Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Savaşın Sosyal Psikolojisi I: Genel Bir Bakış
    Yazılar

    Savaşın Sosyal Psikolojisi I: Genel Bir Bakış

    Deniz Akdeniz Belovacıklı19 Ocak 20246 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Dünya tarihinde bilinen ilk savaşın M.Ö. 2700 yılında Sümer ile Elam arasında gerçekleştiği söylenmektedir.[1] Ancak, Fransız paleontolog Marcellin Boule’un[2] ilk defa ortaya attığı bir hipotez olarak bazı kaynaklar[3], yaklaşık 40 bin yıl önce Neandertellerin soyunun tükenmesinin[4] evrimin “doğal” akışından değil Homo Sapiensler ile aralarında yaşanan şiddet olaylarından kaynaklandığını öne sürer.

    Tarihi nereden alırsak alalım dünya tarihinin savaşlar tarihi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Benzer bir şekilde, sosyal psikoloji alanındaki birçok isim[5] sosyal psikoloji tarihinin savaşlarla yakından bir bağı olduğunu savunur. Bu argümanın altında sosyal psikolojinin bugünkü halini asıl anlamıyla 2. Dünya Savaşı sonrasında almaya başladığı yaklaşımı yatar. Adorno’nun Otoriter Kişilik Kuramı’ndan[6] Milgram’ın Uyguculuk Teorisi’ne[7] kadar dönemin çığır açan birçok kuramı ve deneyi, Nazi Almanya’sında yaşanan/gerçekleştirilen olaylardan temel almıştır.

    Her Şey Bencil Bir Gen Yüzünden mi?

    Evrimsel psikologlar insanın olduğu yerde savaşın neredeyse kaçınılmaz olduğunu söyler. Bu argümanlarının altında ise Toplumu Anlamak: Soruların Başlangıcı başlıklı yazımda da bahsettiğim “Bencil Gen” ve türün devamlılığı yatar. Kısaca özetlemek gerekirse, insanların evrimsel olarak sahip oldukları türlerini devam ettirme güdüleri genlerinde kuvvetli bir şekilde vardır; türün devamlılığı, hayatta kalmayı ve genlerinin yeni kuşaklara aktarılmasını (üremeyi) kapsar.

    Evrimsel psikologlar da[8] buradan yola çıkarak hayatta kalmamızı sağlayacak kaynaklara sahip olmanın, bunlar için diğer gruplarla (ötekilerle) rekabet etmenin ve savaşmanın “doğamıza” içkin olduğunu söyler. Her ne kadar bu yaklaşım avcı-toplayıcı toplumdaki veya endüstriyel toplumun başlarındaki “gerçek” kaynak temelli savaşları açıklasa da emperyalist düzen içerisindeki güç savaşlarını tam anlamıyla açıklamakta yetersiz kalmaktadır.

    Acılı Mirasımız

    2. Dünya Savaşı’ndan 30 yıl önce yazmış olsa da William James, savaşın psikolojik alt yapısını ele alan ilk psikolog olarak tarihe geçmiştir. Savaşın Ahlaki Eşdeğeri[9] (The Moral Equivalent of War) başlıklı eserinde James, modern insanın savaşla olan ilişkisinde oldukça paradoksal bir yapı olduğunu, modern insanın savaşa ve zafere yönelik atalarından gelen bir mirası taşıdığını ileri sürer. James’in bahsettiği miras; Antik çağdaki savaşların altında yatan onur, altın, kadınlar, köleler ve heyecan gibi amaçları kapsayan savaşçı insan tipidir. Ve modern dünyada savaşın bu kadar yaygın olmasının sebebi de insanın bireysel ve toplumsal olarak sahip olduğu psikolojik etkilerdir.

    Bireysel düzeyde savaş, insanların daha canlı ve hayatta hissetmesini sağlar ve onlara heyecan verir. Günlük hayatın monotonluğunu yıkarak anlam ve amaç sağlar. Toplumsal düzeyde ise kolektif bir “dış” tehdide (ötekiye) karşı birlik ve güven duygusu yaratır ve toplumu birbirine bağlar. “Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bu günlerde…” cümlesi hiç de tesadüfi bir ifade değildir. James’in yaklaşımı kahramanlık filmlerini veya çoğu zaman nedenini bilmedikleri savaşlarda ölümü göze alan askerleri açıklasa da Amerika’nın Irak’ı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini veya Filistin’de 75 yıldır süregelen işgal, abluka ve savaşı açıklamaya yetmez.

    Dönüp Dolaşıp Gruba mı Varıyoruz?

    Steve Taylor “Aklıselime Dönüş”[10] (Back to Sanity) kitabında savaşların altında yatan iki önemli faktörün olduğunu söyler. Bunlardan ilki bir grubun daha fazla güce, statüye ve servete sahip olma arzusudur. İkincisi ise grup kimliğidir. Başka bir deyişle, insanların sahip olduğu ve yadsınamayacak bir büyüklüğe sahip olan aidiyet ve kimlik ihtiyaçlarıdır (Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgiyi Toplumu Anlamak: Soruların Başlangıcı başlıklı yazımda bulabilirsiniz).

    Taylor’a göre (James’in aksine) buradaki temel mesele, gururdan ziyade güçlü grup kimliklerine sahip olmanın beraberinde getirdiği “öteki”ye yönelik düşmanlıktır ki bu düşmanlık grup kimliğinin doğal bir uzantısı olarak ortaya çıkan iç grup-dış grup yaklaşımından ileri gelir. Taylor’a göre Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini (ve daha birçoğunu) anlamak için grup kimliği yaklaşımı oldukça yeterlidir; Kırım üzerindeki temel tartışma bölge halkının Rus mu yoksa Ukraynalı mı olduğundan, yani hangi grup kimliğine sahip olduklarından kaynaklanmaktadır. Bu noktada Taylor’ın haklı olduğu noktalar elbette vardır. Ancak grup kimliği tek başına tüm bunları açıklamaya yeterli midir?

    Bütünlüklü Bir Bakış

    Claudia Seymour, Çatışmanın Sosyal Psikolojik Boyutları[11] başlıklı eserinde insan algısı ve kimliklerinin ve tarihin kendisinin hem çatışmaları anlamak hem de barışı sağlamak için kritik olduğunu vurgular.

    Tarih

    Seymour’un tarihten kastı yalnızca dünya tarihini okumak değildir. Ona göre gruplar veya ülkeler/uluslar birbirleriyle etkileşime girdikçe bir örüntü (pattern) oluştururlar. Ayrıca, tekrarlanan deneyimler insanların kendilerine veya birbirlerine yönelik bir takım inanç ve algılar oluşturmasına sebep olur.

    İki grup (veya ülke) arasında devam eden bir çatışma birbirlerine yönelik olumsuz inançların ve algıların oluşmasına sebep olacak, geçmiş savaşlar kolektif bir tarih yaratacak, acılar ve kayıplar nesilden nesle aktarılarak kolektif bir hafıza haline gelecektir. Ve tüm bu geçmiş deneyimler ve kolektif yapılar şimdiki etkileşimlerin temelini oluşturur. Bu şekilde aslında tarih kendi üzerine inşa edilir ve bu grupların birbirlerine karşı harekete geçmesi ve kendilerini karşıt oldukları grup üzerinden tanımlamalarıyla sonuçlanır.

    Algı

    Bir gruba (veya ülkeye) yönelik algı, kurulan etkileşimin sonucunda zaman içinde oluşur. Karşıt grubun sahip olduğu değerler, onlardan gelen (gerçek veya algılanan) tehdit, güç dengeleri veya kaynak kontrolü gibi bu algının ne yönde şekilleneceğini belirleyen birçok etmen vardır. Sosyal psikolojik açıdan önemli olan güce gerçekten sahip olmak değil, güce yönelik algının ne yönde ve miktarda olduğudur. Bir gruba yönelik güç algısı da çoğunlukla politik, askeri veya ekonomik temelden gelir.

    Kimlik

    Kimlik ise bir grubu nasıl gördüğümüzü ve algıladığımızı belirler. (Hem yukarıda hem de önceki yazılarımda kimlik kavramından sıkça bahsettiğim için burada tekrar detaylarına girmiyorum). 

    İnsana ve toplum içindeki insana dair bilinen her şey savaşı ve çatışmayı anlamaya büyük ya da küçük katkı sunar. Savaşı insanın grup içerisindeki davranışından, “diğerleri”ne yönelik kalıp yargılarından, tutumlarından ve ayrımcılıktan ayrı düşünmek mümkün değildir. Grup dediğimiz olgu kimlikten ayrı düşünülemeyeceğinden savaşı da kimlikten kopartamayız. Savaşı anlamak adına genel bir başlangıç için bunlar yeterli olacaktır. Daha detaylı yaklaşımlar için gelecek yazılarımda görüşmek üzere.


    [1]https://www.worldhistory.org/war/#:~:text=The%20first%20war%20in%20recorded,BCE%20between%20Sumer%20and%20Elam.
    [2] Madison P. Characterized by Darkness: Reconsidering the Origins of the Brutish Neanderthal. J Hist Biol. 2020 Dec;53(4):493-519. doi: 10.1007/s10739-020-09623-4. Epub 2020 Nov 10. PMID: 33170414.
    [3] Ko, K.H. Hominin interbreeding and the evolution of human variation. J of Biol Res-Thessaloniki 23, 17 (2016). https://doi.org/10.1186/s40709-016-0054-7
    [4] Higham, T., Douka, K., Wood, R. et al. The timing and spatiotemporal patterning of Neanderthal disappearance. Nature 512, 306–309 (2014). https://doi.org/10.1038/nature13621
    [5] Richards, G. (2002). Putting psychology in its place: A critical historical overview (2nd ed.). Hove: Routledge. Rose, N. (1999). Governing the soul: The shaping of the private self (2nd ed.). London: Free Association.
    [6] Adorno, T. W., Frenkel-Brunswik, E., Levinson, D. J., & Sanford, R. N. (1950). The Authoritarian Personality. New York: Harper & Row.
    [7] Milgram, S. (1963). Behavioral study of obedience. Journal of Abnormal and Social Psychology, 67, 371-378. doi: 10.1037/h0040525
    [8] Kanazawa, S. (2005). THE EVOLUTIONARY PSYCHOLOGICAL PERSPECTIVE ON WAR, CONQUEST, AND ALIEN RULE.
    [9] James, W. (1995). The moral equivalent of war. Peace and Conflict: Journal of Peace Psychology, 1(1), 17–26. doi:10.1207/s15327949pac0101_
    [10] Taylor, S. (2012). Back to sanity: Healing the madness of our minds. Hay House, Inc.
    [11] Seymour, C. (2003). Social psychological dimensions of conflict. Beyond Intractability.

    L1 Psikoloji Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAvrupa Gündemi: Almanya’da Protestolar, Aşırı Sağ’ın Büyük Planı ve Polonya’da Eskiyle Mücadele
    Sonraki İçerik Kim Demiş Asya’da NATO Olmaz Diye!

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}