Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Işık ve Karanlık Arasında Kalan Ressam: Caravaggio
    Yazılar

    Işık ve Karanlık Arasında Kalan Ressam: Caravaggio

    Su Sertdemir14 Mart 20246 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Caravaggio ile tanışma hikayem Paris’te bir müzenin önünde upuzun bir kuyruk görmemle başlıyor. Müzenin Caravaggio’nun sınırlı sayıda tablosunu sergilemek adına yeni açıldığını kuyrukta bekleyenlerden duyuyorum.

    Bologna Üniversitesi’nde sanat tarihi hocalığı yapan bir İtalyan beyefendiyle iki saate yakın konuştuktan sonra maalesef kuyruktan ayrılmak zorunda kalıyorum. Çünkü Caravaggio için dünyanın dört bir yanından gelen insanları, müze görevlileri sırayla içeri alıyorlar. Bu anlamlı tanışmadan yıllar sonra ilk defa kendisiyle Gündüz Vassaf’ın Ressamın İsyanı kitabıyla bir araya geliyoruz. Ancak daha hiçbir eserini yakından görebilmiş değilim.

    Caravaggio’nun 105 adet tamamlanmış eseri bulunuyor. Çağdaşı hırslı ressam Rubens’in ise 1403. 38 yaşında hayatını kaybeden bir ressam için belki de 105 eseri normal bulabilirsiniz. Caravaggio’yu az sayıda ama öz açısından çok değerli birbirinden farklı 105 tablo yapmaya iten neydi? Bunu anlamak için ilk bulduğum uygun biletle elimde Gündüz Vassaf’ın kitabı Roma’ya uçuyorum.

    Uçakta kitabı bitirmek üzereyken yazarın Caravaggio’nun ölümünü her geçen sayfada daha çok sorgulaması kafamı kurcalıyor. Onu capcanlı bir şekilde döneminin bu önemli şehrinde yaşarken zihnimde canlandırmak istiyorum. 21 yaşında mesleğinde en ileride olmak için taşındığı bu şehre doğru havada yol almaktayım.

    Roma, Caravaggio’nun altın çağını yaşadığı şehir. Dönemin ünlü ressamları onun eserlerindeki inceliği ve detayları anlamak için durmadan atölyesine gelip çırağı Cecco’nun kapısını çalıyor. Cecco daha sonraları, Cecco del Caravaggio diye anılacak ve ustasından aldığı eğitimle onun tarzında tablolar resmedecek. Caravaggio’nun Tiber nehri kenarındaki anlamlı yürüyüşlerine, meydanlarda idam edilen insanları detaylıca izleyişine en yakından tanık olan insan kendisi.

    İnsanların çektiği acılara karşı bir zaafı olduğunu düşünüyorum Caravaggio’nun. Peki bu onu kötü niyetli bir ressam mı yapıyor? Uçak piste tekerini dokundurduğunda Vassaf’ın büyük bir cesaretle ortaya attığı soru kafamda yankılanıyor: “Dante onu Cehennemi’ne koyar mıydı?”

    Bu soruya inat Roma’da havalimanından çıkar çıkmaz San Luigi dei Francesi kilisesine doğru giden yolu adımlıyorum. Kilise bütün sakinliğiyle adeta beni ve benim gibi hafta içi öğlen ziyaretçilerini karşılıyor. Kilisenin ihtişamıyla o anda sarhoş olmuşken herkesin büyük bir huşuyla baktığı tabloya doğru yürüyorum. Yürürken yıllardır beklediğim kavuşmanın yaşanacağından bir yanım emin, diğer yanım ise hâlâ bunun nasıl olabildiğinin şüphesinde.

    Derken büyüklüğü ve içine çeken kasvetinin bütün güzelliğiyle üç adet Caravaggio tablosu önümde beliriyor. Dante’nin cehennemine gelirsek, bu kadar özenle çizilmiş bir azizin üç farklı tablosu Dante’yi, “Caravaggio cehenneme layık değildir” düşüncesine ikna edebilir mi?

    Karşısında durduğum tabloda tek bir azizin din tarihinde bahsi geçen üç farklı konusu işlenmiş (aşağıdaki görselde soldan sağa): İsa’nın Matta’yı yanına çağırması, Matta’nın (Matthew) melekle konuşması ve Aziz Matta’nın şehit düşmesi. Hristiyanlık için bu kadar önemli bir havarinin bu koyu karamsar tablolarda ne işi olduğunu anlamaya çalışıyorum.

    San Luigi dei Francesi Kilisesi – Roma

    Bir taraftan dini figürlerle arası iyi olmayan Caravaggio’nun kendisi ve herkesin dikkatini çeken burnunun dikine gidişi, diğer taraftan tabloların çok büyük bir bölümünü dini konularla süslemesi… Sanat tarihçileri Caravaggio’nun Azizleri resmederken kafalarındaki hareyi ya hiç resmetmediği ya da bazen çok silik bir şekilde eklediğinin altını çiziyor.

    Caravaggio’nun azizleri kim mi dersiniz? Alain Le Ninèze’nin “Le dernier sommeil de Caravage” kitabını okurken onun azizlerinin kimler olduğunu anlamaya başlar gibiyim. Tiber nehrine atılmış bir hayat kadını, Vatikan’la ters düşmüş Giordano Bruno gibi cesur kişiler Caravaggio’nun azizleri…

    Cecco’ya göre Caravaggio resimlerinde ölmüş kişileri resmetmek için Tiber nehrinde boğulmuş cesetleri belediyeden izinle toplayıp atölyesine getirirmiş. Aklımda bütün bu bilgiler bir film şeridi gibi geçerken Aziz Matta’nın heybetli üç resmi karşısında Caravaggio’nun Dante’nin dünyasında yerinin neresi olduğunu hâlâ çözemediğimi düşünüyorum.

    Ertesi gün soluğu Palazzo Barberini’de alıyorum. Serginin bekleme alanındaki broşürde Narcissus tablosunu gördüğümde heyecanımı saklayamadan bütün eserleri kronolojik olarak geçip onun dönemine gelme hevesiyle ilerliyorum. Tablolara çarpmamak için özen gösteriyorum. Tam kafamı özenle resmedilmiş Rönesans tavanlarından kaldırıp karşı odaya baktığımda renkler kararmaya başlıyor.

    Arka siyah fonların dramatize etkisine hakim odada herkes ağzı açık bir şekilde “Judith Holofernes’in Başını Keserken” isimli tabloya bakıyor. Bir öç olma hikayesinin resmi gerçekten bu kadar güzel ve büyüleyici olabilir mi? Karşısında Stendhal sendromunu iliklerime kadar hissettikten sonra tablonun arkasındaki o güçlü kırmızı renk, ben tabloya baktıkça kendini göstermeye başlıyor. Sanki Holofernes’in kanı bütün tabloya yayılmış ve onun ölümünden ortaya çıkan kan herkes için dökülmüş gibi hissediyorum.

    Resim baktıkça detaylarını ele veriyor, gittikçe devleşiyor ve Judith’in o cesur ve kahraman hali bana Jean d’Arc’ı anımsatıyor. Caravaggio resimlerinde kadın kahramanlara yer vermekten asla çekinmiyor. O, cinsiyetlerin çok ötesinde ezilenin azizliğinin peşinde…

     Judith Holofernes’in Başını Keserken

    Sergiyi adımlamaya devam ediyorum ve Caravaggio kısmı bitiyor. Narcissus’u acaba göremedim mi, kaçırdım mı diye düşünürken oradaki görevliye hızlıca tabloyu hangi tarafta bulabileceğimi soruyorum. Görevli tablonun geçici bir süre Şangay’a bir müzeye gittiğini söylediğinde büyük bir hayal kırıklığına uğruyorum.

    Ancak beni rahatlatan bir şey oluyor. Caravaggio kısmındaki tablolara geri döndüğümde Caravaggio’nun en azılı rakibi Giovanni Baglione‘nin meşhur resmini fark ediyorum: Kutsal Aşk ve Saygısız Aşk (Sacred and Profane Love). Bu tabloda Baglione, Caravaggio’nun suratını tabloda soldaki şeytan olarak gösterir ve ona dini bir tablonun nasıl olması gerektiğinin mesajını verir. Melek tablonun tam ortasındadır ve bütün heybetiyle tablonun ışığı altında boy göstermektedir. Caravaggio’nun bu atışmaya tepkisiz kaldığını düşünüyorsanız Amor Vincit Omnia (Cupid) isimli tablosuna bakabilirsiniz.

    Kutsal Aşk ve Saygısız Aşk – Giovanni Baglione

    Caravaggio’nun eserlerini zihnimde sindirmek için oturduğum bir bankta aklıma 38 yaşında ölen/öldürülen Caravaggio ve Cahit Sıtkı Tarancı’nın 35 yaş şiiri geliyor: “Dante gibi ortasındayız ömrün…”

    Caravaggio belki de sanatını icra ettiği müddetçe tepkileri çekeceğini ve erken yaşta öldürüleceğini biliyordu. 38 yaşına iddialı 105 tablo sığdırmış, birçok devlet büyüğü, din adamının tablo isteğini geri çevirmiş ve Malta şövalyelerince defalarca tehdit edilmişti.

    Dini tablolarında, azizlerin bizim gibi insanlardan farklı olmadığını, onların da ölümlü olduğunu ve hayatlarının normal insanlardan farklı seyretmediğini cesurca göstermişti. Dini figürleri bir insandan farklı çizmemiş olmasına rağmen Roma’nın büyük kiliselerinde bu tablolar sergilenmeye hak kazanmıştı.

    Şimdi Dante’nin yerine kendimi koyuyorum ve düşünüyorum: Bize gerçekleri bu kadar açıkça gösteren bir başka Aydınlanma Çağı ressamı var mı? Kendi kişiliğini ve hayat duruşunu Vatikan gibi bir kuruma dayatabilmiş kaç sanatçı aklınıza geliyor?

    Caravaggio sırtındaki bütün yükleri tablolarına dayamış ve gönlü ferah şekilde Dante’nin cehennemine girmekten kaçmışsa da onun cennetine girebilir mi? Onun ölmeden önce söylediği bir cümleyi paylaşıyor ve aydınlık karanlık arasındaki yerinin neresi olduğunu karar verme yetkisini size devrediyorum: “Karanlığı derinlemesine kullanıyorum çünkü aydınlığı ancak o şekilde gün yüzüne çıkarabilirim.”

    Kaynaklar:

    Gündüz Vassaf, Ressamın İsyanı, Baskı 2 (İstanbul: Everest Yayınları, 2023), 423.
    Alain Le Ninèze, Le Dernier Sommeil de Caravage, Baskı 2, (Ateliers Henry Dougier, 2022)

    Kültür Sanat L1 Tarih
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDepresyonda mısın? | Sen Sensizsin #9
    Sonraki İçerik Onurlu Kalkınma: Kendi Kaderini Tayin, Yerelleşme ve Yoksulluğun Sonu | Kitap Söyleşisi

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}