Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Can Atalay Kararı ve Yargıtayın Hukuk Darbesi
    Yazılar

    Can Atalay Kararı ve Yargıtayın Hukuk Darbesi

    Afra Teren Gürlüler9 Kasım 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    08.11.2023 tarihinde Türk hukuk tarihinde örneği görülmemiş bir karar ile karşılaştık. Kamu hukukçuları başta olmak üzere hukuka dair en ufak bilgisi olan herkesi dehşete uğratan bir karardı bu.

    Bilmeyenler için, Anayasa Mahkemesi Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesi ve milletvekilliği görevini yapması gerektiğini söyleyen bir karar vermişti. Fakat ilk derece ceza mahkemesi tabiri caizse topu Yargıtay’a atmıştı. Yargıtay da beklenenin çok ötesinde bir karar yayınladı. Bu karar öncesinde aslında Yargıtay Başsavcılığı’ndan gelen mütalaa bir ipucu vermişti.

    Bu mütalaada başsavcı Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’ya aykırı olmayan kararları iptal edemeyeceğini ve mahkemenin anayasallık denetimi kapsamında sahip olduğu “hukukilik denetimi”nin sınırlarının çok iyi tayin edilmesi gerektiğini belirtti. Bu açıdan bakıldığında savcı haklı sayılabilir. Ancak zaten Anayasa Mahkemesi tam olarak bunu yapmıştı. Yani Anayasa Mahkemesi, daha önce defalarca kez benzer durumlarda verdiği kararlarda olduğu gibi, bir milletvekilinin cezaevinde tutulamayacağını, cezasını vekilliği bittikten sonra çekmesi gerektiğini söyledi.

    Yargıtay, Anayasa Mahkemesinin bu gerekçelerini beğenmemiş olacak ki hem kararı uygulamama hem de Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma yönünde son derece tuhaf bir karar aldı. Bu suç duyurusu kararı hukuk açısından dehşet verici. Bu noktada bilmeyenler için şunu söylemekte fayda var: Anayasamızda yer alan 153. madde uyarınca AYM kararları devletin her kademesi ve her işlevi için bağlayıcıdır. Hüküm şu şekilde: “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”

    Bu Anayasa hükmünün gayet açık olduğunu düşünüyorum ve bu hüküm karşısında herhangi bir başka mahkemenin Anayasa Mahkemesi kararını uygulayıp uygulamama yönünde takdir yetkisi olmadığı da çok açıktır. Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hariç… Bu nedenle, Anayasa Mahkemesinin kararı yayınlandığı gibi Can Atalay’ın derhal serbest bırakılması gerekirdi. Ama olmadı. Üstüne üstlük Yargıtay tüm hukukçuları şok eden bir suç duyurusu kararı verdi.

    Bu noktada Anayasa Mahkemesi üyelerinin yargılanması hususuna da değinmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Anayasamız uyarınca Anayasa Mahkemesi üyeleri görevlerine ilişkin suçlarda Yüce Divan’da yargılanır. Acaba Yüce Divan nedir? Türk hukukunda Yüce Divan, Anayasa Mahkemesidir. Demek ki Anayasa Mahkemesi üyelerinden 9’u Anayasa Mahkemesinde yargılanmalı! Hukuk garabetini görüyor musunuz?

    İnanılmaz bir akıl tutulması yaşadığımız bir hukuki dönemden geçiyoruz. Anayasa Mahkemesi üyelerinin görevlerine ilişkin suçlardan yargılanmasına ilişkin düzenleme yapılırken kanun koyucu neredeyse tüm üyelerinin aynı anda, aynı dosyaya ilişkin ve işleri olan kararı verdikleri için şikayet edileceklerini düşünmemiştir muhtemelen. O yüzden Yargıtayın bu kararı sonrasında uygulamada ne yaşanacak hep birlikte göreceğiz.

    Hukuki kanaatimi soracak olursanız Anayasa Mahkemesi üyeleri görevlerini yaptılar. Bugüne kadar Anayasa Madde 14 hakkında verdikleri kararlar ile tutarlı ilerdiler. Yani Can Atalay özelinde yepyeni bir gerekçe uydurulmadı. Adalet Bakanı’nın ve Yargıtayın sürekli referans verdiği bu Anayasa Madde 14 ne? Bilen, farkında olan kaç kişi var acaba? Anayasa Madde 14 metni şu şekilde:

    “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.”

    Yani bu madde, hakkın kötüye kullanılması yasağıdır. Peki, bu maddeye bakınca siz anlayabiliyor musunuz hangi faaliyetler, hangi suçlar ne şekilde bu kapsama girer? Şahsen ben anlamıyorum. Anayasa Mahkemesi de yıllardır bunu söylüyor. Bu kadar geniş, belirsiz bir hüküm ile kişilerin özgürlüklerinin engellenmesi, seçilme haklarının durdurulması ve milletvekilliği faaliyetlerinden alıkonulması mümkün değil diyor. Tekrar altını çiziyorum. Anayasa Mahkemesi ilk kez Can Atalay için demedi bunu. Evet, Madde 14’e aykırı fiiller milletvekilliği dokunulmazlığında istisnasıdır. Ama hangi suçların bu madde kapsamında olduğunu belirleyen bir anayasa ya da kanun hükmü bulunmuyor.

    Bu nedenle de Anayasa Mahkemesi, bu hükmün açıklandığı, kapsamının belirlendiği bir kanun hükmü olması gerekir diyor. Çok haklı değil mi? Bir hukuk devletinde belirlilik, hukuki güvenliğin temelidir. Yaptığınız suç mu bilmeden cezalandırılmanız uygun mu? Bu arada bilmemekten kastım sizin bireysel bilmemeniz değil, buna ilişkin bir hüküm olmaması, açıklayan netleştiren bir düzenleme olmaması. Anayasa Mahkemesi burada hepimizi koruyor. Yargıtay ise ben bu sınırı belirlerim diyor. Ancak hiçbir mahkemenin böyle bir yetkisi yok. Eğer suçları kanun değil Yargıtay belirlemeye başlarsa hepimiz için çok korkunç ve hiçbir güvenliğin olmadığı bir döneme gireriz.

    Anayasa Mahkemesi hak ve özgürlüklerin korunması bakımından görevini yerine getirirken Anayasadaki açık hükme rağmen bu kararı uygulamayan Yargıtay üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması gerekiyor. Zira, Yargıtay bu kararları ile Anayasanın üstünlüğünü reddederek bir yargı darbesi yapıyor.

    Yargıtay ile AYM arasında son zamanlarda genel olarak bir gerilim olduğu zaten biliniyordu. Ekim ayı, iki yüksek yargı kurumu için gerilimli bir ay oldu. Ekim ayında Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşlarına, birinci sınıf hakim savcılarınkinden daha çok ek zam yapılmasını öngören kanun hükmünü iptal etti. Bu karar üstüne AYM’nin Avrupa Konseyi projesi kapsamında gerçekleşen etkinliklerine Yargıtay üyeleri gelmedi. Kulislerde bunun sebebinin protesto olduğu konuşuldu. Diğer bir iddia ise çeşitli çıkar grupları arasında “operasyon” yapılmasının bu karara neden olduğu. Fakat bir hukukçu olarak bunları spekülatif buluyorum. Gerekçesi her ne olursa olsun hukuki olmayan bu karar ve açıklamalardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    Anayasa her türlü kanunu, kararı, eylemi bağlayan en üst düzenlememizdir. Bütün yargı kurumları da bunu göz önünde bulundurarak hareket etmeli. Bunun hepimizin hukuki güvenliği için bir gereklilik olduğunu unutmadan, bu karar karşısında demokratik ve hukuki tüm haklarımızı kullanmamız elzemdir.

    Hukuk R2
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikWhose Security and From What? (II)
    Sonraki İçerik Yeni Anayasa Çalışmaları ve Dilovası Etkinliği Üzerine Notlar

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Kadir Serkan Selçuk
    Yazılar

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Elif Menderes

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Yazılar Elif Menderes

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}