[voiserPlayer]
Avrupa futbolunda pek çok kulüp, Covid-19 nedeniyle gelirlerinin büyük bir kısmından feragat etmek zorunda kaldı. Bu kulüpler ekonomik sürdürülebilirlikleri adına harcamalarını azaltarak küçülmeye gittiler. Bunu en bariz şekilde transfer döneminde gözlemle imkânı bulduk. Avrupa’nın büyük kulüpleri, geçmiş yıllarda önemli paralar ödeyerek gerçekleştirdikleri transferleri, bu yaz henüz gerçekleştiremedi. Ancak Chelsea, tüm bu takımların aksine yüksek ücretler ödeyerek önemli transferler yapmayı başardı. Peki ama Chelsea bu yüksek bedelli transferleri nasıl yapabiliyor?
Bu hafta bu yazıda, yaz transfer döneminde önemli oyuncuları kadrosuna katan ve kriz döneminde bir nevi para saçan Chelsea’nin kadro yapılanmasını, bir cezanın bir ödüle dönüşme sürecini anlatacağız.
Avrupa Kulüpler Birliği’nin (ECA-European Club Association) verilerine göre, temmuz ayı itibari ile Avrupa kulüplerinin Covid-19 nedeniyle yaşadığı gelir kaybı 3,6 milyar euroyu buldu. Bu rakamın yıl sonu itibari ile de 5 milyar euroyu bulması bekleniyor. Böylesine önemli bir meblağdan yoksun kalan takımlar harcamalarını azaltarak finansal açıdan küçülmeye gitti. Bu finansal küçülmenin etkilerini yaz transfer döneminde net bir şekilde deneyimlemiş olduk. Premier League, Serie A, LaLiga, Bundesliga, Ligue 1 gibi Avrupa’nın beş büyük liginde, transfer harcamaları %40-60 aralığında değişen oranlar ile azaldı.
Avrupa’nın büyüklü küçüklü tüm takımları transfer harcamalarını azaltırken bir takım var ki, o harcamalarını arttırdı. Premier League ekibi Chelsea, yaz transfer döneminde 223,2 milyon € harcayarak dünyaca ünlü pek çok oyuncuyu kadrosuna kattı. Chelsea, Kai Havertz’i 80 milyon €, Timo Werner’i 53 milyon €, Ben Chilwell’i 50,2 milyon €, Hakim Ziyech’i ise 40 milyon € ödeyerek transfer etti. Ayrıca Thiago Silva ve Malang Sarr gibi iki önemli stoper oyuncusunu bonservis ücreti ödemeksizin kadroya dahil etmeyi başardılar. Peki ama böylesine zor bir süreçte, Chelsea bu paraları nasıl ödedi?
22 Şubat 2019’da FIFA, 18 yaş altı oyuncu transferlerinde usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle Chelsea’ye iki dönem transfer yasağı verdi. Böylece kulüp, bir sene boyunca dış transfer gerçekleştiremedi. 2019-20 sezonunda kadrosuna tek bir oyuncu bile dahil edemeyen Chelsea, Frank Lampard önderliğinde genç ve potansiyel oyuncular ile mücadele etti. Buna rağmen takım, ligi 66 puan toplayarak dördüncü sırada bitirdi ve Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı kazandı. Sezon boyunca transfere bir euro dahi harcayamayan takım, bununla birlikte önemli bir finansal kaynağı kasasında tutmuş oldu. Pandemi sürecinde, Premier League’in oynatılarak tamamlanması ile Chelsea’nin de transfer yasağı son bulmuş oldu. Önemli bir finansal güç ile yeni transfer dönemine giren Chelsea, talip olduğu oyunculara ve onların kulüplerine, rakiplerine oranla daha cazip imkanlar sundu. Böylelikle Avrupa’nın en yetenekli oyuncularını pek de zorlanmadan kadrosuna katmayı bildiler. FIFA’nın Chelsea’ye verdiği ceza, kulüp adına adeta bir ödül oldu. Çünkü kadro mühendisliği anlamında yeni bir yapılanmaya giden Chelsea, en az maliyetle en verimli, en prestijli kadroyu kurmuş oldu. Kulüp, hem genç oyuncularını tam bir sezon boyunca oynatarak deneyim kazanmalarını sağladı hem de zengin kaynaklara rağmen düşük maliyetler ile yetenekli bir kadro kurdu. Chelsea, yenilenen genç ve yetenekli kadrosu ile 2020-21 sezonunda hem Premier League’i hem de Şampiyonlar Ligi’ni kazanma mücadelesi verecek.
Peki Chelsea’nin şampiyonluk şansı ne? Geçen senenin şampiyonu Liverpool, stoper rotasyonundan Dejan Lovren’i kaybederken; sol bek rotasyonu için Konstantinos Tsimikas’i kadrosuna dahil etti. Liverpool’un hücum hattı bir sene daha yaşlanırken savunma rotasyonundan da bir oyuncu kaybetmeleri yoğun ve sıkışık takvim de onları zorlayabilir. Özellikle birer savunma ve orta saha takviyesi yapmazlarsa rakiplerinin gerisinde kalabilirler. Bir diğer önemli şampiyonluk adayı Manchester City ise geçen sene büyük sorunlar yaşadığı savunma hattına yalnızca Nathan Aké’yi dahil edebildi. Bu bölgeye henüz başka bir takviye yapmadılar. Birer stoper ve sol bek takviyeleri ile rakiplerinin önüne geçebilirler. Ancak, bu takviyeler gerçekleşmezse işleri bir hayli zor. Manchester United ise Donny van de Beek transferi ile orta sahasını güçlendirdi ve favori takımlardan biri haline geldi. Hiç şüphe yok ki, Chelsea, bu üç takım ile kıyasıya bir şampiyonluk yarışı verecek ve geçen sezonun aksine bu yarış çok yakın seyredecek.