Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dönüşü ve CHP’de Çoklu Evrenler Siyaseti
    Yazılar

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dönüşü ve CHP’de Çoklu Evrenler Siyaseti

    Armağan Öztürk8 Haziran 20255 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    CHP yine adli bir olayla gündemde. Özel’i genel başkan seçtiren kurultay usulsüzlük nedeniyle geri alınmak üzere. Yargıda bu işler olurken televizyon ekranlarında ve sosyal medya hesaplarında büyük bir savaşa tanıklık ediyoruz. Ekremciler ve Kemalciler birbirini kıyasıya suçluyor, her iki tarafın kanaat önderleri ve trol orduları karşı cenahı yok etme derdinde.

    Medya üstünlüğü İmamoğlu-Özel ikilisine ait olduğundan bu aralar linçin merkezinde Kemal Kılıçdaroğlu var. Kılıçdaroğlu’nu günah keçisi ilan eden çok sayıda yorum okuyoruz. Eleştiriler iki noktada toplanmış durumda: Seçim kaybetti, neden hâlâ dönmeye çalışıyor. Ayrıca çok yaşlı, partiyi ve ülkeyi gençler yönetmeli. Önce ikinci argümanı tartalım.

    Yaşlıların yerini gençlerin alması hayatın normal akışının kaçınılmaz bir parçası. Siyasi hayatta ise bu doğal eğilim epey bir gecikiyor. Bu bir sorun. Ancak geniş halk kitlelerinin yaşlı siyasetçileri gençlere tercih ettiği sayısız örnek var. Trump 78 yaşında ABD başkanlık koltuğuna oturdu yeniden. Erdoğan ve Bahçeli’nin yaşı da yüksek. Ama mesele Kılıçdaroğlu’na gelince birden yaş faktörü tartışılıyor. Bu eğilimin incitici olduğu ve yaşlı ayrımcılığı anlamına geldiği açık. Herkes istediği kadar siyaset yapma hakkına sahip. Gençler de sırf genç oldukları için yaşlılardan daha iyi ve daha başarılı insanlar olmuyorlar.  

    “Kılıçdaroğlu seçim kaybetti, hâlâ bu neyin hırsı” diyen pek çok kişi var. Öncelikle seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu değil, onun şahsında somutlaşan kolektif bir özne. Kılıçdaroğlu girdiği her seçimi kaybettiğinde onu hiçbir şey olmamış gibi destekleyen başta Özgür Özel olmak üzere tüm kurmay heyeti; halktan yoğun bir destek görüyor olmalarına rağmen Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmayan İmamoğlu ve Yavaş; Meral Akşener’i sindirip Kılıçdaroğlu’nu ortak aday haline getiren 6’lı Masa ve Kılıçdaroğlu’na karşı çıkan herkesi “AKP’nin adamları” diye damgalayan parti medyası topluca seçimi kaybetti. Herkesin seçimi kaybettiği bir ortamda, sadece bir kişiyi suçlar ve diğer herkesle birlikte yolunuza devam ederseniz mesele kişiselleşir. CHP’de olan şey de bu.

    Kılıçdaroğlu’yla yakın bir şekilde çalışmış ve onun her hatasına ortak olan pek çok siyasetçi değişimciler hareketi içinde yer aldı. İmamoğlu-Özel liderliğindeki bu hareket Kemal Bey’i tasfiye etti. Peki, böyle bir şey sizin başınıza gelseydi ne düşünürdünüz? Siyaseten değil, insani açıdan soruyorum. Mesela çalıştığınız şirkette veya üniversitede o hatayı pek çok kişiyi işliyor olmasına rağmen sadece siz işten çıkarılsanız ne hissederdiniz? Empati olmadan ahlak olmaz. Kılıçdaroğlu’na empati duymak gerçekten de bu kadar zor mu?

    Tabii siyasette haklılık tartışması bir yere kadar anlamlı. Herkes kendince haklı çünkü. Bu nedenle reel politiği, yani güncel durumun önümüze koyduğu gündemi tekrar hatırlamak da yarar var. Bu noktada iki hususun altı ayrıca çizilebilir: Öncelikle kurultayı alan çoğunluğun parti içi siyasetinde bazı sorunlar söz konusuydu. Kılıçdaroğlu meselesinin uzaması biraz da bu yüzden. Değişimciler hareketinin lideri İmamoğlu’nun, CHP Genel Başkanı olmak yerine İstanbul Belediye Başkanı konumunda kalmak istemesi ilk büyük hata. İmamoğlu’nun partinin en güçlü siyasetçisi olarak, arada aracılar olmadan partiye yeni kadro ve söylemler kazandırması gerekirdi. Ayrıca Kılıçdaroğlu ekibine yakın kesimler dışlandıklarını iddia ediyor. Bu iddianın ciddiye alınması ve parti içi muhalefetle daha yoğun diyalog pek çok sorunu çözebilirdi.    

    Kılıçdaroğlu dönerse işinin hiç de kolay olmadığı apaçık bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Çünkü Parti Meclisinde mutlak bir üstünlüğü yok Kemal Bey’in. Dahası parti tüzüğü yürürlükte. O tüzüğe göre olağanüstü kurultayın nasıl toplanacağı belli. Pekala Kılıçdaroğlu’na karşı imza toplanıp onu nihai bir hesaplaşmaya zorlayabilir İmamoğlu-Özel ikilisi. Tüm bu seçenekler tükendiğinde ise CHP’den kopuş ve alternatif bir parti örgütlemesi gündeme gelebilir. Ancak ne İmamoğlu ne de Özel işin o aşamaya gelmesini istemez. Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce dahil olmak üzere pek çok şöhretli siyasetçi CHP’den ayrıldıklarına pişman oldular. CHP önemli bir siyasal sembol çünkü. Kılıçdaroğlu’nun olası parti iktidarını korumak için yapacağı hamleleri ise küçümsememek lazım. İmamoğlu’yla anlaşıp Özel’i devre dışı bırakmak seçeneklerden ilki. Son iki yıl boyunca bu ihtimale yönelik olarak çok sayıda söylenti çıktı. Ama hiçbiri gerçekleşmedi. Yine de CHP’ye ne olacaksa buna Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu birlikte karar verebilir.

    Bir diğer önemli hamle alanı Mansur Yavaş. Aslında Yavaş parti içi tartışmalardan özenle uzak duruyor. Ayrıca basitçe bir Kılıçdaroğlu-Yavaş ittifakı vardır da diyemeyiz. Ancak Mansur Bey Kılıçdaroğlu’nu destekledi kaybedilen kurultayda. O günden beri de yeni yönetimle arasında hep mesafe oldu Ankara Belediye Başkanının. İmamoğlu’nu önseçim yoluyla cumhurbaşkanı adayı ilan eden planın kendisini rahatsız ettiği de bilinen bir gerçek. Sonuç olarak Kılıçdaroğlu’nun ayakta kalabilmek için kendisinden daha popüler bir güce ihtiyacı var. Bu güç ya İmamoğlu olacak ve böylelikle yeni bir ittifak sistemiyle karşı karşıya kalacağız ya da Mansur Yavaş’ı yanına çekmeye çalışan bir Kemal Kılıçdaroğlu göreceğiz önümüzdeki günlerde.           

    Tartışmayı kapatırken siyasi krizlerin doğasına dair bir hatırlatma da bulunmak da gerekli. Kılıçdaroğlu’nun dönme ihtimali siyasi bir kriz mevcut CHP yönetimi için. Siyasi krizleri yönetmenin ise iki yolu var: Ya olası sorun kaynağıyla hesaplaşırsınız. Ki bugüne kadar ne İmamoğlu ne de Özel bu yolu denedi. İkisi de açıkça Kılıçdaroğlu’nu suçlayan bir üslup kullanmadı. Ya da güç ilişkilerini dikkate alarak krizin kaynağındaki özneyi yalnızlaştırıp onu bir uzlaşmaya zorlarsanız. İlk yöntem için artık çok geç. İkincisi için ise hâlâ süre var.  

    Dünya L2
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikCHP’nin Kurultay Davası | Çavuşesku’nun Termometresi #257
    Sonraki İçerik Türkiye’de YouTube Gazeteciliği: Fırsatlar, Engeller ve Yeni Modeller

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Sandık Var Ama Rekabet Yok: Türkiye’de Seçimlerin Anlamı ve Otoriterleşmenin Yönü

    30 Haziran 2025 Mustafa Bölükbaşı
    Yazılar

    AKP’nin Yeni Anayasasında Meşruiyetin Sınırlarını Genişletmek

    27 Haziran 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Türkiye’deki Basın Meslek Örgütleri ve STK’lar: Sorunlar ve Çözüm Yolları

    27 Haziran 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Sandık Var Ama Rekabet Yok: Türkiye’de Seçimlerin Anlamı ve Otoriterleşmenin Yönü

    30 Haziran 2025 Yazılar Mustafa Bölükbaşı

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Marsel Tuğkan Gündoğdu: Yaratıcı yolları, alternatif mücadele biçimlerini ve farklı arayışları tartışmamız gereken bir süreçten geçiyoruz

    30 Haziran 2025 Röportajlar Daktilo1984

    AKP’nin Yeni Anayasasında Meşruiyetin Sınırlarını Genişletmek

    27 Haziran 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Türkiye’deki Basın Meslek Örgütleri ve STK’lar: Sorunlar ve Çözüm Yolları

    27 Haziran 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}