Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » “Demokrasi Olmadan Barış Olur mu” Argümanı
    Yazılar

    “Demokrasi Olmadan Barış Olur mu” Argümanı

    Armağan Öztürk1 Ağustos 20254 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    II. Çözüm Süreci pek çok şeyi etkiledi. Örneğin, ülkenin büyük siyasi aktörleri arasındaki ilişkiler değişmeye başladı. DEM yavaş, ama istikrarlı bir tempoyla muhalefet cephesinden iktidar ile muhalefet arasında daha nötr bir pozisyona doğru kaydı. Bu değişiklik karşısında ana muhalefet partisinin tavrı ise manidar. Ne CHP Kürt hareketinden, ne de Kürt hareketi CHP’den kopmak istiyor. Çünkü seküler, kentli Kürt seçmen CHP’li kitleyle aynı yaşam tarzını paylaşmakta. Bizde uzun süreden beri oylar partilere değil yaşam tarzlarına verildiğinden şaşırtıcı değil bu sonuç. Ama aralarındaki eski sıcaklık da yok. CHP’nin aklı fikri İmamoğlu’nun serbest kalmasında. DEM’in ise İmamoğlu gibi bir önceliği yok.

    Kürt hareketi muhalefetten koptu ve Cumhur İttifakına katıldı diyemiyoruz elbette. Çünkü çözüm süreci nihayete ermedi. Kürt hareketi, taleplerinin kamusal siyasette karşılık bulmasını, bazı anayasal ve yasal değişiklikler yapılmasını istiyor. Bahsi geçen ucu açık talep, beklenti ve niyetler listesi realize edilene kadar muhalefeti küstürmeden iktidarla iş ve işbirliği yapma süreci devam edecek.

    Partiler dünyasında bunlar yaşanırken kamusal hayat, aydınlar, ideologlar ve politika yapıcıları başka bir mesele üzerine kafa yormakta. Daha çok CHP çevresindeki elitler tarafından dile getirilen ve sağ muhalefetin demokrat çevrelerince de alıcı bulan görüş, çözüm sürecinin bir tuzak olduğu şeklinde. Kürt hareketi isteyerek veya bilmeden Erdoğan’ın tuzağına düşüyor. Barış kavramı ideolojik bir mistifikasyon aracı aslında. Genel olarak Türk tipi başkanlık sistemi, özel olarak ise AKP ile CHP arasındaki şiddet dolu ilişki Türkiye’yi hızla demokrasiden uzaklaştırmakta. İktidar tarafından yarışmacı-liberal demokrasinin tasfiye edildiği bir ortamda toplumsal barış ve tanınma siyaseti gibi bir şey olamaz. Kürtlerin katkı sunduğu sürecin iç politikada tek bir kazananı olacak. Atılan her adım Erdoğan’ı bir kez daha seçtirmeye yönelik. Çözüm sürecine şüpheyle bakanların bakış açısı bu yönde. Peki bu argüman kendi içinde tutarlı, anlamlı ve savunulabilir nitelikte mi?

    Öncelikle demokrasiyle barış arasındaki pozitif ilişkiye atıfta bulunmak ve daha teorik bir yerden başlamakta yarar var. Barış ve demokrasi kavramları birbirini hatırlatır. Ama bahsi geçen pozitiflik her durumda ve mutlak bir şekilde kendini tekrar etmez. İki mesele arasındaki ilinti çoğu kez tarihsel açıdan tesadüfidir. Şöyle ki, demokratik rejimler anlaşmazlıkların, şiddeti dışarıda bırakan yarışma koşullarının hakemliğinde sonuca bağlanmasını destekler. Ayrıca müzakere, söz söyleme ve diyalog demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarıdır. Bu hatırlatma bağlamında demokrasinin aynı zamanda iç barışın teminatlarından biri olduğu söylenebilir.

    Ancak siyasetin çatışmacı bir doğaya sahip olduğu da bilinen bir gerçektir. Çatışma, özellikle de din ve mezhep savaşları, ulusal isyanlar, bağımsızlık mücadeleleri ve işçi sınıfı hareketi gibi etkisi tüm toplumu saran büyük siyasal-toplumsal mücadeleler, demokratik rejimleri hareket edemez hale getirebilir. Daha fazla demokrasi iç barışı tesis edebileceği gibi devleti yıkıp toplumu çözebilir.

    Tartışma iç politikadan dış politikaya kaydırıldığında demokrasiyle barış arasındaki olumsal pozitiflik hemen tümüyle ortadan kalkar. Antik Atina-Roma dizgesinden bugüne kadarki siyasi tarih bize açıkça gösteriyor ki demokratik rejimler en az otoriter alternatifleri kadar saldırgan ve savaş yanlısı olabilir. İngiltere, Fransa ve ABD başta olmak üzere gelişmiş burjuva demokrasilerinin çoğu, aynı zamanda emperyalizm ve sömürgecilik tarihine ciddi ölçüde katkı sunmuş ülkelerdir.

    Genel bir toparlama yaptığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: Demokrasinin iç barışa katkısı görelidir. Meseleleri konuşmak sorunları çözebildiği gibi daha da derinleşmesine yol açabilir. Dış siyaset bakımından ise tablo çok karanlık. Bir rejimin demokratik karakteri onu kendiliğinden bir şekilde barış yanlısı yapmaz.   

    II. Çözüm Süreci bakımından meseleyi yeniden yorumladığımızda demokrasi-barış ilişkisindeki ilintisizlik daha açık bir şekilde karşımıza çıkmakta: Bir rejim yarışmacı liberal demokratik kurumlara çok bağlı olmasa, ya da rakipleriyle arasında şiddetli çatışmalar yaşansa dahi iç barışa katkı sunabilir. Hatta Trump gibi sağ popülist siyasetçiler demokrasiyi tahrip etmekle suçlansalar da dünyadaki tüm çatışmaları durdurma vizyonuyla hareket edebilmekte ve çatışan tarafları barış masasına davet edebilmektedir.

    Kulvar ve bağlam farklı olmakla birlikte benzer bir yorum Erdoğan liderliği için de yapılabilir. Pek çok siyasetçi ve aydın İmamoğlu’nun hapse atılmasını muhalefetin başkan adayının seçimlere girmesinin engellenmesi şeklinde yorumladı. Bu okumada haklılık payı var mı, Türkiye demokrasisi gerçekte geriliyor mu, yoksa iktidarın ve muhalefetin birlikte katkı sunduğu bir demokratik kriz mi yaşıyoruz sorusu ayrıca uzun uzun tartışılmayı hak ediyor.

    Ama her halükarda bu gündemle Kürtlerin tanınma ve kimlik taleplerinin rejim tarafından karşılanmasına yönelik adımlar arasında doğrudan bir bağlantı yok. Erdoğan rakipleriyle kavga edebilir. Bu başka bir mesele. Onun lideri olduğu rejim Kürt sorunu ve Alevi sorunu gibi kronikleşmiş alanlarda öncü adımlar atarak siyasetin önünü açabilir. Bu ise bambaşka bir mesele. İmamoğlu hapisteyse Kürt sorunu çözülse ne olur çözülmese ne olur yorumu indirgemeci bir kolaycılıktan başka bir anlama gelmiyor.

    Sonuç olarak rahatlıkla diyebiliriz ki, genel beklenti demokrasi ve barışın birbirini tamamlamasıdır. Ancak gerçek ilişkiler dünyasında demokrasi olmadan da barış olabilir. Ayrıca bu durumun tersi de mümkündür. Dahası AKP-CHP ilişkilerinin kötüye gidiyor oluşu Erdoğan-Bahçeli ikilisinin Türkiye’nin önemli sorunlarını reform yoluyla çözmesine engel değil.  

    Fotoğraf: Chris Liverani 

    M Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAhmet Kaya’nın da Söylediği Gibi “Bu Ne Çıldırtan Denge”: Çözüm Süreci Komisyonu Neyi Amaçlıyor?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Ahmet Kaya’nın da Söylediği Gibi “Bu Ne Çıldırtan Denge”: Çözüm Süreci Komisyonu Neyi Amaçlıyor?

    1 Ağustos 2025 Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Dünya Savaşa Giderken Barışın Adını Anmak ya da Yeni Bir Rota: Terörsüz Türkiye

    31 Temmuz 2025 Murat Pehlivanoğlu
    D84 INTELLIGENCE

    Thomas Barrack: Mastermind of America’s Great Game in the Middle East

    30 Temmuz 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    “Demokrasi Olmadan Barış Olur mu” Argümanı

    1 Ağustos 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Ahmet Kaya’nın da Söylediği Gibi “Bu Ne Çıldırtan Denge”: Çözüm Süreci Komisyonu Neyi Amaçlıyor?

    1 Ağustos 2025 Yazılar Burak Bilgehan Özpek

    Dünya Savaşa Giderken Barışın Adını Anmak ya da Yeni Bir Rota: Terörsüz Türkiye

    31 Temmuz 2025 Yazılar Murat Pehlivanoğlu

    Thomas Barrack: Mastermind of America’s Great Game in the Middle East

    30 Temmuz 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}