Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (13-19 Ağustos 2024)
7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail topraklarına saldırmasından bu yana süren Gazze Savaşı, 2022 baharında başlayıp halen süren Rusya’nın Ukrayna işgali gündemini çok uzun süredir küresel gündemin arka sıralarına atmıştı.
Putin yönetimi de dünya gündeminin Gazze’ye ve dolayısıyla Filistin meselesine odaklanmasından memnun durumdaydı. Zira Rusya, Ukrayna’nın geçen yaz yaptığı taarruz denemesinde başarısız olması ve sahada personel eksikliği yaşaması nedeniyle özellikle Donbas bölgesinde Ukrayna’ya karşı ilerliyordu.
Ancak iki hafta önce yaşanan bir gelişme Rusya-Ukrayna Savaşı’nı tekrar dünya gündeminin ilk sıralarına taşıdı: 6 Ağustos’ta Ukrayna ordusu, Rusya topraklarına girerek sınırın yakınındaki Kursk bölgesini işgal etmeye başladı.
Bu haftaki bültende kısaca, İsrail-Hamas savaşında ateşkes görüşmelerinde gelinen noktayı özetledikten sonra Ukrayna’nın Rusya içinde gerçekleştirdiği operasyonu değerlendireceğim.
Gazze’de Ateşkes Yakın mı?
Hamas’ın siyasi kanadının lideri İsmail Haniyye’nin Tahran’da öldürülmesi üzerine İran’ın İsrail’e misilleme yapacağını açıklaması, Orta Doğu’da gergin bir bekleyişe neden oldu. Ancak şu ana kadar İran’dan böyle bir hareket de görmedik.
Anlaşılan o ki İran’ın misilleme yapacağı tehdidi başta ABD olmak üzere bölgedeki aktörleri Gazze’de ateşkes için çabaları arttırmaya itti. Çünkü bir önceki yazımda da belirttiğim gibi bölge ile ilgili aktörlerin hiçbiri tüm Orta Doğu’yu etkileyecek büyük bir savaş istemiyor.
Ateşkesi sağlama çabalarının artması ile Doha’da toplanan ABD, Mısır ve Katar temsilcileri ateşkes şartları konusunda yeni yaklaşımlar getirerek savaşan tarafları ateşkese ikna etmeye çalışıyor.
Ateşkes görüşmeleri kapsamında, Gazze Savaşı’nın başından bu yana 9. kez bölgeye giden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’nin iki tarafın da talepleri üzerine değiştirdiği ateşkes anlaşması taslağının hayata geçirilmesi için arabulucu rolü üstleniyor.
Ancak Cuma günü başlayan görüşmeler bir sonuca varamadan Pazar akşamı sona erdi. Hamas Pazar akşamı yaptığı açıklamada Netanyahu’nun ateşkesi baltaladığını belirtti ve ABD’nin teklifini reddetti.
Arabuluculuk yapan ABD, Mısır ve Katar tarafından Cuma günü yapılan açıklamada ise görüşmelerin yapıcı geçtiği ve “olumlu bir atmosferde” yürütüldüğü ifade edilmişti. İlk tur görüşmelerden bir sonuç alınamadığı için önümüzdeki hafta taraflar Kahire’de tekrar bir araya gelecek. Blinken’ın ateşkesi sağlamak için İsrail’deki üst düzey temasları da sürüyor.
Geldiğimiz noktada Biden yönetimi, Gazze’de ateşkesi sağlayarak seçimlere giderken bir dış politika başarısına imza atmak istiyor. Bunun yanında ABD, İran’ın İsrail’e yeni ve daha büyük bir saldırı yapmasını da Gazze’de ateşkesin sağlandığı gerekçesini kullanarak engellemek istiyor.
Görünen tabloda ABD diplomasisi ateşkesi sağlamak için var gücüyle uğraş veriyor. Ancak Hamas haklı olarak ateşkes ile birlikte İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini talep ederken Netanyahu hükümeti buna yanaşmıyor.
Esir takası hususunda ise daha az pürüz olmakla birlikte tarafların talepleri konusunda orta bir noktada buluşmaları gerekiyor. Kanaatimce Gazze’de en azından geçici bir ateşkes bu sefer daha olası.
Ancak bu ihtimal gerçekleşse dahi mevcut koşullar altında Netanyahu hükümetinin Gazze’ye yönelik yok etme politikalarını sürdürmek isteyeceği ve varılan ateşkesin oldukça kırılgan olacağı da çok açık.
Ukrayna’dan Sürpriz Hamle: Kursk’un İşgali
Ukrayna birlikleri 6 Ağustos tarihinde Kiev’in kuzey doğu tarafından Rus sınırını geçerek Kurs şehrine doğru işgale başladı.
Bu sürpriz hamlenin nasıl gerçekleştiği ve neden yapıldığı ilk önce pek anlaşılamadı. Ukrayna makamları da bu harekata dair kamuoyuna bilgi sunmadı.
Ukrayna, Rusya’ya girip ilerlemeye başladıktan bir hafta sonra Kursk şehrini işgal ettiklerini ve Rusya içinde 1000 kilometrelik bir alanı kontrolleri altına aldıklarını ilan etti.
Ruslar da kısa bir şokun ardından bölgede yaşayan 120 binden fazla sivili tahliye ederek OHAL ilan etti ve bu bölgeye yeni askerler sevk etmeye başladı.
Ukrayna’nın Rus topraklarını işgale başlamasının üzerinden bugün itibariyle iki hafta geçti. Zelensky konu ile ilgili yaptığı son açıklamada, Kursk’te stratejik bir köprüyü daha imha ettiklerini ve köprünün olduğu yerde bir tampon bölge oluşturmak istediğini açıkladı.
Mevcut durumda Rusya yönetimi ve medyası, Ukrayna’nın Rus topraklarını işgali konusunda halkta güven uyandırmaya ve her şeyin kontrol altında olduğu mesajı vermeye çalışıyor; Ukrayna askerlerini ise militan ve teröristler olarak nitelendiriyor. Son olarak Rusya, Kursk’teki bir köyden Ukrayna birliklerinin geri püskürtüldüğünü de ilan etti.
Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ve bu savaşın başlamasının üzerinden 2.5 sene geçti. Bu 2.5 senede Rusya özellikle Donbas’ta yerini tahkim etti. Ukrayna’nın taarruzu sırasında geri almayı başardığı kimi yerleşim yerlerini de yeniden işgal etmeye başladı ve halen Donbas’ta Ukrayna içlerine doğru ilerleyişini sürdürüyor.
Son dönemde savaşın Rusya lehine gittiği herkes tarafından kabul görmüştü. Artık barış masasına oturulacağı ve Rusya lehine bir anlaşmaya varılabileceği de görüşler arasındaydı. Ancak Ukrayna’nın kuzey doğuda yer alan sınırdan içeri girerek Kursk’a ve Belgorod’a saldırması, savaşın geldiği noktada barış masasına oturulduğu takdirde Ukrayna’nın elini güçlendirebilecek bir unsur olabilir.
Rusya, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana topraklarında ilk defa bir işgale şahit oluyor. Sembolik olarak anlamı çok yüksek olan Ukrayna’nın bu girişimi, elbette Ukrayna adına birçok riski de barındırıyor.
Ukrayna, Donbas cephesinden birçok askeri Kursk’e kaydırmış durumda. Bu nedenle Rus ordusunun Donbas’ta ilerlemesi hızlanabilir. Nitekim son günlerde Rusya’nın Donbas’ta yeni yerleşim yerleri ele geçirdiğine dair haberler de geliyor.
Ukrayna’nın Rusya’ya karşı en büyük dezavantajı, Rusya kadar insan gücünün bulunmaması. Aynı zamanda Ukrayna, Batı’dan gelen silahlara muhtaç durumda. Son dönemde gelen F-16’lar Ukrayna ordusuna ciddi bir hareket kabiliyeti kazandırdı ki Kursk işgalinde de bu uçaklardan faydalanılıyor. Ayrıca İngiliz tanklarının da Kursk cephesinde kullanıldığına dair haberler var.
İki haftayı dolduran Kursk işgalinin şimdiye kadar Ukrayna ordusuna ciddi bir maliyeti olmamış gibi görünüyor. Ancak zaman içerisinde Rusların bölgeye yeni birlikler kaydırması ve bu cepheye odaklanması, Ukrayna’nın ciddi kayıplar vermesine de yol açabilir.
Ukrayna’nın Rus topraklarına girerek ciddi bir ilerleme sağlaması, Putin yönetiminin karizmasını sarstı, Rus halkının moralini bozdu ve uzun süredir umutlarını kaybeden Ukraynalılara ciddi bir motivasyon sağladı. Bu açılardan Zelensky yönetimi hedeflediği amaçların bir kısmına ulaşmış görünüyor.
Rusya sınırının kolayca geçilebildiğini ve Rus savunmasının kırılganlığını da gösteren Kursk saldırısı ile Ukrayna, savaşın dinamiklerini kendi lehine değiştireceğini düşünüyor. Ancak savaşın şu ana kadarki seyrinde gördüğümüz gibi çatışmaların daha da uzaması; insan gücü, ekonomik güç ve silah gücü bakımından daha güçlü olan Rusya’ya yarıyor. Çünkü, Batı’dan gelen muazzam yardımlara rağmen taşıma suyla değirmeni uzun süre döndürmek kolay olmuyor.