Altüst: Yeni Teknolojiler ve Değişen Endüstriler Bülteni (Şubat 2024)
Metin bazlı ve görsel içerikler yaratma kabiliyetiyle büyük etki yaratan ChatGPT’nin ardından OpenAI şirketi, Sora ile üretici yapay zeka sektörünü tekrar kökten değiştirmeye hazırlanıyor. Yapay zekanın kabiliyetleri bu kadar gelişirken sektörün devleri deepfake içeriklerin seçimlere olası etkilerini önlemek için çalışmalara başladı.
Avrupa Birliği, dünyanın ilk yapay zeka yasasını çıkarmak için çalışmalarını sürdürürken Microsoft, Avrupa’ya yapay zeka endüstrilerinin gidişatını etkileyecek derecede büyük yatırımlar yaptı.
Sora: Yazıdan Video Oluşturan Yapay Zeka
OpenAI, yazılı komutları şimdilik bir dakikalık videolara dönüştürebilen Sora’yı tanıttı. Aslında yapay zeka yazılımları bir süredir bu kabiliyete sahipti. Ancak Sora, hareket devamlılığı ve videolarda mantıksal devamlılık konusunda çığır açıcı bir gelişme sağlamış gibi gözüküyor.
Yazılı komutların yanı sıra fotoğrafları da animasyonlandırarak video haline getirebilen Sora halen geliştirme aşamasında. Sora’ya şu an için sadece OpenAI’ın seçtiği dijital sanatçılar, tasarımcılar ve film yapımcıları erişebiliyor. Ayrıca siber güvenlik sektöründe kırmızı takım adı verilen ve yazılımların açıklarını, zayıf noktalarını arayıp raporlayan hacker takımları Sora’ya erişebiliyor.
Kırmızı takım süreci yapay zeka uygulamalarında fazlasıyla kritik, çünkü bu ay içerisinde Google’ın görsel de üretebilen yapay zeka uygulaması Gemini trajikomik bir şekilde gündeme oturdu. Gemini’den “İkinci Dünya Savaşı’nda bir Alman askeri”, “viking” veya “papa” gibi komutlarla görsel yaratması istenildiğinde Gemini çok yüksek oranda siyahi ve Asya kökenli insanlar yaratıyordu.
Kullanıcılar, görsellerdeki kişileri “beyaz bir insan haline getir” komutu verdikleri zaman ise Gemini; bunu yapamayacağını, çünkü “ırkçı görseller” yaratmasının prensiplerine aykırı olduğunu belirtiyordu. Bunun üzerine Gemini’nin görsel üretme kabiliyeti şimdilik durduruldu.
Özellikle tarihsel içerikli görsellerde Gemini’nin tutarsız sonuçlar verdiğini kabul eden Google, çeşitliliğe saygı duymaya devam ederek Gemini’yi tarihsel nüanslara daha duyarlı hale getireceklerini açıkladı.
Yapay Zeka Seçimleri Etkiler mi?
Hakikat sonrası anlamına gelen post-truth hatırlayacağınız üzere 2016 yılının kelimesi seçilmişti. Donald Trump’ın Amerikan başkanlık seçimlerini kazandığı 2016’dan beri Covid-19 pandemisi, Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali gibi hakikatin, olgunun yalan ve manipülasyonla iyice iç içe geçtiği birçok olay yaşandı.
Post-truth artık toplumsal olarak üzerine tartıştığımız bir mesele olmaktan çok gündelik hayatımızın kanıksadığımız bir tarafı haline geldi. Yapay zekanın artık ayırt edilemeyecek derecede gerçekçi videolar yaratma kabiliyetine erişmesiyle beraber post-truth tartışması çok daha farklı bir boyut kazanacak gibi gözüküyor.
Dünya nüfusunun yarısından fazlası bu yıl sandıkların başına giderken 16-18 Şubat 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen 60. Münih Güvenlik Konferansı’nda yapay zeka uygulamalarının olası seçim manipülasyonlarında kullanılmasına karşı önemli bir adım atıldı.
Aralarında OpenAI, Microsoft, Meta, Adobe, TikTok ve X gibi sektörün öncülerinin de yer aldığı 20 teknoloji şirketi, yapay zeka ile üretilen içeriklerin filigran ile işaretlenmesi veya metadatasında yapay zeka üretimi olduğunun belirtilmesi gibi yollarla yapay zeka üretimi içeriklerinin kolaylıkla tespit edilebilir olmasını sağlamayı planlıyor.
Fakat şirketlerin bu niyet beyannamesi herhangi bir bağlayıcılık içermiyor. Planlara göre yapay zeka uygulamaları yardımıyla gerçek bir kişinin görüntüsü üzerinde oynama yapıldığında, örneğin bir siyasetçinin konuşması değiştirilerek deepfake videosu oluşturulduğu zaman, bu içeriğin yapay zeka üretimi olduğunu belirtmek için filigran ile işaretlenebilmesi amaçlanıyor. Daha zayıf bir önlem olarak ise deepfake video sosyal medya platformlarında paylaşıldığı zaman bunun yanıltıcı bir içerik olduğu uyarısı eklenebilir.
Deepfake içeriklerin engellenmesi konusunda ise en radikal önlemi Midjourney şirketi dile getirdi. Görsel üreten en popüler yapay zeka uygulamalarından biri olan Midjourney’in CEO’su David Holz, 5 Kasım 2024’teki ABD başkanlık seçimlerine giderken Midjourney ile ilgili herhangi bir skandal oluşmaması için önümüzdeki 12 ay boyunca başkan adaylarını içeren her türlü politik görsel oluşturma işlemini engellemeyi düşündüğünü belirtti.
Geçtiğimiz yıl sosyal medyada milyonlarca görüntüleme alan, Trump’ın oldukça gerçekçi ama sahte tutuklanma fotoğrafları Midjourney üzerinden oluşturulmuştu.
Deepfake içeriklerin 2024 yılındaki seçimlere nasıl etki edeceği veya teknoloji şirketlerinin bu içeriklere karşı nasıl önlem alacağı halen belirsiz. Uzmanların birçoğu, beyannamenin sembolik bir adım olduğunu ve deepfake içeriklerin tespit edilip silinene kadar geniş bir seçmen kitlesine ulaşabileceğini düşünüyor.
AB’nin Yapay Zeka Yasasında Yeni Gelişme
Aralık 2023’te Avrupa Birliği, dünyanın ilk yapay zeka yasası için ilk adımı atarak üye devletler ve AB kurumları arasında siyasi anlaşma sağlamıştı.
Yapay zeka teknolojilerinin havacılıktan sanayiye, ordudan polis kuvvetlerine kadar her çeşit alanda nasıl kullanılabileceğini düzenlemeyi amaçlayan bu yasanın detayları AB üyesi devletler arasında görüşülmeye devam ediyordu. Özellikle, ekonomik ağırlıkları ve yapay zeka alanında öne çıkan şirketlere ev sahipliği yapmaları nedeniyle Fransa ve Almanya’nın tutumları belirleyici olacaktı.
Teknoloji şirketlerinin lobi faaliyetlerinin de etkisiyle iki ülke de Avrupalı yapay zeka şirketlerinin bu yasadan doğacak olan idari yükümlülüklerini azaltma ve ticari sırlarını sınırlı ölçüde paylaşma koşullarıyla yasaya yeşil ışık yaktı. Fransa ve Almanya’nın olumlu görüş belirtmesiyle beraber yapay zeka yasası, Avrupa Parlamentosu’nun İç Pazar ve Sivil Özgürlükler komitelerinde 13 Şubat günü onaylandı.
Yasanın, Nisan ayında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu oturumunda oylanması ve onaylanması durumunda önümüzdeki yaz aylarında bazı kısımlarının uygulanmaya başlanması bekleniyor. Fakat yapay zeka yasa paketinin tamamının 2026 yılı başında yürürlüğe girmesi planlanıyor.
Avrupa’ya Büyük Dijital Yatırım
ChatGPT’nin ana şirketi OpenAI’ın en büyük hissedarı olan Microsoft, 2000’lerin başından beri ekonomisi ilk defa iki yıl boyunca durgunluğa giren Almanya’ya 3.2 milyar euroluk devasa bir yatırım yapma kararı aldı.
Önümüzdeki iki yıl içerisinde Almanya’da halihazırda var olan veri merkezlerini ve yapay zeka altyapısını iki katına çıkaracak olan Microsoft, son 40 yılda Almanya’ya yaptığı en büyük yatırımla ülke genelinde 1.2 milyon kişiye yapay zeka kullanma becerileri kazandırmayı da hedefliyor.
Microsoft, bu ay Almanya’nın dışında İspanya’ya da tarihi bir yatırım yapma kararı aldı. Yapay zeka ve bulut teknolojileri altyapılarına harcanacak olan 2 milyar euroluk dev yatırım ile Microsoft, İspanya’daki varlığını iki yıl içerisinde dört katına çıkaracak. Microsoft, ChatGPT ile yapay zeka devriminin öncülüğünü yaparken Avrupa’daki yapay zeka endüstrisinin de yönlendiricisi olma yolunda ilerliyor.
Öte yandan Google, bu ay Paris’te 300’den fazla araştırmacı istihdam edecek yeni bir yapay zeka araştırma merkezinin açılışını yaparken Avrupa’da yapay zeka okuryazarlığını arttırmak için 25 milyon euroluk bir fonu da duyurdu.
Teknoloji şirketlerinin sosyal girişimcilik projelerine ve sivil toplum örgütlerine aktarılacak olan bu fon ile beraber Google, yapay zeka start-up’larını desteklemeyi ve yapay zeka teknolojilerinden dolayı oluşabilecek olan eşitsizlikleri minimize etmeyi hedefliyor.
Doğu Avrupa ülkelerinde dijital okuryazarlık oranı Kuzey ve Batı Avrupa ülkelerinden ciddi şekilde düşük olsa da Avrupa Komisyonu, şu an %56 olan dijital okuryazarlığı 2030 yılında %85’e çıkarmayı planlıyor.
Avrupa’nın en büyük teknoloji merkezlerinden biri olan Eindhoven ise göç tartışmalarını teknoloji gündemine getirdi. Hollanda’nın teknoloji merkezi Eindhoven; Avrupa’nın en değerli teknoloji şirketi, yarı iletken çip (semiconductor) sektörünün dünyadaki en önemli aktörlerinden ASML’ye ve bir diğer önemli çip üreticisi NXP’ye ev sahipliği yapıyor.
Nüfusunun %10’u yüksek teknoloji sektöründe çalışan Eindhoven, yeterli işgücünü sağlamak için Güney Kore üniversitelerindeki mühendislik öğrencilerinin göç etmesi için büyük çaba sarf ediyor. Ancak Kasım 2023’te genel seçimleri aşırı sağcı Geert Wilders’in kazanması ve Wilders’in Hollanda’ya göçü sınırlayacağını vadetmesi Eindhoven’ın geleceği konusunda şüpheler oluşturdu.
Wilders, üniversitelerde İngilizce olan derslerin Flemenkçe verilmesini, yabancılar için kayıt ücretlerinin arttırılmasını ve beyaz yakalı göçmenler için sağlanan vergi indirimini kaldırmayı istiyor.
ASML CEO’su ve Eindhoven Teknoloji Üniversitesi rektörü, Wilders’i sağduyusuz bir şekilde tuhaf politikalar izlemekle eleştirirlerken yabancı öğrencilerin ve göçmenlerin çok önemli bir iş gücü kaynağı olduğu Hollanda’da yüksek teknoloji endüstrilerinin seyri, Wilders’in vaatleri nedeniyle merak konusu oluyor.