Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » After Life (2. Sezon) ve Upload
    Yazılar

    After Life (2. Sezon) ve Upload

    İlhan Archy17 Mayıs 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Online streaming piyasası hareketli bu sıralar. Amazon Prime Türkiye piyasasında çok aktif bir oyuncu değil henüz ama birbiri ardına yeni içerikleri gösterime sokuyor, takvime de yenilerini ekliyor. Netflix biraz daha kalabalık haftada birden fazla yeni içerikleri var orası kesin. Sonuçta herkes evdeyken insanların ilgisini canlı tutup müşterileri kaybetmemek en önemli. Kovayı yağmur yağarken doldurmak lazım çünkü ve insanlar şimdi dört duvar arasında birbirleri ile iletişim kuracak? Saçmalamayın… Elbette ekmek yaptıktan sonra online bir şeyler izlemek daha mantıklı geliyor. Başka insanlarla konuşmak da neyin nesi? 80’lerde miyiz?!

    After Life (2. Sezon)

    Aynı şeyi anlatmaya devam edeceksen lütfen tadında bırak

    Biraz dürüst olayım. Ricky Gervais komedyenler arasında en sevdiğim değil. Hatta ufak bir antipatim var bile diyebilirim. Çünkü sürekli söylem olarak kendi kendisini tekrar eden, yaptığı büyük bir iş olmamasına rağmen (The Office bir istisna olabilir ama ona katkısını da tartışırız) sürekli kendini beğenmesi ve kendini sofistike gösterme çabaları açıkçası bana sıkıcı geliyor.

    İlk sezon sade, yer yer eğlenceli ve komik düzgün bir işti. Dizi ve filmlerde yüzlerce defa işlenmiş bir konuyu fazla orijinalite katmasa dahi eli yüzü düzgün bir şekilde ekrana yansıtması yüzünden sevmiştim. Tabi ki onunla aynı dönemde çıkan The Kominsky Method çok daha eğlenceli ve ilgi çekiciydi. Chuck Lorre etmenine rağmen ortaya toksik bir mizah dizisi çıkmamış olması bile hayrete değer.

    After Life ilk sezon bir insanın sevdiği birisini kaybetmesinin ardından absürtlükler arasında yönünü şaşırmış bir hayatın eli yüzü düzgün bir panoramasıydı açıkçası. Kalabalıklar arasında kaybolma imkânı olmayan birisinin yas sürecinin etrafına karşı ne kadar tersleyici ve duyarsız olabileceğine tanıklık ettik. Vee ikinci sezon… 1. sezon ile aynı formüller devam ediyor her şey.

    Tabi bu sefer Recep İvedikification halini görüyoruz ilk sezonun. Daha çok absürt detayların eklenmesi. Daha keskin ve karikatürize tipler… Herhangi bir yeni hikâye veya kurgu olmaması da cabası. Gazetede olanlar; postacı veya hayat kadını ile diyaloglar, mezarlık başındaki sohbetler, huzurevinde yaşananlar… Ufak nüanslarla ısıtılıp sunulmuş, açıkçası ilk sezon tutan formülün üzerine yatılmış. Bunları ilk sezonda da anlatabilirdi gibi geliyor bana.

    İlla hikâyenin ve anlatımın hareketlenmesini beklemiyorum elbette. Gerçek hayatta böyle olmaz. Bazıları daha zor atlatır kayıplarını. Yıllarca bunalım, öfke ve üzüntü nöbetleri yaşan milyonlarca insan vardır eminim. Ama bu hikâyede Tony’nin küstah ve umursamaz tavırlarının birkaç sezon daha devam edip, izlenmesi ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum açıkçası. Çünkü sürekli aynı şeyleri tekrar tekrar görme fikri çekici gelmiyor. Sürekli benzer şeyleri anlatmak bir yerden sonra sıkıcı gelmiyor mu? Ben izlerken sıkıldım açıkçası ama Ricky Gervais yazarken ve yönetirken ne sıkılmış ne de utanmış. Anti sistem + asi çocuk mavalları sallarken Netflix’in bordrolu çalışanı olmak tatlı gelmiş olsa gerek.

    Yine de çok haksızlık etmeyeyim. Yer yer komik, bazen duygusallığı inandırıcı ama ilk sezon Tony’nin gaddarlığına apoloji girişimi bana çekici gelmiyor. Ve daha 2. sezonun yayınlanmasından kısa süre sonra duyurulmuş 3. sezon kafamızda soru işaretleri yaratmaya devam ediyor açıkçası.

    Upload

    Been spendin’ most their lives,
    Livin’ in the VR paradise

    Cennet veya cehennem olmama fikri bazılarına çok korkunç geliyor, özellikle inanç sahibi insanlara. Ruhun yoklukta kaybolma ihtimalinin onlarda yarattığı dehşeti bazen düşünmeye çalışıyorum. Ömür boyu yaptıkları tüm o ibadetler, hayatlarının merkezine aldıkları kurallar ve yasaklar… Bir yandan ömrü boyunca herhangi bir inancı takip etmemiş insanlar var. İnançlılar onların cehenneme gideceklerinden çok eminler. Belki bu yüzden o kadar fütursuzca başka insanların hayatlarına saldırabiliyorlar. Sanıyorlar ki dünyada o kadar çok inançsız var ki cennet son nefeslerini verdiğinde ayaklarına serilecek. Kendilerine bu hususta diyecek tek bir sözüm var: Ölünce görüşürüz arkadaşlar. Veya görüşmeyiz… (Yazının ilk paragrafının sonuna Muse’ün en sevdiğim şarkısı Thoughts of a Dying Atheist şarkısının linkini koymayı uygun buldum).

    Ama Ateist ve Agnostiklere müjdeli bir haberim var! İnançsız olsanız dahi öldükten sonra hayat bitmiyor. Monthly subscription, updateli ve paid DLC bezeli bir hayat bizleri bekliyor! Hikâyenin o kısımları biraz muallak ama ölmekte olan insanları dijital bir hayata geçirip oradan yaşayan akrabalarını söğüşlemeye devam edilmesi fikri bana baya orijinal geldi. Dizi bir yerden sonra öyle bir noktaya geliyor ki “mezarda bile Kapitalizmden kurtuluş yok” dedirtiyor adeta.

    Dizi Nathan adında bir yazılımcının beklenmedik bir trafik kazası geçirmesinin ardından vücudu iflas etmek üzereyken sevgilisinin ısrarıyla dijital ahirete gitmesinden sonra yaşananları anlatıyor. Bilincini korumuş bir şekilde elektronik bir şekilde hayatına devam etmeye çalışan Nathan ve çevresinin başına gelen olaylar arasındaki zıtlıklar, öte yandan Lakeview sakinlerinin renkli halleri daha ilk bölümden ilginizi yakalamaya aday. Tadında romans, gündelik hayatın güçlükleri, yavaş yavaş filizlenen bir gizem…

    Dizi konu ve anlatım açısından biraz dağınık olsa da kolayca akla yatkın gelebilecek eğlenceli fikirlerle dolu. Başrollerdeki Robbie Amell ve Andy Allo’nun kimyası iyi. İkisi de çok sevimli ve eğlenceli tiplemeleri oynuyorlar ve bu karakterleri yansıtma konusunda gayet başarılılar. Yan karakterler biraz harcanmış gibi geliyor ilk sezonu bitirdikten sonra. Özellikle sadece Nathan ve Nora’nın hayatında olanlara odaklanıp, kalan karakterlere masa süsü muamelesi yapılmış olması biraz üzücü gelse de eğlenceli anlatımı ile bunları bir nebze de olsa telafi edebiliyor.

    İlk sezon ortalama olarak gayet iyi ama şimdiden duyurulmuş olan ikinci sezon için mayın tarlası gibi kurgusal boşluklar bırakmışlar. Umarım yeni sezona daha gayretle ve dikkatle hazırlanıp bu güzel diziyi birkaç sezon daha devam ettirebilecek ilgiyi toparlayabilirler!

    SON SÖZ: İki tane ölüm sonrası hayat anlatımı birisi kendisini tekrar eden diğeri ferah fikirlerle sizi güldüren. Seçim sizin!

    Kültür Sanat
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAlphan Manas: TOGG fabrika yatırımını dahi karşılayamaz
    Sonraki İçerik Oryantalizm

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Erdal Kesin
    Yazılar

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}