Avrupa Gündemi Bülteni (19 Nisan-2 Mayıs 2024)
Almanya, Haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimi öncesi casusluk skandalı ile boğuşurken, İskoçya tekrar başbakanını değiştirmek zorunda kaldı. Macaristan’da ise muhalefet sonunda Viktor Orban ile rekabet edebilecek bir isim çıkarmış olabilir.
AfD’nin Çin Bağlantısı
Almanya’da, Almanya İçin Alternatif Partisi’nin (AfD) devam eden skandallar serisine bir yenisinin daha eklendiği bir casusluk olayı medyaya yansıdı. 22 Nisan’da Jian G. İsminde bir Alman vatandaşının casusluk şüphesi nedeniyle tutuklama kararı çıkmıştı.
Kararda da belirtildiği üzere Jian G. Avrupa Parlamentosu’nda vekillik yapan bir siyasi aktörün asistanlığını yapıyordu. Bu siyasi aktör ise zaten skandallarla boğuşan AfD partisine üye olan Maximilian Krah. Jian G. ise Çin gizli servisine çalışmakla ve 2019’dan beri AB görüşmelerinden Çin’e bilgi sızdırmakla suçlanıyor.
Bu olay son zamanlarda gizli buluşmalarla siyasi gerilim filmlerini aratmayan Almanya gündemini daha da çalkalandırmakla kalmayıp belki de AfD için büyük bir darbe oldu. Zira Aralık ayında AfD’ye üye siyasi aktörlerin gizli bir aşırı sağ toplantısına katılması ülke çapında protestolara neden olmuş ve AfD’yi oy potansiyeli açısından zedelemişti.
Ancak AfD için başka bir tehlike daha var: Avrupa Parlamentosu seçimleri. Casusluk olayı ile ismi anılan Krah, şu an Avrupa Parlamentosu’nda sağ Kimlik ve Demokrasi parti grubundan milletvekili. Dolayısıyla casusluk olayı sadece AfD’yi değil, aynı zamanda domino etkisiyle bütün AB’yi etkileyebilir.
Önceki Avrupa Bülteninde bahsettiğim üzere yaklaşan 6-9 Haziran Avrupa Parlamentosu seçimleri için AB siyasi aktörleri ve elitlerinin bir korkusu da Kimlik ve Demokrasi parti grubunun oylarını yükselterek üçüncü grup olması ihtimaliydi.
Almanya’dan AfD, Hollanda’dan PVV ve Avusturya’dan FPÖ gibi aşırı sağa kayabilen partileri içinde bulunduran parti grubu aslında seçim günü yaklaşırken AB’nin gündeminde önemli bir noktaydı.
Aşırı sağın parlamentoda yükselmesini önlemek amacıyla ve seçmeninin gönlünü rahatlatmak için AB geçtiğimiz aylarda göç konusu ile ilgili önemli adımlar atmıştı. Alınan kararlarla beraber bundan sonra AB’ye iltica edenler sıkı bir güvenlik kontrolünden geçecek.
Göç konusunda atılan bu adımların seçmenleri tatmin edip etmediğini ileride göreceğiz. Ancak şu açık ki bu son casusluk olayı ile birlikte en azından Kimlik ve Demokrasi grubunun Almanya ayağı sallantıda.
Olay hakkında pek bilgisi olmadığını söyleyen Krah ise Avrupa Parlamentosu seçimleri için AfD’den birinci sırada aday. Seçimlere bu kadar az zaman kalmışken bu casusluk olayı, her ne kadar suçu kanıtlanmamış olsa da, iddia edilen suçlardan birinin AB görüşmelerinden Çin’e bilgi sızdırılması olması nedeniyle seçmenin tutumunu değiştirebilecek gibi gözüküyor.
İskoçya’da Başbakanın İstifası
İskoç Ulusal Partisi (SNP) lideri ve Başbakan Hamza Yusuf geçtiğimiz günlerde hem partiden hem de başbakanlık pozisyonundan istifa etti. Başbakanın ani istifası İskoçya için yeni bir şey değil, çünkü eski Başbakan Nicola Sturgeon da 2023 yılının Mart ayında görevinden istifa etmiş ve yerine Hamza Yusuf gelmişti.
Peki, Hamza Yusuf neden istifa etti? Sturgeon’ın 2021’den itibaren başlayan üçüncü döneminde İskoç Yeşilleri ile SNP, tam anlamıyla bir koalisyona girmese de, bazı politikalarda mutabık olmalarından dolayı, İskoç başbakanlarının resmi konutu olan Bute House’ın ismini verdikleri Bute House Anlaşması’nı yaptılar.
Bu anlaşmaya göre İskoç Yeşillerine hükümette yer verildi ve ortak siyasi programlarda karar kılındı. Bunun karşılığında İskoç Yeşilleri de SNP hükümetini mecliste destekleyecekti.
Nitekim Sturgeon ile yapılan anlaşma Yusuf hükümetinde de devam etti, ancak geçtiğimiz günlerde Hamza Yusuf’un anlaşmayı devam ettirmemesi üzerine İskoç hükümetinde çalkantılar başladı. Anlaşmanın devam etmemesine sinirlenen Yeşiller, Yusuf hükümeti için istenilen güven oyunda Yusuf aleyhine oy vereceklerinin sinyalini veriyorlardı.
Hükümet partnerlerini yanlış bir siyasi hesaplama ile kaybeden Yusuf’un ise başka bir hamlesi kalmamıştı ve bu yüzden hem parti liderliğinden hem de başbakanlıktan istifa etti. Ancak güven oyu oylaması SNP hükümeti için devam etti.
Hamza Yusuf’un gitmesiyle beraber Yeşiller tatmin olmuş olacak ki SNP hükümeti güven oyunu alarak krizi atlattı. Böylelikle İskoçya’nın başbakanı tekrar SNP partisinden birisi olacak. İskoçya’nın bir dönemde üçüncü başbakanı olacak kişi ise şu anda merak konusu.
Orban’a Dişli Rakip
Bilindiği üzere Macaristan’da 14 yıldır gücü elinde tutan Viktor Orban’a karşı durabilecek bir siyasi figür pek yoktu, ancak son günlerde her şey değişmiş olabilir.
Geçtiğimiz aylarda Péter Magyar siyaset arenasına hızlı bir giriş yaptı. Eski Adalet Bakanı Judit Vargay ile evli olup 2023 yılında boşanan Magyar, hükümet çevrelerince tanınan bir isim olmasıyla beraber hükümete de yabancı bir isim değil ve belli başlı diplomatik ve bürokratik pozisyonlarında da yer almış biri.
2021’de kurulan Saygı ve Özgürlük Partisi’ne (TISZA) katılıp partiye yeni bir yüz ve gençlik getiren Magyar’ın en büyük hedefi ise Orban. Viktor Orban aleyhinde demeçler vermekten bir dakika bile geri durmadığı ve hükümeti eleştirdiği mitinglere ise rağbet eden vatandaş sayısı hatırı sayılır derecede yüksek.
Magyar’ın stratejisi, zaten savrulmuş olan muhalefeti genç ve cesur bir aktörün etrafında toplayıp seçimleri kazanabilmek. Macaristan seçimleri 2026’da yapılacak olsa da aslında Magyar’ın arkasına aldığı rüzgârı test edebilmek için Avrupa Parlamentosu seçimleri şansı var. Nisan ayında partisini Avrupa Parlamentosu seçimlerine kaydettiren Magyar, aynı zamanda listede de birinci aday.
Magyar’ın bu hamlesinin sebebi 2026 seçimlerine kalmadan hem partisinin adını duyurmak hem de oy potansiyelini gösterebilmek. Şayet Avrupa Parlamentosu seçimlerinden kayda değer bir sonuç alırsa Magyar’ın eli Viktor Orban’a karşı güçlenecektir. Ancak Macaristan seçimlerine çok zaman var ve yıldızı bir anda parlayan Péter Magyar’ın bu ivmesini devam ettirip ettiremeyeceğini ancak zaman gösterecek.