Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Lider Odaklı Siyaset ve Türkiye: Konjonktür ve Köken
    Yazılar

    Lider Odaklı Siyaset ve Türkiye: Konjonktür ve Köken

    Tunay Şendal13 Haziran 20236 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    2023 Seçim Sonuçları

    2023 Genel Seçimlerinin ardından sonuçlarla birlikte ortaya çıkan tablo, pek çok siyasi analizi barındırdığı gibi Türkiye siyasetinin karakteristik özellikleri üzerinde de önemli vurgular yapan bir netice resmetmiştir.

    14 Mayıs 2023 seçimlerinde 13. Cumhurbaşkanının adı belirlenemese de siyasi partilerin TBMM içerisindeki dağılımı belli olmuş ve buna göre Cumhur İttifakı, Meclis dağılımındaki çoğunluk avantajını sağlamıştır. Yaşanan ekonomik sıkıntılar, AKP’nin oy kaybı yaşamasına neden olsa da kopan oylar, büyük bir ölçüde MHP ve YRP’ye kayarak yine Cumhur İttifakı içerisinde konsolide olmuştur.

    28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden kazanması ise tam anlamıyla muhalefeti yıkmıştır. Dolayısıyla 2023 seçimleri gerek parlamento çoğunluğunun gerekse Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılmasıyla Cumhur İttifakı adına çifte başarıyla sonuçlanmıştır. Seçim sonuçlarına göre Türkiye genelinde Kılıçdaroğlu 25 ilde %50’den daha fazla oy alırken Erdoğan ise 34 ilde % 60’dan; 46 şehirde de % 50’den fazla oy almıştır.

    İşçi sorunları, asgari ücret, geçim pahalılığı ve kira problemleri gibi ekonomik sorunların daha hissedilir olduğu büyük şehirlerde Kılıçdaroğlu ismi öne plana çıkarken ekonomik sıkıntıların daha az hissedildiği İç Anadolu, İç Ege, Karadeniz gibi taşra ağırlıklı bölgelerde Erdoğan’a duyulan duygusal bağlılık güçlü bir şekilde varlığını sürdürmüştür.

    Erdoğan’ın geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki performanslarını mercek altına yatırırsak; 2014 yılında yapılan seçimlerde Erdoğan’ın toplam 21.000.143 oy alarak %51,79’luk bir oran yakalarken rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu’nun toplam 15.587.720 oy alarak %38,44’lük bir oran aldığı görülmektedir. 2018 yılındaki seçimlerde ise Erdoğan toplam 26.330.823 oy alarak %52,59’luk bir oy oranı yakalarken en yakın rakibi Muharrem İnce ise toplam 15.340.321 oyla %30,64’lük bir oran kaydetmiştir.

    Konjonktür ve Köken

    Erdoğan’ın geçmiş dönemlere nazaran siyasi açıdan en zayıf olarak girdiği 2023 seçimlerinde bile en güçlü olduğu dönem kadar oy alabilmesinin çeşitli nedenleri olduğu gibi (muhalefete bağlı ya da bağımsız) bu durumun en baskın sebebi, tarihsel kökenleri (yerel) ve dönemin konjonktürel (evrensel) şartlarıyla şekillenen Türkiye’deki lider odaklı siyaset anlayışıdır.

    Siyasal ve sosyal değişimlerin en yoğun şekilde yaşandığı dönemlerden biri 19. ve 20. yüzyılda tezahür etmiştir. 19. yüzyılda sanayi devrimiyle Batı’da esmeye başlayan değişim rüzgarları, sanayileşme ve kentleşme dinamiğiyle birlikte kent kültürünün hızla yaygınlaşmasına neden olurken 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra ulaşım ve haberleşme teknolojilerinde yükselen yeniliklerle yeni iletişim biçimleri gelişmiştir.

    Bu durum siyasal karar alma mekanizmalarının değişime uğramasını ve bireylerin bu mekanizmalarda daha fazla yer almasını sağlamıştır. Bu süreç, çeşitli tandansları barındıran siyasal yapıları ve partileri ortaya çıkarmıştır. Çeşitli inanç ve ideolojilerle birbirlerinden ayrılan bu oluşumlar, yine bu inanç ve ideolojilerle şekillendirilmiştir. Bu doğrultuda seçmenlerin tercih eğilimini yönlendiren en önemli faktör, inançları ve bu inançlar tarafından şekillenen ideolojiler olurken siyasi liderlere karşı duyulan bağlılık, ideolojiler karşısında zayıf kalmıştır.

    20. yüzyılın ilk yarısında yaşanan iki büyük dünya savaşı ve ekonomik krizler, seçmen nazarındaki ideolojilere olan güveni zayıflatırken seçmen davranışlarında önemli değişimleri de beraberinde getirmiştir. Küreselleşmeyle birlikte ivme kazanan kapitalizmin yeniden inşa sürecindeki teknolojik gelişmeler; siyasi, içtimai ve iktisadi alanların dönüşümünü hızlandırmıştır. Yeni sürecin etken faktörleri olan teknolojik unsurlar ve kitle iletişim araçları, kurumsallaşmış siyasal yapı ve bireylerin siyaset yapma biçimlerini de yapısal olarak değiştirirken özellikle kitle iletişim araçları, siyasi partiler ve seçmenler arasındaki enformasyonu tesis etmesi açısından önemli bir belirleyici görev üstlenmiştir.

    Bu dönemin en önemli aktörlerinden biri olan medya, kamuoyuna siyaset kurumundan bilgiler aktarırken belirli konular üzerinden ölçtüğü değerlendirmelerle bir kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla kamuoyunun süzgeci mahiyetindeki medya, siyasal partilerin de kendilerini medyaya göre şekillendirmelerini ve toplumsal görünürlüğü artırmalarını sağlamaktadır.

    Seçmenin oy verme eğilimine bakıldığında mezkûr tercihlerin uzun ve kısa vadede değişkenlik arz ettiği görülmektedir. İdeolojik aidiyet dışında kalan örnekler üzerinden siyasi partilerle seçmen arasındaki zayıf bağ, seçmenin tercih eğiliminde kısa dönemli faktörlerin etkisine açık şekilde daha akışkan bir davranışa yönelmesine neden olmaktadır. Bahsi geçen kısa dönemlerdeki değişkenliği yönlendiren faktörlerin arasında da kitle iletişim araçlarının baskınlığı ön plandadır.

    Teknolojik çağın başladığı ve kitle iletişimin bireysel gücü beslediği içinde bulunduğumuz konjonktürde lider odaklı siyaset anlayışı siyasetin merkezini optimize ederken 19. ve 20. yüzyılın ilk yarısında siyasetin ana aktörü pozisyonundaki siyasi partiler ise siyasetteki özkütlelerini kaybetmiştir. Siyasi partilerin seçmen nazarındaki etki formunda soyutlaşması, siyasal süreçten tamamen pasifize oldukları anlamına gelmese de siyasi ağırlıklarını liderlere bıraktığı açıktır. Kitle iletişim araçlarında tezahür eden gelişmeler, liderlerin siyasal süreçte daha görünür olmasını sağlamıştır. Dolayısıyla 20. yüzyılda başlayan ve 21. yüzyılın ilk yıllarında devam eden konjonktürde yeni iletişim ve ulaşım teknolojilerinin baskın belirleyiciliği, lider odaklı bir siyaset anlayışının egemenliğini desteklemiştir.

    Türkiye’de hâkim olan lider odaklı siyaset anlayışının temelleri ise yalnızca konjonktürel saiklere dayanmamaktadır. Türkiye, mutlak monarşi rejiminin tesis ettiği patrimonyal bir sultanizmin temsilcisi Osmanlı mirasından, Millî Mücadele’nin kurtarıcı kahraman kadrosunun, “kurucu” misyon ile yeniden temel attığı Batılı bir zemin üzerinde inşa edilmiş ve konvensiyonel rejimle değiştirilen cumhuriyete sonradan giydirilen bir süreçle demokratikleştirilmeye çalışılmıştır.

    Dolayısıyla Türkiye’deki lider odaklı siyaset anlayışının kökleri, imparatorluk mahiyetine dayanan devlet geleneği ve Erken Cumhuriyet döneminin tek parti deneyimine kadar inmektedir. Çok partili siyasal yaşamın, mevcut lider odaklı siyasi kültürün içerisinde tezahür etmesi desiyasi liderin, siyasal süreç içerisindeki özgül ağırlığını muhafaza ederken Türkiye demokrasisi için bir patinaj olan askeri darbeler ve ara dönemler de kurtarıcı sıfatını yüklediği lider odağını beslemiştir.

    İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, siyasi liderlerin kitle iletişim araçları vasıtasıyla kamuoyu nazarında daha fazla görünür olmasını, seçmen tercihlerinin de parti programlarından ziyade lider imajlarına yönelmesini sağlamıştır. Bu durum, Türkiye siyasal hayatının tarihsel süreciyle birlikte siyasi partilerin seçmen tercihindeki belirleyicilik özelliklerinin aşınarak siyasi liderlerin gittikçe güçlendiği bir döngüyü tetiklemiştir. Keza bu anlayış, siyasal çeşitliliğin Türkiye siyasal yaşamı içerisindeki karar alma süreçlerine dahlini engellediği gibi istişare fiilini de soyutlaştırıp Türkiye’deki siyaset mekanizmasının günümüze kadar gelen süreci boyunca en etkili faktörü olmuştur.

    Sonuç

    Türkiye, demokratik bir düzenin istikrarını sağlamak adına öncelikle salt lider odaklı siyaset anlayışını değiştirmelidir. Ancak bu değişimin siyasi ve içtimai saikleriyle birlikte kısa vadede gerçekleşebilmesinin kolay olmayacağı aşikardır. O halde siyasi eğilim mantalitesini kısa vadede değiştiremeyen siyaset kurumunun değişimi gerçekleştirmek adına öncelikle lider anlayışını değiştirmesi gerekmektedir.

    Türkiye’deki lider odaklı siyaset anlayışının tarihsel kökenlerinin değiştirilme şansı olmadığı gibi konjonktürel şartlara müdahale edilmesi gücü/olanağı da pek yoktur. Dolayısıyla bu anlayışın tabusal prangalarını kırabilmek; bu anlayışa karşı reel siyaset anlayışı ile karşılık vermekten geçmektedir. Kökensel bağların deneyimlerine ve konjonktürel gelişmelerin etkisine karşı ancak heyecan yaratan güçlü bir lider profiliyle seçmenin, siyasetin geçmiş için değil gelecek için yapıldığı farkındalığıyla mevcut sosyo-kültürel ve ekonomik şartların gerçekliğine çekilmesi hedeflenmelidir.

    Fotoğraf: Iván Díaz

    R1 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerik2023 Seçimlerinde Kürt Seçmenin Rolü
    Sonraki İçerik İYİ Parti: Bir Türlü Doğamayan Güneş

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}