Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Türkiye Neden BRICS’e Katılmak İstiyor ve Bunun Getireceği Ödünleşmeler Neler Olacak?
    Çeviriler

    Türkiye Neden BRICS’e Katılmak İstiyor ve Bunun Getireceği Ödünleşmeler Neler Olacak?

    Daktilo198420 Eylül 20245 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Yazar: Mustafa Kutlay
    Çeviri: Bahadır Çelebi

    Bu yazı LSE platformunda İngilizce olarak yayınlanmıştır. Yazının orijinaline bu linkten ulaşabilirsiniz.

    Türkiye’nin BRICS’e üyelik başvurusunda bulunma sürecinde olduğuna dair haberler geliyor. Mustafa Kutlay, BRICS’e katılmanın Türkiye’nin “çoklu ittifak” stratejisini yansıtacağını, ancak ülkenin Batı ile ilişkilerini zorlaştıracağını ifade ediyor.

    Türk siyasetinde hiçbir zaman sıkıcı bir an yaşanmıyor. Bloomberg, 2 Eylül 2024 tarihinde Türkiye’nin BRICS grubuna katılmak için resmen başvurduğunu bildirdi. Türk yetkililer henüz ne doğrulamış ne de yalanlamış olsa da hükümetin BRICS’e olan ilgisi en azından 2018 yılından beri biliniyor.

    Türkiye’nin son hamlesinin Batılı ortakları karşısında pazarlık gücünü arttırmaya yönelik taktiksel bir girişim olarak yorumlanabileceği öne sürülebilir. Bu, şüphesiz Ankara’nın oyun planının bir parçası. Ancak, Türkiye’nin BRICS’e olan ilgisinin daha yapısal motivasyonları var -tüm bunlar hassas ödünleşmeler ve zor seçimlerle birlikte geliyor.

    Ekonomi, Jeopolitik ve Ötesi

    Türkiye’nin BRICS’e katılmak için ilk nedeni ve en belirgin olanı ekonomi. Küresel ekonominin merkezi Batı dışı dünyaya kaymaya devam ederken Türkiye, özellikle BRICS grubu arasındaki ticaret ve yatırım bağlantılarını çeşitlendirmek istiyor.

    Resmi rakamlara göre Türkiye-BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ticaret hacmi 2013 yılında 74,3 milyar dolardan 2023 yılında 121,3 milyar dolara yükseldi. Bu ticarette aslan payı Rusya-Çin ekseninde. 2023 yılında Türkiye’nin Rusya ve Çin ile ticareti 105 milyar dolara ulaştı ve bu rakam toplam dış ticaretin %17’sini oluşturuyor.

    Rusya, Türkiye için büyüme alanı olan kilit bir ekonomik ortak. Türkiye’nin başlıca enerji tedarikçisi ve Türkiye’yi 2023 yılında 6,3 milyondan fazla Rus turist ziyaret etti. Ankara, ilk nükleer reaktörünün inşasında Moskova ile işbirliği yaptı ve 1987’den bu yana Türk müteahhitler, Rusya’daki projelerden yaklaşık 102 milyar dolar kazandı.

    Türkiye ayrıca enerji, telekomünikasyon, altyapı ve yeşil teknolojilerde daha yakın işbirliği de dahil olmak üzere Çin’den daha fazla yatırım çekmeyi hedefliyor. Kısa bir süre önce Çinli elektrikli araç üreticisi BYD, Türkiye’de 1 milyar dolarlık bir üretim tesisi kurmayı kabul etti. Türkiye Ticaret Bakanlığı 2022 yılında, Türkiye’ye ortalama uzaklığı 8.500 km olan ekonomilerle ticari ilişkileri dört katına çıkarmayı hedefleyen “uzak ülkeler stratejisini” kabul etti. Bu strateji aynı zamanda Çin, Brezilya ve Hindistan gibi Küresel Güney’deki büyük ekonomileri de kapsıyor.

    BRICS’e yönelmenin ikinci bir nedeni ise jeopolitik. Türkiye kritik konularda Batı ile aynı görüşte değil. Son iki örneği ele alalım: Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve İsrail’in Gazze savaşı. Her iki durumda da Türkiye’nin pozisyonu, özellikle ikincisinde, BRICS’e, ABD ve AB’den çok daha yakın. Ayrıca Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik kaygıları, Amerikan yönetiminin kaygılarından önemli ölçüde farklılaşıyor.

    Dolayısıyla Türk hükümeti Küresel Güney’deki benzer düşünen devletlerle yeni ortaklıklar kurmayı umuyor. BRICS’in yakın zamanda İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni de kapsayacak şekilde genişlemesi, grubun küresel erişimini arttırdı ve Türkiye için jeopolitik değerini yükseltti.

    Türkiye’nin AB üyeliği hedefinin yavaş yavaş gündemden çıkması, BRICS’e yönelmesinde siyasi bir faktör teşkil ediyor. 2000’li yılların başında AB hedefleri iç ve dış politikayı yönlendiriyor ve AB, siyasi ve ekonomik reformlar için bir referans noktası oluşturuyordu. Ancak Türkiye-AB ilişkileri giderek çatışmacı bir hal aldı ve Türkiye’nin üyelik umutlarını suya düşürdü. AB yetkilileri geri adım atmak için demokratik gerilemeyi ve hukukun üstünlüğündeki bozulmayı gerekçe gösteriyor.

    Türk tarafı ise aynı fikirde değil ve AB’nin Türkiye’ye yaklaşımını dar görüşlü ve stratejik vizyondan yoksun olmakla eleştiriyor. Ve bu sadece hükümetin görüşü de değil. Siyasi muhalefet ve sivil toplum örgütlerinin çoğu da AB’nin “tenekeyi yolda tekmeleme” politikalarından bıkmış durumda. Türkiye ile AB arasındaki talihsiz mülteci anlaşması tabuta çakılan son çivi oldu. Bu durum, ortak normlar ve vizyon temelinde ortak bir gelecek arayışında olan stratejik ortaklar olarak Türkiye-AB ilişkilerine oldukça zarar verdi.

    Çoklu İttifakın Sınırları

    Orta ölçekli güçler, “tavşanla koşup tazı ile avlanmanın” gelişmekte olan çok kutupluluğun faydalarından biri olduğu yaklaşımına sahip. Batı ve Batı dışı dünya ile eş zamanlı ilişkiler geliştirerek bir “çoklu ittifak” stratejisi izlemeye çalışıyorlar. ABD ya da Çin-Rusya eksenine aşırı bağımlılıktan kaçınmak istiyorlar -zaman zaman “stratejik özerklik” olarak da adlandırılan bir dış politika yaklaşımı.

    Türkiye de bu konuda bir istisna değil ve çoklu ittifak stratejisi takip ediyor. Ancak “stratejik özerklik arayışı” hassas ödünleşmeleri de beraberinde getiriyor. Türkiye’nin Batı ittifakı ile kurumsal bağları derindir. Önemli bir NATO üyesi ve AB Gümrük Birliği’nin bir parçasıdır. Geleneksel olarak Türkiye’nin jeostratejik ve normatif referans noktası Batı ittifakı olmuştur.

    Dolayısıyla Türkiye’nin BRICS’e olası üyeliği, zaten baskı altında olan Batı bloğuyla ilişkilerini zorlaştıracaktır. BRICS ve ABD liderliğindeki Batı ittifakı; Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu ve ötesindeki çatışmalar gibi önemli jeopolitik anlaşmazlıklarda karşıt kamplarda yer almaktadır. Türkiye’nin bu bilmeceyi nasıl çözeceği ise belirsizliğini koruyor.

    Ekonomik gerekçeye daha yakından bakmak gerekiyor. 2023 yılında Türkiye’nin BRICS ile toplam ticareti, ana ticari ortağı olan AB ile toplam ticaretinin neredeyse %60’ı kadardı. Ekonomik açıdan BRICS, Türkiye için daha çok Rusya ve Çin anlamına geliyor. Bu iki ülke Türkiye-BRICS ticaretinin %87’sini oluşturuyor, ancak Türkiye’nin Rusya ve Çin ile ekonomik bağları oldukça asimetrik: Türkiye’nin bu iki ülkeye olan ihracatı, ithalatının yalnızca %15,7’sini oluşturuyor.

    Bir de işin mali boyutu var. Türkiye’nin büyümesini finanse etmek için yabancı sermayeye ihtiyacı var, özellikle de ekonomi bu kadar zor durumdayken. 2002-2023 yılları arasında doğrudan yabancı yatırımların neredeyse %60’ı AB’den gelmişti. Türk mali sistemi Batı ile son derece entegre olmuş bir durumda.

    BRICS’in Batı dünyasının finansal hegemonyasını azaltma arzusu Türk hükümetinde yankı buluyor. Ancak 2022 yılında Türkiye’nin dış ticaretinin (ithalat artı ihracat) %94’ü ABD doları ve avro cinsindendir. Bu da Türkiye’nin Batı ile uzun süredir devam eden ekonomik bağlarını tehlikeye atmadan BRICS ile ekonomik ilişkilerini geliştirmek için sofistike bir strateji geliştirmesi gerektiği anlamına geliyor.

    Ticaret ve Jeopolitik Artık Ayrı Dünyalar Değil

    Ticaret ve jeopolitiğin farklı mantıklarla işleyen ayrı dünyalar olduğu iddia edilebilir. Ancak günümüz dünyasında ekonomi ve siyaset her zamankinden daha fazla iç içe geçmektedir.

    Büyük güçler arasındaki rekabet küreselleşmeyi parçalıyor, ekonomik karşılıklı bağımlılık giderek daha fazla “silaha dönüştürülüyor” ve korumacılık artıyor. Bu da her iki dünyanın da en iyisine sahip olmak için net bir referans noktası ve kalkınma-dış politika bağını birbirine bağlayan sağlam bir kurumsal çerçeve gerektiği anlamına geliyor.

    Türkiye BRICS grubunu Batı ile ilişkilerine “alternatif değil tamamlayıcı” olarak görmektedir. Yine de, üyeliğin gerçekleşmesi halinde, Batı ile uzun süredir devam eden ittifakını BRICS grubuyla kuracağı yeni ortaklıkla dengeleme konusunda hassas ödünleşmelerle karşı karşıya kalması muhtemeldir. BRICS üyeliği gerçekleşirse asıl soru, tüm taraflar için işe yarayacak bir kurumsal çerçeve oluşturmanın mümkün olup olmayacağı olacaktır.

    Dünya Ekonomi L2 Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikFED ve TCBM Faiz Kararları Ne Anlama Geliyor? | Enes Özkan, Bahadır Çelebi | Varsayılan Ekonomi S2#5
    Sonraki İçerik Why Hate Speech Should Be Considered Free Speech: A Libertarian Perspective

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}