Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kimin Bu Çam Ağacı?
    Forum

    Kimin Bu Çam Ağacı?

    Salpi Özgür1 Ocak 20214 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Çocukken, herkesin yeni yılı ağaç süsleyerek ve sofralar donatarak kutladığını sanırdım. Zira tüm ailem, sınıf arkadaşlarım ve komşularımız yeni yıla bu şekilde hazırlanırlardı. Kısacası yaşadığım semtte neredeyse herkes kutluyordu yeni yılı ve benim dünyam o zamanlar kendi mahallemle sınırlıydı. 

    Biraz büyüyüp de farklı çevrelere girince o işin pek de düşündüğüm gibi olmadığını fark etmem uzun sürmedi. Yine de, edindiğim yeni dostlarımın da pek çoğu aynı mahallemdekiler gibi yeni yıl adetlerine bayılıyor, ağaç süslüyor ve 31 Aralık gecesini aileleriyle veya arkadaşlarıyla kutluyorlardı. 

    Yakın çevremde buna rastlamadıysam da Türkiye’de bir kesim inatla bu kutlamanın dışında bırakıyor kendini, oysa ne 31 Aralık dini bir bayram ne de çam ağacı süslemek Haçlılar tarafından ele geçirilmenize sebep olacak bir felaket. 

    Ağaç süslemenin tarihçesine baktığımızda bunun ne kadar eski bir gelenek olduğunu  görüyoruz, fakat işin Türklük ya da Müslümanlık kısmına değinmek gerekirse de Osmanlı’da nahil(1) süsleyerek kutlama yapmanın oldukça yaygın olduğunu, hatta zenginlik göstergesi olarak görüldüğünü bile söyleyebiliriz. Özetlemek gerekirse, farklı kültürlerde bir şekilde karşılık bulmuş ağaç süsleme geleneğinin Hristiyanlar tarafından da benimsenmiş olması, çok az anlam ifade ediyor. 

    Velev ki çam ağacı süslemek, geçmişinden bağımsız olarak bir Hristiyan adeti olsun. 21. YY’da kutlama yapmak, çoğunlukla dini değil kültüreldir. Son yıllarda Türkiye’de de kutlanan Cadılar Bayramında, en şaşaalı partileri verip türlü türlü kostümler giyenlerin bunu ölü ruhları korkutup kaçırmak için yapmadığını biliyoruz, değil mi? Öyleyse, bayramlar, kutlamalar ve adetler tüm insanlığın kültür mirasıdır demek mümkün. Fakat nedense bir grup insan bunu paylaşmak istemiyor. Tabii ki, kimse kimseyi bir şeyler paylaşmaya, yahut istemediği şeylerin bir parçası olmaya zorlayamaz, ancak bunun üzerinden kimlik kurmak da bir o kadar saçma. Yani şimdi çıkıp da “Siz kimsiniz?” diye sorsam “Çam Ağacı Süslemeyenler! Yılbaşı Kutlamayanlar!” mı diyeceksiniz…

    Birileri mutlaka “Bunlar Batı gelenekleri! Bizim kendi kimliğimiz ve isteklerimiz olmalı!” diyebilir, ama bu çok tek boyutlu bir değerlendirme olur. Şu noktada, arzularımızın da bu denli eleştirilmesine kısaca değinmem gerektiğini düşünüyorum, zira “özenti orta sınıf” söyleminden tutun da “kadınların arzuları toplum tarafından belirlenmiştir” lafına kadar kişinin iradesini yok sayan pek çok söylemle sık sık karşılaşıyoruz. Bu söylemlerin bazıları zenofobi içerse de, hepsinin ortak noktası, hangi kimliğin ne şekilde kendini gerçekleştirmesi gerektiğini belirlemeleri ve kişilerin arzularının onlara ait olmadığını iddia etmeleri. Halbuki kişilerin isteklerinin belirli grupların doğrularıyla örtüşmemesi, o kişilerin suni ve dayatılmış arzuları olduğu anlamına gelmez, yalnızca kimsenin sizin onları kurtarmanıza ihtiyacı olmadığı anlamına gelir. 

    Hem Türkiye hiçbir zaman bu tip kutlamalara uzak bir ülke olmadı ki sonradan bu gelenekleri ithal etsin. Misal, Baklahorani(2) (Pagyal Horan) nam-ı diğer Tatavla Festivali gibi oldukça eski bir kutlama İstanbul kent tarihinin en önemli parçalarındandır bana kalırsa ve öyle Batıyla ya da özentilikle falan pek ilgisi yoktur. Gerçi ilgisi olsaydı bile 2021 yılına girerken halen benim adetim senin bayramın ayrımı yapmanın çağın gerisinde kalan bir söylem oluşunu değiştirmezdi.  Batı’da misal yıllardır Diwali kutlanır, bilmeyenler için Diwali; Hintlilerin Işık Festivalidir. Sanırım Batılıların arzularının Hintliler tarafından kolonize edildiğini söyleyeyecek bir babayiğit bulamayız, fakat sıra Türklere geldiğinde nedense çam ağacı süslemek, “Mutlu Noeller” dilemek gibi bir sürü adet bir anda özentiliğe dönüşüveriyor, hatta “Çarpık Kemalist Modernleşme” gibi bir kavram bile atılabiliyor ortaya. Tüm liderler gibi Mustafa Kemal de eleştiriden muaf değil ancak eleştirilerin odak noktası modernleşme mi olmalı orasından emin değilim. Üstelik buz gibi gericilikle sınandığımız bir dönemde.

    Türkiye’de Hristiyan Türklerin, Ermenilerin ve Rumların varlığının görmezden gelinmesi bilindik bir hikaye.  Şimdi Ermeni arkadaşıyla yılbaşı sofrasına oturan ya da Rum komşusuyla ağaç süsleyene “Sen de amma özentilik yaptın be!” mi diyeceğiz? Ben kendi adıma böyle söylemem doğrusu. Zaten insanlara nelerden keyif almaları gerektiğini dayatmak pek de adetim değildir.

    Ağaç senin, hutbe benim, şu senin, bu onların diyerek aramıza set çeken bu arkaik düşüncelerin 2020 yılında kalması gerektiğine inanıyorum. Şimdiye kadar kaç Türk arkadaşım benimle noeli, paskalyayı kutladı, yaptığım çörekleri (övünmek gibi olmasın!) ayıla bayıla yedi, kaç Müslüman arkadaşımla iftar sofrasına oturdum sayısını unuttum ama onlar davet ettikçe o masalara oturacağım ve birileri benimle paylaştıkça ben de onlarla paylaşacağım. Artık, o herkesin bana benzediği mahallede yaşamıyorum ama yaşadığım yerin de bayramlarını kutluyor ve adetlerini yerine getiriyorum. İsteyen istediği adeti benimsesin, istediği mezeyi, tatlıyı yapsın gelsin; birlikte yapacağımız çok kutlama var. Neticesinde, ne kadar süreceğini bile  bilmediğimiz ömrümüzü elimizden geldiğince dostlarımızla bir araya gelip, hayata kadeh kaldırarak geçirmek belki de yapabileceğimiz en keyifli ve anlamlı şeylerden biri. Çam ağacı süslemek olsun, rakı sofrası kurmak olsun, bunlar işin bahanesi. 

    Bu sene sevdiklerimizle istediğimiz kadar bir araya gelemedik biliyorum, ama bu günler de geçecektir. Evimden zencefilli kurabiye kokularının eksik olmadığı şu günlerde, 2021 için hepimizin oturacağı sofralar düşlüyorum ve yeni seneye bu motivasyonla ve büyük umutlarla kendimi hazırlıyorum. Şunu da eklemek isterim; paylaşmak isteyenler için o masada her zaman boş bir sandalye olacaktır. Herkesin, muhteşem bir yıl geçirmesini diliyorum. 2021 Hepimize nice güzel sofralar, sohbetler ve dostluklar getirsin! 


    1. Osmanlı döneminde düğün, sünnet vb. durumlarda süslenen ağaç
    2.  İstanbullu Rumların büyük perhizden önce yaptığı festival.
    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikMayhoş Muhabbetler – Yılbaşı
    Sonraki İçerik Türkiye’de Siyaset: Sorunlar ve Umutlar | Konuk: Kemal Can | Türk Siyasal Hayatı | #4

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}