[voiserPlayer]
Pete Buttigieg, 2020 Demokrat başkan adayları arasında yapılan anketlerde genellikle 4. sırada yer almakta. Buttigieg, başkan seçilirse hem en genç hem de cinsel kimliğini açıklayan ilk eşcinsel ABD başkanı olacak.
Pete Buttigieg, başkan adaylığını 14 Nisan 2019’da belediye başkanı olduğu South Bend kentinde açıkladı. Yıllar önce cinsel kimliği nedeniyle kendini dışlanmış ve yalnız hissettiğini belirten Buttigieg, başkan adaylığını 38 yaşında evli bir eşcinsel olarak eşiyle birlikte yan yana açıklamasının kendisi için önemini vurguladı.
Kim?
38 yaşında olan Buttigieg, sırasıyla Harvard Üniversitesinden ve en prestijli burslardan birisi olan Rhodes Bursu’nu alarak Oxford Üniversitesinden mezun oldu. Daha sonrasında ise ünlü bir danışmanlık şirketi olan McKinsey’de 3 yıl çalıştı. McKinsey’den istifa ettikten sonra siyasete atılan Buttigieg, 2011 yılında Indiana eyaletinde bulunan South Bend şehrinin belediye başkanı seçildi ve ABD tarihinin en genç belediye başkanlarından biri oldu.
Buttigieg, 2014 yılında Afganistan’da 7 ay boyunca gönüllü askerlik yaptı ve gazi unvanı aldı. 2015 yılında belediye başkanlığı görevi sırasında eşcinsel olduğunu açıklayan Buttigieg, 4 ay sonra yapılan seçimlerde %80 oy alarak yeniden belediye başkanı seçildi. Indiana gibi muhafazakar bir eyalette eşcinsel bir Demokrat olarak böylesine yüksek bir oranla seçim kazanmasıyla medyanın dikkatini çekti. Kasım 2016’da yayınlanan bir röportajında Obama da, Buttigieg’i “gelecek vaadeden genç Demokratlar’dan biri” olarak nitelendirdi.
2018 yılında, Indiana’da bir lisede öğretmenlik yapan Chasten Buttigieg ile evlenen Pete Buttigieg, belediye başkanı olduğu 8 sene boyunca oldukça başarılı restorasyon, istihdam ve yatırım projelerine imza atarak South Bend şehrinin “yaşanmayacak şehirler” kategorisinden “en çok gelişen şehirler” kategorisine geçmesini sağladı.
Başarılı bir eğitim hayatı geçiren Buttigieg, 18 yaşında henüz bir lise öğrencisiyken John F. Kennedy Müzesinin düzenlediği bir makale yarışmasını kazandı. Buttigieg’in yazdığı makalenin konusu o zamanlar kongre üyesi olan Bernie Sanders’tı. Buttigieg, makalesinde Sanders’in kendini sosyalizmin şeytanlaştırıldığı kapitalist bir ülkede hiç çekinmeden “sosyalist” olarak tanımlamasına ve hiçbir zaman mücadele etmekten vazgeçmemesine olan hayranlığını dile getirmekteydi. Ne büyük tesadüftür ki, 2020 Demokrat başkan adaylığı yarışında Buttigieg’in rakiplerinden biri de yıllar önce hakkında makale yazdığı Bernie Sanders olacaktı.
Malta kökenli bir aileye sahip olan Buttigieg‘in, Amerikalılar için okunması oldukça zor olan Arapça kökenli soyadı “tavuk sahibi” anlamına gelmektedir. Dil konusunda oldukça yetenekli olan Buttigieg, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca, Arapça, Darice, Maltaca ve Norveçce olmak üzere toplam 7 dil biliyor. Norveççe’yi sırf sevdiği yazarları ana dilinde okuyabilmek için kendi kendine öğrenen Buttigieg’in, belediye başkanı olduğu sırada İngilizce bilmeyen Arap bir aileye hastanede yardımcı olmak için tercümanlık yapması oldukça takdir edilmişti.
Buttigieg dindar bir Demokrat olarak konuşmalarında sık sık dini referanslara yer vermekte olup, Hristiyanlık ile eşcinselliğin bir arada yaşanabileceğini ve Tanrı’nın yarattığı eşcinsellerden nefret etmenin, eşcinsellere karşı ayrımcılık yapmanın din açısından yanlış olduğunu sık sık dile getirmektedir.
Siyahi Seçmen ve Pete
South Bend belediye başkanı Buttigieg, göreve gelir gelmez ilk siyasi hatasını gerçekleştirdi. 2012 yılında South Bend’in ilk siyahi polis şefinin, emrindeki beyaz polis memurlarının kendisi hakkındaki konuşmalarını ırkçı oldukları gerekçesiyle yasa dışı bir şekilde kayıt altına aldığı ortaya çıktı. Buttigieg, ırkçılık iddiaları konusunda yeterli araştırma yapmadan ve ırkçı ifadeler içerdiği iddia edilen ses kayıtlarını yayınlamadan şehrin ilk siyahi polis şefini görevden aldı. Şehirdeki siyahi seçmenin saygı duyduğu polis şefi ise siyahi olduğu gerekçesiyle kovulduğunu ileri sürerek belediyeye karşı dava açtı.
2019 yılında ise South Bend’de beyaz bir polis memuru, siyahi Eric Logan’ı silahla vurarak öldürdü. Başkanlık kampanyasına ara verip şehre dönen Buttigieg, Logan’ın ailesi ve siyahi vatandaşlar tarafından polis departmanındaki ırkçılıkla yeteri kadar mücadele etmemekle, gerekli önlemleri almamakla suçlandı, protesto edildi.
Ayrıca Buttigieg’in adaylığını açıklamadan önce polis tarafından öldürülen siyahilerin haklarını savunan “Black Lives Matter” hareketini eleştirmek için kullanılan “All Lives Matter” söylemini de çeşitli mecralarda kullandığı ortaya çıktı.
Pete Buttigieg, bütün bu olanlar için her ne kadar özür dilese de siyahi seçmen tarafından asla affedilmedi ve başarılı bir kampanya ile tanınırlığını artırsa da siyahi seçmen nezdinde karşılık bulamadı, siyahi seçmenle sağlıklı bir güven ilişkisi kuramadı. Bu yüzden ülke çapındaki oy oranı anketlere göre yaklaşık %10 olan Buttigieg’in siyahi seçmen arasındaki oy oranı %4 civarında seyretmektedir.
Siyasi Görüşü
Kendini ilerici ve demokrat bir kapitalist olarak tanımlayan Buttigieg, sol kanadın ekonomi politikalarına karşı çıkan merkez kanada yakın bir Demokrat.
Karşı Çıktığı Politikalar
- Medicare for All (Herkes için bedava sağlık hizmeti)
- Free College for All (Herkes için bedava üniversite eğitimi)
- Öğrenci borçlarının silinmesi
Savunduğu Politikalar
- Trump’ın atadığı muhafazakar yargıçların etkisinin azaltılması amacıyla ABD Anayasa Mahkemesinin üye sayısının arttırılması
- Başkanlık seçim sisteminin değiştirilmesi
- Hapisten çıkan mahkumlara oy hakkı tanınması
- Nükleer enerjinin desteklenmesi
- Öğretmen maaşlarının arttırılması
- Özel sağlık sigortaların korunarak ekonomik durumu yetersiz olanlara bedava sağlık hizmeti sağlanması, Obamacare’in genişletilmesi
Güçlü Yanları
- Genç olduğu için yeni ve özgün söylemler üreterek seçmenin dikkatini çekmesi, başarılı bir münazara performansı sergilemesi: Buttigieg, CNN’de çıktığı ilk canlı yayınlardan birinde Trump’ın başkanlığının “porno başkanlığı” ve başkan yardımcısı Mike Pence’in de porno başkanlığının tribün lideri” olduğunu belirterek dikkat çekti ve çok sayıda destekçi buldu
- Cumhuriyetçilerin sık sık kullandığı dini referansları ve “güvenlik” kavramını konuşmalarında kullanması: Buttigieg bu kavramları kullanarak bir yandan Trump seçmeninin oyunu almayı amaçlarken bir yandan da dini temellendirmelerle eşcinsel hakları ve kadın hakları gibi konularda muhafazakar seçmeni ikna etmeye çalışmaktadır. Buttigieg bu nedenle muhafazakar Demokratlar ve 2008/2012 yılında Obama’ya, fakat 2016’da Trump’a oy veren seçmenler tarafından da önemli bir ölçüde desteklenmektedir
- Kampanya ekibinin başarılı bir çalışma yürütmesi: Buttigieg’in kampanya ekibi oldukça başarılı bir iletişimci olan Lis Smith ve 2008 Obama kampanyasında çalışmış birçok profesyonel tarafından yürütülmektedir. Aday olduğu zaman neredeyse hiç tanınmayan bir siyasinin bir sene içerisinde ilk 4 aday arasında yer alması büyük bir başarı olarak değerlendirilmektedir
- Merkez kanada yakın genç bir aday olması: Böylece Biden’a alternatif bir isim olarak öne çıkmaktadır
- Sanders’tan sonra en yüksek bağış toplayan aday olması: Buttigieg kampanyası yaklaşık 51 milyon dolar bağış toplamıştır
Zayıf Yanları
- Siyahi seçmende neredeyse hiç karşılık bulamaması: Yapılan anketlere göre Buttigieg seçmenlerinin yaklaşık %92’si beyazlardan oluşmaktadır
- Çoğunlukla yaşlı, orta ve üst sınıf beyaz seçmenden destek alması nedeniyle “elit” bir aday görüntüsü vermesi: Buttigieg özellikle zengin iş adamlarından, büyük teknoloji şirketlerinin üst düzey yöneticilerinden ve Kevin Costner gibi Hollywood yıldızlarından yoğun miktarda maddi destek almaktadır. Buttigieg’in California’daki lüks bir şarap mağarasında yaptığı bir bağış gecesine Warren sert tepki göstermiş ve Buttigieg’in zamanını zenginlere satan, halktan kopuk bir siyasi olduğunu belirtmiştir
- Sol kanadın savunduğu politikalara karşı çıkmakla beraber Biden/Klobuchar gibi merkez adayların politikalarından farklı özgün politikalar üretmekte zorlanması, yeterince fark çizememesi
- Siyasi tecrübesinin diğer adaylara nazaran daha az olması
- Geçmişte McKinsey’de çalışması ve görevi gereği büyük şirketlere danışmanlık yapması nedeniyle sol kanat tarafından eleştirilere maruz kalması
- LGBTQ+ seçmen tarafından yeterince desteklenmemesi: Buttigieg eşcinsel olmasına rağmen yapılan anketlere göre eşcinseller arasında sadece %14 civarında destek bulmakta ve eşcinsel kimliğini kampanyasının odak noktasına koymaması nedeniyle eleştirilmektedir
Seçilme Şansı
Buttigieg, bütün enerjisini ve kampanyasının kaynaklarını ilk ön seçimin yapılacağı Iowa eyaletine aktardı. Nüfusun yaklaşık %90’ı beyaz olan Iowa’da oldukça başarılı bir kampanya yürüten Buttigieg, 3 Şubat’ta yapılan ön seçimde eyalet delegelerinin %26.2’sini kazanarak en çok delege kazanan aday oldu.
Buttigieg, her ne kadar Iowa sonuçlarının geç açıklanması nedeniyle seçim zaferini tam yaşayamasa da, Iowa zaferinden sonra rüzgarı arkasına alması ve özellikle bağışlarını, genel anketlerdeki oranlarını arttırdı.
Buttigieg, 11 Şubat’ta yapılan New Hampshire seçimlerinde yaklaşık %24.4 oy alarak 2. oldu. 22 Şubat’ta yapılan Nevada seçimlerinde genellikle beyaz seçmenin oyunu alan Buttigieg, delegelerin yaklaşık %14.3’ünü kazanarak 3. aday oldu.
Özellikle kadınlar, üniversite mezunları, muhafazakar Demokratlar, orta yaş beyaz seçmen ve orta-üst sınıf seçmenden yoğun destek alan Buttigieg, küskün Trump seçmenlerinden, üniversite mezunu sol kanat ve yeni, genç bir isim arayışında olan merkez kanat seçmenine uzanan geniş bir koalisyon oluşturdu. Oluşturduğu bu seçmen koalisyonunu sıradaki eyaletlere taşımayı amaçlasa da bu o kadar kolay gözükmemekte. Çünkü geçmişteki hataları nedeniyle özür dilediyse de siyahi seçmen kendisini hala affetmedi. Bu nedenle özellikle siyahi seçmenin yoğun olduğu South Carolina ve güney eyaletlerinde yapılacak ön seçimlerde siyahi seçmen arasındaki oy oranı %4 olan Buttigieg’in başarısız olması beklenmekte.
Adaylık yarışını kazanamasa bile Buttigieg 2024 veya 2028 seçimlerinde de başkan adayı olabilecek kadar genç bir aday. Bu nedenle Buttigieg’i dikkatli bir şekilde izlemekte fayda var.