Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Film Yorum: Lord of the Rings (Yüzüklerin Efendisi) – II
    Yazılar

    Film Yorum: Lord of the Rings (Yüzüklerin Efendisi) – II

    Birol Başkan20 Temmuz 202311 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Ertesi gün bir ulak geldi ya. Aragorn beni berine çağırıydı. Artık Gandor’un büyük hakanı o ya. Atabeylerin soyundan yaşayan tek er olarak önünde baş eğme, bağlılık antı verme zamanı da. Kellemi alma sa! Eowyn odasında. Ancak gitmeden önce onu görmem gerek ya. Yok sa ayrılamam da.
    Tak. Tak.
    Kapı açıldı da o gök mavisi gözlerle ışıl ışıl bana baktı. Orada eriyiverdim ya. Seni nasıl bırakam da giderim ha. Elleri arkasında tutan da altın sarısı saçları dalga dalga omuzuna yayılıkdı. O ne ya? Saçındaki Elanor çiçeği mi ha? Çiçeğe baktığımı gördü de utandı mı ya? Gözlerimi kaçırdım da, söze başladım.
    Ecem sessizliğini bozdum a, ancak buradan ayrılmak zorundayım da.
    Yüzü asıldı. Asıldı ya.
    Önce öyküyü bitir da, dedi.
    Üzüldü. Üzüldü ya. Gerisin geri döndü de odasının kapısını kapatmadı da. Gir demedi ya, gir demek istedi ha. Ben de ardından öyle girdim ya. Pencere kenarında iki sandalye var da tekinde o oturdu. Diğer sandalyeye el uzattı da öyle oturdum a. Penceresinin kenarında saksı gördüm, Elanor çiçeğiydi ya. Demek Elanor en çok sevdiği çiçekti ha.
    Ecem. En son Frodo ve yoldaşları Rivendell’de ya. Orada bir kurultay toplanır ha, Elrond da başı. Elrond yüzüğün Rivendell’de kalmasına karşı çıkar da Mordor’a gizlice götürülmesini, lavların içine atılıp yok edilmesi kararını aldırır. Aldırır da, kim yüklenir ya böyle bir görevi? Tam dokuz er gönüllü olur da. Frodo ve üç Hobbit yoldaşına, Gandalf, Aragorn, elflerden Legolas, cücelerden Gimli, en son benim ağabeyim Boromir katılır. Dokuz er yola koyulur da, Puslu Dağlarını Caradhras geçidinden aşmayı isterler. İsterler de Saruman’ın yolladığı fırtına onları engeller ya. Ol sebepten yer altı geçidi Moria’ya yönelirler ya. Moria’da Gandalf Balrog tarafından boşluğa düşürülür de yitik olur ha. Kalan sekiz er yoluna devam eder de bir zaman Lothlorien’de dinlenir ha.
    Arwen de orada mı, neden sormadı ya!
    Sekiz er Anduin nehrinden yollarına devam eden de, Argonath Kapısı’ndan Emyn Muil dağlarına geçer. Orada Orklar saldırır da ağabeyim Boromir’i öldürür ya.
    Sesim biraz titredi da. Ona bakmadım ya. Bakamadım ya. Ere yakışmaz ha. Az yutkundum da sürdürdüm sözümü.
    Orklar elflerden ikisini tutsak alır da Aragorn, Legalos ve Gimli onları kurtarmaya Orkların ardına düşer ha. Frodo ve yoldaşı Sam sa yola koyulur da, yüzüğün ardında Gollum da o ikisine katılır ya. Üçü Ölüm Bataklıkları yoluyla Mordor’un kapısına doğru gelirler de bir bakalar Mordor’ın kapısından bir ordu çıkmakta ha. Güneye yönelirler de benim olduğum Osgiliath yıkıntısından geçerler ha. Erlerim üçünü yakalar da bana getirirler. Ben dokuz erin öyküsünü Frodo’dan dinledim ya. İlkin yüzüğü Gondor’un atabeyi babam Denethor’a yollasam dedim. Dedim ya Frodo beni vaz geçirdi de onları saldım ha.
    Sonra sustum ha. O bekledi de ben susak kaldım ya. Dayanamadı ağzını açtı.
    Sonrası ya?, dedi.
    Ecem doğru olam sa. Orkların tutsak aldığı iki elfe ne oldu ya, Gandalf’e ya, Aragorn ve yoldaşlarına da. Frodo ve Sam’e. Bilmem ya. Sauron’un orduları Angmar’ın Cadı-Kralının komutasında Mordor’dan çıktı ya, onlara arkadan saldırdım da ağır yaralandım. Gözlerimi açtığımda da bu hastaevindeyim ya. Ecemi de ilk burada gördüm ya. Ecem kimdir ya, Pelennor Ovası Savaşı’nda Cadı-Kralı nasıl öldürdü da, burada baş otacıdan bildim.
    Öykü bitti ha?, dedi.
    Yüreğime bir ok gibi saplandı da, acıdı ya. Öykü bitti? Bitti mi ya? Bizim öykü ha?
    Ecem gittiğim yerlerde öykünün geri kalanını bilim de, gelim ha. Ecem nerede olur ya? Burada sa?
    Bilmem, dedi kısaca. Baş otacı iyisin, git artık ha, dedi.
    Bizim öykü bitti ha? Gerçek sa?
    Ecem bu kürk bana anamdan kaldı ya, en değerlim da. Onu Eceme bırakam da, havalar soğur ya, sıcak tutsun da.
    Yüzünü bulutlar kapladı ya. Ben ayrılır ya ona mı üzülür ha? Sen nerede olur sa, ben bulurum da. Sandalyeden kalktım ya yüreğimde büyük bir ağırlıkla.
    Bağışlayın Ecem.
    *
    Onu son gördüm ya tam bir ay geçti ha. Şu zamana kadar hastaevinde mi ya? Yok sa Rohan’a döndü sa? Artık kardeşi Eomer Rohan’ın yeni kralı ya. Onun berine gitti sa? Sordum sa da, her kim, yanıt alamadım da. Buyruk verdi sa hiç kimse demen yerimi ha. Benden mi gizlenir ha? İlk önce hastaevine gidem de, sonra Rohan’a. Sen Valinor’da ol sa, ben bulurum seni ya.
    İşte orada ya. Pencereden uzaklara bakar ya. Yüzüme bir gülümseme yayıldı da koşa koşa çıktım merdivenleri, çıktım da yetiştim odasının kapısına.
    Biraz nefeslenem ya!
    Tak tak.
    Kapıyı açtı da beni karşısında gördü ya gözleri pırıl pırıl parladı ya. Sevindi ya sevindi. Hem de çok sevindi. Kocaman güldü ya hemen hendini topladı da. Arkasını döndü de sandalyesine yürüdü. Kapıyı açık bıraktı ya içeri gir demesi bu da. Ardından ben girdim de oturduğu sandalyenin karşısında oturdum, destur aldık da.
    Ecem şimdiye zaman burada ya!
    Nereye gitsem ya!, dedi. Aragorn’a mı gitmek ister ya! İyiydi ya, iyiydi. Yüzü capcanlıydı da, saçları, kirpikleri dipdiriydi. Bu yüze bakmasını nasıl da özledim ya. Bana sert sert baktı da kızgın mı ha! Bana kızgın sa! Ya gözleri. Gözleri sevgi doluydu da!
    Rohan’a?
    Hanlık işlerine ilgim yok da, dedi.
    Bahtım açık ha.
    Nasıl ya?, dedi.
    Öykünün arka kalanını öğrendim de anlatam mı ya?
    Yorgunsun da?, dedi. Sesinde acıma vardı. Yoldan yeni geldin ya ilk önce dinlen da.
    Yorgun değilim Ecem.
    Kaç zamandır seni görmek düş ettim, bilin mi ya? Yorgunluktan ölsem de hemen gitmem ha.
    Anlat o zaman, dedi. Başını önüne eğdi de yüzünde açan çiçekleri gizledi.
    En son üçe bölündüklerini anlattım ya. Frodo, Sam’le Gollum Mordor’daki Doom dağına doğru yoldaydı ya. İki elf Orklar tarafından kaçırıldıydı da. Aragorn, Legolas ve Gimli sa, Orkların ardındaydı da. İki elfi kaçıran Orklara Rohanlı atlı askerler yolda saldırır da iki elf yakındaki Fangorn ormanına kaçar ha. Orada Entlere durumu anlatırlar da onları Saruman’ın kulesi İsengard’a saldırttırlar da Saruman’ın bin emekle kurduğu silah yapım yerini yok ederler. Saruman sa kulesinde tutsak kalır ha. Ancak öncesinde hazırladığı Orklar ordusunu çoktan Rohan’ın Helm’s Deep kalesine sürdü ya.
    Daha önce ben konuşurkene yüzüme bakmazdı ya şimdi bana böyle bakarkene nasıl anlatırım ha?
    Ecem?
    Evet, dedi.
    Aragorn, Legalos’la Gimli iki elfi kaçıran Orkların ardında giderkene Ecemin kardeşi Eomer’le karşılaşırlar ya. İki elfi kaçıran Orklara saldıran Rohanlı atlı askerlerin komutanı ağabeyiniz da Ecem. Bahadırın hası ya. Eceme çekmiş ya.
    Gülmeye başladı. Sesli ya sesli. Bu sefer gizlemedi.
    Ecemin kardeşi amcası Rohan hanı Theoden’in Saruman’ın büyüsü altında olduğunu der de onlara iki at verir. Üç yoldaş yine Orkların ardına düşerler de Fongorn ormanına girerler. Ormanda kim ile karşılaşırlar sa!
    Gandalf’la, dedi.
    Bu öyküyü bilin ya benden daha iyi bilin. Bunu demem sana da, içimden derim.
    Gandalf ile karşılaşırlar ya. Gandalf Morio’da boşluğa düşünce gerçek ölür ha ancak Orta Dünya’yı kurtarmak üzere canı geri bağışlanır da.
    Ak Gandalf olarak, dedi.
    Evet Ecem, sen de iyi bilin ya.
    Faramir, dedi, sesinin en yumuşacık tınısıyla.
    Gandalf üçüne Ecemin amcanının sarayına gidelim, der…
    Faramir, dedi tekrar, sesinin en yumuşacık tınısıyla.
    Yoruldun sa, Ecem.
    Yok, ben yorulmadım da sen yorgunsun ya. Gözlerinden uyku akar da. Git dinlen hadi. Yarın anlat ha.
    Böyle daha iyi oldu ya. Bu gece yüreğimi cesur kılam ya.
    Haydi sen git de dinlen, dedi.
    Bağışlayın Ecem.
    Esenlik diledim, hafif başımı öne eğdim de odasından ayrıldım. Ayrıldım da aklımda onlarca soruyla ha. Neden bana anlattırıyor bunları da? Neden ya? Onlarca kişi ile konuştum da hepisi Eowyn bilir dedi ya. Eowyn öykünün hepisini bilir ya. Orkların kaçırdığı o iki elften birisi ya İsengard’tan ayrılır da Eowyn’in kaldığı saraya gider ya. O elf Eowyn ila Pelennor Ovası savaşında birlikte ya. Olan biteni Eowyn’e anlattı da. Gandalf, Aragorn, Legalos ve Gimli ile buluşur da Ecemin han amcasının yanına, Edoras’a, gittiler ya. Eowyn de Edoras’ta da. Aragorn’la orada tanışır da ona orada vurulur ya. Gandalf’ın amcasını Saruman’ın büyüsünden kurtardığını kendi gözleri ile görür ya. Oradan Helm’s Deep’e gittiler ya Ecem de gidenler arasında da. Yolda Orkların saldırısına uğradıklarını da Aragorn’un bir uçurumdan düştüğünü de, sağ salim Helm’s Deep’e döndüğünü de biliyor da. Orkların Helm’s Deep kalesini kuşattıklarını, dış surları geçtiklerini. Yenilgi kesin ha, o sırada Gandalf ve Eomer’in kuvvetlerinin geldiğini de Saruman’ın Orklar ordusunu yıkıma uğrattıklarını biliyor ya. Sauron’ın ordularının bu yıkımdan sonra Rohan’a doğru yürüdüğünü biliyor da. Amcası Theoden ordusunu Mordor’a doğru yürüttü ya iki ordu Pelennor Ovası’nda karşılaştı da Eowyn o savaşa katıldı ya. Sauron’ın komutanı Cadı-Kral’ı o öldürdü ya. Ancak yaralandı da bu hastaevine getirildi ya. Sonra olan biteni buraya gelenlerden öğrenir ya. Baş otacı anlatır ona da. Ağabeyi Rohan’ın yeni hanı da. Kaç kere bacısını yanına çağırır da. Öğrenir ya savaş Rohan için tam yıkıma döneceği zaman Aragorn’un, getirdiği ölü ruhlar ordusu ile, yıkımı zafere dönüştürdüğünü. Öğrenir ya Sauron’ın ordularını bozguna uğrattık da kalan ordu ile Mordor’ın kapısına dayandığını da. Böyle Sauron’un bakışını kendine çektiğini da o sırada Frodo ve Sam’in Doom dağına varıp da yüzüğü lavlara atarak yok ettiklerini da. Yüzük yok olur da, Sauron da yok olur, bilir da. Barad-Dur da yıkılır da. Benden ne öğrenmek ister da? Aragorn’la Arwen evlenik sa onu da bilir da. Kardeşi Eomer Rohan’ın yeni hanıı da düğünde o da vardı ya. Bacısına bildirir ya.
    Ertesi gün arkamdan biri usulca yaklaştı da sol eliyle omuzuma hafifçe vurdu ya.
    Faramir, dedi sesinin en yumuşacık tınısıyla. Tanıdım ya. Eowyn solak mı ha?
    Ecem.
    Gülümsedim de gülümsedi de.
    Ecem öyküyü bitirmek ister ha. Başlayam ya. Gandalf Ak Gandalf olarak tekrar ortaya çıktı ya, Aragorn, Legolas’la Gimli’yi alarak yanına, Ecemin amcasının berisine Edoras’a gider… Yolda Orkların saldırısına uğrar da uçurumdan düşer ha… Ecemin amcası Souran’ın Rohan’a yürüyen ordusunu karşı ordusuyla yürür de iki ordu Pelennor Ovası’nda karşılaşır ya.
    Faramir, dedi sesinin en yumuşacık tınısıyla.
    Ecem.
    Aragorn’la öykümü anlatmadın ha, dedi.
    O öyküyü bilemedim ya, Ecem. Ecem anlatır sa ben dinlerim ya.
    Neydi o bakış ha?
    Sen anlat, dedi. Sakindi.
    … Cadı-Han uçan ejderhası ile bahadırlar bahadırı Ecemin amcasına saldırır da onu bir tarafa savurur da onu ağır yaralar ya Ecem. Her şey Ecemin gözlerin önünde olur da o durur mu ya? Ejderha tam amcasını yemek üzere ha o atılır da girer aralarına. “Ona dokunursa seni öldürürüm ha,” der. “Bir Nazgulle avı arasına girme da,” der Cadı-Han. Ejderha saldırır ya Ecem kenara çekilir de kılıcıyla o kafasını bedeninden iki sert vuruşta ayırır ha. Ejderha yere yığılır da bu sefer Ecemin karşısına Cadı-Han dikilir da. Bir elinde dev bir kılıç. Diğer elinde zincirli gülle ha. Zincirli gülleyi savurarak saldırır Eceme. Ecem bir kaç kez kaçar saldırılarından ha. En son saldırıda kalkanı parçalanır da yere serilir. Ecemin yanına yaklaşır da boğazından tutar da havaya kaldırır. “Seni aptal. Hiç bir er kişi beni öldüremez,” der Cadı-Han. Ecemle savaşa gelen o hobbit arkadan Cadı-Han’a kılıcını saplar da kurtarır Ecemi. Cadı-Han acı ile diz üstü çöker ya Ecem ayağa kalkar da miğferini çıkarır. “Ben er kişi değilim,” der de kılıcını onun yüzüne sokar da öldürür ha.
    Gözlerinin içine baktım da acısını gördüm ya. O anı yeniden mi yaşattım ya.
    Faramir, dedi sesinin en yumuşakça tınısıyla. Amcamı hatırladım da Eomer’le bana kendi çocuğu gibi baktı ya. Sevgisini hiç esirgemedi da. Son sözlerini de unutamadım ya. “Bu yüzü biliyorum ya ben,” dedi. “Eowyn. Gözlerim kararır da.” “Kurtarırım ben seni,” dedim. “Beni zaten kurtardın ya,” dedi. “Bedenim parça parça. Artık beni yolla ha. Atalarıma gidiyorum da. Onların yanında utanç duymam da,” dedi. Benim kollarımda öldü ya. Son sözü adım oldu da. “Eowyn.” Onunla orada öldüm ya.
    Gözlerinden yaşlar döküldü. Ona sarılsam ya. Sarılamam da.
    Ecem bilin ya, han amcanız ulu Theoden, Ecemin yaşamasını da esenlikte olmasını isterdi ya.
    Yaşlarla dolu gözlerle baktı.
    Evet ya, isterdi, dedi. Çok isterdi ya.
    Yürüsek mi, Ecem.
    Başını salladı, ‘olur’ demesi bu ya. Yürüdük de yürüdük. Bir o önde, ben arkada. Bir ben önde, o arkada. Bir yan yana. Artık iyiydi ya, iyiydi.
    Ecem şu ağaç var ya, altında otursak mı ya?
    Başını salladı, olur demesi bu ya.
    Beni dinle ya, Ecem. Sözümü hiç kesme ha. Kesersen bir daha söylemem ha.
    Başını salladı.
    Ecem. Bilin ya. Aragorn Arwen’le nişanlanır da Rivendell’e gider ya, Elrond’u görmeye. Elrond ona der ya. Aragorn, oğlum. Sen koyul ilk önce Arnor ve Gondor’un, her ikisinin de birden, hakanı olmaya. Ancak o zaman yaraşırsın benim dünyalar güzeli kızıma. Ecem. Bir tanecik Ecem. Rohan hanı Thengel’in oğlu Theodwyn’in biricik kızı Ecem. Sana da daha aşağısı yaraşmaz ya. Doğru olam ya, Ecem. Sana Arnor ve Gondor’un kralı da yaraşmaz da. O kim se Aragorn olsa da. Sen Ecem bir bilsen ya. Sen hiç kimsenin atabeyliğinin, hanlığının, hakanlığının süsü olaman da. Sen Ecem. Babası ona git ilk önce Arnor ve Gondor’un hakanı ol dedi ya, Arwen gibi yapman ha. Sen Aragorn’un hakanlığını kurması için 40 yıl beklemen ya. Sen Aragorn’un yanında olur da onunla birlikte hakanlık kurardın da. Ecem. Güzeller güzeli Ecem. Rohan’ın soylu kadını. Ne Gondor’da, ne Arnor’da, ne Rohan’da, ne de Orta Dünya’nın başka bir yerinde ha. Senin bir eşin, bir benzerin yok ya. Ne elflerin arasında, ne insanların. Sen birsin ha. Bilirsin ya. Ben han da değilim, hakan da. Ben Aragorn’un altında, onun atadığı Ithilien’in atabeyiyim ya. Han da olamam hakan da. Değmen mi ya? Değersin ya. Değmen mi? Orta Dünya kan gölüne döndü ya, toprağı sıktığında kan fışkırır da, hanlık için da, hakanlık için da savaşmam, savaşamam da. Aragorn gibim, Eomer gibim büyük bir sarayım yok da. Sana yaraşmam da seninle bir ölüm düş ettim ya, edebildim ya. O zamana kadar yanında olmayı ya. Sana yaraşmaz da Ithilien’de, Emyn Arnen dağlarında, küçük bir kale sunarım ya. İçinde Elanor çiçeklerini yetiştirebilin ya. Bir de senin için Orta Dünya’da dolaşıp da öykü toplarım ya, bulamadığımda bu kafadan uydururum da. Ferman senindir Ecem. O elini bana veren mi?

    Lord of the Rings I-II-III, Netflix, 2001, 2002, 2003.

    • Bu yazı Peter Jackson’ın yayınladığı haliyle Lord of the Rings üçlü filminin fazlasıyla ötesine geçti. Detaylar için J. R. R. Tolkien’in eserine başvurdum. Tolkien’de de olmayan eklemeler için hayranlarından affımı dilerim.
    Edebiyat Kitap Yorum Kültür Sanat L1
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikTCMB FAİZ KARARI | ÖZEL YAYIN
    Sonraki İçerik CHP Neden Karıştı? | Nabız #143

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Alper Yağcı
    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Yazılar Alper Yağcı

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}