Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kurak Günler ve Karanlık Gece: Benzerlikler ve Farklar
    Forum

    Kurak Günler ve Karanlık Gece: Benzerlikler ve Farklar

    Yasin Ege Akgün15 Temmuz 20236 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Özcan Alper’in yönetmenliğini yaptığı Karanlık Gece filmi bir süredir AKM’de seyircisiyle buluşuyor. Filmi izlerken sürekli daha önce izlediğim, yönetmenliğini Emin Alper’in yaptığı Kurak Günler filmi aklıma geldi. Bu iki filmin pek çok ortak temayı ve yöntemi paylaştığını düşündüm. Bu ortak temalar üzerinden farklı iki hikaye anlatılıyordu. Bu yazıda bu iki filmin neden bu temalar üzerinde yoğunlaştığı ve bu temalar üzerinden nasıl iki farklı politik drama ortaya çıkardıklarını tartışmak istiyorum.

    İki filmin de mekanı taşradaki bir köy/kasaba’da yani kırsal alanda geçiyor. Bununla birlikte köyün Türkiye’nin hangi yöresine ait olduğu belli değil. Burada Türkiye’de kırsal alanın ortak özelliklerini kapsadığı düşünülen hayali bir mekan söz konusu. Köylü tiplemeleri, yerel memurların davranış biçimleri, kullanılan dil vs. tekil ve gerçek bir örnek üzerinden işlenmiyor ve daha çok belli kalıplar çerçevesinde şekilleniyor. Bu bölgenin belirsizliği durumu, filmi yapanlara daha geniş bir hareket alanı tanıyor.

    Ancak bana kalırsa bu tercih genel geçer fikirlerin kalıcılaşmasını sağladığı gibi farklı kırsal alanlara dair daha spesifik olguların silikleşmesini beraberinde getiriyor. Köyler olabildiğince içe kapanık, geleneksel duyarlılıkları yüksek, aile ilişkilerinden kamusal alana ataerkil düzenin hâkim olduğu, dışarıdan gelen otoritenin her türlü tanzim çabasına karşı isteksiz, yabancı olarak görülene şüpheyle yaklaşan, yabancıyı kollektif bir şekilde şeytanlaştıran ve asla kabul etmeyen bir yaşam alanı olarak betimleniyor. Son dönem sanat filmlerinde kırsal alan ve şehirli-köylü dikotomisinin yoğun bir şekilde kullanıldığı düşünüldüğünde bu iki filmde de bu anlamda bir devamlılık görülmektedir.

    Obrukların iki filmde de bir temsil aracı olarak kullanıldığı görülmektedir. Obrukların varlığı iki filmde de bir suç unsuruyla ilişkilendirilir ve yoğun şekilde kullanılır. Obruklar bir kusurdur. Bu kusur faydalanılan bir şey olabileceği gibi üstü örtülmeye çalışılan bir şeye de dönüşebilir. Bu temsilin iki filmde de farklı anlamlara gelecek şekilde kullanıldığı görülmektedir. Obruk temsili Karanlık Gece filminde suçun üstünün örtülmesi ve saklanması için bir araç olarak kullanılırken, Kurak Günler filminde ise toplumsal ve siyasal yozlaşmanın bir sonucu ve doğanın insana verdiği bir ceza olarak işlenmektedir.

    Topraklarda oluşan bu derin çukurlar Karanlık Gece filminde suçluların suç unsurlarını içine atıp kurtulduğu yerlerdir. Geriye bu suça ortak olanların bir suskunluk yemini edip yaşanan olay hakkında konuşmaması kalmaktadır. Merkezi otoritenin kollarının uzanmadığı bu karanlık bölge, suçun sistematik hale gelmesi ve yerliler arasında normalleşmesine sebep olmuştur. Kurak Günler filminde bölgede ortaya çıkan obrukların varlığı politik bir meseledir. Bölgedeki siyasi güçler arasında bir çatışma alanına dönmüştür ve mahkemeye kadar taşınmıştır. Hukuki işleyişin üzerindeki siyasi müdahalenin gücü bu noktada gözler önüne serilmektedir. Obruk sembolizmi çok anlamlılığa müsait yapısıyla ve son dönemde Anadolu’da yaygın bir şekilde görülmesi sebebiyle iki yönetmen tarafından da tercih edilmiş görülmektedir.

    Linç kültürü yine iki filmde de görülen ortak bir temadır. Linç olayı bir sonuçtur, filmler  boyunca linçin ortaya çıkmasına sebep olan süreç işlenir. İki filmde de linç eylemi yasalardaki kuralları uygulamaya çalışan yeni atanmış memurlara yönelmektedir. Memurlar yerleşik düzene bir tehdit olarak görüldükleri için yerel güç odakları tarafından hedef gösterilmektedir. Bu memurlar kuralları uygulamaya çalıştıkça yeni durumdan zararlı çıkanlar ve başka memurlar tarafından sürekli uyarılır. Bununla birlikte iki filmde de sonuçlar benzer olsa da yasaların uygulanamama sebepleri farklıdır.

    Kurak Günler filminde Ernst Fraenkel’in İkili Devlet kitabında kuramsallaştırdığı otoriter rejimlerde ikili bir hukuk sistemi uygulandığı teziyle paralel bir kurgu söz konusudur. Savcı, siyasete dokunan meselelerde yasaları uygulamayı çalıştıkça bölgenin hâkimi tarafından uyarılmaktadır. Karanlık Gece filminde böyle bir mesaj söz konusu değildir. Karanlık Gece filminde kırsal alanda devletin yasalarının uygulanamadığı, kırsal alanda devlet kapasitesi zayıf olduğu için bu bölgede yerleşik halkın kendi kurallarına göre yaşadığı ve yerli memurların buna uyum sağladığı anlatılmaktadır.

    Merkezi otorite tarafından atanmış memurlar geldikleri bölgeye yabancıdır. Bu bölgenin yerel dinamiklerini göz ardı ederler ve herkesin üstündeki yasalara inanırlar. Yerleşik halkın onları yabancı olarak görmesi, kişisel yaşamlarına dokundukça onları tehlike olarak görmesi sonucunu doğurur. İki filmde de süreç içerisinde bu memurların şeytanlaştırıldığı görülmektedir. Bu şeytanlaştırma zaman zaman terörist, eşcinsel, hain suçlamalarıyla gün yüzüne çıkar. Daha sonra bu memurlar tehdit edilir, evlerine saldırılır ancak bu memurlar geri adım atmaz. Son tahlilde memurlar bir kitlenin linç eylemiyle karşılaşırlar. Bu eylem bir kitlenin belli bir kurgu çerçevesinde mobilize olması ve gittikçe yalnızlaşmış, savunmasız hale gelmiş memura saldırmasıyla sonuçlanır. İki filmde de linç sahnelerinin gece çekilmesi ve sahne çekimlerinde sadece el fenerinin kullanılması yönetmenlerin kullandıkları yöntemlerin de birbirine benzer olduğunu düşündürmektedir.

    Eşcinsellik iki filmde de yerleşik halkın memurları şeytanlaştırmak için kullandığı bir suçlama olarak göze çarpmaktadır. Halkın memurları şeytanlaştırması aşamasında memurun ve onun yerleşik halk arasındaki “işbirlikçi’’ olarak görülen arkadaşıyla eşcinsel bir ilişki yaşadıkları iddia edilir. Bu noktada memurlar sadece yerleşik siyasi güçlerle veya halkla çıkar çatışması içine girmiş kişiler olmaktan çıkar ve toplumun “ahlakını’’ hedef alan düşmanlara dönüşürler. Buna Karanlık Gece filminde namus vurgusu da eklenmiştir. Böylece şiddet failleri yaptıkları eylemi kutsal bir dava için yapmış olur.

    Ataerkil düzenin köklerine kadar yerleşmiş olduğu kırsal alanda homofobi, kişinin toplumdan dışlanması için kullanışlı bir silahtır. Bu süreçte eşcinsellikle itham edilen karakterlerin kendini ispatlamak için farklı bir suça ortak olması, kendini sürekli yeninden var eden bir suç döngüsüne sebep olmaktadır. Hedef gösterilen şahıs üzerinde süreç boyunca bir kötülük miti inşa edilir ve bu linçle sonuçlanır. Linçin amacı kişiyi bölgeden uzaklaştırmak ya da ortadan kaldırmaktır. Böylece yerleşik düzen korunmaya devam edilecektir. Yerleşik güç odaklarının ve halktan kimselerin muhafazakarlığı üzerine inşa edilen bu anlatı bazı Türk aydınlarının tarih boyunca köylülüğe atfettiği pejoratif anlamları içinde barındırmaktadır. Böylece Türkiye’nin kurumsal bir devlet olması önündeki engelin, hükümetlerin ve halkın ittifak halinde kurallara uymaması olduğuna işaret edilir.

    Bu iki film de 2022 yılında çekilmiş ve 2023 yılında seyircisiyle buluşmuştur. Filmlerde çağının ruhunu taşıyan pek çok politik öğe bulunmaktadır. Yönetmenler bir Türkiye panoraması sunmaya çalışır. Bu anlamda son dönemde artan kutuplaşma siyaseti, Türkiye tarihinde sistematik şekilde bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılan linç kültürü, iktidar paydaşları eliyle teşvik edilen homofobi, son dönemde ortaya çıkan popülist akımların etkileri filmler boyunca görülmektedir.

    Kurak Günler filminde devlet içindeki bir ayrışma söz konusudur ve her türlü gerilimin arkasında politik bir çatışma vardır. Otoriter bir ülkede ucu siyasete dokunan suçlarda hukuk müdahale gücünü yitirmiştir, bunu reddeden hukukçular da politize olur ve iktidarın hedefi haline gelir. Savcıya yönelen tepki örgütlü bir partinin yaptığı propagandanın halk üzerindeki tesiri olarak okunur. Karanlık Gece filminde gerilim tamamen köyün yapısı içinde doğal bir şekilde gelişmiştir. Suç kollektif şekilde işlenir ve herkes suskunluk yemini eder. Bu anlamda herkes suçludur ve kimse suçlu değildir. Suçun normalleştiği ve buna isyan edenlerin de cezalandırıldığı bir sistem vardır.

    Görüldüğü üzere iki filmde de pek çok ortak tema vardır. Bu temalar üzerinden farklı şeyler anlatılmıştır. İki filmin de birbirine çok yakın zamanlarda çekilmiş olması ve filmlerin çağın ruhundan derin bir şekilde etkilendiğini göstermektedir. Öyle ki bu ruh, ortak temaların farklı yapımlarda karşımıza çıkmasına sebep olmaktadır.

    Kültür Sanat L1 Sinema Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSuçlu, Nasıl Yine Siviller Oldu?
    Sonraki İçerik Algı Yönetimi, Depremin Maliyeti ve Ekonomik Bağımsızlık

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    1 Mayis’ta, 10 Maddede Türkiye’de Emek

    1 Mayıs 2025 Burak Dalgın

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}