Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (2-8 Temmuz 2024)
Dünyanın gündeminde son bir aydır seçimler var. İlk önce alternatif sağın yükselişinin damga vurduğu Avrupa Parlamentosu seçimleri, ardından İngiltere’de İşçi Partisi’nin zaferi, bir başka coğrafya İran’da reformcu ve Türk kökenli aday Mesud Pezeşkiyan’ın seçimi kazanması, son haftalarda dünya gündeminin öne çıkan konuları arasında.
Fransa’da ilk tur seçimlerinde Le Pen ve Jordan Bardella önderliğindeki alternatif sağın yükselişi konuşulurken hafta sonu sürpriz sonuçlu bir ikinci tur seçimi yapıldı ve birleşen sol seçimden galip ayrılarak büyük bir başarı elde etti. Bu yazıda Avrupa’nın geleceği için de çok önemli olan bu seçimin sonuçlarını ve bu sonuçların doğuracağı olası etkileri değerlendireceğiz.
Fransa Seçimlerinde Neler Yaşandı?
Fransa’da, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un Rönesans Partisi’nin büyük bir yenilgi alması, Macron’un ülkeyi erken seçime götürmesine ve yükselen alternatif sağın gücünü kırmak için bir kumar oynamasına neden oldu.
İlk turda Macron kumarı kaybetmiş gibiydi. 31 Haziran’da yapılan ilk tur seçimlerden aşırı sağcı Marine Le Pen liderliğindeki Ulusal Birlik (RN) partisinin yüzde 33’ten fazla oyla birinci olması Fransa’yı ve tüm Avrupa’yı sarsmıştı.
Herkes 7 Temmuz Pazar günü yapılacak seçimlerin 2. turunda Ulusal Birlik’in birinci parti olmasını, 240 civarı vekil çıkarmasını ve hükümette yer almasını beklerken sandıktan şaşırtıcı bir sonuç çıktı. Sol ittifak Yeni Halk Cephesi birinci parti oldu. Peki bu sonuca nasıl ulaşıldı?
İlk turda Ulusal Birlik Partisi yüzde 33,4 aldı. Yeni Halk Cephesi yüzde 27,9 ile ikinci oldu. Cumhurbaşkanı Macron’un Rönesans Partisi’nin önderliğini üstlendiği merkez partilerin ittifakı Cumhuriyet İçin Hep Birlikte ise yüzde 20,7 oya ulaşabildi.
İlk turda Ulusal Meclis’in 577 milletvekilinin yalnızca 76’sı kesinleşmişti. Aşırı sağ 39, sol ittifak 32, merkez sağ 3, Macron’un ittifakı ise 2 milletvekili çıkarmıştı. Bu sonuçlar 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Fransa’da ilk kez aşırı sağın iktidara gelmesi korkusunu beraberinde getirdi.
Sol partiler Yeni Halk Cephesi çatısı altında alternatif sağa karşı ilk turdan önce birleşmişti. Sol ve Macron liderliğindeki merkez liberal kanat, Ulusal Birlik’i durdurabilmek için ikinci turda baraj taktiği uygulayarak seçilme şansı düşük olan 200 civarında 3. adaylarını geri çektiler.
Seçmenin bu taktiği benimseyip benimsemeyeceği merak konusuydu. Ancak Cumhuriyetçi Cephe adı verilen bu seçim ittifakı seçmende de karşılığını buldu ve vatandaşlar seçim bölgesinde Ulusal Birlik adaylarının seçilememesi için sol ittifak ve merkez sağ adaylarına oy verdiler.
Böylelikle seçim sonuçlarına göre hiçbir ittifak 577 üyeli Ulusal Meclis’te 289 sayısına ulaşarak çoğunluğu sağlayamadı. Yeni Halk Cephesi 182, Macron’un Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı 168, Ulusal Birlik Partisi 143, bir kısmı Ulusal Birlik’i destekleyen merkez sağdaki Cumhuriyetçiler Partisi ise 60 milletvekili çıkardı. Ayrıca diğer sol kategorisinde yer alan 13 vekil de meclise girdi.
Fransa’da Erken Seçim Sonuçları Ne Anlama Geliyor?
Bu sonuçların ne anlama geldiğini ve yol açacağı sorunları maddeler halinde belirtelim:
- Hiçbir grup veya siyasi parti mecliste çoğunluğu sağlayamadığı için bir koalisyon olması gerekiyor ki bu da birçok problemi bulunan Fransa’da, cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki yıl kala oldukça kırılgan bir hükümetin kurulması anlamına gelebilir. Ve hükümetin kurulması haftalar sürebilir.
- Le Pen ve Ulusal Birlik’in mevcut başkanı Jordan Bardella önderliğindeki alternatif sağın iktidara gelmesi ihtimali ortadan kalktı. Ancak merkez ve sol partilerin yer alacağı bir koalisyonun başarısızlığı, önümüzdeki dönemde alternatif sağa daha da fazla destek ve popülarite kazandırabilir.
- Seçimlerde birleşik sol hareket Yeni Halk Cephesi ipi göğüsledi. Ancak bu ittifak, aralarında birçok tartışma olan, solun geniş yelpazesinden gelen siyasi partiler ve gruplardan oluşuyor. Bu nedenle ne derecede birleşerek ortak bir tavır sergileyecekleri merak konusu.
- Alternatif sağ tek başına, yani hiçbir ittifak yapmadan 143 milletvekili çıkararak 3. parti oldu ki bu çok büyük bir başarı. Nitekim Ulusal Birlik’in bir önceki mecliste 88 vekili vardı. Bu nedenle solun zaferi, alternatif sağın yükseldiği gerçeğini değiştirmiyor.
- Fransa halkı bir seçimde daha alternatif sağın iktidarını engellemeyi başardı ki bu açıdan Fransızları tebrik etmek lazım. Ancak bu zaferin taktik bir seçim ittifakı ile birlikte geldiği ve dolayısıyla önümüzdeki iki yılda kurulacak hükümetin başarısızlıklarının Ulusal Birlik’in elini ovuşturmasına sebep olacağı asla unutulmamalı.
- Hükümetin kurulması süreci de zaman alacaktır. Fransa’yı ciddi bir belirsizliğin beklediğinin altını çizmek lazım. Ekonomik problemler halkı bunaltırken bir yandan da Temmuz sonunda Paris Olimpiyatları’nın başlayacak olması Macron’un hükümet kurulması için acele etmesi gerektiğini gösteriyor. Ancak parlamentonun alt kanadındaki bu bölünmüşlükten nasıl bir hükümet çıkacağı ciddi bir merak konusu.
- Sol ittifak Yeni Halk Cephesi, aylık asgari ücretin yükseltilmesi, yasal emeklilik yaşının düşürülmesi, varlık vergisinin yeniden getirilmesi ve enerji ve gaz fiyatlarının dondurulması gibi halkı ekonomik anlamda rahatlatacak ancak oldukça popülist vaatlerde bulundu. Sol İttifak, Ulusal Birlik’in söz verdiği gibi göçü kesmek yerine iltica sürecini iyileştireceğini de iddia etti. Bu vaatler ile Cumhurbaşkanı Macron’un ve merkez ve liberal partilerin desteklediği mevcut politikalar uyuşmuyor. Dolayısıyla, yalnızca bu vaatler üzerinden bile sol ittifak ve Macron’un temsil ettiği merkez arasında ciddi tartışmalar olacaktır.
- Hükümet bu meclis kompozisyonunda nasıl kurulacak ve yeni başbakan kim olacak? Cumhurbaşkanı Macron ve mecliste yer alan siyasi partilerin cevap bulması gereken soru bu. Fransa, siyasi sistemi gereği koalisyonlar ve koalisyon kurmak için gerekli taviz vermelere pek alışık değil. Sol ittifak kendi başbakan adaylarını henüz belirleyemedi. Macron’un siyasi teamüller gereği birinci olan sol ittifaktan bir başbakan adayı belirlemesi beklenebilir. Ancak Fransa’da üç büyük koalisyon cephesinden bir koalisyon hükümeti çıkmazsa teknokrat hükümet atanması ihtimali de konuşuluyor.
- Macron, sol ittifakın en büyük ortağı Boyun Eğmeyen Fransa partisinin lider Jean-Luc Melenchon’un başbakanlığına ve bu parti ile ortaklığa sıcak bakmıyor. İttifak üyesi diğer sol partiler de Melenchon’un başbakanlığına uzlaşılamaz bir isim olması nedeniyle yanaşmıyor. Bu durumda sol, içinden uzlaşarak başka bir isim çıkarabilir. Macron’un ittifakı ise Boyun Eğmeyen Fransa Partisi haricindeki sol partilerle birleşerek bir koalisyon denemesi yapabilir. Ancak tüm bunların olması hiç de kolay gözükmüyor.
Dolayısıyla Fransa’yı bir belirsizlik dönemi bekliyor. Elbette Avrupa Birliği de bu durumdan endişeli. Alternatif sağın iktidara gelmesi engellenmiş olsa da bu kargaşadan nasıl bir hükümetin çıkacağı merak konusu. Gelişmeleri takip edip sizlere iletmeye devam edeceğim.