1974’ten bu yana kürtajın yasal olduğu Fransa’da geçtiğimiz haftalarda kürtaj hakkı anayasaya dahil edilerek dünyada bir ilk gerçekleştirilmiş oldu. Kadınların kendi bedenleri üzerindeki söz hakkının güvence altına alınması bakımından devrim niteliğinde olan bu karar, Paris’te son derece coşkulu bir kutlamayla karşılandı.
Fransız solcularının yıllar süren çabaları ve Başbakan Gabriel Attal’ın desteğiyle parlamentonun ezici çoğunluğu oyunu özgürlükten yana kullandı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise bu gelişmeyi “gurur” olarak nitelendirdi.
Fransa Parlamentosu’nun iki kanadının (Fransız Senatosu ve Ulusal Meclis) Versailles Sarayı’nda yaptığı oylamada bu anayasa değişikliğini kabul etmesi, diğer ülkeler için de emsal bir karar oldu. Bu değişikliğin özellikle 2022’de Amerika Birleşik Devletleri’nde bozulan ulusal kürtaj serbestisi kararına bir cevap niteliği taşıdığı tartışılıyor.
Avrupa’nın Geri Kalanında Kürtaj Özgürlüğü
Avrupa’dan bir başka örnek olarak Polonya’ya baktığımızda 2020’de dönemin muhafazakar hükümetinin hukuka uyguladığı baskıyla Anayasa Mahkemesi, kürtaj hakkını son derece kısıtlı bir hale getirmişti. Ekim 2023 seçimlerinde muhalefetin başındaki Donald Tusk’ın kürtaj konusundaki liberal tutumu, seçim zaferini belirleyen önemli etmenlerden biri olmuştu.
Bugün Polonya’da kürtajla ilgili çeşitli referandum önerileri söz konusu ve Başbakan Tusk bu konuda ciddi bir muhalefetle karşı karşıya. Ancak Varşova’nın bu konuda geçen yıllara nazaran daha progresif bir duruşa sahip olması umut verici bir gelişme.
Almanya’da 2021 Federal seçimlerinde koalisyon kuran hükümetin (Sosyal Demokrat-Soziale Politik für Dich, Liberal-Freie Demokratische Partei, Yeşiller-Grüne) ilerici vaatleri arasında kürtajın suç kapsamından çıkarılması da vardı.
Almanya’da kürtajın illegal olmasının arkasında Nazi döneminin ceza kanunları (Paragraf 219a) geliyordu. Eylül 2021’de kurulan hükümet, faşist yıllardan arta kalan bu kanunu Haziran 2022’de yürürlükten kaldırarak önemli bir adım atmış oldu.
Muhafazakar Katoliklerin kayda değer bir popülasyona sahip olduğu İrlanda’ya baktığımızda ise 1983’ten beri anayasada bulunan kürtajı kısıtlayıcı maddenin Dublin ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin arasını sık sık gerdiğini görürüz. Zamanla kadınların içinde bulunduğu zorlu koşullar ve buna bağlı olarak artan protestolar, 2018’de hükümeti bir referanduma gitme konusunda ikna etti.
Referandum sonucunda ezici bir çoğunluk (%66.4) oyunu serbestlikten yana kullandı. Başbakan Leo Varadkar ise referandum gününde “İrlandalı kadınlar adına tarihi bir gün” olduğunu belirtmiş, İrlanda gibi muhafazakar seslerin çokça yükseldiği bir ülkede böyle bir referanduma öncülük ederek cesaretini kanıtlamıştı.
İrlanda’nın komşusu olan Birleşik Krallık’ta kürtaj hakkının kapsamının genişletilmesi ile ilgili yazının ilerleyen kısımlarında daha detaylı bahsedeceğimiz ABD’deki Roe v. Wade kararının bozulmasının ardından ana muhalefetten güçlü talepler geldi.
Haziran 2022’de Labour Party (İşçi Partisi) milletvekili Stella Creasy, The Guardian gazetesine verdiği demeçte kendi ülkesinde kürtajın hâlâ bir özgürlük olarak tanımlanamayacağını, çünkü çok kısıtlı olduğunu belirtmiş, ABD’deki Yüksek Mahkeme kararının ardından ise “Bu hakları yasalara yerleştirme konusunda kayıtsız kalamayız, ABD’nin bize öğrettiği şey budur.” demişti.¹
Daha sonra Creasy’nin kürtajı bir insan hakkı haline getirmek için Haklar Bildirgesi ile ilgili yaptığı değişiklik teklifi, muhafazakar çoğunluğa sahip Avam Kamarası’nda tepkiyle karşılanmıştı.²
Birleşik Krallık’ta son 1 yıl içinde yapılan anketlere bakıldığında Labour’un (Merkez Sol) %40’ın üzerinde seyrettiği ve iktidardaki Conservatives’in (Muhafazakarlar) %25 civarında olduğu görülüyor. 2024’ün sonuna doğru yapılacak bir seçimde kuvvetle muhtemel Avam Kamarası’nın yeni çoğunluğu -15 yıl aradan sonra- Labour Party olacak. Sosyal demokratların önümüzdeki yıllarda kürtaj serbestisi konusunda progresif yasalar çıkarması sürpriz olmayacaktır.
Türkiye’de ise 1983’te yürürlüğe giren 2827 sayılı kanun ile birlikte kısıtlı da olsa (10 haftayla sınırlı) kürtaj yasaldır. Türkiye izin verilen süre açısından Japonya, Yeni Zelanda ve Yunanistan gibi ülkelerin gerisinde bulunuyor. Mevcut siyasi arenada kürtajın kısıtlılık halinin genişletilmesiyle ilgili yeni bir düzenleme maalesef henüz gündeme gelmedi.
ABD’de Roe v. Wade Kararının Bozuluşu
Fransa’daki tarihi karar, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1973’ten beri uygulanan ulusal kürtaj serbestisi -Roe v. Wade- kararının 2022’de çoğunluğu muhafazakar yargıçlardan oluşan Supreme Court (Yüksek Mahkeme) tarafından bozulması karşısında bir örnek teşkil ediyor.
Mahkemenin Haziran 2022’de aldığı karara göre eyaletlerin kendi içlerinde kürtajı yasaklamasının önü açıldı. Böylece ABD; El Salvador, Nikaragua ve Polonya ile birlikte dünyada son 30 yılda kürtaja erişimi azaltan dört ülkeden biri oldu.
Bu karar başta ABD Başkanı Joe Biden ile ABD’nin ilk ve mevcut kadın başkan yardımcısı Kamala Harris olmak üzere sayısız liberal tarafından eleştirildi. 2024 Başkanlık Seçimleri’ne giderken Harris başta olmak üzere birçok Demokrat kadın politikacının hâlâ sosyal medyada bu kararla ilgili eleştirel paylaşımlar yaptığını görüyoruz.
Cumhuriyetçi Parti içinde de bu konu üzerinde gözle görülür bir ayrışma var. Örneğin Ocak 2024’te partinin ön seçimlerinde aday olup daha sonra Donald Trump lehine çekilen Florida Valisi Ron DeSantis’in 2023 yılında kendi eyaletinde hamileliğin 6. haftasından itibaren kürtajı yasaklaması hakkında Trump ağır eleştirilerde bulunmuştu.
21. yüzyılın ilk çeyreğini tamamlarken ABD’de verilen bu karar büyük bir hayal kırıklığı kaynağı oldu. Cumhuriyetçi/muhafazakar zihniyetin temel bireysel özgürlüklere hâlâ 20. yüzyıl yorumu ile yaklaşması, doğal olarak birçok insanı endişelendiriyor.
Beklendiği üzere 2022’den itibaren Cumhuriyetçi valiler tarafından yönetilen pek çok eyalette (Idaho, Kentucky, South Dakota, Texas, Oklahoma, vs.) çok kısıtlı istisnalar dışında kürtaja yasaklama getirildi.
Tebessüm ettiren bir hatırlatma olarak Mayıs 2022’de Yüksek Mahkeme’nin vereceği kararın belli olması üzerine çeşitli büyük şirketler, Cumhuriyetçi eyaletlerde ikamet eden ve kürtaj hakkını kullanmak isteyen kadın çalışanlarının seyahat masraflarını üstlenmişti.
Bitirirken Temenni
Özetle, dünyanın başta kürtaj hakkı olmak üzere kadın hakları alanında kat etmesi gereken daha çok yol var. Fransa’da anayasaya girerek ateşlenen bu fitil, umarım dünyadaki diğer ülkelerin de bunu örnek aldığı bir sürece evrilir. Batıdan doğuya bütün kadınların kendi bedenleri üzerinde istedikleri kararı verebildikleri özgür bir dünya dileğimle yazımı tamamlıyorum.
Kaynakça
https://edition.cnn.com/2024/03/04/europe/france-abortion-constitution-intl/index.html
https://www.politico.eu/article/poland-tusk-faces-big-fight-overturning-abortion-ban/
https://www.google.com/amp/s/amp.dw.com/en/germany-moves-to-reform-abortion-law/a-62014740
¹ : https://www.google.com/amp/s/amp.theguardian.com/world/2022/jun/28/labour-mp-in-bid-to-include-right-to-abortion-in-british-bill-of-rights
² : https://www.glamourmagazine.co.uk/article/abortion-rights-guide-uk-world
https://www.politico.eu/europe-poll-of-polls/united-kingdom/
Fotoğraf: Manny Becerra