[voiserPlayer]
Fransa, başkanlık seçimleri için gün sayıyor. 12 adayın yarıştığı seçimde Ukrayna işgali ile yukarı yönlü bir ivme yakalayan mevcut başkan Emmanuel Macron, 16 Mart anketlerine göre yüzde 30 oy oranı ile birinci sırada yer alıyor. Macron’u sırasıyla yüzde 18 ile Marine Le Pen, yüzde 12 ile Jean-Luc Mélenchon, yüzde 11 ile Eric Zemmour ve yine yüzde 11 ile Valérie Pécresse takip ediyor. Geriye kalan yüzde 18 oyu ise 6 farklı aday kendi arasında paylaşıyor(1).
Anketlerdeki ilginç durumlardan birisi oyların neredeyse yarısını popülist adayların alıyor olması. Aşırı sağcı Le Pen ve Zemmour ile aşırı solcu Jean-Luc Mélenchon, Macron’dan sonra en çok oyu alan adaylar. Daha az oy alan popülist isimleri de hesaba kattığımız zaman Fransa’da popülistlerin toplamda yüzde 50’ye kadar oy potansiyeli var.
2007 ve 2012 başkanlık seçimlerinin ikinci turunda, Fransa’nın geleneksel merkez sol ve merkez sağ partilerinden isimler yarıştı. Marine Le Pen’in kendi gibi popülist olan babası Jean-Marie Le Pen 2002 başkanlık seçimlerinde ikinci tura kaldı. Ancak, geleneksel merkez sağ parti Cumhuriyetçilerin adayına tarihi bir fark ve yüzde 82’ye yüzde 18 oy oranıyla kaybetti. 2017 seçimlerindeyse Marine Le Pen ikinci tura kaldı. Yüzde 34 oranında oy alarak babasının 2002’de aldığı oy oranını geçti. Mélenchon da aynı seçimde yüzde 19,6 oranında oy aldı.
Şu an görünen o ki Nisan’daki seçimlerde Emmanuel Macron ile popülist adaylardan birisi, kuvvetle muhtemel Le Pen, ikinci turda yarışacak. Başkanlığı kazanamasa da Le Pen 2017 seçimlerinin ikinci turunda aldığı oy oranını geçecek.
Bu veriler ışığında diyebiliriz ki popülizm ve popülist adaylar, özellikle 2017 seçimlerinde ve sonrasında Fransa siyasetinde önemli ölçüde kendine yer buluyor. Bazı yazarlar(2) (3), birtakım popülist politikalarından ve söylemlerinden dolayı Macron’u da popülist olarak nitelendiriyor. Ben bu yazıda Macron’u popülist olarak değerlendirmeyeceğim. Macron’un bazı politikaları popülizmden etkileniyor olabilir ama birkaç popülist politika yürüten veya söylemde bulunan bir siyasetçiyle, tüm siyasetini popülizm üzerine kuran figürleri birbirinden ayırmak gerektiğine inanıyorum. Bu girişten sonra da Fransa’da neden popülist adayların çok oy aldığını anlatmaya çalışacağım.
Popülizm, elbette genel olarak dünyada ve Avrupa’da yükseliyor. Örneğin, Viktor Orban gibi popülist bir lider Macaristan’da iktidarı ele geçirebiliyor. Buna karşın Almanya’nın popülist partisi AfD ise yüzde 11-12 seviyesinde oy alabiliyor(4). Yani, popülizm her yerde yükselişte olabilir ama bu yükselişin seviyesi ülkeden ülkeye değişiyor. Dolayısıyla, bu yükselişin nedenleri benzerlik gösterebileceği gibi farklılıklar da gösteriyor. Fransa siyasetini ve 2022 seçimlerini daha iyi anlamak için de bu nedenleri incelememiz gerektiğine inanıyorum.
Başlamadan da belirtmeliyim ki aşağıda sayacağım nedenler popülistlerin fazla oy almasını açıklamak için tek başlarına yeterli değil. Bu nedenlerin hepsi popülistlerin oylarını artırıyor ancak, bu kadar fazla oy almaları söz konusu nedenlerin aynı anda ortaya çıkmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu nedenlerin tamamı birlikte değerlendirilmeli.
Halktaki Genel Hoşnutsuzluk ve Geleceğe Dair Güvensizlik
Halkın devlete karşı güvensiz olması ve geleceğe dair bir umut beslememesi popülizmin, literatürde en çok tartışılan nedenlerinin başında geliyor. 2018 yılında yayınlanan bir ankette Fransızların kurumlara olan güveni ölçüldü. Halk bu anketin sonuçlarına göre, yüzde 54 ile ülkenin en küçük kurumlarından biri olan belediye meclislerine en fazla güveniyor. Fransızlar, Avrupa Birliği’ne yüzde 28, Fransa Senatosu’na yüzde 26, Avrupa Parlamentosu’na yüzde 26, Ulusal Meclis’e yüzde 23 ve başkanlık kurumuna yüzde 22 oranında güveniyor(5).
Gallup International insanların geleceğe dair ne kadar iyimser ve kötümser olduklarını ölçmek için anket çalışmaları yayınlıyor. 2017 yılında yapılan anketten, Fransızların yüzde 26’sının iyimser, yüzde 24’ünün kötümser ve yüzde 39’unun nötr olduğu sonucu çıkmıştı(6). 2018’deyse iyimserlerin oranı yüzde 19’a düşerken kötümserlerin oranı yüzde 39’a ve nötr olanların oranı yüzde 32’ye yükseldi(7).
Yapılan bir diğer araştırmaya göre de Nicolas Sarkozy (2007-2012) ve François Hollande (2012-2017) döneminde halkın yüzde 60’ı geleneksel sağ ve sol partilerin ülkeyi yönetemeyeceğini düşünürken, yüzde 85’i politikacıların gerçekte insanların ne düşündüğünü önemsemediğini söylüyor(8).
Popülist siyasiler de daha çok kurumlara güvenmeyen ve geleceğe umutla bakmayan insanları kendine çekiyor. Örneğin, 2017 başkanlık seçimleri ile ilgili yapılan bir ankette hayatından memnun olmayan seçmenin daha çok 2022 seçimlerinde de aday olan Le Pen ile Mélenchon’a, hayatından daha memnun olan seçmenin de genellikle Macron ve dönemin Cumhuriyetçi adayı Fillon’a oy verdiğini gösteriyor. Yani kurumlara güven duymayan ve kötümser insanlar popülistlerin oy kaynağını oluşturuyor(9).
Geleneksel Partilerin Çöküşü
Halkın durumundan memnun olmaması, geleceğe ve kurumlara dair güven duymaması, popülist adaylara olan desteği artıran etmenlerin başında geliyor. Ancak bu etmenler popülistlerin yüzde 50’ye yakın oy potansiyelinin olmasını tek başına açıklamıyor. Geleneksel merkez partilerin güçsüzleşmesi ve bu partilerin halkın ihtiyaçlarına cevap veremez duruma gelmesi de seçmeni başka alternatifler aramaya zorluyor. Bu alternatifler de popülist adaylar oluyor.
Fransa siyaseti yıllarca genel olarak geleneksel merkez sağ parti Cumhuriyetçiler ile merkez sol parti Sosyalist Parti arasındaki mücadeleyle geçti. Başkanlar bu partilerden çıktı. Genelde de seçimlerin ikinci turlarında bu iki partinin adayları yer aldı. Bu genel trendin aksine aşırı sağcı Jean-Marie Le Pen, 2002 seçimlerinde az bir farkla Sosyalist Parti’nin adayını geçip seçimlerde ikinci tura katılmaya hak kazandı. Ancak ikinci turda tarihi bir farkla yenildi. 2002’den 2017’ye kadar da Fransa siyaseti geleneksel partiler arasında şekillendi.
2012 yılında Sosyalist Parti’den François Hollande, ilk turda yüzde 28,6, ikinci turda da yüzde 51,6 oranında oy alarak başkan seçildi. Hollande 2017’de görevini bıraktığındaysa onaylanma oranı sadece yüzde 4’tü. Hollande dönemi oldukça başarısız geçmişti. İşsizlik yükseldi, ekonomik istikrar sağlanamadı, sosyal reformlar gerçekleştirilemedi ve verilen sözler tutulamadı. Sosyalist Parti seçmenin gözünde olumsuz bir intiba edindi. Sosyalist Parti’nin iktidarı boyunca ve özellikle 2017’deki seçim döneminde yaşadığı parti içi kavgalar ve istifalar nedeniyle parti, organizasyonel gücünü kaybetti. Ayrıca Sosyalist Parti’nin söylemleri git gide halka ulaşamamaya ve halkın taleplerine cevap olamamaya başladı. Bu sebeplerin tümü Sosyalist Parti’nin çöküşüne sebep oldu. 2017 başkanlık seçimlerinde partinin adayı Benoit Hamon sadece yüzde 6,4 oranında oy alabildi(10). Partinin şu anki adayı Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun oy oranıysa anketlerde yüzde 2-3 civarında görünüyor ve yarış boyunca bu oran en fazla 6-7 puana çıkabildi. Sosyalist Parti’nin çöküşünü 20 Şubat 2022’de Daktilo1984’te yayınlanan yazımda incelemiştim. Daha detaylı bilgi için yazıma göz atabilirsiniz(11).
Cumhuriyetçiler ise 2007’de başkan seçilen ve 2012 seçimlerini kaybeden Nicolas Sarkozy’nin siyasi ve mali skandallarla gündeme gelmesi ve çeşitli nedenlerden hapis ve para cezası almasından dolayı seçmen nezdinde oluşan kötü algıdan; partinin 2017 seçimlerinde uğraştığı skandallardan ve 2022 seçimlerindeki başarısız kampanya süreçlerinden dolayı istediğini alamıyor. Partinin şu an yüzde 11 civarında oyu bulunuyor. Sosyalist Parti’den çok daha iyi elbette ama popülist adayların dahi gerisinde kalıyor.
Partinin 2017’deki cumhurbaşkanı adayı François Fillon ise yüzde 20 oy alabildi. Fillon, seçime az bir süre kala vergi kaçakçılığı, hayali istihdam gibi konulardan dolayı suçlandı ve bu, hem Fillon’un hem Cumhuriyetçilerin halk nezdindeki algısını kötü etkiledi(12). Sarkozy’nin kötü ünü de bu olumsuz algıyı artırdı. Pécresse ise şu an yürüttüğü kampanyada yeteri kadar halka ulaşamıyor. Tüm bunlar Fransız halkının, Cumhuriyetçilerin insanların taleplerine cevap veremeyeceğini düşünmesine neden oluyor.
Bu iki büyük geleneksel parti dışındaki partiler de zaten küçük partiler. Güçlü olan merkez partiler çökünce popülistler de halk arasındaki desteğini artırmak için rakipsiz bir alan elde ediyor.
Fransa’da Yaşanan Krizler
Bir ülkede yaşanan büyük çaplı krizler o ülkedeki insanları popülist partilere yönlendiren başka bir etkeni oluşturuyor. Fransa son yıllarda göçmen kriziyle, pandemiyle ve ekonomik krizlerle uğraştı ve hala uğraşıyor. Örneğin, Sosyalist Parti’yi anlattığım bölümde de işaret ettiğim üzere Hollande döneminde yaşanan ekonomik istikrarsızlıklar partinin çökmesindeki en büyük nedenlerden biriydi. Sosyalist Parti’den uzaklaşan seçmen Cumhuriyetçilerin de güven verememesiyle, ya o dönem yeni kurulan Macron’un partisine ya da popülist partilere destek verdi.
Göçmen krizi zaten Fransızların oy verme davranışlarını şekillendiren en önemli birkaç konudan biri. Fransızların çoğunluğu göçün çok fazla olduğunu ve buna karşı olduklarını söylüyorlar(13) (14). Neredeyse tüm partiler ve adaylar göçmenleri göndereceğini, göçle ilgili düzenlemeler yapacağını veya göçe kota koyacağını dile getiriyor. Eric Zemmour ve Marine Le Pen göçmen karşıtlığı denilince akla gelen ilk isimler. Cumhuriyetçi aday Valérie Pécresse aşırı sağcı adaylar kadar olmasa da göçmen karşıtı yorumlarda bulunabiliyor. Buna bazen Macron bile katılıyor. Sol partilerin göç ile ilgili somut politikalar üretememesinden dolayı da göçe çözüm isteyenler popülist adaylara yöneliyor.
Pandemi sürecinde yaşananlar da kurumlara olan güvensizliği artırıyor. Institut Montaigne’in yaptığı ankete göre mevcut hükümet, Fransızların yüzde 5’ine göre üstüne düşeni tam anlamıyla, yüzde 26’sına göre ise genel olarak yapıyor. Geri kalan kesim hükümetin, farklı oranlarda üstüne düşeni yapmadığını söylüyor. Ankete katılanlar yerel meclisleri, sorumluluğunu en fazla yerine getiren kurumlar olarak görürken Avrupa Birliği’ni bu süreçteki en kötü kurum olarak nitelendiriyor(15). Bu da seçmenleri popülist adaylara (bu kişiler aynı zamanda Avrupa Birliği karşıtı ve Avrupa-şüpheci) yönlendiriyor.
Popülist Adayların Organizasyonel Başarıları
Şimdiye kadar saydığım koşulların var olması popülist isimlerin halktan destek toplaması için elverişli bir ortam sunuyor. Buna rağmen, popülist adayların kendilerini halka tanıtabilmeleri gerekiyor. Bunun için de organizasyonel güce ve etkili propaganda yöntemlerine ihtiyaçları var.
Jean-Luc Mélenchon seçmene ulaşmak için interneti, sosyal medyayı ve teknolojiyi çok sık kullanıyor. Üyelik işlemleri internetten bedava yapılabiliyor, Discord gibi uygulamalarda destekçilerinin toplanmasına ve tartışmasına olanak sağlıyor. 2017 seçimlerinde hologram aracılığıyla aynı anda birkaç şehirde birden miting bile yaptı(16). Mélenchon, şu anki yarışta 4. veya 5. olsa da sol adaylar arasında en fazla oya sahip lider.
Marine Le Pen de babasının zamanında yaptığı yanlışlardan uzaklaşarak halka ulaşmaya çalıştı. Marine Le Pen, babasından koltuğu aldıktan sonra karizmatik bir lider olabilmeyi başarabildi, birtakım söylem değişikliklerine giderek partisini biraz daha merkeze çekmeye çalıştı ve bunda da bir ölçüde başarılı oldu. Le Pen hala aşırı sağda olsa da babasının bulunduğu konumdan farklı bir konuma geldi ve daha çok seçmeni ikna edebildi(17). Örneğin Le Pen’in babası 2002 seçimlerinde yüzde 18 oy alırken Le Pen 2017 seçimlerinin ikinci turunda yüzde 40’a yakın oy almıştı. Kampanya süreçlerindeki iyileştirmeler de burada elbette rol oynadı.
Eric Zemmour ise siyasette daha yeni. Kendisi gazeteci ve televizyon programcısı. Televizyonda boy gösterebilmiş olması, daha resmi olarak aday olmadan ve partisini kurmadan önceki anketlerde bile yüzde 10’lu oylara ulaşmasını sağlıyordu. Aday olduktan sonra da tespit edebildiğim kadarıyla sosyal medyayı diğer adaylardan görece daha fazla kullanıyor. Hem kendisinin ve partisinin resmi hesapları hem de Zemmour destekçisi gayri resmi hesaplar bu süreçte oldukça önemli bir rol üstlendi. Bu hesaplar sosyal medyadan yoğun propaganda yapıyorlar. Zemmour böylelikle siyasette yeni olmasına rağmen kısa sürede önemli oranda oy potansiyeline ulaşabildi.
Özetle; halkın vaziyetlerinden şikâyetçi olması, kurumlara güvenmemesi ve mevcut partilerin sorunlarına cevap veremeyeceğini düşünmesi; geleneksel partilerin güçsüzleşmesi ve seçmene güven vermemesi; büyük çaplı krizler ile popülist isimlerin propaganda süreçlerindeki başarıları popülist adayların yükselmesine neden oluyor. Elbette bu isimler şu anki duruma göre başkanlığı kazanacak konumda değiller ama yine de popülist partilerin toplam oy oranının yüzde 50’ye dayanması önemli bir olgu.
Tabii bu nedenler söz konusu olguyu açıklamak için tek başlarına yeterli değil. Örneğin, göçmen krizi Almanya’da da yaşandı. Ancak Almanya’da aşırı sağcı parti AfD yalnızca yüzde 10’un biraz üzerinde oy alabildi. Oyların yüzde 80-85’ini ise merkez partiler aldı. Çünkü Almanya’da merkez partiler hem güçlüydü hem de seçmene güven verebiliyordu. Bu yüzden Fransa siyasetinde popülizmin yükselişini anlamlandırabilmek için saydığım nedenler bir arada düşünülmeli. Yoksa, kurumlarına güvenmeyen başka ülkelerin halklarına veya büyük çaplı krizler yaşayan başka ülkelere örnekler bulabiliriz. Hatta Fransa’nın geçmiş zamanlarında da bu durumu görebiliriz. Sonuç olarak, yukarıda özetlediğim tüm nedenlerin son yıllarda bir araya gelmesi, Fransa siyasetinde popülist adayların büyük destek görmesini açıklıyor.
- https://www.politico.eu/europe-poll-of-polls/france/
- https://theconversation.com/how-you-can-tell-emmanuel-macron-is-actually-a-populist-and-why-it-matters-130496
- https://blogs.lse.ac.uk/europpblog/2017/04/28/macron-anti-populist-populism/
- https://www.politico.eu/europe-poll-of-polls/germany/
- https://www.statista.com/statistics/955448/level-of-trust-public-institutions-france/
- https://www.gallupinternational.com/fileadmin/user_upload/surveys/2017/2017_Happiness_Hope_Economic-Optimism.pdf
- https://www.gallupinternational.com/fileadmin/user_upload/surveys/2018/2018_Hope_Optimism-on-Global-Peace.pdf
- https://www.researchgate.net/publication/327799898_Populism_in_France_A_Comparative_Perspective
- https://voxeu.org/article/rise-populism-and-collapse-left-right-paradigm
- https://www.politico.eu/europe-poll-of-polls/france/
- https://new.daktilo1984.com/forum/fransada-sosyalist-parti-neden-cokuste/
- https://www.france24.com/en/france/20220314-on-this-day-in-2017-fran%C3%A7ois-fillon-placed-under-investigation-dooming-his-presidential-bid?ref=tw_i
- https://www.thelocal.fr/20160823/immigration-negative-for-france-majority-says/
- https://www.publicbooks.org/why-does-france-think-migration-is-growing/
- https://www.institutmontaigne.org/en/blog/survey-what-french-think-about-local-government-and-europes-crisis-response
- https://www.researchgate.net/publication/327799898_Populism_in_France_A_Comparative_Perspective
- https://www.theatlantic.com/international/archive/2017/05/le-pen-national-front-macron-france-election/525759/
Fotoğraf: Jacek Dylag