[voiserPlayer]
Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (10-16 Ocak 2023)
Geçtiğimiz hafta Rusya-Ukrayna Savaşı’na dair birçok önemli gelişme yaşandı. Bu gelişmelerden en dikkat çekici olan Putin’in özel askeri operasyon olarak nitelendirdiği Ukrayna Savaşı’nı yöneten komutanını üç ay içerisinde ikinci kez değiştirmesi oldu. Suriye’deki savaşta Rus birliklerinin başında olan ve sivillerin yaşadığı bölgelerde yıkıma neden olması nedeniyle sıklıkla eleştirilen Sergey Surovikin, görevde kaldığı üç ayın ardından yerini Rusya Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov’a bıraktı.
Surovikin’in üç aylık görev süresi boyunca Rus ordusu, orta ve uzun menzilli füzeler ve drone’larla çatışma bölgesinde olmayan Ukrayna şehirlerinin enerji altyapılarına saldırılarını arttırmıştı. Sivil kayıplara da yol açan bu saldırılar birçok uzman tarafından savaş suçu olarak nitelendiriliyor. Son olarak 13 Ocak Cuma gecesinden itibaren Kiev, Lviv, Odesa, Harkiv ve Dnipro kentlerine düzenlenen füze saldırılarıyla birçok bina zarar gördü. Harkiv’de elektrikler kesildi. Dnipro’da ise dokuz katlı bir binaya isabet eden füze, 24 Şubat 2022’de başlayan işgalin en büyük sivil kayıplarından birine neden oldu. Saldırıda en az 35 kişi hayatını kaybetti, 14’ü çocuk olmak üzere en az 79 kişi yaralandı. Bu saldırı sonrası tüm dünyadan Rusya’nın savaş suçu işlediğine dair açıklamalar geldi.
Rusya ise apartmanın hedef alınmadığını, apartmana Ukrayna hava savunma sistemlerinin vurduğu füzenin parçalarının isabet ettiğini iddia ediyor. Dnipro kenti savaş öncesinde bir milyon nüfusa sahip olan Kiev’in güneydoğusunda, Dnipro Nehri’nin kenarında yer alan bir kent. Bu kent savaşın başından bu yana işgale uğramamış ve insanların nispeten güvenli bulduğu için göç ettiği bir kentti. Ancak Rusya’nın sivil halkı bezdirmek ve Ukrayna’nın savaşma iradesini kırmak için yaptığı bu saldırılar, bu kenti de vurdu ve yeni sivil zayiatlara yol açtı. Putin’in savaş suçları karnesi bu saldırıyla biraz daha kabarmış oldu.
Surovikin ile artarak devam eden cephe gerisindeki Ukrayna şehirlerine saldırılar düzenlenmesi stratejisi, Valeri Gerasimov ile sürecek mi göreceğiz. Gerasimov’un göreve gelmesi, kimi uzmanlarca Surovikin’in fazlaca güçlenmesinden Putin yönetiminin rahatsız olmasına bağlanıyor. Putin’in otoriter karakteri düşünüldüğünde bu gerekçe mantıklı görünüyor. Rusya Savunma Bakanlığı bu değişikliğin Rus silahlı kuvvetlerinin daha organize hareket edebilmesi için olduğunu söylüyor. Ancak Surovikin tam olarak devre dışı kalmış değil ve Gerasimov’un yardımcılığını üstlenecek.
Surovikin’in görevden alınması Rus paralı askerlik şirketi Wagner Grubu için de önemli bir gelişme. Surovikin, Wagner Grubu ile yakın çalışıyordu. Wagner Grubu’na bağlı paralı askerler Donbas bölgesinde Soledar kentini Ukrayna’dan aldıklarını açıklamış, ancak Rus Savunma Bakanlığı bu bilgiyi ilk etapta doğrulamamıştı. Bu nedenle, Wagner Grubu ile Rus Savunma Bakanlığı arasında da bir uyum sorunu olduğunu düşünebiliriz. Putin yönetiminde, Wagner Grubu’nun lideri Yevgeni Prigozhin’in, kendisini Ukrayna Savaşı’nı kazanacak bir aktör olarak Putin’e pazarlamasından rahatsız olanlar olduğu anlaşılıyor. Gerasimov’un göreve gelmesiyle Wagner Grubu’nun da savaşın ilerleyen aşamalarında neler yapacağını izleyeceğiz.
Rusya cephesinde bunlar olurken İngiltere, Ukrayna ordusuna başka teçhizatlarla birlikte 14 adet Challenger-2 tankı ve 30 adet AS-90 obüs topu göndereceğini açıkladı. Buna ek olarak İngiltere ordusu, bu silahların verimli kullanılması için Ukrayna askerlerine eğitim vermeyi sürdürecek. Polonya da Alman yapımı Leopard tanklarından Ukrayna’ya göndermeyi planlıyor. ABD ise Abrams tanklarını göndermek için hazırlık yapıyor. Bahar aylarında Rusya’nın yapması beklenen yeni bir büyük harekat için Batılı devletler Ukrayna’yı beslemeyi sürdürüyor. Ayrıca Almanya’nın Leopard tanklarından Ukrayna’ya göndermesi için de çağrılar var. Polonya lideri Andrzej Duda, Ukrayna’ya daha fazla tank sağlanması için Litvanya ve Ukrayna ile oluşturulan koalisyonun genişlemesi çağrısında bulundu. Savaşın başlarında, Rusya’yla olan ilişkileri daha çok gereceği ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırganlığını arttıracağı endişeleri nedeniyle tank gibi ağır silahların Ukrayna’ya gönderilmesinin uygun olmadığı görüşü Batılı ülkelerde ağır basıyordu. Ancak son dönemde özellikle Rusya’nın seferberlik ilan ederek binlerce yeni askeri orduya alması, Batılı ülkeleri de Ukrayna’ya daha ağır ve fazla sayıda silah gönderilmesi hususunda teşvik etmiş oldu.
Öte yandan, Ukrayna Savaşı nedeniyle tüm dünyada Rusya ve Belarus’a olan tepkiler devam ediyor. Son olarak Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda tribünlerde Rusya ve Belarus bayraklarının açılması yasaklandı. Putin’in, en yakın müttefiklerinden olan Belarus lideri Lukaşenko’ya “savaşa sen de katıl” baskısı yaptığı iddia ediliyor. Bu iki devletin hava kuvvetleri dün yine bir ortak hava tatbikatı yaptı. Bu nedenle dünyada Rusya’ya karşı biriken öfke Belarus’a da yöneliyor.
2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en büyük askeri yıkıma neden olan Ukrayna İşgali beraberinde getirdiği tüm belirsizliklerle sürmeye devam ediyor. Çatışma bölgesindeki Soledar kentinde taş üstünde taş kalmadı. Donbas cephesinde iki taraf da var gücüyle direniyor. Rusya’nın Ukrayna şehirlerinin enerji altyapılarına yönelik saldırıları milyonlarca insanı elektriksiz bırakarak su temini ve ısıtma sistemlerini kesintiye uğratıyor. Sivil kayıplar ve insani kriz artarak devam ediyor. Putin’in çıkarttığı bu anlamsız savaş tüm dünyayı birçok açıdan etkileyerek derinden sarsmaya devam ediyor. Ve artık herkes, baharla birlikte başlayacak yeni bir çatışma dalgasına hazırlıklarını yaparak beklemeyi sürdürüyor.