
Messi: “Tek Adam”ın İsyanı
Messi’nin Barcelona’da kalacağını açıklaması ile birlikte son günlerin en büyük tartışması da son bulmuş oldu. Ancak, öyle görülüyor ki, bu tartışma yakın bir zamanda yenden gündeme gelecek. Çünkü Messi, kulüpten ayrılma isteğini endüstriyel futbolun getirdiği maddi yükümlülükler ve hukuksal elverişlilikler nedeniyle baskılamak durumunda kalmış. Taraflar imzalanan sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirdiğinde ve sözleşme son bulduğunda Messi, arkasına bile bakmadan Barcelona’dan ayrılacak. Yani 2020-21 sezonu sonu itibari ile…
Messi’nin Barcelona’da kalacağına yönelik yaptığı açıklamaları gelin hep birlikte değerlendirelim. Ancak, bunu yapabilmek adına biraz geriye döneceğiz. Ama önce açıklamaya bakalım.
Lionel Messi: “Her zaman kariyerimi burada bitirip burada kalmak istediğimi söyledim. Ayrıca kazanma odaklı bir proje ve kulüple kupalar kazanmak istedim. Gerçek şu ki, uzun süredir burada hiçbir proje yok. Kulüp her zaman günü kurtardı. Daha önce de söyledim, her zaman ailemin ve kulübümün iyiliğini istedim. Zor bir yıl oldu, antrenmanda, sahada ve soyunma odasında çok acı çektim. Bartomeu bana her zaman sezon sonunda ayrılıp ayrılmamaya karar verebileceğimi söyledi ama sözünü asla tutmadı. Kulübe ve özellikle de başkana gitmek istediğimi söyledim. Ona bunu yıl boyu söylüyordum, farklı bir adım atma zamanıydı. Kulübün daha fazla genç oyuncuya ve yeni insanlara ihtiyacı olduğuna inandığım için Barcelona’da vaktim doldu diye düşündüm. Faks çekme sebebim her şeyi resmiyete dökmekti. Kontratımın son yılını istemediğimi belirtmek istedim. Sezon boyu başkana ayrılmak istediğimi ve kariyerimde yeni mücadeleler içine girip yön değiştirmek istediğimi söyledim. Kulüp bana faksı 10 Haziran’dan önce göndermediğimi söyledi ama sezon devam ediyordu ve bunu söylemek doğru zaman olmazdı. Ayrıca başkan bana her zaman ‘sezon bittiğinde kalıp kalmayacağının kararını iletirsin’ dedi, bana asla bir tarih belirtmedi. Barcelona’da devam edeceğim ve tavrım ne olursa olsun değişmeyecek, ben gitmek istiyorum. Elimden gelenin en iyisini vereceğim. Her zaman kazanmayı isterim, mücadeleciyim ve kaybetmeyi sevmem. Her zaman kulüp ve kendim için en iyisini istedim.”
Tüm bu açıklamalar bir nebzede çok doğal gelebilir. Kariyerinin iyiliğini düşünen bir futbolcunun sözleri gibi gelebilir. Ancak unutulmamalı ki Messi hem Barcelona’da hem de Arjantin Milli Takımı’nda hep tek adam olma yönünde isteklerde bulundu ve elde ettiği bu güç ile de bu takımların yönetimlerinde etkin rol üstlendi. Oyuncu ve teknik direktör transferlerinde ilk söz hakkı Messi’nindi. Eğer öyle olmasaydı takım içi mutsuzluk ve performans düşüklüğüne etki edebilirdi. Messi’nin sahip olduğu yetenekler sadece oyuna yönelik değildi. Diğer oyuncular ve yöneticilerin fikirlerini etkiler ve örgütlerdi. Bu onu mutlu ettiğinizde bir güç onu mutsuz ettiğinizde ise tehdit niteliğindeydi. Bu yüzden tüm ipleri hep kendi elinde tutuyordu. Zaman zaman bunu bir koz olarak da kullanabiliyordu.
Oyun içi mevkilerin belirlenmesinde ve o mevkilerde kimin oynayacağını Messi seçiyordu. Zlatan Ibrahimović ve Samuel Eto’o’’nun Barcelona’dan gönderilmesinde; Javier Pastore ve Mauro İcardi’nin yüksek performanslarına rağmen Arjantin Milli Takımı’na çok daha az çağırılmasında; Tito Vilanova, Gerardo Martino ve Ernesto Valverde’nin Barcelona’da teknik direktör olarak çalışmasında; tüm bu gelişmelerde Messi’ye tanınan özgürlük ve söz hakkı etkili olmuştur.
Josep Maria Bartomeu 2003 yılından bu yana Barcelona Kulübü’nün yönetiminde. 2010-14’de Asbaşkan, 2014’den günümüze kadar da başkanlık görevini üstlendi. Messi’nin takım içindeki en güçlü figür olduğu dönemde arkasında hep o vardı.
Geçmişten günümüze seyreden tüm bu sonuçlar neticesinde Messi’nin yaptığı açıklamalarda ben ne mi görüyorum? Barcelona yönetimden kendi arzusu ve talebi ile elde ettiği gücü yanlış tercihleri ile ziyan eden, yaşanan tüm başarısızlıkların mesuliyetini yönetimin üstüne yıkan, kendini aklayan ve üstelik mağdur ilan eden “Tek Adam” kompleksi olan bir futbolcu görüyorum.
Fotoğraf: Dmitry Tomashek
Paylaş
Yazarın diğer içerikleri

Sporda Zor Zamanlar: 2020
2020 yılı insanoğlu için pek çok zorlukla geride kalmak üzere. Doğal afetler, kazalar, yıkımlar, ölümler ve tabii ki korona virüs… İnsanoğlunun bu zor ve sıkıntılı zamanları belki de en çok spor endüstrisini etkiledi. Eğlence sektörünün bir ürünü olarak spor; korona virüsün yaşamlarımıza taşıdığı zaman, mekân, rekabet ve etkileşim kısıtlamaları ile

Futbolda Irkçılığa Türk Gözlüğü
Son dönemlerde Dünya genelinde yükselişe geçen milliyetçi ideolojiler, ırkçı söylem ve davranışların daha da şiddetlenmesine neden oldu. Bu ırkçı eylemlere en son maruz kalan kişi ise İstanbul Başakşehir FK yardımcı antrenörü Pierre Webó oldu. Bu olay global ölçekte de büyük bir ses getirdi. Taraftarların veya yöneticilerin ırkçı söylemlerine veya davranışlarına

Arap-İsrail İlişkilerine Futbol Açılımı
On yıllardan beri gerginliğine ve şiddetine tanık olduğumuz Arap-İsrail ilişkileri, 2020 ile birlikte daha barışçıl bir hal almaya başladı. BAE, Bahreyn ve İsrail arasında Eylül ayı başında imzaladıkları normalleşme anlaşmaları sürecin daha hızlı yürütülmesini sağladı. İsrail ile Arap ülkeleri arasında imzalanan yeni iş birlikleri, sürecin sürdürülebilir hale gelmesi adına son

Diego Maradona: Futbola “Küçük Bir Siyah Nokta” Koydu
Eşsiz futbol yeteneği ve profesyonel kariyerinin yanı sıra, kaotik yaşamı ile tüm dünyanın ilgisini üzerinde toplayan bir adam… Siyasi duruşu ve söylemleri ile toplumsal konulara ilgi gösteren, hatta yön veren bir vatansever, bir dünya vatandaşı… Kimden mi bahsediyorum? Diego Armando Maradona’dan… O sahadayken, her birimiz için mutlu olmaya değer bir

Formula 1’in Start-Finish Düzlüğü: Türkiye GP’si
9 yılın ardından Formula 1 heyecanı, bugün bir kez daha Türkiye’de yaşanacak. Kamuoyunda, herkeste çok büyük bir heyecan hâkim. Dünya’nın en hızlı arabaları, en hızlı pilotları, son teknolojiler ile yeniden İstanbul’da sahne alacak. Bu hafta bu yazı ile birlikte 2020 Türkiye Grand Prix’i öncesindeki son detayları sizler için aktarmaya çalışacağız.

Bir Kız Çocuğunun Tutku Dolu Oyunu: Futbol
Türkiye’de kadınlar ekonomik, sosyal ve toplumsal pek çok alanda hem psikolojik hem de fiziki zorluk ya da kısıtlama ile baş etmek durumunda kalıyorlar. Bu durum spor endüstrisinde de böyle. Erkek egemen bir endüstride, kadınlar var olma mücadelesi verirken çok daha kısıtlı imkanlar ile çok daha büyük başarılar elde etme durumunda

Asıl Engel Sistemsizlik: Türkiye’de Engelli Sporu
Spor, özellikle engelliler için en önemli sosyal rehabilitasyon aracı. Ancak, Türkiye’nin devlet mekanizması engellilere bu hizmeti götürmekte son derece yetersiz kalıyor. Devlet engellilere sporu götüremediği gibi; engellilerin kişisel insiyatifler ile kendisine başvuru yapmasını beklemekle yetiniyor. Gelin hep birlikte ülkemizdeki engelli sporunun işleyişine göz atalım. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD),

Avrupa Premier Ligi: Yine, Yeni, Yeniden…
Global dünya ekonomisinde en ufak bir daralma, bir kriz meydana geldiğinde, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi spor endüstrisi de bu durumdan olumsuz etkileniyor. Harcamalar kısılıyor, yeni gelir modelleri yaratılıyor, organizasyon yapıları yeniden şekillendiriliyor. Avrupa’nın dev kulüpleri de her ekonomik kriz dönemi bir araya gelerek kendi özerk liglerini kurmayı planlarlar. Covid

Almanya’da Almanya Forması ile Almanca Konuşan Bir Türk Futbolcu: Emre Can
Türkiye A Milli Futbol Takımı, çarşamba akşamı Almanya’nın Köln şehrinde oynanan hazırlık maçında Almanya ile 3-3 berabere kaldı. Maçın sonunda ise skorun yanı sıra bir başka tartışma konusu daha vardı. O da Almanya Milli Takımı’nın Türk asıllı oyuncusu Emre Can’ın, yayıncı kuruluş TRT’ye Almanca demeç vermesiydi. Bu konu özellikle maçın

Türk Futbolunda “Reform”a İhtiyacımız Var
Türk kulüpleri, uluslararası müsabakalarda hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Perşembe akşamı Galatasaray’ın Glasgow Rangers’a elenmesi ile bu sezon Avrupa kupalarında ülkemizi temsil eden takım sayısı ikiye düştü. Şampiyonlar Ligi’nde Başakşehir FK, Avrupa Ligi’nde ise Sivasspor Türkiye’yi temsil eden takımlar olacak. Birbirinden güçlü rakiplerle karşılaşacak olan bu iki takımımızın, başarısız sonuçlarla