Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Akp’nin İdeolojik ve Sosyo Kültürel Kaynakları: Yeniden Milli Mücadele Hareketi Örnek Olayı
    Forum

    Akp’nin İdeolojik ve Sosyo Kültürel Kaynakları: Yeniden Milli Mücadele Hareketi Örnek Olayı

    Ekin Kadir Selçuk13 Mayıs 20196 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türk siyasi tarihindeki köklerini aradığımızda karşımıza çıkacak ilk örneklerden biri Yeniden Milli Mücadele Hareketi olabilir. Yeniden Milli Mücadele 1960’ların başlarında tohumları atılan, on yılın sonlarına doğru kurumsallaşan ve 1970’ler boyunca da etkili olmayı sürdüren, milliyetçi muhafazakâr ve İslamcı bir çizgi arasında gidip gelen bir kadro hareketiydi. İçinden Cemil Çiçek, Melih Gökçek, Hüseyin Gülerce, Ahmet Taşgetiren, Atilla Yayla gibi siyasal iktidarın içinde yer alan ya da ona destek veren isimler çıktı. Fakat Yeniden Milli Mücadele yalnızca bu isimlerin yetiştiği bir örgüt değildi. Teşkilat yapısı ve ideolojik duruşu itibarıyla da bugünün iktidarının ortaya koyduğu bazı özellikleri sergilemekte, onun henüz olgunlaşmamış bir örneği olarak siyaset arenasında yer almaktaydı. Ben Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde tamamladığım doktora çalışmamı Yeniden Milli Mücadele Hareketi üzerine yürüttüm. Çalışma daha sonra İletişim Yayınlarından “Mücadeleciler: Mücadele Birliği 1964-1980” adıyla kitap olarak yayımlandı.

    Yeniden Milli Mücadele ya da diğer adıyla Mücadele Birliği, Orta Anadolu Sünni muhafazakârlığının tipik bir temsilcisi olarak meydana geldi. Kurucular Afyon ve Konya kökenliydi. Konya kadrosu Yüksek İslam Enstitüsü çıkışlıydı. Kurucu kadrolar taşrada ilk gençliklerini yaşamış, büyükşehre okumaya ve “büyük adam” olmaya gelmiş, iddialı, heveskâr gençlerdi.

    Mücadeleci gençlerin örgütlenip siyasi mücadeleye katılmasında NATO merkezli antikomünist faaliyetlerin önemli bir payı olduğu güçlü bir iddia olarak öne sürülmekteydi. Ziya Uygur, Mehmet Emin Alpkan gibi istihbaratla ilişki içinde olan isimler kurucu kadroları yetiştirdi, onlara sürekli olarak “danışmanlık” hizmeti sundu. Mücadelecilerin iki numaralı ismi Yavuz Arslanargun bu kişiler için “Devletle irtibatlı insanlar olur. Bunlar devletin maaşlı elemanı değildir, devletten telkin alır, telkin verirler. O sırada ortaya çıkan komünist tehlikeye karşı bu ağabeyler önemli hizmetler vermişlerdir,” yorumunu yaptı.

    Hareket, bu isimler tarafından eğitilen Afyonlu gençlerin, bunlarla bir bağlantısı olmayan Konyalı, Yüksek İslam Enstitüsü talebesi gençlerle tanışmalarıyla kuruldu. Ağırlık merkezi İstanbul olmasına rağmen, genel merkez olarak Konya seçildi. Lider Aykut Edibali olmasına rağmen Mücadele Birliği örgütünün genel başkanı Mevlüt İslamoğlu oldu. Yeniden Milli Mücadele legal alanda faaliyet göstermesine karşın kendi içinde gizemli, kapalı bir yapılanmaydı. Liderleri Ortadoğu’daki İslami hareketlerden etkilenmişlerdi, Mevdudi, Seyyid Kutup gibi isimlerin fikirlerini, Hizbüt Tahrir gibi örgütlerin ideolojik kimliklerini sahipleniyorlardı. Bununla birlikte Türkiye İslamcılığının milliyetçi muhafazakâr yönüne de büyük bir hevesle sahip çıkıyorlardı. Erdoğan’ın da söylemlerinde daha çok kullandığı, İslami tınılı “Millet” kelimesini kullanıyorlardı. Asıl karşıtlık milletle insanlığın “belalısı” Yahudiler arasındaydı. Yeniden Milli Mücadele sağda antisemitik öğeleri en fazla taşıyan örgütlerin başında gelmekteydi. Onlara göre Yahudilik bir taraftan kapitalizm, bir taraftan komünizm yoluyla insanlığı sömürmekteydi, Mücadelecilerin ünlü sloganıyla söylemek gerekirse “Amerika, Rusya Yahudi’ye kukla”ydı. Antisemitizm korkunç bir komplo dilinin yeşermesine neden olmuştu. “Büyük resmi”, “algı operasyonlarını” çok önce görmüştü Mücadeleciler. Soldan aşırdıkları bir benzetmeyle tarihin motorunun ideolojiler kavgası olduğunu savunuyorlardı. İlmi Sağ adıyla popülerleştirmeye çalıştıkları söylem, İslam’dan sağ ideoloji diye bahsediyor, kapitalizmden Hıristiyanlığa, Antik Çağ düşünürlerinden, sosyalizme kadar her görüşü sol ideoloji olarak yaftalıyordu. Bununla birlikte ortaya koymaya çalıştıkları dava adamı portresi ve dava kardeşliği vurgusu, dünyada başta sol olmak üzere bütün ihtilalci hareketleri hayranlıkla izlemelerine vesile oluyordu. Lenin ve Hitler başarılı birer stratejist olarak Mücadelecilerin “İnkılap İlmi” adını verdikleri bir risalede sürekli olarak zikredilen isimlerdi.

    Mücadele Birliği 1960’ların sonundaki kitlesel muhalefet eylemlerine karşı sergilenen linç girişimlerine kâh bizzat katılarak, kâh fikri destek vererek adli makamların da dikkatini çekti. 1970’lerin sonunda ülkücü militanlarca katledilecek olan Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz dernek hakkında kapatma davası açtı. Hareket, Kanlı Pazar olarak tarihe geçen Taksim olayları olmak üzere; Kayseri, Konya gibi şehirlerdeki linç girişimlerini savundu ve bunun sonucunda kapatıldı.

    1970 Yeniden Milli Mücadele Hareketi’nin tarihinde bir dönüm noktasıdır. Hareketin iki numaralı ismi Yavuz Arslanargun bir siyasi cinayet olayına karıştı ve tutuklandı. Dört yıl hapis yattı. Bir numaralı isim Aykut Edibali siyasi şubeye götürüldü ve bir hafta boyunca sorgulandı. Mücadelecilerin önde gelen isimleri Edibali’nin sorgudan çıktıktan sonra değiştiğini, hareketi bitirmek yönünde adımlar attığını savundular. Bu anlamda 70’ler aslında bir gerileme dönemidir Mücadeleciler için, en hareketli zamanlarını 1967-1970 arasında yaşamışlardır. 1970’te hareketin ismiyle anılacak olan Yeniden Milli Mücadele Dergisi yayınlanmaya başladı ve on yıl boyunca neredeyse hiç aksamadan her hafta piyasaya çıktı.

    1970’lerde Yeniden Milli Mücadele’nin ideolojik duruşu da nispeten değişti. İslami milliyetçilikten ulus milliyetçiliğine yöneldiler. Derginin ilk yılında hemen hiç kullanılmayan Türk adı ileriki yıllarda her cümlenin başına getirilmeye başladı. Hareket içinde önemli sayıda muhafazakâr Kürt unsur da vardı. Bu durum onlar arasında bir hayal kırıklığı yarattı ve bir süre içinde teşkilattan ayrılmak zorunda kaldılar. Aslında 1970’lerin sonu hareketin büyük bir tasfiye sürecine girdiği bir dönemdi. Lider Aykut Edibali ailesinden ve yakın dostlarından (bir damadı yoktu onun) isimlerle örgüt liderliğini tam anlamıyla denetimine aldı, kurucu kadrolar teker teker teşkilattan tasfiye edildiler. Fakat tasfiye süreci hayli yıpratıcı oldu. Demin de bahsedildiği gibi örgüt son derece kapalı bir yapı arz ediyordu, gündelik hayat çok sıkı kurallarla denetleniyordu, eleştiri ve tartışma imkânı neredeyse yoktu. Tasfiye edildiğini hisseden kurucu kadrolar hiçbir zaman bunu açıkça liderleriyle konuşma cesaretini gösteremediler. Bu isimler Edibali’nin tavırlarını kendi içinde eleştirseler de dışarıda konuşamadıkları için dedikodu, entrika ve husumet dolu günler yaşandı örgüt içinde.

    Hareket kendisini silahlı mücadeleden uzak durmak, ilme irfana önem vermek gibi erdemleriyle öne çıkarmaya çalıştı. Bir zamanların cemaatçi yayın organı Aksiyon’da yazdığı gibi Sokakta Ülkücüler Koridorda Mücadeleciler mi vardı? Bunun pek doğru olduğunu söylemek mümkün değil. Mücadeleciler 1970’lerin başına kadar taşlı, sopalı, yer yer silahlı kavgalara karıştılar. Hüseyin Gülerce Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’na solcuları nasıl sokmadıklarını iştahla anlatıyor. 1970’ler örgüt için bir gerileme dönemiydi, pek çok Mücadeleci’ye göre devlet nezdinde görevlerini tamamlamışlardı, kontrgerilla faaliyetleri başka odaklara devredilmişti.

    Okuma meselesine gelince… Örgüt kendi yayınlarını üyelerine ezberletir, bunların propaganda faaliyeti olarak kullanılmasına çalışırdı. Örgütün ilk iki ismini istihbaratla bağı olan Ziya Uygur, bazı antisemitik metinler üzerinden yetiştirmişti. Bu doğrultuda yeni kitaplar çıkardılar ve bunları ezberlediler. Örgütün yayınları dışındaki yayınları okumak izne bağlıydı ve çoğunlukla yasaklanıyordu. Hareket, Pınar isimli bir edebiyat ve sanat dergisi de çıkarıyordu. Hayli iddialıydılar, solun kültürel hegemonyasına son vereceklerdi. Bu dergiye sürekli öyküler gönderen Mehmet Taşdiken o dönemde yazdıklarının birer edebiyat ürünü olmadığını, basit, propagandatif eserler ortaya koyduklarını söylüyor. Gerçekten de öyküler ve şiirler iyiyle kötünün, siyahla beyazın açık seçik sunulduğu, didaktik metinlerdi. Hat sanatı gibi geçmişte kalmış sanat türlerine yönelik yapılan birkaç röportaj, milliyetçi müsamereler üzerine birkaç yazı… Derginin içeriği bunlardan ibaretti.

    Mücadelecilerin sahip oldukları zihniyet dünyası, pek çok yönüyle bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ortaya koyduğu temel tezlerle uyum içinde. Çalışma kapsamında görüştüğüm 50’ye yakın isim içinde bu dünyadan çıkabilmiş az sayıda kişi var. Onlar Mücadele Birliği’ni sadece sonuçları üzerinden değil, süreç ve faaliyetleri bakımından da kökten bir şekilde eleştiriyorlar. Mücadelecilerin yaşadıklarını ve anlattıklarını dinlediğinizde bugün yaşadığımız karanlığın hiç de sürpriz olmadığını, taşların nasıl yavaş yavaş örüldüğünü ve sürecin nasıl olgunlaştığını daha iyi fark ediyorsunuz. 

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikNeden Bu Toplumsal Mutsuzluk?
    Sonraki İçerik Türkiye’nin Sağlamasını Yapamadığı Denklem: Erdoğan=AKP=Devlet

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan
    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Röportajlar

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Daktilo1984

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}