[voiserPlayer]
Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (27 Aralık-2 Ocak)
2022 hem ülkemiz hem de dünya için birçok açıdan çok zor bir yıl oldu. Ülkemiz adına 2018 yılında fiili olarak geçiş yaptığımız Erdoğan liderliğindeki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oldukça anti-demokratik bir çizgiye savrulduğunu gördük. Özellikle kamuoyu vicdanında derin yaralar açan birçok yargı kararı ve hem siyasi parti muhalefetinin hem de toplumsal muhalefetin birçok yöntemle baskılanması ile kendini gösteren otoriterleşme eğilimi zirvesine ulaştı. Önümüzdeki en geç altı ay içinde yapılacak seçimlerle 2023, Türkiye için bir kader yılı olacak. Ve şu ana kadar ortaya çıkan işaretler, son derece zorlu ve kutuplaşmanın her açıdan hissedilmeye devam edeceği bir seçim döneminin yaşanacağını ortaya koyuyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı Devam Ediyor
Bu köşenin takipçilerinin yakından bileceği üzere 2022 yılında birçok kez Ukrayna-Rusya Savaşı’na değindik. Fikri takip yapmak açısından savaş sahasında ve her iki ülke siyasetinde yaşananlara sıklıkla yer verdik. Ancak 2022 yılı maalesef ki bu korkunç savaşın başlayıp bittiği yıl olarak kayıtlara geçemedi. Ve iki tarafın da soğuk kışın bitmesiyle cephe savaşına geri döneceği bir sürecin içinden geçiyoruz.
Bu süreçte Putin yönetimi, özellikle cephede sağlayamadığı ilerlemeyi farklı bir yolla sağlamak ve kaybettiği moral üstünlüğü yeniden tesis edebilmek için Kiev başta olmak üzere sivillerin yaşadığı yerleşim bölgelerinde gündelik yaşamı felç eden füze ve drone saldırılarını sürdürüyor. Ukrayna hava savunma sistemleri bu atakların bir kısmını engellese de savunma sistemini aşabilen füze ve drone’lar Ukraynalı sivillerin hayatını oldukça zorlaştırıyor.
Rusya’nın ataklarına cevap olarak Ukrayna ordusu, yılın ilk gününde Donbas bölgesindeki Makiivka kentinde Rus birliklerine bir roket saldırısı düzenledi. ABD’den temin edilen Himars roket sistemlerinin kullanıldığı saldırıda, Ukrayna kaynaklarına göre 400, Rus kaynaklarına göre ise 63 Rus askeri hayatını kaybetti. 10 aydır süren savaş boyunca Rus ordusunun maruz kaldığı en büyük hava saldırılarından biri olan bu hamle, 2023 yılında da Rusya-Ukrayna Savaşı’nı çokça konuşacağımızı gösteriyor. Savaşın başlangıcından bu yana 10 ayı aşkın bir süre geçti. Barış adına halen tünelin ucunda ışık gözükmüyor. Tahminlere göre iki taraf da 100 binden fazla insan kaybetti. Ancak Putin, Ukrayna topraklarına muhtemelen elinde kalan son elit asker grubuyla yeni bir saldırı harekâtı planlıyor. Başarılı olabilmesi ihtimali ise son derece zayıf görünüyor. Zira Batı’nın Ukrayna’ya olan silah ve para desteği de sürecek.
Bir Popülist Otokrata Daha Veda
Brezilya yeni yıla umutlarla giriyor. 2022 Ekim ayında yapılan seçimlerde Brezilya’nın tartışmalı lideri Jair Bolsonaro, muhalefetin ortak adayı Luiz Inacio Lula’ya 2. turda 1.8 puan oy farkla başkanlığı kaybetti. Bolsonaro, muhalefet tarafından ülkeyi anti-demokratikleştirme, pandemi döneminde aşı karşıtlığı yaparak insanların ölümüne neden olma ve Brezilya’nın yağmur ormanlarını tüketmekle suçlanıyordu.
Yılın ilk günü ile birlikte Bolsonaro’nun bir törenle başkanlığı Lula’ya devretmesi gerekiyordu. Ancak seçim sonuçlarını kabullenmeyen ve seçimin ardından iktidarı devretmeyeceğine dair hakkında tartışmalar çıkan Bolsonaro, bu törene katılmak yerine ABD’nin Florida eyaletine gitti. Bolsonaro’nun olmadığı törende iktidarı devralan Lula, demokrasi, özgürlükler ve adalet için Brezilya toplumuna söz verdi. Bakalım Brezilya demokrasisinde Bolsonaro döneminde yaşanan aşınma Lula iktidarıyla aşılabilecek mi? Ancak Lula’nın geniş muhalefet koalisyonuyla birlikte çalışması ve mecliste bulunan birçok partiyle birlikte kanun çıkarması çok kolay olmayacak.
Çin Ekonomisi Zayıflarken
2022 yılı Çin için de çok iyi geçmedi. Pandeminin ortaya çıkmasından bu yana Sıfır Covid politikası kapsamında yer yer otoriter uygulamalarla Çin halkını evlerine kapatan Şi Cinping yönetimi, Kasım ayında Sıfır Covid politikasına karşı özellikle gençlerin katıldığı geniş çaplı eylemlerden sonra bu politikasını gevşetme kararı almıştı. Aralık başında alınan bu karar ise Çin’de Covid vakalarında ciddi bir patlamanın yaşanmasına neden oldu. Çin yönetimi şu an ne yapacağını bilemez bir durumda ve ekonomisi ciddi olumsuz sinyaller veriyor.
Elbette Çin gibi devasa bir ekonomide yaşanan sıkıntılar dünya piyasalarında da gerginliğe neden oluyor. Üstelik ABD Merkez Bankası FED’in halen faizleri arttırmayı sürdürmesi nedeniyle beklenen resesyon ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın getirdiği yükler, 2023 yılı için hem Çin ekonomisinde hem de tüm dünyada büyüme beklentilerini baltalıyor. Çin’de Aralık ayında fabrikaların üretiminde düşüşler yaşandı. Hizmet sektöründen gelen sinyaller ve düşen talep Çin ekonomisinin pandeminin ilk dönemindeki kriz atmosferine savrulduğunu gösteriyor. Dolayısıyla 2023’ün özellikle ilk yarısında ekonomik gidişatın 2022’den daha kötü olacağını söyleyebiliriz. Çin’in ekonomik aktivitesi, sayıları milyonlarla ifade edilen Covid vakalarıyla bundan sonra nasıl mücadele edeceğine bağlı olacak. Elbette bu durum Çin ile yakın ekonomik ilişkileri olan ülke ve sektörlerin de yakın takibinde olacak.
Son Söz
2022’den elimizde kalanlar yalnızca bunlar da değil. Avrupa, kışı doğal gaz kriziyle idare ederek geçirmeye çalışıyor. İran’da Ekim ayında başlayan protestolar sürüyor ve İran rejimi baskı politikaları ve idam kararlarıyla geri adım atmadan iktidarını sürdürmeye çabalıyor. İsrail’de Netenyahu liderliğinde İsrail tarihinin en sert aşırı sağ koalisyonu kuruldu. ABD’nin enflasyonla mücadelesi sürüyor ve faiz artışlarının bir resesyona sebep olup olmayacağı tartışılıyor. Kasvetli bir tablo sunduğumun farkındayım. Ancak 2022 yılından tevarüs ettiğimiz tüm bu gündemler, bizi meşgul etmeye ve hayatlarımızı şekillendirmeye devam edecek. Umarım 2023 yılı tüm dünyada bu kasvetli havanın dağıldığı, huzur ve barışa doğru insanlık olarak yeni adımlar atabildiğimiz bir yıl olur.