Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Hürriyetten Vazgeçilir mi?
    Yazılar

    Hürriyetten Vazgeçilir mi?

    Ömer Faruk Topal13 Kasım 20193 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Orta yaşlarında bir Iraklıyı hayalinize getirin. Adı Ahmet olsun. Bu kişi gençliğinin sekiz senesini İkinci Dünya Savaşı’nda sonra dünyanın en büyük konvansiyonel savaşı olan İran-Irak Savaşı’nda geçirdi. Cephede savaşmadıysa bile savaşın yükü onun da omzundaydı. Daha sonra Saddam diktatörlüğü altında en temel haklarından bile mahrum yaşadı. İş bulabilmek, geçimini sağlayabilmek için Saddam’ı “sevmesi”, rejimin yolsuzlukları hakkında ağzını bile açmaması gerekiyordu. Daha sonra Irak Kuveyt’i işgal etti ve sonrasında Ahmet, Amerika’nın başlattığı Körfez Savaşı ile yeni bir savaş daha görmüş oldu.

    Ardından Irak’a uygulanan ambargolar ile yaşamı bir nebze daha zorlaştı. Hasta olduğunda ilaç bulamadı, aç kaldığında karnını doyuramadı. Petrol zengini ülkede benzin kuyruğunda bekledi. Ama Ahmet’in dertleri bitmiyordu. İkiz Kulelere yapılan saldırıdan sonra Amerika Irak’ı hedef tahtasına koydu ve işi kılıfına uydurup Irak’ı işgal etti. Sonrasında yaşananlar sadece Irak’ı değil bütün bölgeyi bir kaosa sürükledi. Hem Amerikan askerlerinin zorbalıkları hem de devletin çökmesini fırsat bilen milislerin saldırıları Irak’ı kan gölüne çevirdi. Baas rejiminin çöktüğü ortamda herkes bir şeyler kapmanın peşindeydi ve bu mücadele çok kanlı oldu. Tam yeni hükümetler kuruldu, biraz istikrar gelir gibi oldu, bu sefer de yeni Başbakan Maliki’nin Saddam’ı aratmayan diktatörce idaresi Irak’ın zaten hassas olan dengelerini sarstı.

    Bunun üstüne bir de El Kaideci teröristler Samarra’da bulunan Şiiler için (aslında Sünniler için de) kutsal olan İmam el-Askeri türbesine saldırınca Irak büyük bir mezhep savaşının içine düştü. Ahmet gibi insanların hayatı hiç olmadığı kadar zorlaştı. Camide ibadet ederken, pazarda alışveriş ederken sırf Şii olduğu için bir bombalı saldırıyla öldürülebilir, seyahat ederken durdurulduğu bir kontrol noktasında sırf Sünni olduğu için infaz edilebilirdi. Bu mezhep kavgası bile bir yerde yavaşladı, bu sefer de DAİŞ denen yamyam sürüsü ortaya çıktı. Ahmet ne günah işlemişti ki bu hayat ona insan gibi yaşama fırsatını vermiyordu. Ülkenin üçte biri tarumar oldu, binlerce masum insan katledildi ama bir noktada bu musibet de büyük ölçüde bitti. Ahmet hala hayattaydı, buna şans mı demeli şanssızlık mı bilemiyorum.

    Şimdi, bunca yaşanandan sonra Ahmet’in ne yapmasını beklerdiniz? “Yeter ki düzen olsun da ne olursa olsun” deyip hiçbir şeye itiraz etmeden hayatını sürdürmeli miydi? Ya da “böyle gelmiş böyle gider” diyerek her şeyi oluruna mı bırakmalıydı? Ahmet bunları yapmadı. 1 Ekim 2019’dan beri sokaklara dökülmüş milyonlarca Iraklı gibi o da daha adil, daha özgür bir ülkede yaşamak için, vatanını çetelerin işgalinden kurtarmak için sokağa çıktı.

    Lideri olmayan, kendiliğinden gelişen, tabandan gelen ve çığ gibi büyüyen bu protestolar senelerdir gün yüzü görmeyen Iraklıların ölümü görüp sıtmaya razı olmadığının göstergesiydi. Dünyanın sayılı petrol rezervlerine sahip olan ülkede günde sadece birkaç saat elektrik verilebiliyor. Eğitim ve sağlık hizmetleri durma noktasında, işsizlik dağ gibi büyümüş. Üniversite diplomasının bir anlamı kalmamış, gençler ailelerinin yardımıyla ayakta duruyor. Halkın en temel ihtiyaçları bile karşılanamazken petrol gelirleri bir kliğin arasında paylaşılıyor. İşte Iraklıları sokağa döken buydu. Buna ek olarak senelerdir Irak’ın egemenliğine ve bağımsızlığına zerre saygı duymayan, milisleri ve satın aldığı siyasetçiler ile Irak’ta huzur bırakmayan İran da göstericilerin hedefinde. “İran barra Irak hurra” en fazla duyulan sloganlardan biri.

    Üstelik göstericilerin tamamına yakını Şii ve gösteriler Şiilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde meydana geliyor. Bana kalırsa bu gösteriler Irak tarihinin 1920 İsyanı’ndan sonraki en büyük toplumsal hareketi ve mevcut sistemi derinden sarsıyor. Bundan sonra olaylar nasıl gelişir, tahmin etmek güç. Mevcut düzenden faydalanan güç sahipleri bu imtiyazlarını kaybetmemek için her şeyi yapacaktır. Zaten şimdiden onlarca göstericiyi öldürdüler, barışçıl protestoculara gerçek mermilerle saldırdılar. Ama her ne olursa olsun, tümseği aşan bu teker bir daha geri dönmeyecektir. Felaketlerin, yenilgilerin birbirine yakınlaştırdığı Iraklılar ne kendi yöneticileri ne de bir başka güç tarafından aşağılanmayı kabullenmeyecektir.

    Bunca felaketten sonra Iraklılar hala direnecek gücü nereden buluyor? Hürriyet bu, ne olursa olsun vazgeçilmiyor.

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikÇerçeve | İnandığı Gibi Yaşayanlar ve Yaşadığı Gibi İnananlar #20
    Sonraki İçerik Latin Amerika’da İyi ve Kötü Huylu Protestolar

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Alper Yağcı
    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan
    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Yazılar Alper Yağcı

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}