bir bakış açısı sunan endeks, 193 BM üyesi ülkeyi, bir yandan suçun kapsamı ve ölçeği, diğer yandan da organize suç faaliyetlerine karşı koyma ve bu faaliyetlerle mücadele etme kabiliyetleri açısından değerlendirmektedir. Endeksin amacı organize suç ve etkileri konusunda yapıcı bir diyalog başlatmaktır. Endeks, ölçümlere dayalı veriler sağlayarak, yasadışı ekonomilerle mücadele stratejilerinin uygulanmasında farklı paydaşların çalışmalarını kolaylaştırır ve onları müdahalelerinin etkinliğini ölçme araçlarıyla donatır.
Küresel Organize Suç Endeksi ülkeleri iki ana gösterge ve bu göstergelerin alt unsurları bağlamında puanlamaktadır. Bu iki ana gösterge suç ve dirençliliktir. Suç başlığı altında suç aktörleri ve suç pazarları olmak üzere 2 alt gösterge ve 15 ayrı konu başlığı bulunmaktadır. Dirençlilik başlığı altında ise 12 ayrı kategoride ülkelerin örgütlü suça karşı ne kadar hazırlıklı oldukları ve etkin bir mücadele yürütüp yürümedikleri ölçülmektedir.
2023 yılında yayınlanan son endeks, 2021 yılından bu yana tüm dünyada örgütlü suç eylemlerinin arttığını ortaya koymaktadır. Pandeminin yarattığı ekonomik çalkantı dönemi bu durumun temel sebebi olarak görülmektedir. 1 ile 10 arasında verilen puanlar 10’a yaklaştıkça ülkelerin organize suç karnelerinin kötüleştiği anlamına gelir. 2023 verilerine göre tüm dünyanın ortalama suç puanı 5.03, dirençlilik puanı ise 4.81’dir.
Türkiye bu endekste 2021 yılında suç başlığında aldığı 6.89 skordan 2023 yılında 7.03’e yükselmiştir. Türkiye’de organize suçluluğun arttığını gösteren bu rakamın temel sebebi olarak endeks raporunda, kokain ticaretinin Türkiye’de artması gösterilmiştir. Türkiye’nin organize suça karşı dirençlilik skoru da 2021 yılındaki 3.54 değerinden 3.38 değerine düşmüştür ki bu durum ülkenin organize suçla mücadele açısından da son iki yılda geriye gittiğini ortaya koymaktadır.
Türkiye Suçluluk ve Dayanıklılık Puanı [1]
Türkiye bu skorlarla, değerlendirilen 193 ülke arasında suç endeksinde 14., dirençlilik endeksinde ise 153. sırada yer almıştır. Suç endeksinde 2021 yılında 12. sırada yer alan Türkiye, puanı kötüleşmesine rağmen 2023’te 14. sırada yer almıştır. Ancak bu skor bile Türkiye’nin organize suçlar konusunda çok kötü bir durumda olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca Türkiye bu skoru ile Avrupa’nın organize suç açısından en kötü durumda olan ülkesidir.
Son dönemde özellikle varlık barışı kapsamında kaynağı belli olmayan ciddi bir finansmanın ülkeye girmesi organize suç örgütlerinin Türkiye’yi kullanmasının önünü açmış ve bu kötü skorun ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Organize suçlar konusunda ülke skorunun düşük olması ve Türkiye’nin OECD tarafından belirlenen gri listede yer alması, Türkiye’nin yatırım çekmesinin önünde de potansiyel bir engel teşkil etmektedir.
Türkiye’nin Barışçıllık Karnesi
Ekonomi ve Barış Enstitüsü (IEP) tarafından hazırlanan Küresel Barış Endeksi (GPI), küresel barış konusunda dünyanın en önde gelen endeksidir. Ekonomi ve Barış Enstitüsü kompleks dünyada barış olgusunu ölçmek amacıyla yola çıkmış bir enstitüdür. 2023 yılında 17.’si yayınlanan endeks; barış eğilimleri, barışın ekonomik değeri ve barışçıl toplumların nasıl geliştirilebileceği konusunda bugüne kadarki en kapsamlı veriye dayalı analizi sunmaktadır.
GPI, dünya nüfusunun yüzde 99,7’sini oluşturan 163 ülkeyi kapsamakta, son derece saygın kaynaklardan elde edilen 23 nitel ve nicel göstergeyi kullanmakta ve barışın durumunu üç ana alanda ölçmektedir: toplumsal emniyet ve güvenlik düzeyi; devam eden yurtiçi ve uluslararası çatışmanın boyutu ve militarizasyon derecesi.
Endeks göre son 15 yılda dünya daha az barışçıl hale gelmiş ve ortalama ülke puanı yüzde beş oranında kötüleşmiştir. 15 yıllık dönemde GPI’da yer alan 163 ülkeden 95’i kötüleşme kaydederken, 66’sı iyileşme kaydetmiş ve ikisinin puanında değişiklik olmamıştır. 23 GPI göstergesinin on altısı 2008 ve 2023 yılları arasında kötüleşirken sekizinde iyileşme kaydedilmiştir.
Bu yılın sonuçları, küresel barışçıllığın ortalama seviyesinin yüzde 0,42 oranında kötüleştiğini ortaya koymuştur. Bu, son on beş yılda barışçıllık düzeyindeki on üçüncü kötüleşmedir. 2022 yılında 84 ülke barışçıllık düzeyini iyileştirirken 79 ülke kötüleştirmiştir.
İzlanda 2008’den bu yana sahip olduğu dünyanın en huzurlu ülkesi olma konumunu korumaktadır. Endeksin zirvesinde İzlanda ile birlikte Danimarka, İrlanda, Yeni Zelanda ve Avusturya yer almaktadır. Afganistan üst üste sekizinci kez dünyanın en az huzurlu ülkesi olurken onu Yemen, Suriye, Güney Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti takip etmektedir.
İrlanda dışında her iki gruptaki tüm bu ülkeler her zaman en barışçıl ya da en az barışçıl on ülke arasında yer alarak endeksin her iki ucundaki barışçıllık durumunun değişmediğini göstermiştir. Ukrayna’daki savaşın küresel barışçıllık üzerinde önemli bir etkisi olmuş, Ukrayna ve Rusya barışçıllıkta, sırasıyla en büyük ve beşinci en büyük bozulmayı yaşamıştır. Haiti, Mali ve İsrail en büyük bozulmaların yaşandığı diğer ülkeler olmuştur.
Endeksin dünya ile ilgili genel verilerine göz attıktan sonra Türkiye’nin sıralamadaki yeri ve bu durumun nedenlerine göz atalım. 2023 yılı skorları ile Türkiye, Avrupa’daki en az barışçıl ülke olma durumunu sürdürürken, endeksin ilk yarısındaki ülkelerin dışında kalan tek Avrupa ülkesi oldu. Ülkenin genel puanında yüzde 1,7’lik bir düşüş yaşanırken, bu düşüşe Devam Eden Çatışmalar ile Emniyet ve Güvenlik alanlarındaki gerilemeler yol açtı. Bu, GPI’ın başladığı 2008 yılından bu yana Türkiye’nin en az huzurlu olduğu dönemdir.
Avrupa Ülkeleri Küresel Barış Endeksi Sıralaması [2]
Barışçıllık göstergelerindeki bozulma, sırasıyla yüzde 46,3 ve 12,3 artış gösteren dış çatışmalardan kaynaklanan ölümler ve hapsedilme oranı göstergelerinden kaynaklanmıştır. Türkiye ayrıca, son birkaç yılda başta insansız hava araçları olmak üzere en aktif askeri teknoloji ihracatçılarından biri olmuş ve bu da silah ihracatı göstergesinin kötüleşmesine yol açmıştır. Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak yükselişi ve atak bir dış politika izlemeye başlaması da barışçıllık skorlarını düşüren diğer bir etkendir.
GPI Türkiye ile ilgili genel bir değerlendirme de sunmaktadır. Bu değerlendirmeye göre Türkiye; Suriye ve Dağlık Karabağ’daki çatışmalarda olduğu gibi yakın bölgesinde ve Somali ve Libya gibi daha uzak yerlerde etkisini arttırmaya çalışan yükselen bir orta güç örneğidir. Dahası Türkiye, aralarında Etiyopya, Ukrayna ve Mali’nin de bulunduğu iki düzine ülkeye insansız hava aracı ihraç ederek kendisini bir “insansız hava aracı süper gücü” olarak konumlandırmıştır. Türkiye’nin 2022 yılında yaptığı 28 ağır silah anlaşmasının 12’si, Suudi Arabistan, Kazakistan, Mali ve Ukrayna’ya yapılan sevkiyatlar da dahil olmak üzere, silahlı İHA ihracatını içermektedir.
2002-2021 yılları arasında Türkiye’nin silah ihracatı yüzde 72,7 oranında artmıştır. Avrupa, Orta Doğu, Kafkaslar ve Orta Asya’nın kesişme noktasındaki stratejik konumu Türkiye’yi bölgede etkili bir güç haline getirmektedir. Türk dış politikası, etkisini genişletmek ve ABD, Çin ve Rusya gibi büyük oyuncularla işleyen ilişkiler sürdürmek için son dönemde giderek daha hırslı hale gelmiştir.
Türkiye’nin İnternet Özgürlüğü Karnesi
Freedom House’un çevrimiçi özgürlükler üzerine gerçekleştirdiği yıllık bir çalışma olan Freedom on the Net (İnternette Özgürlükler Endeksi) 2023 yılında 13. endeks raporunu yayınladı. Proje, dünyadaki internet kullanıcılarının yüzde 88’ini oluşturan 70 ülkedeki internet özgürlüğünü değerlendirmektedir. Bu seneki rapor Haziran 2022 ile Mayıs 2023 arasındaki gelişmeleri kapsamaktadır.
Her ülkenin internet özgürlüğü puanını 100 puan üzerinden belirlemek için standart bir metodoloji kullanan bu yılki İnternette Özgürlükler Endeksi’ne 85’ten fazla analist ve danışman katkıda bulundu. Endeks; erişim engelleri, içerik üzerindeki sınırlamalar ve kullanıcı haklarının ihlallerine ilişkin 21 ayrı göstergede ülkeleri ölçümlemektedir. İnternette Özgürlükler Endeksi websitesinde her ülkenin koşullarına ilişkin derinlemesine raporlar ve verilere de yer vermektedir.
2023 yılı endeksi Yapay Zekanın Baskıcı Gücü alt başlığı ile yayınlandı. Bu alt başlık her geçen gün daha da hayatımızda yer eden yapay zekanın etkilerini göstermek bağlamında İnternette Özgürlükler Endeksi’nin değerini ortaya koyuyor. Endeksin bu yılki verilerine göre küresel internet özgürlüğü 13. yıl üst üste düştü. İran ve Çin gibi ülkelerde artan baskıcı politikalar bu sonucun ortaya çıkmasındaki temel etkenlerin başında geliyor.
İfade özgürlüğüne yönelik saldırılar dünya genelinde daha da yaygınlaştı. İnternette Özgürlükler Endeksi’nin kapsadığı 70 ülkenin 55’inde insanlar kendilerini internette ifade ettikleri için yasal yaptırımlarla karşılaştı. 41 ülkede ise insanlar internetteki yorumları nedeniyle fiziksel saldırıya uğradı ya da öldürüldü.
Üretken yapay zeka, çevrimiçi dezenformasyon kampanyalarını güçlendirmekle toplumları tehdit ediyor. Son bir yılda en az 47 hükümet, çevrimiçi tartışmaları kendi lehlerine manipüle etmek için yorumcuları görevlendirdi ve bu sayı on yıl öncesine göre iki kat arttı. Bu arada, metin, ses ve görüntü üretebilen yapay zeka tabanlı araçlar hızla daha sofistike, erişilebilir ve kullanımı kolay hâle dönüştü. Bu durum ise dezenformasyon taktiklerinin endişe verici bir şekilde artmasına neden oldu. Geçtiğimiz yıl yeni yapay zeka teknolojileri, en az 16 ülkede şüphe tohumları ekmek, muhalifleri karalamak veya kamusal tartışmaları etkilemek için kullanıldı. Dolayısıyla yapay zeka teknolojileri hükümetlere çevrimiçi sansürü yaygınlaştırmak ve lehlerine olan dezenformasyonu yaymak için de yeni fırsatlar sunuyor.
Bu genel verilerden sonra Türkiye’nin durumuna bakalım. Türkiye 2016 yılından bu yana endekste özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer almaktadır. 2022 yılında 32 puana sahip olan Türkiye’nin 2023 yılında 30 puana düştüğü ve ölçülen 70 ülke arasında 17. sırada olduğu görülmektedir. Türkiye bu skoru ile Mısır, Venezüella, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden sonra gelmektedir. Kazakistan, Azerbaycan, Ruanda ve Tayland ise Türkiye’den biraz daha yüksek skorlar almalarına rağmen Türkiye’den sonra gelen ve özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer alan diğer ülkelerdir.
Türkiye Profili [3]
Endekste Türkiye’ye dair son yıllarda artan otoriterleşmenin internet üzerinde de baskılara neden olduğu vurgulanmaktadır. Türkiye’de internet özgürlüklerine aykırı uygulamalardan örnekler de verilmiştir. 2023 Mayıs ayında gerçekleşen seçimlere giden süreçte internet özgürlüklerinin baskılandığı ise altı çizilen hususlardan olmuştur.
Endekste Türkiye’de yaşanan internet özgürlüklerinin kısıtlanmasına dair bazı örnekler şunlardır:
- Sosyal medya ve iletişim platformları, Kasım 2022’de İstanbul’da meydana gelen bir bombalı saldırının ardından ve Şubat 2023’te güneyde meydana gelen iki büyük depremin ardından engellenmiştir.
- Mayıs 2023 genel seçimleri öncesinde yetkililer çevrimiçi içerikleri kaldırdı, hükümet yanlısı dezenformasyon yaydı ve internet kullanıcılarına cezai yaptırımlar uyguladı.
- Ekim 2022’de yürürlüğe giren Dezenformasyon Yasası, çevrimiçi konuşmayı suç haline getiren, çevrimiçi gizliliği kısıtlayan ve sansürü artıran hükümler içermektedir.
- Seçim döneminde bazı siyasi muhalefet web siteleri siber saldırılara maruz kalmıştır.
Dolayısıyla Türkiye’de yaşanan genel otoriterleşme eğilimi, internet üzerinde fikir ve ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğü ilkelerinin hayata geçmesini her geçen gün daha da zorlaştıran bir ortamı yaratmaktadır.
Sonuç
Endeks bülteninin Ekim ayı raporunda Türkiye’nin örgütlü suç karnesi, barışçıllık karnesi ve internet özgürlükleri karnesini inceledik. Bu üç alanda da, son yıllarda daha birçok başka özgürlük ve insan hakları alanında olduğu gibi, gerilemeler söz konusudur. Otoriterleşme, her geçen gün daha da yerleşikleşirken birçok toplumsal alanda özgürlükleri kısıtlayan tezahürleriyle Türkiye’yi kıskacı altına almaktadır.
[1] Küresel Organize Suç Endeksi, https://ocindex.net/country/turkey
[2] chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.visionofhumanity.org/wp-content/uploads/2023/06/GPI-2023-Web.pdf, syf. 15.
[3] İnternette Özgürlükler Endeksi, 2023 Türkiye Ülke Profili, https://freedomhouse.org/country/turkey/freedom-net/2023