Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kemikler ve Her Şey (2022)
    Forum

    Kemikler ve Her Şey (2022)

    Oğuzhan Köseoğlu4 Ocak 20236 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Luca Guadagnino’nun 25 Kasım’da çıkan son filmi Kemikler ve Her Şey. Aşk, aile, kendini kabullenme yolculuğu temalarının sınırlarında dolaşan bu film, sizleri hem biraz tedirgin edecek hem de teskin edecek. Bu iki duygunun bir arada olduğu filmlerin hep büyülü bir havası olmuştur. Bu filmin de öyle bir havası olduğunu ifade edebilirim. Biraz uzattıktan sonra filmin konusuna geçebiliriz.

    Film, Maren isimli genç kız karakterin başka bir kız (Kim) ile konuşmasıyla başlıyor. Filmde Maren’de odaklanılan “olgu” ilk on dakika içerisinde  gösteriliyor. Kim, Maren’ı evine çağırdığında oje yapmakla ilgilenen diğer kızlar da vardır. Kim, oje yapılan parmağını Maren’a güzel olmuş mu diye uzattığı anda Maren parmağı ısırmaya başlamış ve parmağı parçalamıştır. Olay anında diğer kızlar hemen yardıma koşmuşlar, Maren buradan kaçarak evine dönmüştür. Eve döndüğünde babası yine mi yaptın diyerek öfkelenmiş hızlıca alabildikleri kadar eşyayı alıp arabayla bölgeden kaçmışlardır.

    Yer değiştirdiklerinde babası kızını terk ederek ona bir ses kaydı bırakmıştır. Ses kaydında baba kızına, ilk defa üç yaşında bebek bakıcısını yediğini anlatır ve baba bebek bakıcısını gömerek yok ettiğini söyler. Babası onu terk ettiğinde Maren hiç hatırlamadığı annesini aramaya koyulur. Elinde sadece annesinin doğduğu kasabanın adı vardır.

    Yola çıktığında otobüs ile üç aktarma yapacaktır. İlk aktarmada bir sonraki sefer saatini beklerken uzaktan bir adam belirir. Sully isimli bu adam Maren’ın bir “yiyici” olduğunu yarım mil mesafeden aldığı koku sayesinde anladığını söylemiştir. Yiyici teriminin “insan eti yiyenler” için kullanıldığını burada öğrenmekteyiz. Sully, Maren’a koku yoluyla diğer yiyicileri tanıyabileceğini söylemiştir. Ayrıca kendisinin ölmekte olan insanların kokusunu da alabildiğini söylemiştir. Maren’ı bir eve götürmüştür. Burada yerde ölmek üzere olan bir kadın görülmektedir. Kadın öldüğünde ikisi birlikte kadını yiyeceklerdir.

    Maren sonraki gün otobüsüne binerek o bölgeden ve Sully’den uzaklaşmıştır. Bir sonraki durdukları bölgede Lee isimli genç bir çocukla karşılaşırlar. Maren’ı bir markette gizlice bir şeyler çalarken görmüş olan Lee buna göz yummuştur. Üstelik Maren az sonra bir adamın yanından bebek arabasıyla geçen bir anneye takılmasına katlanamayacak ve adamı dışarı çağırarak marketten uzakta bir yerde yiyecektir. Arabasına da el koyacaktır. Maren ile Lee tanıştıktan sonra Maren’ın annesini bulmada bu araba kullanılacaktır. Bu arada Lee de insan eti yiyen birisidir.

    İlerleyen sahnelerde Maren, Lee ile daha yakın bir ilişki kurmaya başlamış ve arkadaş olmuşlardır. Maren bir sahnede acıktığını söyler ki bu açlık yamyamlık anlamında bir açlıktır. Lee bir lunaparkta gözüne genç bir adamı kestirir, onunla biraz konuştuktan sonra gece buluşmak için sözleşirler. Gece bir mısır tarlasında buluştuklarında Lee, adam tam orgazm olduğu sırada kurbanını boğazından keserek öldürmüştür. Maren de bu sahneyi görmüş ve adam öldükten sonra beraberce kurbanlarını yemişlerdir. Ancak adamın evinin bulunduğu bölgeye gittiklerinde karısı ve bir bebeği olduğunu anlamışlardır. Bu sahneyi gören Maren çok büyük bir rahatsızlık duymuş, adeta vicdan azabı çekmiştir. Maren, Lee’ye bu konuda nasıl bu kadar umursamaz olduğu hakkında yakınmıştır.

    Maren: “Bir şeyler hissetmeliyiz. Çünkü insanları öldürüyoruz. Eşyalarını çalıyoruz, devam ediyoruz ve görmediğimiz hayatları mahvediyoruz”. Buna karşılık Lee ise: “Hadi ama, neden bundan böyle bahsediyoruz? Bunu yapmalıyız! Yapmak zorundayız” diyerek karşılık verir. Maren: “Gelecekten bahsediyorum ben. Kendinle barışık olmaktan… Sende yok bu. Bu çok fazla. Neyimiz var peki? 60-70 sene bu halde mi yaşayacağız?”

    Bu diyalogdan anlaşılacağı üzere Maren bulunduğu konumdan çok rahatsızdır. Kalıtsal olarak kendisinde bulunan özellik onu adeta lanetlemiştir. Bundan her ne kadar kurtulmak istese de bu durumla hayatı boyunca yaşamaya mâhkumdur. İşte tam da bu sebeple annesini aramaya koyulmuştur. Hayatı boyunca içinde yaşayan vahşi içgüdüyü bastırmak ve normal bir insan gibi yaşamak niyetindedir.

    Maren annesini bir tımarhanede bulmuştur. Annesi ona yıllar önce bir mektup yazmış ve kızı Maren oraya geldiğinde ona verilmesini tımarhane görevlisine söylemiştir. Maren geldiğinde görevli, mektubu Maren’a vermiş ve onu annesinin yanına götürmüştür. Annesi, Maren’ı görünce delirmişçesine sesler çıkarmaya başlar. Bu sırada Maren da elindeki mektubu okumaya koyulur. Mektupta yazanlar Maren için pek bir şey ifade etmeyecektir. Annesi hep aynı şeyleri söylemektedir. Mektup bitiminde şunlar yazmaktadır: “Senin için yapamadığım şeyler için ve hala yapabileceğim tek şey için… Sevgi dolu dünya, içinde canavar istemiyor. Ondan çıkmana yardım edeyim.” Tam bu cümle bittiğinde annesi, Maren’a doğru saldırır ve onu yemeye çalışır. Kızını doğurarak onu hayatı boyunca mahkum ettiği laneti yine kendisini öldürerek kaldırmak istemesinin bir tezahürüdür bu.

    Annesinden kurtulan Maren tımarhaneden hızla koşarak çıkar. Bu sahneden sonra Maren içindikleri Lee’ye döker. Şöyle söyler: “Kalabilirdi. Bilmem gerekenleri bana anlatabilirdi. Bütün bu rezaletin içinde yanımda birinin olması ne kadar fark ederdi biliyor musun? Konuşabileceğim birinin olması? Belki de yaptıklarımın yarısını yapmazdım!” İçinde anneden yoksun olmanın getirdiği bir burukluk vardır. Annesini bulduğunda da bu burukluk geçmeyecektir.

    Filmde bu noktaya kadar genellikle Maren’ın hikayesine odaklanılırken ilerledikçe Lee’nin hikayesi de yansıtılmaya başlar. Lee’nin babası ayyaşın tekidir. Eve sürekli sarhoş gelir. Bir gece sarhoş geldiğinde babası, Lee’ye saldırmış ve Lee’nin kız kardeşi araya girip ayırmaya çalıştığında kıza da vurmuştur. Burada kendini kaybeden Lee, kız kardeşine polisi aramasını söylemiş ancak babası telefonu kırmıştır. Lee, kardeşine şehre inip polisleri çağırmasını söylemiştir. Polisler geldiğinde Lee’nin üzerinde kan lekeleri mevcuttur. Yapılan testlerde kan lekelerinin Lee’ye ait olduğu çıkmıştır. Lee bu olayı daha sonra Maren’a anlatmış ve onu yediğini söylemiştir. Babasını yiyerek öldürmüştür.  O anki hislerini şöyle ifade etmiştir: “Kendimi bir orospu çocuğu kadar iyi hissettim.”

    Oidipus mitinde, Laios ve İokaste eğer bir çocuğa sahip olurlarsa bu çocuğun babasını öldüreceğinin hikayesi anlatılır. Bu sebeple her ne kadar dikkat etseler de İokaste hamile kalır. Laios çocuğu bir çobana verip dağ başına bırakmasını istese de çoban ona acıyıp başka bir çoban arkadaşına verir. Bu çoban da bebeği Korinthos’un kral ve kraliçesine götürür ve bu bebek onların çocuğu olarak büyütülür. Ancak büyüdüğünde ona gerçek anne ve babasının Korinthos Kralı Polybos ile Kraliçesi Merope olmadığı söylenerek kendisiyle dalga geçilir. Bu durumda Oedipus’un tek çaresi Delphoi tapınağına gidip nasihat almaktır. Ancak burada babasını öldüreceği ve annesiyle yatacağı kendisine söylenir. Bunları duyan Oidipus memleketine dönmeme kararı alır. Delphoi’den dönüş yolunda gerçek babası olduğunu bilmediği yaşlı bir adamı (Laios) ve maiyetindekileri öldürür. Zekası sayesinde Sphinks isimli yaratığın gücüne de son vererek dul kalan Kraliçe İokaste ile evlenir. İokaste’den iki erkek ve iki kız çocuğu dünyaya gelir. Daha sonra başlarına gelen olaylar silsilesi ile Oidipus her şeyi öğrenir. Gözlerini parçalayarak hayatının sonuna kadar kendisini karanlığa mahkum eder.

    “Ah! Ah! Her şey anlaşılıyor. Ey ışık, bu seni son görüşüm olsun. Anlaşıldı ki beni doğurmaması gerekenlerden doğmuşum, birlikte yaşamamam gerekenlerle yaşamışım ve öldürmemem gerekenleri öldürmüşüm.”[1]

    Aslında Maren ve Lee doğmaması gerekenlerden doğmuşlardır. Çünkü onların annesi ya da babası cannibal (yamyam)’dır. Bu lanet onları hayatları boyunca tüketecektir. Hayatlarının bir köşesinde birbirine denk gelen iki cannibal’ın aşkına, duygusal ve yoğun bir şekilde yaklaşan bir filmdi. Ayrıca filmin sinematografisi de oldukça başarılıydı.

    “İnsan mı olmak istiyorsun? İnsan olalım.
    Evet, bir süre onlar gibi olalım.”

    Konusu itibarıyla Julia Ducournau’nun yazıp yönettiği Grave(Raw) filmine benzediğini ifade etmek isterim. Eğer bu film ilginizi çektiyse Grave filmini de izleyebilirsiniz. Grave filmi merkeze Cannibalizmi koymasına karşın Bones and All filminde daha farklı temaların işlendiği görülecektir.

    Belki aşırı yorum olacak, ancak filmin Cannibalizm üzerinden kendini aramanın, kendini kabullenmenin zorluğuna değindiğini düşünüyorum bir noktada. Aileden koparak farklı bir benlik yaratmanın daha doğrusu yaratmaya çalışmanın zorlukları. Eylemlerimizin doğurduğu sonuçları sorgulamanın Maren üzerinden aktarıldığı ve kendini olduğu gibi kabullenmenin Lee üzerinden aktarıldığı bir film.

    Final sahnesi hakkında herhangi bir şey söylemeyeceğim, bende ifade ettiği duyguları söylersem büyük bir spoiler olacağını düşünüyorum. Filmi izleyeceklere iyi seyirler diliyorum.


    [1] Buxton, Richard, Yunan Mitolojisi, Çev. Ahmet Fethi Yıldırım, Alfa Yayınları, İstanbul, 2016, Sayfa 165.

    Kültür Sanat Sinema
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikGençler Kimi İstiyor? | Masa #18
    Sonraki İçerik Hangi Denklem Muhalefete Kazandırır? | Nabız #117

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Oscar Ödül Töreni: Kazananlar, Sinema Sektörü ve 2024’ten 2025’e Yansımalar

    3 Mart 2025 Ayçe İdil Ağca
    Yazılar

    Film Yorum | Konsey: Şimdinin Gücüyle Gelen Aydınlanma

    2 Mart 2025 Su Sertdemir
    Yazılar

    Gassal Dizisi: Ölü Beden Kimin?

    29 Ocak 2025 Adem Sağır

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}