Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Ahlak Siyasetinin Kazananları
    Yazılar

    Ahlak Siyasetinin Kazananları

    Cem Özen18 Kasım 20244 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Kültür ve kimlik, savaşı çağımızın fenomenleri. Siyasi zemin tamamen kimlik siyaseti tarafından işgal edilmiş durumda. Bir yanda mikro kimlikler daha görünür hale gelirken diğer yanda buna karşı tepki de yükseliyor. 2010’ların ortalarında zirveye çıkan çatışma, şu an yatay seyir izlese de başta Amerikan seçimleri gibi pek çok siyasi gelişmeyi kültür savaşı üzerinden okumak çok moda. Bu çatışma ortamından demokrasinin zarar gördüğü de genel olarak kabul görüyor.

    Peki Bu Durumda Kim Haklı?

    Artık siyasette hangi politikaların faydalı olduğundan çok kimin daha çok ahlaklı olduğu tartışılıyor. Teknik tartışma kamusal alandan çekildi. Kim daha çok taraftarlarını gaza getiriyorsa o kişi makbul siyasetçi olmaya başladı. Bunu yapanlar da çoğunlukla yerleşik düzene karşı söylem geliştiren popülist ve aşırı sağ siyasetçiler.

    Trump’ın seçilmesinden sonra bu tartışmayı yeniden ele almanın zamanı geldi.

    Eski ve Yeni

    Değişen şey iletişim teknolojilerinin hayatımızı işgal etmesi ve hayatımızı yönlendiren ana etmen haline gelmesi. İnsanlar artık kelimenin tam anlamıyla sosyal medya bağımlısı. İş, meslek, duygusal ilişkiler, siyaset, eğlence, boş vakit geçirme, hobi ve hayatın pek çok dalı artık sosyal medya merkezli yaşanıyor.

    Bu da insanları ellerindeki küçük alete bağlı birer dopamin bağımlısı haline getirdi. Telefonuna mesaj gelen, etkileşim alan, paylaştığı şeye like gelen kişi mutlu oluyor. İnsanların günlük mutluluğu neredeyse buna indirgenmiş oldu. Bir siyasetçiden beklenti de bununla birlikte şekilleniyor. Mantıklı şeyler söyleyen ama kitlesine dopamin hazzı vermeyen siyasetçiler “Bunun hikayesi yok” diye kenara atılıyor.

    Buna karşın açıkça yalan ve çelişkili ifadeler kullanan siyasetçiler eğer yeterince ilginç şeyler söylüyorsa, rakibinin “nasıl da ağzının payını veriyor”sa, attığı tweet kitlesine dopamin patlaması yaşatıyorsa, o siyasetçi daha makbul hale geliyor.

    Böyle bir dünyada öne çıkan unsur ise ahlak.

    Ahlak Siyaseti Kazanır mı?

    Benim değer dünyamda sizin haklı olmanız, doğal olarak daha çok kabul görmeniz ya da seçim gibi yarışma bazlı vakalarda kazanmanız anlamına gelmiyor. Bir şeyi kazanmak o sistemin dinamiklerinin etkilenmesi ile gerçekleşen bir olgu. Yani, bir konuda haklıysanız kazanma konusunda doğal bir avantajınız olabilir ama başka faktörleri devreye almazsanız kaybetmeniz kaçınılmazdır.

    Günümüzde woke siyasetinin en büyük yanlışı, kendisini haklı konuma sabitleyip diğer bütün faktörlerin bu noktaya bağımlı olarak hareket etme zorunluluğunda olduğunu sanmaları. Örneğin, azınlık haklarını savunan birinin onlara eziyet etmeye niyetli kişilere karşı doğal olarak avantajlı olmaları gerektiğini düşünerek diğer faktörleri göz ardı ediyorlar.

    Seçimi Haklı mı Kazanır?

    En büyük tartışma konusu olan seçimleri ele alalım. Seçimleri kazanmanın farklı ülkelerde farklı siyasi sistemlerde farklı metotları olduğu bir gerçek. Ama yine de siyasi networkleri oy vermeye ikna etmek, mali kaynak toplamada beceri göstermek, seçmenin karşısına net bir mesajla çıkmak, kitlelere bir siyasi hikaye benimsetmek ve bunun gibi sayılabilecek onlarca faktör seçimin kazanılmasını etkiliyor.

    Buna karşın popülist ve aşırı sağcı adaylar karşısındakiler, genellikle insanların oylarına talip olmaktan çok ne kadar ahlaklı ve haklı olduklarını kanıtlama derdindeler. “Karşınızdaki tuhaf tiplere oy verecek değilsiniz ya” naifliğinin ötesine geçmek istemiyorlar. Kamala Harris’in kampanyasının özünün, “Trump’a oy vermeyin” şeklinde olması tesadüf değil.

    Ancak sistemle sorunu olanların en büyük avantajı kendilerini sistemin kurallarına uymak zorunda hissetmemeleridir. Dolayısıyla onlarla sistem içinde sistemin izin verdiği şekilde mücadele etmek doğal bir dezavantajdır. Devamlı olarak kim daha ahlaklı ve kim daha haklı diye bir tartışmanın sistem dışı aktörlerle mücadelede doğru bir yöntem olmadığını kabul etmek gerekir. Karşı taraf ister popülist olsun ister aşırı sağ olsun zaten mevcut kalıpları kırmak isterken bunu mevcut siyasi ahlak ile yapmak zorunda hissetmezler.

    Bu yüzden bir yanda kendisini muhafazakar/ahlaklı olarak etiketleyip öte yandan her türlü yalan, ahlaksızlık, iftira ve komplo teorilerini öne süren siyasi akımlara karşı yürütülen bir ahlak savaşı, kaybetmeye mahkumdur.

    Woke siyaset de dahil kapsayıcı olma iddiasındaki herkes ahlak savaşını bir kenara bırakmalı ve reel siyasete odaklanmalı.

    Yapılacaklar Listesi:

    • Sosyal medyayı ve dopamin bağımlılığını popülist akımlara teslim etmemek,
    • Karşı taraf yalan söylese bile bunun etkili bir propaganda olabileceğini akıldan çıkarmamak,
    • Ben haklıyım demenin seçmende bir karşılığı olmadığını bilmek,
    • Seçmenlerin ülkenin geleceğini düşünmek zorunda olmayan dopamin bağımlısı kişilikler olduğunu kabul etmek,
    • Bir taraf kurallara, hukuka ve sisteme uymak zorunda hissederken öteki tarafın hissetmemesini doğal bir dezavantaj olarak kabul edip bununla mücadele etmek,
    • Sistemin savunulması görevinin kendi derdinde olan seçmenler yerine elit mekanizmalara ait olduğunu/olması gerektiğini kabul etmek,
    • Benimsenen değerler ne kadar haklı olursa olsun seçim kazanmanın farklı dinamikleri olduğunu anlamak.
    L2 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikEmperyalizmin Eksik Yorumu
    Sonraki İçerik Avrupa Gündemi: Almanya’da Hükümet Çöktü, Erken Seçime Gidiliyor

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}