[voiserPlayer]
2023 yılının son günlerinde bir kadın fenomenin linçlenmesi ile karşı karşıya kaldık. Normal şartlarda linç fazla ilgilendiğim bir konu değil. Kişilerin özel hayatlarını bu denli açtıkları bir dünyada iyi ve kötü yoruma açık hale gelmeleri olağan. Fakat bu sefer lincin hem içeriği hem de olası sonuçları beni korkuttu.
Bahsi geçen linç aslında doğrudan doğruya kadın bedeni üzerindeki karar verme yetkisini toplumun kendinde görmesinin bir sonucuydu. Blogger’ın iki ayrı videosunu art arda çekilmiş gibi lanse ederek sanki kadın kocasından ayrı şekilde Fas tatiline gittikten sonra dönüp HPV aşısı olmuş gibi bir algı oluşturuldu. Bu algıyı yaratma çabası da doğrudan bir cehalet göstergesiydi, zira HPV cinsel ilişki yaşadıktan sonra olunan bir aşıymış gibi düşünülerek yaratılan bir algıya dayanıyordu bu linç.
Yazılanları okudukça, 2023 yılında internete (doğal olarak sonsuz bilgiye) erişimi olan ve çoğu genç yaştaki bu insanların cahilliği beni üzdü. Üzülmenin faydası yok diyerek HPV aşısı konusunda doğru düzgün bir şeyler anlatmak gerekir diye düşündüm.
HPV Aşısı Nedir, Ne İşe Yarar?
Ben cerrah bir ailenin çocuğuyum ve cerrah olmalarına ek olarak çok da bilinçli okuyan araştıran günceli takip eden insanlar olduğu için 12 yaşımda bu aşıları bana yaptırmayı ve bedelini karşılamayı tercih ettiler. Beni de hayatım boyunca karşılaşma riskim çok yüksek olan kanser ve aslında pek çok yan hastalığa karşı da korumaya aldılar. Yani bu aşı sizi, hastalığı kaptıktan sonra tedavi etmek için değil, hastalığa karşı korumak için yapılır. Zaten aslında tüm aşıların mantığı ve mekanizması da bu şekilde değil mi?
HPV aşısı 3 doz şeklinde yapılıyor, her dozun arasında asgari bırakılması gereken süreler var. Yani aşıyı olmaya başladıktan sonra kalan 2 dozu hangi tarihte olmanız gerektiği de belli. Tabiri caizse “kafanıza göre” gidip yaptırdığınız bir aşı değil.
Uzmanların HPV hakkında söylediklerine de burada yer vermekte fayda var. HPV, İnsan Papilloma Virüsü anlamına gelmektedir. 200’den fazla virüsten oluşan çok yaygın bir virüs grubu olan Papillomaviridae ailesinden çift sarmallı bir DNA virüsüdür. İnsan epiteline yerleşen HPV virüsü genellikle ağız, boğaz ve genital bölgeyi etkileyerek bu bölgelerde siğillere neden olmaktadır. HPV’nin en kötü sonucu ise rahim ağzı kanseridir. Rahim ağzı kanseri kadınlar için en öldürücü kanser türlerinden biridir ve en yaygın sebebi HPV’dir. Yani farklı HPV türlerinin sonucu farklı olabilir. Bazı türleri siğil yaparken, bazı türleri ise kanser sebebidir.
Bu nedenle aşının ilk versiyonu 6 farklı HPV’ye karşı koruruken artık ülkemizde de ulaşılabilir olan aşı versiyonu 9 farklı türe karşı korumaktadır ve koruma sağladığı türler arasında kansere neden olan 2 tür de bulunmaktadır. HPV kapmış biri herhangi bir semptom göstermeyebilir. HPV’den yalnızca kadınların etkilendiği yönünde de bir inanç var ancak bu da yanlış. Bu nedenle bu aşı aslında kadın erkek fark etmeksizin herkesin sağlığının korunması için çok önemli.
HPV’nin nasıl bulaştığı konusuna da değinmekte fayda var. Yaygın olarak bulaş sebebi cinsel yoldur. Ancak cinsel yol dışında da bulaşabildiğine dair açıklamalar bulunuyor. Uzmanlar %1’lik bir oranda umumi tuvalet, sauna, hamam gibi yerlerde de bulaş riskinin olduğunu belirtiyorlar.
Bu kadar kolay yayılabilen ve sonuçları can yakıcı olan bu aşıya karşı ise bir silahımız var: aşı. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılında başlattığı kanser eliminasyon programında da HPV aşısına özel önem verildiğini not edelim. Buna göre 2030 yılında tüm dünyada 15 yaşına gelmiş kızların %90’ının aşılanmış olması hedefleniyor. Aşının en güncel versiyonu 3 doz olarak yapılıyor. İdeali, erken yaşlarda bu virüs ile karşılaşma ihtimali düşükken yapılması. Ayrıca pek çok gelişmiş ülkede bu aşı cinsiyet fark etmeksizin çocuklara yapılıyor. Maalesef ülkemizde henüz erkek aşılanması yaygın değil, oysa erkek çocuklarında aşılanma oranını artırmak semptom vermeksizin bu hastalığın yayılma hızının kesilmesi anlamına geliyor.
HPV Aşısı Ne Kadar?
Tabii konu Türkiye’de geçince maliyet konusunu konuşmamak olmaz. Ülkemizde bu aşı, şu an aşı programında yok. Geçtiğimiz yıl kapsama alınacağı belirtildi. Fakat henüz programa dahil edilmedi. Kapsama alınacağı söylenen uygulama şekli ise toplumsal cinsiyet ve ahlakçılığın bir yansıması. Buna göre yeni evliler bu kapsamda bedava bu aşıyı olabilecek. Oysa aslolan çocuk yaşta bu aşının tamamlanması. Tabii çocuk yaşta olmadıysanız 45 yaşına kadar hala koruyuculuğu var. Ama toplumsal bir korunma için ne kadar çok çocuk aşılarsak o kadar güvende oluruz.
Aşının tek dozu 2.000 TL’den pahalı ve belirttiğim gibi 3 doz olunuyor. Bu ücretler şu an aşı olan kişinin bütçesinden karşılanıyor. Ancak SGK’ya dava açarak bu bedelleri geri alanlar var. Bu sürece ilişkin avukatlarla da görüşebilir ve destek alabilirsiniz. Bu alanda pek çok olumlu sonuç alan avukatlarımız var. Bu aşının genç yaşlarda yapılmasının da önemi dikkate alınarak her birimizin bu aşının aşı takvimine ücretsiz şekilde eklenmesi için mücadele etmesi gerekiyor.
HPV Aşısı ve Toplumsal Cinsiyet
Gelelim diğer bir toplumsal cinsiyet meselesine… Aşının en büyük mağduru kadınlar. Eğer burada en ciddi hastalık ile karşılaşanlar erkekler olsa acaba çoktan aşı takvimine alınmış olur muydu? Ya da cinsel yolla bulaşmasa, kadın ahlaklı olsun ve cinsel hayatı olmasın algısı ile aşı takviminin dışında tutulur muydu? Burada doğrudan doğruya sağlık hakkının ihlali söz konusu aslında.
Sağlık hakkı dışında bu duruma vergi hakkı bakımından da bakabiliriz. Bu aşının ödenmemesi sonucunda vergilerimiz ve diğer kamu gelirleri ile çok daha pahalı olan kanser tedavilerini ödemek zorunda kalıyoruz. Tüm bu sebeplerle bu aşının gençleri cinsiyet fark etmeksizin kapsama alacak şekilde ve ücretsiz olarak aşı takvimine acilen alınması gerekiyor.
Hukukçular açısından önemli bir nokta ile daha karşılaştık bu linç kapsamında. Linç edilen fenomene ilişkin sağlık verilerine, telefonlarına ve adreslerine ulaşıldı ve bunlar sosyal medyada paylaşıldı. Özellikle sağlık verilerinin gerçekliğinden şüphem var. Ama daha önce başka vesilelerle de kişilerin e-nabız verilerine ulaşıldığını gördük.
Sağlık verilerinin her biri özel nitelikli ve basit anlatımla değeri çok yüksek verilerdir. Bu nedenle bu veriler için koruma kalkanımız çok daha geniş olmalı. Bu konuda tartışma yok ama özellikle kadın sağlığı ya da cinsel sağlık söz konusu olduğunda biraz daha toplumsal cinsiyet yönüne bakmak gerektiğini düşünüyorum.
Ülkemizde ne yazık ki daha önce kürtaj ile ilgili ailelere SMS atılması, evin aranması gibi hukuken kabul edilemez uygulamalarla karşılaşıldı. Her şeyin online sistemlerde olduğu günümüzde de doktor ziyaretlerine ve reçetelere ulaşılması bu yönden özellikle kadınlar açısından korkutucu.
Bu durumun erkekler yönünden de bir riski var aslında. Yine toplumsal cinsiyet rolünün erkeğe dayattığı sorunsuz olma, cinsel hiçbir sorun yaşamama kaygısı yüzünden doktora gitme oranı çok düşük ve eğer bu ziyaret ifşa edilir ise bu oran daha ne kadar düşer hep beraber düşünelim?
Toplumsal cinsiyet kadın üzerinde pek çok şekilde görünür. Cinsel hastalıklar, cinsel sağlık ve güvenlik hususları maalesef bunun en vurucu boyutlarından biri. Aslında her yetişkin bireyin yaptırması gereken sağlık kontrolleri toplumsal ahlak adı altında değerlendirilerek insanlara ahlaksızmış algısı yapıştırılıyor. Bu da aslında yalnızca kişisel verilerin korunması haklarını değil, aynı zamanda da kişilerin sağlıklı yaşam hakkını ihlal ediyor.
Toplumsal cinsiyet ya da kadına yönelik şiddet dediğimizde hep darp, dayak, ölüm gibi şeyleri düşünüyoruz ama çoğu zaman şiddetin o boyuta gelmesi bu gibi toplumsal linçlerin ilmek ilmek örülmesi ile gerçekleşiyor. 2024 yılından beklentim, öncelikle bu gerçeklerle yüzleşip bunları çözmek, bu konularda insanların eğitilmesi yolunda adımlar atılması.