Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Asrın Cinayeti Diyebilir miyiz?
    Forum

    Asrın Cinayeti Diyebilir miyiz?

    Murat Can Akbaş8 Mart 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Ne hissetmem gerek, hangi duyguları barındırmam gerek; hayata nasıl devam etmem gerek? Sorularını sorup cevabını hiç bulamadığım bir yerdeyim. Tüm ruhumla sıkışıp kaldığım o koca enkazların altındayım.

    6 Şubat’ta sabaha karşı 7.7 ile uyandık Kahramanmaraş Pazarcık’ta, bir şeylerin farkına varamadan ilk depremden 9 saat sonra 7.6 ile yıkıldık Elbistan’da. Asrın felaketi dedi Sayın Hükümet Yetkilileri; duyamadık seslerinden koca enkazların altında kalan eşimizi, dostumuzu, kardeşimizi. Asrın felaketi diye nitelediler tüm beceriksizlikleri, gördük ki 23 sene boyunca sadece hiçliğe hiçlik eklenmiş; 1999 depreminden bir ders notu dahi çıkarılmamıştı. Kısacası bu önlenebilir felakette canlarımız enkazda, hükümet de sınıfta kalmıştı.

    “Vatan haini misin?” dediler. Evet, bir de hain ilan edildik. Yurttaş olarak hem enkaz altında kaldık hem de vatan haini olduk. Uzmanları dinlemeyen onlar, deprem sonrası bizi kurtaramayan onlar ama hain yine biz olduk. İhmalsizlik, tedbirsizlik ve vurdumduymazlık hepimizin o enkazların altında kalmasının üç sebebi bunlar. Deprem ülkesi olduğumuzu sadece depremler olduğunda hatırlıyor sonra keşke uzmanları dinleseydik diyoruz, ama biraz zaman geçip bir yerlerde rant kapısı açılınca hayatın akışında yürüyoruz. Rant ve rantçılık, üç koyup beş alalım düşünceleri hepimizi felakete sürüklemekten başka bir işe yaramıyor doğrusu. Bunu söyleyince dediğim gibi hain ilan ediliyoruz.

    Depremin merkez üssü Maraş olarak kayıtlara geçti, tarihiyle beraber yıkılan Hatay’ı ve unutulan Adıyaman’ı da biz hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Yaşanan acıları tarif etmek çok zor, hatta imkânsız. Kim nasıl tarif edebilir imkân varken kurtarılamayan canın acısını? İlk andan beri büyük bir koordinesizlikten bahsedildi. Ne arama kurtarma ekipleri ne de hükümet yetkilileri düğümü çözebildi. “Koordine olamadınız, yetişemediniz.” diyenleri ülke cenaze eviyken bir de karakola çağırıp sorguladılar. Koca ülke enkaz altındakilerin yardım çığlıklarını Twitter üzerinden paylaşıp destek ararken BTK tarafından Twitter 8 Şubat akşamı Türkiye’den erişime kapatıldı, bu şeytanın bile yapamayacağı kötülüğü yapanlar da sorgulanacak mı acaba? Telefon şebekeleri çökmüşken, enkaz altında telefonların şarjları biterken, bir de VPN ile uğraşmak zorunda kalındı ve böyle bir durumda hayati önemi artan bir uygulamanın kapatılması, yalnızca enkaz altındaki yurttaşlarımıza ulaşmada ekstra bir zaman kaybı oldu. Deprem alanında AHBAP Derneği ile beraber olan, sosyal medyada içerik üreten Oğuzhan Uğur Habertürk’te katıldığı Fatih Altaylı’nın Teke Tek Deprem Özel yayınında “Arama kurtarma çalışmaları %70 sekteye uğradı.” sözleriyle durumun ne kadar vahim olduğunu aktardı.

    Nefret söylemi yaymak dışında pek bir yeteneği olmayan Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Ali Erbaş, enkaz altında kalanlara 6 Şubat yatsı namazından önce hayatını kaybedenler için sela dinletti. Nasıl ve kimden aldı bu aklı oturup kendisiyle konuşmak gerek doğrusu. Enkaz altında canlarımızı kurtarmakla mücadele içinde olduğumuz vakitlerde Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun internet sitesinde “Depremzede çocuklar evlat edinilebilir mi?” sorusuna verilen cevap gündemimize oturdu, “Evlat edinenle evlatlık arasındaki bu ilişki sebebiyle bir evlenme engeli doğmadığı gibi, evlatlığın kendi öz anne babasının yerine, evlat edinenlerin nesebine kaydedilmesi de caiz değildir.” cevabı verildi ve cevap kamuoyu tarafından öğrenilip büyük bir tepki aldıktan sonra sayfadan değiştirilip kaldırıldı. Konu için Diyanet Twitter hesabı üzerinden “Konuyu saygısız bir yaklaşımla bağlamından kopartarak çirkin çağrışımlara kapı aralayacak şekilde yorumlamak, iyi niyetle asla bağdaşmayan bir tutumdur.” diyerek konunun çarpıtıldığı yönünde bir basın açıklamasında bulunuldu. Acımıza acı eklenirken enkaz altında kalanlara sela dinleten Diyanet, enkazdan çıkarılan hayatta kimsesi kalmamış çocukların evlilik meselesini konuştu. İnsanlığımızdan daha nasıl utanç duyabiliriz?

    Yanlış politikalar ve yanlış kararlar depremle beraber değişmeden devam etti. 11 Şubat günü Yüksek Öğretim Kurumu tarafından, üniversitelerin bahar dönemini uzaktan eğitim yolu ile devam etmesi kararı açıklandı. Bu açıklamayla beraber Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen illerimizden biri olan Diyarbakır’da yaptığı açıklamada depremzede yurttaşların Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlara yerleştirileceğini söyledi. Depremzede yurttaşlar yurtlara yerleştirileceği için öğrenciler memleketlerine dönmek durumunda kaldılar, hatta bu öyle bir hal aldı ki birçok KYK yurdu, öğrencileri zorla yurtlardan çıkardı; düzensizlik ve koordine olamamaları yine burada da büyük bir sorun yarattı.

    Depremzede yurttaşların kalabilmeleri için oteller, devlet kurumlarının misafirhaneleri ve daha birçok seçenek varken AKP hükümetinin yine vazgeçtiği ilk şey eğitim oldu. Pandemi döneminde uzaktan eğitim kararının ne kadar kötü bir seçenek olduğunu deneyimlemiştik, buna rağmen bu korkunç karar tekrar alındı. Yüz yüze eğitim böyle bir dönemde psikolojik olarak harap durumda olan gençler için altın değerindeydi. Sadece eğitim görmek için değil, sosyalleşmek ve bununla beraber akranlarıyla konuşmak, depremden etkilenen gençler için fazlasıyla önemli olacaktı. Bununla beraber üniversitelerin uzaktan eğitime geçmiş olmasıyla alınan her kararı detaylıca düşünen hükümet yetkililerine sormak gerek, depremde tüm iletişim araçlarını kaybetmiş olan üniversite öğrencileri ne yapacak? İnternet altyapısı ülke genelinde bu kadar kötüyken bir de deprem bölgesindeki rezalet altyapıyla öğrenciler yapılan derslere nasıl katılım sağlayacak? Hayat, AKP hükümetinin düşündüğü kadar asla toz pembe değil. Yurtlardan bir anda çıkarılıp aile evlerine dönmeye zorlanan, ailesinden fiziksel ya da psikolojik şiddet gören gençler olduğunu da sosyal medya sayesinde görebiliyoruz. Ne yazık ki Orta Çağ kafasında kalan politikalarınızın kararttığı başka hayatlar da var, peki onlar için bir şey yapacak mısınız?

    Onun emanetiymiş, bunun vatanıymış; neresi neymiş pek önemli değil. Hissettiğimiz acı bir, duygularımız hemen hemen aynı. Hepimiz yasımızı tutamayacak kadar bu beceriksizliklere öfkeliyiz.  Ülke olarak ne yazık ki bazı şeyleri çok geçmeden unutma eğilimindeyiz, böyle bir dönemde yapacak pek bir şey kalmadığında unutmamak ve unutturmamak hepimizin görevi olmalı. Ne sarayın ejder meyveli smoothie’den vazgeçemeyen gazetecilerini, ne kendi acımızla yanarken bizi bir de azarlayan politikacıları, ne bu kadar göz göre göre gelen felaketi kader diye yutturmaya çalışanları, ne bu katliamda ölüm güzellemesi yapanları, ne de bu cinayetin katillerini unutmak bize yakışan şey olmayacaktır. “Asrın felaketi” diye yaptılar reklamlarını, sormak gerek “Sizden başka felaket var mı?” diye.

    R1 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikOtoriter Liderler Çağında Demokratik Liderlik Örneği: Selahattin Demirtaş
    Sonraki İçerik Kazanacak mıyız? | Masa #30

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    Parlamenter Sistem için Yol Ayrımında mıyız? | Berk Esen | Çavuşesku’nun Termometresi ÖZEL #255

    28 Mayıs 2025 Berk Esen, Burak Bilgehan Özpek, İlkan Dalkuç ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Yazılar Elif Menderes

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}