Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » AB’nin Güvenliği ve Yükselen Paranoyak Milliyetçilik
    Yazılar

    AB’nin Güvenliği ve Yükselen Paranoyak Milliyetçilik

    Doğukan Yıldız5 Ekim 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Soğuk Savaş sonrası yaşanılan jeopolitik çalkantılar, Avrupa’nın güvenlik stratejisine yönelik birçok yeni gelişmeyi beraberinde getirdi. Sovyetler Birliği’nin dağılması ve ABD’nin tek süper güç olarak ortaya çıkmasının hemen ardından Doğu Avrupa’ya doğru genişleyen NATO, Transatlantik İttifakı’nın savunma ve güvenlik politikalarında başat aktör olmaya devam etti. Fakat, ABD’de Trump’ın iktidara gelişi ile NATO, ABD-Avrupa geriliminin bir yansıması olarak tartışmaya açılmış ve başat güvenlik aktörü olma rolü sorgulanır hâle gelmeye başlamıştı.

    Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı istila, Avrupa Birliği ve ABD’nin Avrupa’nın güvenlik politikalarında NATO’nun belirleyici gücüne dair kuşkularını ortadan kaldırdı. AB ve ABD, Rusya’nın Ukrayna’yı istilasıyla birlikte zamanın ruhunu yakalamayı başardı ve NATO’nun temel varoluş stratejisindeki ortak akla geri döndü.

    Transatlantik’e Karşı Yükselen Hibrit Tehditler

    Hiç şüphesiz Transatlantik İttifakı’nın birliğine yönelik ortaya çıkan hibrit tehditler, başta popülizm ve paranoyak milliyetçiliğin tüm dünyada olduğu gibi hızlı bir şekilde yükselişe geçmesine neden olurken, aynı zamanda Transatlantik İttifakı ülkelerinin iç politikalarında da sarsıcı sonuçlara sahne oluyor. AB ve NATO’nun geleceğine yönelik dramatik analizler; özellikle mülteci krizi, pandemi, küresel ısınma, siber güvenlik, ticaret savaşları ve Ukrayna’nın Rusya tarafından istilası gibi olaylardan sonra arttı.

    Birçoklarına göre popülizm ve milliyetçiliğin dünyada yeniden yükseldiği bir dönemde AB, bir çözülme yaşayabilir. Ancak hâkim görüş, AB’nin hükümetlerüstü bir organizasyon olarak varlığını sürdüreceği yönünde. Nitekim, Birleşik Krallık’ın Brexit ile AB’den ayrılmasından sonra AB içinde bir çözülme en azından şimdilik yaşanmadı. Tam tersine AB’nin genişleme arzusu, her ne kadar 2000’li yıllardan sonra birliğe katılan eski Doğu Bloku ülkelerinde görülen uyum sorunları nedeniyle bir tabuya dönüşmüş olsa da, orta vadede Batı Balkan ülkelerinin, uzun vadede ise Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın AB’ye tam üye olması yönünde.

    Almanya ve Fransa’nın AB içinde giderek artan hegemonyası, Avrupa açısından yeni jeopolitik ve jeostratejik konseptleri beraberinde getirdi. Fransa’nın öncülüğünde NATO’dan ayrı bir Avrupa Ordusu kurma fikri, Rusya’nın Ukrayna’yı istila etmesiyle gündemden düşerken NATO içi hizipleşmeler şimdilik bir kenara bırakıldı. Ancak NATO’nun lider ülkesi ABD’nin müttefiklerinden beklentisi, NATO’nun genişlemesine destek ve her yıl üye ülkelerin GSYH’ının en az yüzde ikisi kadar savunma harcaması yapması.

    Fransa’nın AB için ortaya attığı “stratejik özerklik” konseptinin Ukrayna’nın Rusya tarafından istilasıyla havada kalması, Fransa’nın askeri açıdan Avrupa’nın savunma ve güvenliği için yeterli kapasiteye sahip olduğuna dair soru işaretleri yaratıyor. Bu nedenle, AB içinde askeri açıdan imkân ve kabiliyetleri yüksek olan ülkelerin NATO’yla ilişkilerini derinleştirmesi, Avrupa’nın güvenliği için bir gereklilik olarak kendisini ortaya çıkarıyor. 

    Hibrit Tehditler Paranoyak Milliyetçiliği Besliyor

    AB, bugün pek çok uluslararası ilişkiler uzmanı tarafından dünyanın en müreffeh ve liberal demokrasi yönüyle de en gelişmiş siyasal, ekonomik ve kültürel entegrasyonu olarak kabul ediliyor. Bugün nüfusu 448 milyona ulaşan AB, Soğuk Savaş sonrası dönemde hızla büyüdü ve yaşadığı çeşitli kriz anlarına rağmen dünyanın önemli siyasi aktörlerinden biri olarak kalmayı başardı.

    AB açısından acil çözüm bekleyen güvenlik konularının başında gelen mülteci krizi, Avrupa’da paranoyak milliyetçiliğin yükselmesinde önemli bir faktör. Elbette paranoyak milliyetçiliği tüm dünyada besleyen bir diğer başlıca faktör yanlış bilginin hızla yayılması (medya manipülasyonu) ve komplo teorileri. Konuyla ilişkin Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı dezenformasyon raporunda en fazla dezenformasyonun yapıldığı platformun X veya eski adıyla Twitter olduğu saptandı.

    Avrupa’da aşırı sağ; toplumun güvenlik kaygılarını ve düzensiz göçe karşı tepkisini popülist bir siyasetle yönlendiriyor ve kendisinde Avrupa kıtasının dışında kalan kültürlere karşı ülkelerini koruma hakkını görüyor. Tüm bu gelişmeler Batılı demokrasilerde merkez sağ ve solun erimesine, aşırı sağın ise yükselmesine neden oluyor. Örneğin, geçtiğimiz haftalarda Almanya’da yapılan ankette, CDU/CSU birinci parti olurken, özellikle Doğu Almanya’da güçlenen AfD’nin ikinci parti olduğu görülüyor.

    Bu konuyu bir toplantı vesilesiyle eski Almanya İçişleri Bakanı Gerhart Baum’a sorduğumda bana, aşırı sağın Almanya’da retorikten öteye geçemeyeceğini, Almanya’nın bir hukuk devleti olarak kalacağını, ayrıca Almanya’nın yaşlanan nüfusu nedeniyle göçmenlere ihtiyacı olduğunu aktardı. Tabii siyasetçilerin toplumsal huzursuzluğu artıracak zehirli dilden uzak durması gerektiğini de sözlerine ekledi.   

    AB Hibrit Tehditlere Karşı Alternatif İşbirlikleri Geliştiriyor

    Arap Baharı sonrası Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ortaya çıkan destabilizasyon, 2015 sonrası Avrupa’ya mülteci akınını tetiklemişti. Özellikle Yunanistan’ın mültecilere muamelesi nedeniyle eleştirilen FRONTEX’le Ege ve Akdeniz’den gelen göçe karşı koymaya çalışan AB, kendisine komşu olarak tanımladığı Kuzey Afrika ülkeleriyle göçe karşı Türkiye ile benzer işbirlikleri geliştirmek istiyor. Şimdilik Tunus’la başlayan sürecin ne kadar başarılı olacağını zamanla göreceğiz.

    Buna paralel olarak İtalya’nın Akdeniz’deki adalarına son aylarda artan düzensiz göç ülkede ciddi tartışmalara yol açtı. Nisan ayında OHAL ilan eden İtalya Hükümeti, AB’yi kendilerini yalnız bırakmakla suçlamıştı. Ancak Eurostat verilerine göre İtalya’ya 2022’de sığınma başvurusu yapan göçmen sayısı 84 bin civarıyken Almanya’da bu rakam 243 bin, Fransa’da 156 bin, İspanya’da 117 bin oldu. 2023’ün ilk yarısına bakacak olursak sığınma başvurularında ilk sırada Almanya ardından İspanya ve Fransa geliyor. Nüfusu giderek yaşlanan Avrupa, göçmen işçilere ihtiyaç duyuyor. Ancak bu ihtiyacı göçmenleri ülkeye entegre ederek gerçekleştirmek istiyor.

    AB, yeni bir yapılanma süreci içine giriyor. Almanya ve Fransa’nın öncülüğünde gelişen bu süreç, Avrupa Siyasi Topluluğu’nun kurulmasıyla bir ivme yakaladı. AB’ye aday ve komşu ülkelerle ilişkilerin hangi modelde seyredeceğine dair bir arayışı ortaya koyan bu gündem, artık üyeliği otoriteler tarafından pek gerçekçi bulunmayan Türkiye açısından yeni fırsatlar yaratabilir.

    Emekli Büyükelçi Selim Yenel Murat Yetkin’e konuyla ilgili verdiği bir demeçte, AB’nin genişleme sürecinin devam etmesiyle yeni bir sisteme ihtiyacı olacağını, AB’nin farklı üyelik modelleri getirebileceğini söylüyor. AB ile birçok alanda birlikte çalışan ve AB’nin farklı kurumlarının parçası olan Türkiye’nin, üyelik dışı bir modelle AB ile ilişkilerini bir çerçeveye sokabileceği, çeşitli düşünce kuruluşları tarafından da rasyonel bulunuyor. Ancak yine burada belirleyici etkenin, demokratik ve otoriter olarak ikiye ayrılan bir dünyada, Türkiye’nin hangi tarafta yer almak istediğine yönelik vereceği siyasi kararın etkili olacağı belirtiliyor.

    Dünya R1 Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHakikatin Yitirilişi
    Sonraki İçerik Deprem Gündemi: Binalar, Zeminler, Sorumlular

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}